Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/657 E. 2023/586 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/657 Esas – 2023/586
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/657 Esas
KARAR NO : 2023/586

HAKİM….
KATİP : …

DAVACI : … …
VEKİLLERİ : Av…
Av…..

DAVALI : 1- ……
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 2- ……

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 31.12.2017 günü saat 18.20 sıralarında Tandoğan kavşağından Anıtkabir istikametine doğru karşıdan karşıya geçerken davalı sürücü …’ın kontrolsüz ve süratle seyri nedeni ile kaza geçirdiğini, müvekkilinin, olay anında kaza sonucu ağır derecede yaralandığını, dosyaya sundukları hastane raporu ile ilk etapta %8 oranında kalıcı maluliyet oluştuğunun tespit edildiğini, kazaya karışan …. plakalı aracın sigortacısı … A.Ş., araç sürücüsü … ve araç maliki …’ın oluşan zarardan sorumlu olduklarını, yapılacak yargılama neticesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; bedelli askerlik ücret farkı, maaş zammı ve pozisyon farkının maddi karşılığı, iş göremezlik raporu uyarınca boşta kalınan her gün için kazanç kaybı, 11 ay boyunca kaza sebebiyle işe gidemediğinden gelir kaybı, kalıcı engel durumu sebebiyle daha düşük bir pozisyonda işe başlaması ile kaza sebebiyle kalıcı engelli raporu da gözetilerek; her türlü hastane, yol, ilaç, bakım, tedavi masrafları, maddi zararı ve çalışamadığı günler

için kazanç kaybı ile işyeri statüsünde kaza sebebiyle değişkenlik gösteren maddi zararı için şimdilik 1000 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine, müvekkilinin ağır bir şekilde psikolojik travma geçirdiği, büyük bir üzüntü, kaygı, endişe ve stres içinde olduğu göz önünde bulundurularak müvekkili adına 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili netice-i talebini açıkladığı 27/01/2022 tarihli dilekçesinde özetle; 250,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50.00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 300.00 TL tedavi ve bakıcı gideri, 200.00 TL yoksun kalınan kar kapsamında, müvekkilinin kazadan önce bedelli askerliğe gitmiş olsaydı, şimdiye göre pasifindeki artış miktarı farklı olacağından söz konusu bakiye miktarın asilden karşılanmak üzere ve 200.00 TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklanan maaş zammı, pozisyon farkının maddi karşılığı olmak üzere toplam 1000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/06/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile; geçici iş göremezlik tazminatı olarak 2.851,52 TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 92.611,74 TL, tedavi gideri olarak 780,24 TL, bakıcı gideri olarak 303,30 TL olmak üzere toplam 96.546, 80 TL talep ettiklerini, her ne kadar dava dilekçesinde; kazadan önce müvekkilinin bedelli askerliğe gitmiş olması halinde pasifinde bu denli bir artış olmayacağı sebebiyle fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 200 TL maddi tazminat talep edilmişse de, dava sürecinde müvekkilinin askerliğe gittikten sonra askeriyenin sevk etmiş olduğu hastane raporunda “askerliğe elverişsiz” olması sebebiyle müvekkilinin askerlik yapamadığını ve 43.151,28 TL bedelli askerlik ücretinin ekte yer alan dekontta görüleceği müvekkiline iade edildiğini, dolayısıyla iş bu alacak kalemi yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı asile müvekkili şirkete başvurusu ile 28.02.2019 tarihli ibraname ile 12.933,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin yeterli olduğunu ve ibraname ile yapılan ödemelerin yetersiz görülmesi halinde bilindiği üzere ibranamenin iptali niteliğindeki davaların ancak 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilebileceğini, dava konusu alacağın, ibranamenin iptali niteliğinde olmadığı gibi arabuluculuk görüşmelerinin de bakiye tazminat değil tazminat talebi üzerinden yapılmış olduğundan, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, her halükarda davacının maluliyetinin 11.02.2019 tarihli rapor ile tespit edilmiş olduğundan 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu ve davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise kaza çift taraflı trafik kazası olduğundan, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davacıya …. tarafından 4.679,47 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin tedavi giderleri, geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik dönemi geçici bakıcı talepleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Yasin ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi ile davacının maddi tazminat hususunda 28/02/2019 tarihinde yazılı uzlaşmaya vardığını, bu nedenle dava açılış tarihi olan 18/10/2021 tarihinde davacının dava açma hakkı bulunmadığını, davacının maddi tazminat istemlerinden bazılarının belirsiz alacak olarak davayı açmaya uygun olmadığını, kaza tespit tutanağı ve adli tıp kurumu raporunun kazanın oluşumunda asli kusurun davacıda olduğunun belirlediğini, istenen manevi tazminat tutarının çok yüksek olduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…. raporu ile; davacının, kaza tarihi itibariyle geçerli “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre kazaya bağlı özür oranının %11 (yüzdeonbir) olduğu, 9 (dokuz) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 (bir) ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu bildirilmiştir.
15/07/2022 tarihli kusur uzmanı bilirkişi heyetinin sunduğu rapor ile, davacı yaya …’nın meydana gelen olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı … adına kayıtlı, davalı şirkete sigortalı aracın davalı sürücüsü …’ın ise, meydana gelen olayda kusursuz olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir.

…. esas sayılı dava dosyası kapsamında alınan 16/04/2019 tarihli … kusur raporu ile sanık sürücü …’ın alt düzeyde tali kusurlu, müşteki yaya …’nın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu suretle, Mahkememiz dosyasında alınan 15/07/2022 tarihli kusur raporu ile…. esas sayılı dava dosyası kapsamında alınan 16/04/2019 tarihli …kusur raporunun birbiri ile çeliştiği görülmekle; çelişkilerin giderilmesi ve nihai kusur raporunun düzenlenmesi amacı ile dosyanın…Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’ne tevdi edilmesine karar verilmiş olup; 08/11/2022 tarihli ….ne ait rapor ile; sürücü …’ın % 15 (yüzde on beş) oranında kusurlu, yaya …’nın % 85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu bildirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
28/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı …’nın dosya kapsamına göre tedavi giderleri olarak refakatçi ücretleri, hastanın tedavisi sırasında refakatçi ile birlikte temel ihtiyaçları, yol ücretleri, ilaç fark bedelleri, hasta katılım payı, örtez malzemeleri, dosya içeriğindeki tedavisi ile ilgili fatura esas alınarak 5.201,60 TL zorunlu tedavi gideri hesaplandığını…. Başkanlığı’nın 08/11/2022 tarihli raporunda sonuç olarak, …’nın %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu rapor edildiği, kusur oranı düşüldükten sonra 780,24 TL yapması gereken zorunlu tedavi gideri hesaplandığı, davacı vekilince; davacı … lehine 1.000,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, sürücü …’ın % 15 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nın %85 oranında kusurlu olduğunun tespiti sonucu, hesaplanan maddi zarardan TBK’unun 52’inci maddesi kapsamında %85 kusur indirimi yapıldığı, davacı …’ın 31.12.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, özür oranının %l1 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı ve 1 ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceğinin tespit edildiği, dava konusu olay nedeniyle, davalı sigorta şirketi tarafından, 28.02.2019 tarihinde, 12.993,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, Yargıtay’ın içtihatları gereğince, öncelikli olarak “28.02.2019 ödeme tarihi verilere” göre hesap yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapıldığında, davacı lehine 780,24 TL zorunlu tedavi gideri, 2.851,52 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 303,30 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 29.155,95 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 33.091,01 TL maddi tazminat hesaplandığı, davalı tarafından yapılan 12.993,00 TL ödeme ile davacıya 20.098,01 TL eksik ödeme yapıldığının hesaplandığı, takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, eksik ödenen 20.098,01 TL’nin fahiş fark olduğunun kabulü halinde taraflarınca rapor tarihine göre hesaplama yapıldığı, rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yapıldığında, davacı lehine, 780,24 TL zorunlu tedavi gideri, 2.851,52 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 303,30 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 92.611,74 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 96.546,80 TL maddi tazminat hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı Tanığı Fadime Yağlıcı katıldığı oturumda; “ben davacının annesiyim, kaza sebebi ile oğlumun psikolojisi bozulmuştur, oğlum düzenli şekilde futbol oynardı kazandan dolayı bu etkinliklerini yapamadı, 4-5 yıldır yazlığa dahi oğlum gelemiyor, kazadan dolayı ağrıları oluyor, platinden dolayı da çok sıkıntı yaşadı enfeksiyon kaptı psikolojik olarak çok yıprandı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı Uğurcan Mandacı katıldığı oturumda; “kazadan sonra yaklaşık 1 yıl davacı arkadaşım işe gidemedi, biz onu sürekli ziyaret ettik, kaza sonrası da olay yerini görmek için olay yerine … ile birlikte gittik, olay mahallinde yerde kan izi olduğunu düşündüğüm emareler mevcuttu, kazadan sonra halısaha maçlarına davacı arkadaşım gidemedi, uzun süre yürüyüşleri dizinden dolayı yapamıyor, bahsetmiş olduğum kan izleri yaya geçidinden yaklaşık 5 metre ilerideydi, bahsetmiş olduğumuz izlerin kan izi olduğunu düşündüm, tabi karanlık olduğu için net olarak emin değilim,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … katıldığı oturumda; “kaza sonrası hastaneye gittim doktorlar davacı arkadaşımın durumunun kötü olduğundu, çok sayıda kırığının olduğunu söyledi, olay sonrası kaza yerine belki bir delil bulabiliriz diye arkadaşımla birlikte gittik, yaya geçidine yakın bir civarda kan izleri olduğunu düşündüğümüz izler mevcuttu, tabi gece geç vakit olduğu için kan izin olup olmadığı hususunda emin değilim, arkadaşım kaza sonrasında uzun bir süre ayağa kalkamadı, günlük işlerini dahi yerine getiremedi, psikolojisi iyi değildi, bahsetmiş olduğum kan izleri yaya geçidinden yaklaşık 4-5 metre ilerisindeydi, kazadan yaklaşık 5-6 saat sonra olay yerini incelemeye gittik ,” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Davacı Tanığı Utkucan Ulusoy katıldığı oturumda; “kaza sonrasında hastaneye arkadaşlarımla birlikte ziyarete gittik, davacının ayağı sargılıydı, yüzünde yara bere izi vardı, alnı mosmordu, davacı arkadaşım kazadan önce futbol oynardı yüzmeye giderdi kazadan sonra bu aktivitelere gidemiyor bu anlamda psikolojisi bozulmuştur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
31/12/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, hükme esas alınan…. Başkanlığı’na ait 23/02/2022 tarihli …. raporu ile; davacının, kaza tarihi itibariyle geçerli “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre kazaya bağlı özür oranının %11 (yüzdeonbir) olduğu, 9 (dokuz) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 (bir) ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyacağının belirlendiği, yine hükme esas alınan Ankara ATK Başkanlığı Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’ne ait 08/11/2022 tarihli rapor ile; sürücü …’ın % 15 oranında kusurlu, davacı yaya …’nın % 85 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekili 28.02.2019 tarihli ibraname ile 12.933,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin yeterli olduğunu ve ibraname ile yapılan ödemelerin yetersiz görülmesi halinde bilindiği üzere ibranamenin iptali niteliğindeki davaların ancak 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilebileceğini, dava konusu alacağın, ibranamenin iptali niteliğinde olmadığı gibi arabuluculuk görüşmelerinin de bakiye tazminat değil tazminat talebi üzerinden yapılmış olduğundan, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
2918 sayılı KTK’nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup re’sen dikkate alınması gerekir.
Bazı hallerde, zararın öğrenilmesi, onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamındadır. Zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli, yeterli hal ve şartların öğrenilmesi, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterlidir.
Buna karşılık ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olmayacaktır. ….karar sayılı kararı).
Gelişen durumun varlığı halinde, gelişen durumun sona ermesinden itibaren zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekir. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir. Davacıdaki yaralanmanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, bu yaralanmadan dolayı gelişen bir durum olup olmadığı, varsa hangi tarihte gelişen durumun sona erdiği; diğer bir anlatımla, daimi iş gücü kaybının kesin olarak belirlenebilmesi için tedavilerinin ne zaman sona ereceği ve kesin maluliyet oranının hangi tarihte belirlenebileceğinin tespiti önemlidir.
Somut olayda davacı vekili iş bu davada gelişen duruma bağlı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep etmiş; ilk etapta aldıkları raporda kazaya bağlı maluliyet oranı %8 olarak tespit edilmiş iken, iş bu dosya kapsamında alınan … raporu ile %11 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiş olmakla; davacının maluliyetine sebep olan arazların tüm raporlarda görüldüğü, ibranameye konu ödeme yapıldıktan sonra değişen bu durum olduğu, netice olarak, 2918 sayılı yasanın 111/2. maddesindeki 2 yıllık sürenin hak düşürücü sürenin dolmadığı kanaatine varılarak, davalının bahse konu savunması yerinde görülmemiştir.

Davalı sigorta şirketi, cevap dilekçesinde ve ıslaha karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürmüş olup, kazanın 2017 yılında gerçekleştiği, davanın 2021 yılında açıldığı, somut olayda ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olduğundan, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, ayrıca belirsiz alacak davalarında, davanın açılmış olması ile tazminat alacağının tamamı yönünden zamanaşımının kesildiği, davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davada sonrasında dava değerini belirlemesi durumunda zamanaşımı süresinin yeniden işlemeyeceği ve belirlenen alacak kısmı için zamanaşımının söz konusu olmayacağı dikkate alınarak, davalı yanın ıslaha karşı zamanaşımı def”i yerinde görülmemiş ve davanın esası incelenmiştir.
Hükme esas alınan 28/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu ile, davalı sigorta şirketinin 28.02.2019 tarihinde, 12.993,00 TL maddi tazminat ödemesi yaptığı gözetilerek, ödeme tarihindeki veriler ve karar tarihine en yakın veriler esas alınmak suretiyle terditli hesaplama yapılmış olup, ödeme tarihindeki veriler esas alındığında, gerçek zarar tutarı ile ödeme miktarı mukayese edildiğinde ödemenin yetersiz olduğu anlaşıldığından; karar tarihine en yakın veriler esas alınmak suretiyle yapılan hesaplama hükme esas alınmış ve davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemeye, hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak güncellenmesi suretiyle yapılan hesaplama neticesinde, davacının 780,24 TL zorunlu tedavi gideri, 2.851,52 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 303.30 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 92.611,74 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 96.546,80 TL maddi zararının oluştuğu tespit edilmiştir. Bahse konu alacak kalemlerinden, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle geçerli olan ZMMS poliçesi kapsamında, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe ilimiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğu, diğer davalılardan …’ın araç sürücüsü sıfatıyla, davalı …’ın araç işleten sıfatıyla haksız fiil hükümlerine göre sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu doğrultusunda, talep artırım dilekçesi ile talep edilen geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ve bakıcı gideri tazminatı istemleri yerinde görülerek, davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacının bedelli askerlik bedeli adı altında talep ettiği alacak yönünden ise, davaya konu kaza ile talep edilen alacak kalemi arasında illiyet bağı bulunmadığı dikkate alınarak, davacının bahse konu istemi yerinde görülmemiş ve hükümde açıklandığı üzere sair maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça ön başvurunun tebliğine ilişkin kayıtlar sunulmadığından, ibranamenin düzenlendiği tarih olan 28/02/2019 tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü, diğer davalıların ise haksız fiil tarihi olan 31/12/2017 tarihi itibari ile temerrüde düştükleri kabul edilerek, iş bu tarihlerden itibaren sigortalı aracın hususi olduğu gözetilerek yasal faiz işletilmek suretiyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat istemi yönünden ise; kazanın oluş şekli, kusur durumu, maluliyet oranı, tanık beyanları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, takdiren 25.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
A-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN;

1-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile, 2.851,52 TL’nin, davalı sigorta şirketi yönünden 28/02/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile, 92.611,74 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 28/02/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının tedavi gideri talebinin kabulü ile, 780,24 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 28/02/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin kabulü ile, 303,30 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 28/02/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan

31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacının sair maddi tazminat isteminin REDDİNE,
B-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN;
Davacının manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE; 25.000,00 TL’nin davalılar … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
C-MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN;
a-Alınması gerekli 6.595,12 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı adı altında alınan toplam 3.364,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.230,29 TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı adı altında yatırılan 3.364,83 TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 15.447,49 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d-Reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 200.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, (AAÜT’nin 3/2 maddesi uyarınca, red sebebi ortak olduğundan, davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiş olmakla)
D-MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN;
a-Alınması gerekli 1.707,75 TL harcın davalılar ….’tan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….ve…tan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
c-Davalılar … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş bulunduklarından, AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar …’a verilmesine,
E-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 8.708,15 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.385,11 TL’lik kısmının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
F-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
G-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince …. bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1317,23 TL’sinin davalı sigorta şirketinden, bakiye kalan 2,77 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde iş bu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekili, davalılar…. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/07/2023

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
ATK Ücreti : 3.060,00 TL
Bilirkişi Ücreti : 4.400,00 TL
Posta Masrafı : 1.180,35‬ TL
Başvurma Harcı : 59,30 TL
Vekalet Harcı : 8,50 TL