Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2022/486 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/718 Esas – 2022/486
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/718 Esas
KARAR NO : 2022/486

HAKİM : …
KATİP :…
….

DAVALI :…

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı … plakalı araç 21.09.2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarparak, aracın hasarlanmasına neden olduğunu, bu kazada müvekkiline ait aracın sürücüsünde herhangi bir kusur bulunmadığını, … adına kayıtlı olan … plakalı aracın davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından 8422014510 poliçe numarası ile sigortalandığını, müvekkiline ait olan aracın daha önce herhangi bir kazaya karışmadığını, yaşanan trafik kazasında hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinin aracında oluşan değer kaybının tazmin edilmesi gerektiğini, bahsedilen değer kaybının giderilmesinin kusurlu aracın sahibi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi ile de sigortacı şirketin müteselsil sorumluluğunda olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre ZMSS sigortacısı sadece araçta meydana gelen hasar bedelinden değil, bunun yanı sıra “doğrudan zarar” kabul edilen değer kaybından da sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL araç değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin sigorta şirketinin genel müdürlük adresi sebebiyle İstanbul Anadolu Adliyesi Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacının hasar bedelinin sigortalı aracın kusuru üzerinden yapıldığını, başkaca hak ve alacağı kalmadığını, davacının değer kaybına konu parça ve işçilik bulunmadığını, müvekkili şirketin ödemesini yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; Sayın Mahkemece yapılan inceleme sonucunda alacak çıkması halinde ise yapılan ödemenin mükerrer ödeme olmaması teminat sınırları içerisinde kalması sebebiyle sebepsiz zenginleşmeye mahal verilmemesi adına ödemenin faiziyle birlikte tenzil edilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte; kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, her halükarda müvekkili şirketin ancak ZMMS genel şartlarında öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini,açıklanan nedenlerle; usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
22/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 57/b-7., 67/a. ve 84/j. Maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu, … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 5.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 4.658,00 TL olduğunun hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile, bilirkişi raporuna göre davada araç değer kaybı bedelinin 5.000,00 TL olarak tespit edildiğini, davada 500 TL dava değeri gösterilip bu miktar üzerinden harç ödendiğinden bakiye kalan 4.500,00 TL tutarın harcının tamamlanmasının zarureti hasıl olduğunu, bu harcı tamamladıklarını, bu miktar üzerinden hüküm kurulmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava; H.M.K. 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olup, haksız fiil niteliğindeki kaza sonrasında araçta oluşan değer kaybı şeklindeki zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinin …’da Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu dikkate alınarak, davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın esası yönünden ise; davacıya ait araca davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacıya ait aracın hasarlandığı, emsallerine göre değerinden reel piyasa koşularına göre 5000,00 TL kaybettiği hesaplanmıştır. Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 tarihinde E.2019/40 numaralı dosyada, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği bu nedenle sigorta genel şartlarına göre yapılan hesaplamaya itibar edilmeyerek gerçek zararın belirlenmesinde Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak reel piyasa şartlarına göre yapılan hesaplama yöntemi ile zarar hesabı dosyaya uygun görülmüştür. Kazada davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, daha önce davalı sigorta şirketince araç hasar bedeli altında ödeme yapıldığı, iş bu davanın konusunun ise araç değer kaybı bedeline ilişkin olması nedeniyle mükerrer bir ödemenin olmayacağı anlaşılmış, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında oluşan zarardan sorumlu olduğu sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketine yapılan ön başvurunun tebliğine ilişkin kayıtların sunulmadığı, ancak davalı sigorta şirketinin dosya kapsamına sunduğu yazılı beyanlarında, değer kaybı talebi için 13/10/2021 tarihinde hasar dosyasının açıldığı beyan edildiğinden, iş bu tarihten itibaren, yasal faiz(sigortalı aracın hususi otomobil olması nedeniyle)işletilmek suretiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE, 5.000,00 TL araç değer kaybı bedelinin 13/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 136,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 205,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 136,15 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.221,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Masrafı : 153,25 TL
Başvurma Harcı : 59,30 TL
Vekalet Harcı : 8,50 TL