Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/748 E. 2021/839 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/748 Esas
KARAR NO : 2021/839

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2013
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2021/728 E., 2021/386 K.sayılı ilamı ile, Mahkememizin 24/05/2019 tarih, 2018/139 E., 2019/507 K.sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş olmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkiline 27/06/2013 tarihli 23.118,83 TL bedelli ceza faturası gönderdiğini, yöntem bildirimine göre herhangi bir ihlâl sebebiyle ceza-i şart uygulanabilmesi için kullanıcıya bir uyarıda bulunulması ve ihlâlin ortadan kaldırılması için kullanıcıya makul bir süre tanınmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek, davaya konu faturadan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil kurumca yapılan tüm işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkememizin 24/05/2019 tarih, 2018/139 E., 2019/507 K.sayılı kararı ile, davanın kabulüne karar verilmiş olup, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2021/728 E., 2021/386 K.sayılı ilamı ile,
” Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler derdest davalarda derhal uygulanır. Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK’nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. HMK’nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartı yargılamanın her aşamasında (ilk derece ve istinaf mahkemeleri ile Yargıtayca) re’sen dikkate alınır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara dair uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden,,”denilmek suretiyle Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmakla, bozma ilamı doğrultusunda davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince dava şartı olan yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile usulden reddine karar verilmiş ve davanın usulden reddine ilişkin kararın yargılama sırasında değişen kanun hükmü gereğince verilmiş olması dikkate alınarak taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-HMK 114/1-b maddesi gereğince dava şartı olan yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 394,85 TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 335,55 TL harcın karar kesinleştiğnide davacı tarafa İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yapılan yargılama giderlerinden arta kalan kısmın yatıran kısma İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸