Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2023/91 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/621 Esas – 2023/91
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/621 Esas
KARAR NO : 2023/91

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI ….
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (taşıma sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin yayınevi olarak faaliyet gösterdiğini, yazılı eserlerin hem perakende hem de toptan satışını gerçekleştirdiğini, ürünlerin taşımalarını davalı ile sağladıklarını, taşıma işlerini gereği gibi yapmadığını, 09/10/2019-04/12/2019-12/02/2020-18/03/2020-08/06/2020 tarihli gönderilerin davalı tarafından taşınmak üzere alınmasına rağmen alıcılarına ulaştırılmadıklarını, kargo paketlerinin kayıp olduğunu, ürünlerin faturalı olması sebebiyle ürün değerlerinin belirli bulunduğunu, davalı şirket tarafından ürünlerin teslim edildiğine ya da nerede olduğuna dair bir belge sunulmadığını, bu nedenle hem ürünlerin taşıma bedellerine dair fatura tutarının hem de kayıp ürün tutarının davalıdan tahsil edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin ürünlerin alıcılarına ulaşmaması nedeniyle bir de ticari itibar kaybına uğradığını ileri sürerek, 9.725,40 TL’nin teslim tarihlerinden itibarine işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının davasını kabul etmediklerini, zaman aşımı def’inde bulunduklarını, davacının 5 adet kargo gönderisine ilişkin tazmin talebinde bulunmasına rağmen bu taleplerini somutlaştıramadığını, kargoların alıcılara teslim edildiğini, davacı şirketin dava konusu kargolara ilişkin süresinde bildirim yapmadığını ve dava hakkının düşmüş olduğunu, TTK’nın 889. maddesinin 3 nolu bendi ile TTK’nın 855.maddesi 1 nolu bendi gereğince davacının talepte bulunma hakkının zaman aşımına uğradığını, iki tarafça imza edilmediğinden taşınan ürünlerin maddi değerinin ve sevk irsaliyesinin görünür şekilde sunulup sunulmadığının ispat edilemediğini, kargoların içerisinde 9.725,40 TL değerinde kitap bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ürünün taşınmak üzere alındığı değerinden belirlenmesi gerektiğini, TTK 858.maddesine göre zarar tazmininin özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
KANITLAR: Davacının gönderen, davalının taşıyıcı olduğunu gösterir taşıma senetleri ile teslim tesellüm fişleri ibraz edilmiştir.
Davacının dava dışı alıcılar adına düzenlenmiş ve kitaplara ilişkin e-fatura fatura örnekleri sunulmuştur.
Arabuluculuk son tutunağı ibraz edilmiştir.
Davacının davacılara başvurusu ve yazışma örnekleri sunulmuştur.
Dava dışı kitap alıcı firmalar faturaları teyit etmiş, gönderilerin kendilerine teslim edilmediklerini buldurmuştur.
Basın yayın konusundan uzman bilirkişiden rapor alınmış, anılan raporda; davacının davalıdan talep edebileceği miktarın 9.859,42 TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince dava değeri 9.725,40 TL’nin hükme esas alınabileceği hususları görüş olarak açıklanmış, anılan rapora davalı vekili itiraz etmiş, itiraz üzerine taşıma hukuku alınında uzman bilirkişiden rapor alınmış anılan raporda, davacının davalıdan (sorumluluğu sınırlama hakkının kaybı halinde 10.089,86TL) TTK madde 882 kapsamında 1.679,99 TL talep edebileceği, ticari faiz isteminin takdirinin sayın mahkemeye ait olup kabul halinde ihtar tarihi olan 11/12/2020 tarihinden dava tarihi olan 30.09/2021 tarihleri aralığında (10.089,96 TL esas alınması halinde 1.341,76 TL) 223,40 TL ticari faize hükmedilebileceği hususları görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda davacının yayıncılık alanında faaliyet gösterdiği, satışını yaptığı emtiayı zaman zaman kargo firmaları aracılığıyla alıcısına teslimi sağladığı, 2019 ve 2020 yılı içinde tarihleri dava dilekçesinde açıklanan 5 ayrı gönderiyi alıcılarına ulaştırmak üzere taşıyıcı davalıya teslim ettiği, alıcıların teslimine ilişkin olarak davalı tarafından belge sunulmadığı, davacının davalıdan gönderilerin akıbetini sorduğu, ihtarname keşide ettiği, zararın tazmini için işbu davanın açıldığı, davalının zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, taşıma sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilip edilmediği, taşımanın tamamlanıp tamamlanmadığı, gönderilerin alıcısına ulaştırılıp ulaştırılmadığı, teslim edilmeyen gönderiler nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, davalının bundan sorumlu olup olmayacağı, zararın tutarı, istemin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasında eşya taşıma sözleşmesi mevcuttur. Güzergah itibariyle bu sözleşmeye 6102 sayılı TTK’nın eşya taşıması hükümleri uygulanacaktır. Anılan Kanunun 875. maddesinde kural olarak taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslime edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olacaktır. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri, ayrıca kanun koyucu tarafından hüküm altına alınmıştır. 6102 sayılı Kanunun 854. maddesinde ise, eşya ve yolcu taşımasında zamanaşımı genel olarak düzenlenmiş olup, eşyanın tesliminden itibaren zamanaşımı 1 yıl, kasıtlı veya pervasızca taşımada ise 3 yıl olarak belirlenmiştir. Taşıyıcının edimlerinin ihlali halinde zarardan sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluk olarak tespit edilmiştir. Ancak, zarar, taşıyıcının kasıtlı ve pervasızca taşımasından kaynaklanmış ise bu sınırlamalardan yararlanamayacaktır.
Davacı, tacir olup tüketici sıfatı bulunmadığından ve çekişme ticari iş kabul edilen taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından mahkememiz görevli kabul edilmiş, davacının gönderen, davalının taşıcıyı olduğu dikkate alındığında, davada aktif ve pasif dava ehliyetleri belirlenmiştir.
İddia, savunma, kargo teslim belgesi, gönderilere ilişkin faturalar, yazışmalar, davalının teslime ilişkin belgeleri sunamaması, tarafların iştigal alanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 09.10/2019, 04/12/2019, 12/02/2020, 18/03/2020 ve 08/06/2020 tarihli gönderilerin davalı tarafından teslim alınmasına rağmen alıcılarına tesliminin yapılmadığı, davacıya iadelerinin gerçekleştirilmediği, esasen taşınanların kaybedildiği sonucuna varıldığı, davalının üstlendiği taşıma sözleşmesindeki zararının pervasızca bir davranıştan kaynaklandığı, istemin 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu kanaatine varılmış, zamanaşımı def’ine itibar edilmemiş, davanın esası hakkında inceleme yapılmıştır.
Taşıma belgelerinde her ne kadar salt ağırlık bildirilmiş ve içerik bildirilmemiş ise de davacının sunduğu faturalar içeriği, yayıncılık alanında iştigal etmesi, dava dışı alıcıların cevapları ve faturalar birlikte değerlendirildiğinde kaybedilen emtianın çeşitli yayınlar olduğu, zarar ‘pervasızca’ davranıştan kaynaklandığı sonucuna varıldığından davalının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı, davacı zararının tam olarak karşılanması gerektiği, bilirkişi raporunda değerin daha fazla tespit edildiği, taleple bağlı kalınacağı sonucuna varılarak istenilen tazminatın tahsiline karar verilmiş, uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, davacının daha önce davalıya yazılı olarak başvurduğu ve temerrüde düşürdüğü, ticari işten kaynaklanan işbu davada avans oranında temerrüt faizi talep edilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, 9.725,40 TL tazminatın temerrüdün gerçekleştiği 18/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans oranında temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 664,34 TL harçtan peşin alınan 166,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 498,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 166,09 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.306,8‬0 TL ( 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 2.000,00 bilirkişi ücreti, 239,00 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olarak karar verildi. 16/02/2023

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır