Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2022/937 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/742 Esas – 2022/937

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/742 Esas
KARAR NO : 2022/937

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI ..
DAVALILAR :…

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan (itirazın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, müvekkili Şirket ile aralarında akdedilen Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davalı/asıl borçlu Şirkete Ticari İhtiyaç Kredisi kullandırıldığını, diğer davalının da bu kredinin müteselsil kefili olduğunu, müvekkili banka tarafından kendisine tahsis edilen kredi kartı ürünün asgari tutarı ve 02/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılan ihtarnameye rağmen ihtarnamede belirtilen borcun ödenmediğini, tahsili için borçlu davalılar aleyhine …29. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8338 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, takibin davalıların kötü niyetli itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, müvekkili şirket yetkilisi Mustafa Erol’un pandemi sonucu okulların kapanması anına kadar tüm taksit ve borcunu bir gün dahi geciktirmediğini, pandemi ile birlikte okulların kapanması sonucu serviscilik mesleğini icra edemediğini ve işsiz kaldığını, bu sebeple bankalara olan borç tutarlarına ilişkin icra takiplerinin 180 gün ertelendiğini, bu bankaların içinde …’ında olduğunu, bu durumun BDDK’nın almış olduğu karar nisabında yürürlüğe sokulduğu için bankaların bu kurala uyma sorumluluğu bulunduğunu, BDDK’nın 30/09/2021 tarihine kadar kredi ödemelerindeki gecikmelere esneklik tanıyarak gecikmeye giren krediler takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenmesi uygulamasının devam edeceğinin belirtildiğini, takip dosyası ile bu sürelerin hiç birine uyulmayarak icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bankaya müracaat ettiğinde hiç bir sonuç elde edemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
KANITLAR:…29. İcra Dairesi’nin 2021/8338 Esas sayılı dosyası getirtilmiş, takip alacaklısının davacı, borçlularının davalılar olduğu, takibin ilamsız icra takibi niteliği taşıdığı, kredi alacağına dayandığı, asıl alacak, işlemiş faiz, ihtar gideri ve BSMV olmak üzere toplam 54.675,73 TL üzerinden takibin başlatıldığı, anılan takibin davalıların itirazı ile durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi, 12/06/2020 tarihli ve 200.000,00 TL limitli Kefalet Sözleşmesi ve 4323497 müşteri numaralı Genel Kredi Sözleşmesi suretlerini sunmuştur.
Davacı vekili, 25/11/2022 tarihli dilekçe ile aynı tarihli protokol ve ibraneme örneğini ibraz ederek, dava dosyasına konu icra takip borcunun ödendiğinden davanın konusuz kaldığını, tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talebi bulunmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta çekişme, davalılar ile davacı arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve ekleri uyarınca davacının, takip tarihi itibariyle bir alacağının olup olmadığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar, yargılama sırasında sulh protokolü imzalamışlar ve bu doğrultuda karar verilmesini istemişlerdir.
25/11/2022 tarihli ‘Protokol ve İbraname’ sunulmuştur.
Bu durum karşısında, tarafların sulh olduğu, her iki vekilin de sulh konusunda vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığına ilişkin açıklaması da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Tarafların sulh olması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 660,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 579,65 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin YARI ORANDA taraflardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
29/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır