Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/794 E. 2022/252 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/794 Esas
KARAR NO : 2022/252

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …….

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) sunulan dava dilekçesinde özetle; … nolu … adresinde yapılan eser sözleşmesine dayalı işin, malzeme, işçilik, nakliye, kdv, beklenilen kar, iş kaybı ve tüm bedellerinin bilirkişi marifeti ile hesaplatılmasını, şimdilik 20.000,00 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının mersis sisteminde esnaf siciline kayıtlı olduğunu, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, tadilat işlerinin müvekkilinin şahsi konutu için yapıldığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, davacının sözleşmede belirtilen işleri tamamlamadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) açılan davada, taraflar arasında 10/02/2021 tarihli eser sözleşmesi düzenlendiğini, davacının sözleşme hükümlerine göre edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafça 275.000,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00-TL alacak isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesinden alınan yazı cevabında, davalının vergi kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Yenimahalle Vergi Dairesinden alınan yazı cevabında, davacının 03/05/2016 tarihi itibariyle bina ve diğer yapıların içi veya dışında yer ve duvar kaplama faaliyetine başladığı ve işletme hesabına göre defter tutan esnaf olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eser sözleşmesi Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Ticaret Mahkemesi tarafından bakılması gereken işler arasında sayılmadığı, öte yandan vergi dairesinden alınan yazı cevabına göre davacının esnaf olduğu, davalının ise vergi kaydının bulunmadığı, dolayısıyla her iki tarafın da tacir olduğuna dair bir delil bulunmadığı, buna göre iş bu davanın mutlak veya nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, bu haliyle mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin davanın açıldığı … Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin görevsizliğine dair, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE,
2-İşbu dava bakımından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğunun TESPİTİ ile karar kesinleştiğinde dosyanın ilgili mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın taraflarca istinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi hususunda dosyanın re’sen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/04/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır