Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/784 E. 2022/201 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/784 Esas
KARAR NO : 2022/201

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVACI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekilleri dava dilekçesinde; davacı …’ün davalı …’nın 114.600,00 TL sermaye payına tekabül eden 1.146.000 adet hissesini, 30.10.2018 tarihinde, şirketin o tarihteki tek ortağı dava dışı …’den devralarak şirketin % 20 oranında hissedarı olduğunu, aynı tarihte diğer davacı … de davalı şirketin 1.719.000 adet hissesini yine dava dışı …’den devralarak şirketin % 30 oranında hissedarı haline geldiğini, dava dışı …’in 15.08.2018 tarihinden beri şirketin tek yöneticisi/yönetim kurulu üyesi olduğunu, ancak bahse konu hisse devirleri sonrasında şirket, ‘Tek Pay Sahipli Anonim Şirket’ olmaktan çıkmış olmasına rağmen adı geçen şahsın bunca sene Ticaret Sicil Yönetmeliğine uygun şekilde gerekli yönetim kurulu kararını almadığını ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tek pay sahipliğinden çıkış bildirimini vermediğini, şirketin olağan genel kurullarının yapılması için pay sahiplerini toplantıya çağırmadığını, yönetim kurulu üyesi olarak görevlerini ihmal ettiğini, 12.10.2021 tarihinde yetkili avukat ve mali müşavir tarafından … adresindeki Şirket merkezine gidilmişse de adreste şirketin tek yetkilisi …’nin veya herhangi bir şirket çalışanının bulunmadığını, adres aynı zamanda dava dışı …’in avukatlık bürosu olmakla sadece büro çalışanlarının olduğunu, bahse konu evrakın incelenmek üzere herhangi bir yerde veya şekilde hazır edilmediğinin görüldüğünü, şirket merkezinde bulunan Orhan Kömürcü isimli bir şahsın “…’in tarafımızca inceleme yapılmasına izin vermediğini” belirttiğini, ezcümle pay sahibi adına inceleme yapmak üzere usulüne uygun şekilde alınmış vekaletname ile şirket merkezine gidilmişse de; şirket merkezinde herhangi bir şirket yetkilisi veya çalışanı bulunamadığından, ilanda hazır edileceği belirtilen genel kurul belgeleri şirket merkezinde hazır edilmediğinden ve inceleme yapılması engellendiğinden, iş bu durumun tanıklar huzurunda tutanak altına alınarak ve inceleme yapılamadan şirket merkezinden ayrılmak durumunda kalındığını, 13.10.2021 tarihli ihtara rağmen genel kurulun ertelenmesine karar verilmediği için 16.10.2021 tarihinde saat 09.45’te davacılar … ve … adına toplantıya katılmak ve gerekirse itiraz şerhi koymak üzere … adresindeki şirket merkezine gidildiğini, davacılar adına toplantıya katılmaya yetkili olunduğunu gösterir vekaletnameler şirket yetkilisi (tek yönetim kurulu üyesi) …’e sunulmuşsa da, şahıs genel kurulu açmayarak, katılanlar cetveli vb sunmayarak ve herhangi bir tutanak tutmayarak toplantı odasını terk ettiğini ve vekillerden mahalli terk etmelerini talep ettiğini, bunun üzerine vekillerce saat 10.15’e kadar beklendiğini, ardından tutanak tutularak toplantı mahalinden ayrılındığını, öncelikle yürütmenin geri bırakılması talebinin kabulü ile, tasfiye kararının yürütmesinin geri bırakılmasını, işbu kararın Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve ilgili yerlere bildirilmesini / ilan edilmesini, davalı … Endüstri Ürünleri Yatırım ve Sanayi Ticaret A.Ş’nin 16.10.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan “şirketin tasfiyeye girmesine, unvan değişikliğine ve tasfiye memuru olarak …’in atanmasına” ilişkin kararlarının yok hükmünde olduklarının tespitini mümkün değilse iptalini, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan tescilin ve tasfiye ile ilgili yapılan tüm işlemlerin iptalini, tescilin terkinini, 16.10.2021 tarihli genel kurulun, aynı tarihte alınan, tescil edilen veya sicil dosyasına konulan tüm kararların tümüyle iptalini, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan tescilin ve kararlarla ile ilgili yapılan tüm işlemlerin iptalini, tescilin terkinini, sicil dosyasından kaldırılmasını, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirimde bulunulmasını, İlamın TTK m. 450 hükmü uyarınca tescil edilmesini ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve diğer ilgili gazete ve yerlerde ilanını, davacılar lehine ayrı ayrı yargılama giderleri ve yasal avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin uzun yıllardır faal olmayan ve borca batık vaziyette varlığını sürdüren şirket olduğunu, bu nedenle yönetim kurulu başkanı, dava dışı … tarafından artık şirketin mali yükten kurtulması amacıyla tasfiye edilmesine karar verildiğini, bu doğrultuda genel kurul gündemi hazırlanarak, ana sözleşme ve kanunun aradığı şartlarda davetler yapıldığını, davacılar genel kurul öncesi şirket mali kayıtlarını incelemek istediklerini ancak müsade edilmediğini belirterek ihtarname ve kendi tuttukları tutanağı delil olarak sunduğunu, hatta defterlerin şirket merkezinde olmadığını ifade ettiğini, bu noktada belirtmek isteriz ki davacıların da gayet iyi bildiği gibi müvekkili şirketin borca batık olduğunu, ticari bir faaliyeti ya da menkul / gayrimenkul malvarlığı bulunmadığını, bu nedenle defterlerin incelenmesine izin verilmemesi gibi bir durum olmadığını, defterlerin incelenmesinin engellenmesinin getireceği bir menfaat dahi olmadığını, huzurdaki davanın tamamen kötü niyetli olarak ikame edildiğini, davalı şirket yöneticisinin, dava dışı … ile davacılar arasında başka bir şirketin mali durumları ve ortaklık yapısı nedeniyle yaşanan hukuki süreçlere karşılık bu dava açıldığını, davacılar da davalı şirketin tasfiye sürecine gireceğini, şirketin ticari bir faaliyetinin olmadığını bildirdiğini, dava dışı başka bir şirketin mali sorunları ve ortaklık yapısı nedeniyle davalı şirket yetkilisi … ile davacılar arasında hukuki süreçleri başlamış pek çok dava ve suç duyurusu bulunduğunu, davacıların güven sarsıcı eylemleri de davalı şirketin tasfiye kararı almasında etkili olduğunu, davacılar, davalı şirkete ortak oldukları 2018 yılından beri hiçbir faaliyette bulunmadığını, ortak olmanın gereklerini yerine getirmediğini, her ne kadar dava dilekçesinde şirket yetkilisi ve yönetim kurulu üyesinin görevlerinin ihmal edildiği belirtilse de davacılar tarafından yaklaşık 4 yıllık süre boyunca şirketle ilgili hiçbir bilgi ya da belge talep edilmediğini, bütün işlemlerde dava dışı … yalnız bırakıldığını, davacılardan …’ün Türkiye’de ikameti dahi bulunmadığını, kendisinin Almanya’da yaşadığını ve şirkete ortak olduğu tarihten itibaren şirketle ilgili hiçbir faaliyette bulunmadığını, diğer davacı … ise yukarıda izah ettiğimiz güven sarsıcı faaliyetleri nedeniyle hukuki süreçlerin başlatıldığı hissedar olduğunu, davalı şirket ile ilgili hiçbir faaliyette bulunmadığını, davacıların amacının şirketin tasfiyeden dönmesi ve / veya genel kurul kararının iptalinin talep edilmesi olmadığını ortaya koyduğunu, dolayısıyla dava kötü niyetli ve hukuki yarardan yoksun olduğunu, davalılara şirket defter ve kayıtlarını gösterilmediği iddiaları gerçek dışı olduğunu, böyle bir işlemde kimsenin menfaati bulunmadığını, Genel kurul tutanağında da ifade edildiği üzere genel kurula vekaleten katıldığını iddia edenler vekalet ibraz etmediğinden, yeterli çoğunluk ile genel kurulun toplandığını ve karar alındığını, bu bakımdan haksız davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali talebine ilişkindir.
Davalı şirketin 16/10/2021 tarih ve 2021/03 no’lu genel kurul kararı ile; “1-Şirketin 16/10/2021 tarihinden itibaren tasfiye edilmesine, 2-Şirketin unvanının bundan böyle Tasfiye Halinde … Endüstri Ürünleri Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. olmasına, 3-Şirketin tasfiyesinin ticaret sicil memurluğu ve ilgili vergi dairesine bildirilmesine, 4-Şirket tasfiye işlemlerinin yürütülmesi ve şirket tasfiyesinin sona ermesine kadar yapılacak bil cümle iş ve işlemlerde tasfiye memuru olarak seçilen … T.C. Kimlik no’lu Çankaya/ANKARA adresinde ikamet eden …’in şirketimizi tasfiye memuru olarak temsil ve ilzam etmesine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacılar tarafından iş bu dava ile;
1-Davalı … Endüstri Ürünleri Yatırım ve Sanayi Ticaret A.Ş’nin 16.10.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan “şirketin tasfiyeye girmesine, unvan değişikliğine ve tasfiye memuru olarak …’in atanmasına” ilişkin kararlarının yok hükmünde olduklarının tespitine, mümkün değilse iptaline,
2-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan tescilin ve tasfiye ile ilgili yapılan tüm işlemlerin iptaline, tescilin terkinine,
3-16.10.2021 tarihli genel kurulun, aynı tarihte alınan, tescil edilen veya sicil dosyasına konulan tüm kararların tümüyle iptaline,
4-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan tescilin ve kararlarla ile ilgili yapılan tüm işlemlerin iptaline, tescilin terkinine, sicil dosyasından kaldırılmasına,
-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirimde bulunulmasına,
-İlamın TTK m. 450 hükmü uyarınca tescil edilmesine ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve diğer ilgili gazete ve yerlerde ilanına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflarca ileri sürülen kayıt ve belgeler ile ticaret sicil müdürlüğünden alınan kayıtlar incelendiğinde; davalı şirketin 16/10/2021 tarihinde yapılan 2018, 2019, 2020 yılları olağan genel kurul toplantısında hazır bulunanlar listesinde 171.900,00 TL itibari değeri olan pay sahibi … ve 114.600,00 TL itibari değeri olan hisseye sahip dava dışı …’nun katıldığı, davalı şirkette %50 oranında hisseye sahip olan davacılar … ve …’nin olağan genel kurul toplantısına katılmadıkları gibi alınan genel kurul kararında da kabul oyu verdiklerine dair bir kaydın bulunmadığı, davaya konu genel kurul kararının davacıların katılımı olmaksızın ve olumlu oyları bulunmaksızın alındığı, söz konusu kararın ticaret sicile kaydedildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 529. maddesinin 1/d maddesine göre Anonim şirketin sona ermesi ve tasfiye sebepleri arasında; “421. Maddenin 3. ve 4. fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararlarıyla” olduğu belirlenmiştir.
Bilindiği üzere, 6102 sayılı TTK’nın “V-Esas sözleşme değişikliklerinde toplantı ve karar nisapları” başlıklı 421. Maddesinde; “(1) Kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir.
İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu fıkrada öngörülen nisapları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas sözleşme hükümleri geçersizdir.
(2) Aşağıdaki esas sözleşme değişikliği kararları, sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliğiyle alınır:
a) Bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan kararlar.
b) Şirketin merkezinin yurt dışına taşınmasına ilişkin kararlar.
(3) Aşağıdaki esas sözleşme değişikliği kararları, sermayenin en az yüzde yetmişbeşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınır:
a) Şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi.
b) İmtiyazlı pay oluşturulması.
c) Nama yazılı payların devrinin sınırlandırılması.
(4) İkinci ve üçüncü fıkralarda öngörülen nisaplara ilk toplantıda ulaşılamadığı takdirde izleyen toplantılarda da aynı nisap aranır.
(5) Pay senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören şirketlerde, aşağıdaki konularda karar alınabilmesi için, yapılacak genel kurul toplantılarında, esas sözleşmelerinde aksine hüküm yoksa, 418 inci maddedeki toplantı nisabı uygulanır:
a) Sermayenin artırılması ve kayıtlı sermaye tavanının yükseltilmesine ilişkin esas sözleşme değişiklikleri.
b) Birleşmeye, bölünmeye ve tür değiştirmeye ilişkin kararlar.
(6) İşletme konusunun tamamen değiştirilmesi veya imtiyazlı pay oluşturulmasına ilişkin genel kurul kararına olumsuz oy vermiş nama yazılı pay sahipleri, bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasından itibaren altı ay boyunca payların devredilebilirliği hakkındaki kısıtlamalarla bağlı değildirler.” hükmü yer almaktadır.
Somut durum incelendiğinde; 6102 sayılı TTK’nın 529/1-d maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 421/1-3 maddesi yollaması ile anonim şirket genel kurulunda şirketin sona ermesi ve tasfiyesiyle ilgili olarak bir karar alınabilmesi için sermayenin en az %75’ini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarının bulunması gerekmektedir.
Buna göre, davalı şirket tarafından 16/10/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirketin tasfiyesine (son erdirilmesi) ilişkin, yukarıda belirtilen yasa maddesindeki toplantı ve karar nisabına uyulmaksızın karar verildiği, belirtilen yasa maddelerindeki toplantı ve karar nisabına ilişkin hükmün emredici mahiyette olduğu, bu sebeple yasada belirtilen nisab sağlanmadan toplanan genel kurulda alınan tasfiyeye ilişkin kararların anılan yasa maddelerine göre yok hükmünde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin talep yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi bakımından durum değerlendirildiğinde;
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesinde “- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü, aynı kanunun 391. Maddesinde ise “- (1) Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
TTK’nın 449. Maddesinde ise; “(1) Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, TTK’nın 449. Maddesi ile HMK’nın 389 ve 391. Maddeleri ile 390/3 maddesine göre davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi bakımından iddiasını yaklaşık ispat seviyesinde ispatladığı sonuç ve kanaatine varılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konu genel kurul kararının mahkememiz iş bu kararı kesinleşinceye kadar yürütmesinin geri bırakılmasına şeklinde karar verilmiştir.
Öte yandan, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün davada taraf olmaması nedeniyle diğer talepler bakımından davanın reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı … Endüstri Ürünleri Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 16/10/2021 tarih ve 2021/03 Nolu olup; “1-Şirketin 16/10/2021 tarihinden itibaren tasfiye edilmesine, 2-Şirketin unvanının bundan böyle Tasfiye Halinde … Endüstri Ürünleri Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Olmasına, 3-Şirketin tasfiyesinin ticaret sicil memurluğu ve ilgili vergi dairesine bildirilmesine, 4-Şirket tasfiye işlemlerinin yürütülmesi ve şirket tasfiyesinin sona ermesine kadar yapılacak bil cümle iş ve işlemlerde tasfiye memuru olarak seçilen … T.C. Kimlik Nolu Çankaya/ANKARA adresinde ikamet eden …’in şirketimizi tasfiye memuru olarak temsil ve ilzam etmesine,” ilişkin genel kurul kararlarının yok hükmünde olduklarının TESPİTİNE,
2-Kararın Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirimde bulunulmasına ilişkin talebin REDDİNE,
3-İlamın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve diğer ilgili gazete ve yerlerde ilanına ilişkin talebin REDDİNE,
4-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü davada taraf olmadığından;
a)Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılan tescilin ve tasfiye ile ilgili yapılan tüm işlemlerin iptali ve tescilin terkinine ilişkin istemin REDDİNE,
b)16/10/2021 tarihli genel kurulun aynı tarihte alınan tescil edilen veya sicil dosyasına konulan tüm kararların tümüyle iptaline ilişkin talebin REDDİNE,
c)Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan tescilin ve kararlarla ilgili yapılan tüm işlemlerin iptaline, tescilin terkinine ve sicil dosyasından kaldırılmasına yönelik talebin REDDİNE,
5-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalı şirketin davaya konu 16/10/2021 tarih ve 2021/03 sayılı genel kurul kararının TTK’nın 449. Maddesi ile HMK’nın 389 vd maddeleri gereğince mahkememizin iş bu kararı kesinleşinceye kadar yürütmesinin geri BIRAKILMASINA,
6-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan 124,60 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 62,30 TL’nin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır