Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/740 E. 2022/581 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/740 Esas – 2022/581
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/740 Esas
KARAR NO : 2022/581

HAKİM :… ….
KATİP …

DAVACI …
DAVALILAR …
….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı 15/11/2021 tarihli dava dilekçesinde, davacının 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu, merkez ve taşra teşkilatında bakım onarım ve işletme amacına yönelik çalıştırmak üzere nitelikli personel alımına ilişkin davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, davalıların çalıştıracağı işçileri kendileri belirlemekte olduğunu, söz konusu firmalarla yapılan sözleşmeler gereği işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluk da bu firmalara ait olduğunu, dava dışı …’in özel güvenlik görevlisi olarak 06/03/2015-22/04/2016 tarihleri arasında davacı kurumun Sivas Şube Müdürlüğünde özel güvenlik şirketlerinde çalıştığı ve en son işverenin davalı işverenlerin iş ortaklığı olduğunu ve iş akdinin 22/04/2016 tarihinde feshediliğini, özel güvenlik görevlisi …’e 1 yıl 1 ay 16 günlük çalışmasının karşılığı 2.429,30 TL ile 18,58 TL damga vergisi olmak üzere toplam 2.447,88 TL kıdem tazminatı ödendiğini, dava dışı personelin iş akdi iş yerinin kapatılması sebebiyle sona erdiğini, davacının bünyesinde ihale ile güvenlik hizmetlerinde bulunan farklı şirketlerde görev aldığını, bu şirketler ile davacı arasında imzalanan sözleşmeler gereği her türlü işçilik alacaklarından İş Kanunu ve mevzuatın işverenlere yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten yüklenici firmaların sorumlu olduğunu ve davacı kurumca ödenen tazminatların kuruma ödenmesi gerektiğini, yüklenici firmalara sözleşme gereğince ödenen sözleşme bedeli içerisinde, sözleşme kapsamında çalıştırılan personellerin tüm işçilik alacaklarının da yer aldığının sözleşmelerde belirtildiğini, dava dışı personelin işten ayrıldığı tarihe kadar davacı kurum bünyesinde ihale ile özel güvenlik hizmetlerinde bulunan farklı şirketlerde çalıştığını, davacı kurum ile davalı şirketler arasında imzalanan sözleşmeler gereğince yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin her türlü özlük haklarını karşılamak zorunda olduğunu, davacı kurumun sözleşme gereğince yüklenicilerin işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, davacı kurumun ödediği bedelin davalı firmalarca davacı kuruma ödenmesi gerektiğini, davalı firmaların davacı kurumca personele ödediği bedelden sorumlu olduğunu, 15/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek sözleşme faiziyle, sözleşmede hüküm bulunmaması halinde ise ticari avans faizleri ile birlikte ödenmesi gerektiğini beyan etmiş ve davanın kabulüne karar verilmesini talep edilmiştir
CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
Hizmet alım sözleşmeleri, idari, teknik ve genel şartnameler, SGK kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemli olduğu, davacı ile davalı şirketler arasında davacı şirketin Sivas Şube Müdürlüğüne bağlı Akıncılar Açık Yığın Sahası’nda özel güvenlik işlerinin yürütülmesine ilişkin olarak davalılar ile hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, bu kapsamda davalı şirketler nezdinde çalışan dava dışı işçi …’in hizmet akdinin feshedilmesi nedeniyle davacı tarafça dava dışı işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı ileri sürülerek hizmet alım sözleşmeleri, genel teknik ve idari şartnamelere göre dava dışı işçiye yapılan ödemeden davalı şirketlerin sorumlu olduğu ileri sürülerek yapılan ödemenin rücuen davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur.
Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır.
Kaldı ki, davacı ile davalı şirket arasında yapılan ve bir örneği dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan hizmet alım sözleşmesinin 7.1. Maddesinde; “Taahhüdün (ilave işler nedeniyle meydana gelebilecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, resim, harç ve harç giderleri sözleşme bedeline dahildir.,” 22. Maddesinde; “yüklenicinin sözleşme konusu ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve genel şartnamesinin altıncı bölümünde belirlenmiş olup, yüklenicinin bunları aynen uygulamakla yükümlü olduğu,” anlaşılmaktadır.
Genel şartnamenin 6. Bölümüne göre, çalışanların özlük hakları başlıklı 38. Maddesinde; Yükleniciden ve alt yüklenicilerden istenecek bordrolara göre ücretlerin hak edişinden ödenmesini sağlayacağı ayrıca yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak iş yerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamının da yüklenicinin elemanları hükmünde olup, bunların ücretlerinin de ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olacağı ve diğer hususların düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Teknik şartnamenin Yüklenicinin Sorumluluk Esasları başlıklı 15/5. Maddesine göre; İş, Sosyal Güvenik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici istihdam edilen hizmet personelinin iş vereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm personelin özlük, yıllık ücretli izne ilişkin hakları ile ilgili kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülüklerin, yüklenici tarafından yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı şirket arasında özel güvenlik hizmetine ilişkin olarak hizmet alım sözleşmeleri düzenlendiği, bu kapsamda dava dışı işçi …’in incelenen SGK hizmet dökümüne göre 06/03/2015 – 31/12/2015 tarihleri arasında 295 gün davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. & … Özel Güvenlik Hizmetleri… Ltd. Şti. İş Ortaklığı nezdinde, 01/01/2016 – 15/03/2016 tarihleri arasında 75 gün davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, 16/03/2016 – 22/04/2016 tarihleri arasında 38 gün davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. & … Özel Güvenlik Hizmetleri… Ltd. Şti. İş Ortaklığı nezdinde toplam 408 gün hizmetinin bulunduğu, iş akdinin dosyaya sunulan kayıt ve belgelere göre ”işin sona ermesi; KOD -18” nedeni ile sona erdiği şeklinde SGK kayıtlarında yer aldığı, buna göre dava dışı işçinin özel güvenlik görevlisi olması ve işin niteliği dikkate alındığında iş akdinin kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat yükü üzerinde olan işveren tarafından ispatlanamadığı, bu haliyle dava dışı işçinin kıdem tazminatı talep hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava dışı işçinin brüt ücretinin 2.171,70-TL olduğu, bu verilere göre yapılan hesaplama sonucunda dava dışı işçinin toplam 2.429,30-TL toplam kıdem tazminatına hak kazandığı, bu miktarın 1.982,74-TL’sinden davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. & … Özel Güvenlik Hizmetleri… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’nın bakiye kısmından ise davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nin sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, söz konusu bedellerin davalı taraftan rücuen tahsili koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 Tarih ve 2019/2339 E. 2021/225 K. Sayılı Emsal Kararı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile;
-1.982,74-TL’nin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. Ve … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ndan,
-446,56-TL’nin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nden,
Olmak üzere toplam 2.429,30-TL’nin ödeme tarihi olan 15/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 165,96-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 106,66-TL harcın;
-87,06-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. Ve … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ndan,
-19,60-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nden,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 59,30-TL harcın;
-48,40-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. Ve … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ndan,
-10,90-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nden,
Alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 2.429,30-TL vekalet ücretinin;
-1.982,79-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. Ve … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ndan,
-446,51-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nden,
Alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 18,58-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 832,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 679,08-TL’sinin;
-554,27-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. Ve … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ndan,
-124,81-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nden,
Alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyenin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin davanın Kısmen KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle; 10,02-TL’sinin davacıdan, geriye kalan 1.309,98-TL’sinin;
-1.069,21-TL’sinin Davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. Ve … Özel Güvenlik… Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ndan,
-240,77-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti.nden, alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, dava konusu miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸

Hakim…
¸