Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/745 E. 2023/192 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/745 Esas
KARAR NO : 2023/192
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … 16. İcra Dairesinin 2020/8724 E. Sayılı dosyası ile davalı … tarafından “… Mühendislik Tic. Ltd. Şti.” aleyhine açılan icra dosyasından müvekkili …’a gönderilen 29.10.2021 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinin 04.11.2021 tarihinde Muhtarlığa tebliğ edildiğini, müvekkili …’ın icra dosyasında borçlu olarak görünen “… Müh. Tic. Ltd. Şti.”nin ortağı olduğunu, şirket ortağının borçlu şirket yönünden 3. kişi olarak sayılamayacağından şirket ortağına haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İcra dosyasından müvekkiline gönderilen önceki tarihli haciz ihbarnamelerinden müvekkilinin bilgisinin olmaması nedeniyle itiraz etmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin icra dosyasında borçlu olarak görünen şirkete karşı her hangi bir borcunun da bulunmadığını, kaldı kİ şirket sermayesinin tamamının da ödenmiş olduğunu, bu hususta … Ticaret Sicili Müdürlüğüne bir müzekkere yazılarak şirket sermayesinin ödenmiş olması sebebi ile şirketin borçlu olmadığının ve müvekkili davacının şirkete karşı her hangi bir borcunun bulunmadığının tespitinin gerektiğini,“… Müh. Tic. Ltd. Şti/’nı’n müvekkilinden her hangi bir alacağı olmadığından, … 16. İcra Dairesinin 2020/8724 E. Sayılı takip alacaklısı …’a da 89/1 ve 89/2 uygulamaları nedeni ile bir borcunun bulunmaması karşısında … 16. İcra Dairesinin 2020/8724 E. Sayılı icra dosyasının müvekkili yönünden tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığının tepitine ve kötü niyetli davalının %20 oranındaki tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkeme kararlarında da görüleceği üzere, şirket ortağına şirkete olan borcundan dolayı haciz İhbarnamesinin gönderilmesinin mümkün olduğunu, davacının şirkete getirmeyi taahhüt ettiği ancak ödemediği sermaye borcunun bulunduğunu, davalının genel hükümlere göre yapılacak bir yargılamada ödeme yaptığı iddiasında ise bunu yazılı delillerle ispatlamakta yükümlü olduğunu, TTK.nun 83/2 ve 86. Maddelerinde ön görülen koşulların oluşması halinde tek taraflı olarak ticari defter incelemesinin yapılarak delil olarak sayılabileceğini, davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyerek üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesine fırsat verdiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesi üzerine de dava açtığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile iddialarının doğru olduğu ortaya çıksa bile kendi kusuru ile dava açtığı için müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin mümkün olmayacağını, bu nedenlerle; öncelikle süre yönünden inceleme yapılarak üçüncü haciz ihbarının tebliği üzerine süresinde dava açılmamış ise davanın süre yönünden reddine, dava süresinde açılmış ise davacıya “… Müh. Tic. Ltd. Şti.”nin defterlerinin bulunduğu yeri bildirmek üzere kesin mehil verilmesine, aksi halde zabıta marifeti ile defterlerin araştırılmasına karar verilmesine, “… Müh. Tic. Ltd. Şti.”nin bağlı bulunduğu Vergi Dairesine müzekkere yazılarak ortakların sermaye borcu bulunup bulunmadığının sorulmasına, ayrıca şirketin aktif mal varlığı ile bilançolarının gönderilmesinin istenilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Davanın, 2004 sayılı İİK’nın 89/3. maddesine göre açılmış menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından dava dışı borçlu Simtaş Mühendislik.. Ltd. Şti. aleyhine … 16. İcra Müdürlüğünün 2020/8724 E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip nedeniyle davacıya 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, daha sonra 04/11/2021 tarihinde 89/3. maddesine göre 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davacı tarafça bu ihbarnameye istinaden 15 günlük yasal süre içerisinde 19/11/2021 tarihinde iş bu davanın açıldığı, davacının dava dışı borçlu şirketin ortağı olduğu hususlarının ihtilaflı olmadığı aradaki uyuşmazlığın; borçlu şirketin ortağı olan davacının İİK 89. maddesi hükümlerine göre 3. kişi olarak kabul edilip edilmeyeceği, davacının borçlu şirkete sermaye borcunu yerine getirip getirmediği veya başka bir borcunun bulunup bulunmadığı, icra takibi dolayısıyla davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı, mahkememizin görevli olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup, TTK’nın 4. maddesine göre; bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tacir olan tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup, işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Diğer yandan, 2004 sayılı İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki gibi açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, davacı borçluya çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
Bu nedenle, 2004 sayılı İİK’nın 89/3.maddesine göre açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri olduğundan davanın HMK’nın 114/1-c ve 115.maddeleri gereğince dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay … H.D.’nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568-6425 E/K sayılı ilamı, … BAM …H.D.’nin 28/12/2022 tarih ve 2019/1811 E, 2022/2098 K sayılı ilamı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (görev) yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı vekili (e-duruşma) kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır