Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/691 E. 2023/177 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/691 Esas
KARAR NO : 2023/177

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. ……
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan munzam zarar)
DAVA TARİHİ : 02/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (kıymetli evraktan kaynaklanan munzam zarar) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine …14. İcra Müdürlüğü’nün 2008/14143 ve 2008/17632 sayılı takip dosyaları ile toplam 45.000,00-TL olan 2 senet için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/512 Esas Sayılı dosyası ile borçlu olmadığının tespiti davası açıldığını, dosyanın yetki yönünden Ankara’ya gönderildiğini, …6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1257 Esas ve 2016/309 Karar Sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, kesinleşen bu karar ile birlikte davalının borcunun da kesinleştiğini, icra takiplerine devam edildiğini, her iki icra takibinde takip başlangıcından alacak toplamının 45.249,55 TL olduğunu, alacakların 2008 ve 2009 yıllarına ait bulunduğunu, müvekkilinin bu alacaklarını 2021 yılında tahsil ettiğini, alacağın 13 yılda tahsil etmek zorunda kaldığından ve temerrüt faizi davacının zararını karşılamadığından, davacının ayrıca zarara uğradığını, icra takibine konu borcun zamanında ödenmiş olması halinde davacının malvarlığına nasıl etki edecek idiyse bu sonucun munzam zarar ödemeyle sağlanması gerektiği ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu edilen senetlere ait ödemelerin …14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/440 ve 2020/1350 sayılı dosyalarına yapıldığını, dosyaların infaz edildiğini, dava konusu alacağın dayanağı olan bonolarla ilgili icra dosyaları ile takipler yapıldığını, o dönemde takiple birlikte talep edilen faiz oranın yüzde 21 olarak belirtildiğini, ayrıca müvekkilinin yüzde 40 icra inkar tazminatı ödediğini, bu şekilde her takip dosyası esas alacağı 22.500,00-TL iken toplam ödeme miktarının 103.000,00-TL olduğunu, davacı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ve organik bağ bulunmadığını savunarak, davanın reddine istemiştir.
KANITLAR: 10/06/2021 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son tutanağı sunulmuştur.
…14. İcra Dairesinin 2020/1350 Esas ve 2020/440 Esas sayılı dosyası, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/582 Esas, 2009/11Esas ve 2008/710 Esas sayılı dosyaları, …1. Ağır Ceza Mahkemesi7nin 2019/99 Esas sayılı dosyası ile …6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1257 Esas sayılı dosyası getirtilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, anılan raporda; davacının munzam (aşkın) zarar alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, denkleştirici adalet ilkesine göre 15.09.2008 tarihindeki 22.500,00 TL’nin 29.12.2020 tarihi itibariyle ulaşacağı değer ortalamasın 123.184,06 TL olduğu, 15.11.2008 tarihindeki 22.500,00 TL’nin 29.12.2020 tarihi itibariyle ulaşacağı değer ortalamasının ise 107.905,30 TL olduğu, munzam zarar alacağının 37.709,64-TL olarak hesaplandığı, davadaki talebin 5.000,00-TL olduğu görüş olarak açıklanmıştır.
Davacı vekili 22/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi talebini 32.709,64 TL artırarak munzam zarar alacağını 37.709,64 TL’ye yüksetmiştir.
GEREKÇE: Dava, munzam zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacının 22.500,00 TL bedelli ve 2008 yılı tanzim tarihli iki ayrı senede dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının, senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borçlu olmadığının tespiti davaları açtığı, yapılan yargılama sonucunda davalarının reddine karar verildiği, 17/11/2008 tarihinde takipler başlaması sonrasında yaklaşık 13 yıl sonra davacının 14/12/2020 ve 31/12/2020 tarihlerinde alacağını tahsil ettiği hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, davacının, davalının keşidecisi olduğu iki ayrı senetle ilgili olarak açtığı borçlu olmadığının tespiti davası nedeniyle alacağını geç olarak tahsil edip etmediği, bu nedenle munzam zararının oluşup oluşmadığı, zararı meydana gelmiş ise tutarı yönlerinde toplanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davalının keşideci ve davacının hamil bulunduğu senetlerden dolayı davacının alacağını geç tahsil ettiği sabittir. Taraflar arasında borçlu olmadığının tespiti davası görüldüğü de dosya kapsamıyla sabittir. Davacı, para alacağını zamanında tahsil edemediği için temerrüt faizi dışında munzam zararının da olduğunu ileri sürmüş, esas itibariyle paranın zaman içinde değer kaybı iddiasına dayanmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 105. maddesine göre alacaklının uğradığı zarar, geçmiş günler faizinden fazla olduğu takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça bu zararı ödemekle mükelleftir. Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın karşılanması iki bölümde öngörülmüştür. Birincisi, kanıtlanmadan ödenmesi talep edilecek zarar miktarıdır ki bu temerrüt faizidir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etme olanağı yasal olarak mevcut değildir. İkinci bölüm, temerrüt faizini aşan (munzam) zarara ilişkin olup; temerrüt faizini aşan bir zararı olduğunu iddia eden, bu iddiasını somut delillerle ispat etmek zorundadır.
Yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu davacıyı ispat yükünden kurtarmaz. Zira davacı, para alacağını zamanında alması halinde bu parayı ne şekilde kullanacağını ileri sürüp ispatlamalıdır. Ayrıca alacaklı, uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu da kanıtlamalıdır. Soyut enflasyonun ya da bankalarda mevduat için ödenen faizin temerrüt faizinden yüksek oranda olması munzam zararın gerçekleştiği ve ispatlandığı anlamına gelmez. Davacı tarafından ispatlanması gereken husus, enflasyon ve mevduat faizinin yüksekliği gibi genel olgular değil, kendisinin şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğü hususudur.
Bu durum karşısında, davacı tarafın para alacağını zamanında tahsil edip nerede kullanacağına dair somut bir vakıayı ileri sürerek ve tahsil edilen temerrüt faizinin zararını karşılamadığı hususunu ispat edemediği, soyut enflasyonist ortamın varlığının zararın varlığı için yeterli olmadığı, esasen borçlu olmadığının tespiti davalarında paranın geç tahsil edilmesinin müeyyidesinin de İİK’nın 72/4 maddesinde düzenlendiği, davacının davasının subuta ermediği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 644,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 464,10 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır