Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2023/542 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/610 Esas – 2023/542
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2023/542

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI ….
VEKİLİ : Av…..
VEKİLLERİ : Av. …
Av….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı ….. arasında “Ç…. yapılması hususunda 30.10.2017 tarihinde “Taşeron Sözleşmesi” imzalandığı ve taraflar arasında sözleşme kapsamında ticari ilişkinin başladığını, sözleşme kapsamında davalı borçlu davacı alacaklıya sözleşme kapsamında kazanılan hak edişlere ve yerine getirilecek işlere karşılık bedellerini ödemeyi taahhüt ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.5 maddesine göre; “Hakediş döneminde tamamlanmış İşler’in Bedeli, Taşeron’un Müşavir / Mal Sahibi tarafından hakedişinin onaylanmasını takiben düzenleyeceği faturasına istinaden, fatura tarihine müteakip 60 (altmış) gün içerisinde: …. Şubesi İBAN:…. Şube Kodu: 1107, Hesap No:…. Banka EFT Kodu:….olan banka hesabına işveren tarafından yatırılır.” hükmüne rağmen davalının sözleşme hükmüne riayet etmeksizin müvekkili şirketin yapmış olduğu sözleşme konusu işlerin bedelini vadesi gelmiş olmasına karşın ödemediğini, şifahen gerçekleştirilen görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine müvekkil şirket tarafından asıl alacak ve ödemelerin süresinde yapılmamasmdan kaynaklı faizle birlikte 73.660,33 TL’lik haklı alacağın tahsili içi…. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı itirazı sonrasında dosyanın yetkili…. gönderilmesi talep edildiğini,…. Sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, davalı borçlu tarafından tebellüğ etmiş olduğu ödeme emrine 13.01.2021 tarihinde itiraz edilmiş ve işbu itirazın akabinde takibin durduğunu beyanla davanın kabulüne ve … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı borçlu aleyhine dava konusu tutarın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip talebinde borcun sebebinin ve buna dayanak belgelerin açıkça gösterilmesi gerektiğini, İtirazın iptali davası olarak ikame edilen davada daha sonradan bu sebepler ve buna dair sunulan deliller genişletilemeyeceğini, bu sebeple…. E. Sayılı dosya üzerinden ikame ettiğimiz takibin iptali sebepli şikayet dosyasının İstinaf Mahkemesinde olduğunu, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, davacı yanın dava dilekçesinde yer almamakla birlikte dosyada ana para borcu olarak gösterilen nakit teminatın iadesi ve nakit teminat tutarına dair takip sonrası işlemiş faiz olarak hesaplanan toplam 19.391,00 TL’nin 12.07.2021 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, bu ödemelerin yapılması ile dosya borcu sona erdirildiğini, bunun dışında kalan ferileri ve işlemiş faiz hesaplamasını kabul etmediğini, davacı yan ile yapılan sözleşmede temerrüt halinde faiz işleyeceğine dair bir hüküm bulunmadığını, dolayısıyla işleyecek faizin oranın ne olduğunun belirtilmediğini, hal böyleyken yapılmış olan faiz hesaplamasını kabul etmediğini, belirtildiği üzere nakit teminat ve nakit teminata dair takip sonrası işlemiş faiz işbu itirazın iptali davasına konu icra dosyasına yatırılarak borç sona erdirildiği, Faiz işletilebilmesi için faiz işletilecek şartlar ve oranının açıkça yazması gerekli olduğunu, bu durum gerçekleşmediği gibi aksi yönde, davacı yan tarafından da sunulan sözleşmenin 12.7. Maddesine göre mal sahibi tarafından işverene geç ödeme yapılması halinde Taşeron ödemelerine ilişkin herhangi bir faiz ve cezai şart borcu altına girmeyeceğinin açıkça hüküm altına alındığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava ile davacının saklı tuttuğu tüm fazlaya ilişkin talep ve dava hakkına ilişkin cevap hakkı saklı kalmak suretiyle, davalı müvekkil aleyhine ikame edilen haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının icra takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER:
30.10.2017 tarihinde Taşeron Sözleşmesi,….E. Sayılı dosyası,…. E. Sayılı dosyası, …. E. Sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporları ve ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Somut olayda; davacı alacaklı ile davalı arasında ….” yapılması hususunda 30.10.2017 tarihinde “Taşeron Sözleşmesi” akdedilmiş olup, taraflar arasında iş bu sözleşme kapsamında ticari ilişki başladığı, mezkur sözleşme kapsamında davalı borçlu “İşveren” sıfatına haiz olup, davacı alacaklıya iş bu sözleşme kapsamında kazanılan hak edişlere ve yerine getirilecek işlere karşılık bedellerini ödemeyi taahhüt ettiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Hakedişlerin Tanzimi ve Ödemeler” başlıklı 12.5 maddesine göre; “Hakediş döneminde tamamlanmış İşler’in Bedeli, TAŞERON’un Müşavir/Mal Sahibi tarafından hakedişinin onaylanmasını takiben düzenleyeceği faturasına istinaden, fatura tarihine müteakip 60 (altmış) gün içerisinde:…. Şube Kodu: …Hesap No…. Banka EFT Kodu:….olan banka hesabına İŞVEREN tarafından yatırılır.” hükmünü içerdiği, yine sözleşmenin 12.7. Maddesine göre “mal sahibi tarafından işverene geç ödeme yapılması halinde Taşeron ödemelerine ilişkin herhangi bir faiz ve cezai şart borcu altına girmeyecekleri” hükme bağlanmıştır.

Buna göre, taraflar arasında bahse konu 30/10/2017 tarihli taşeron (Eser) sözleşmesinin akdedildiği hususunun ihtilaflı olmadığı, ihtilafın; davacı tarafın sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirip getirmediği, işi teslim edip etmediği, geçici ve kesin kabulün yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davalı tarafça işin bedelinin ödenip ödenmediği, icra takibinde talep edildiği şekilde asıl alacak, vade farkı ve faiz talep hakkının bulunup bulunmadığı, davalı tarafça icra dosyasına yapılan 12/07/2021 tarihli ödemenin yeterli olup olmadığı, bu hususların tarafların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu …. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden; alacaklısının davacı … borçlusunun ise davalı ….. olduğu, 18.433,13 TL asıl alacak, 55.227,20 TL vade farkı olmak üzere toplam 73.660,33 TL toplam alacak üzerinden 07.01.2021 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, takibin dayanağının “Toplam alacak:73.660,33 TL” olarak gösterildiği, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine Ankara 28. İcra Dairesinin kararı ile icra takibinin durdurulması yönünde karar verildiği, davacı tarafça 2004 sayılı İİK’nın 67.maddesi hükümlerine göre bir yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen belirlenen ve davacı tarafın ticari defter ve belgelerini incelemek suretiyle hesap bilirkişi İrfan Demirce, mali müşavir …. ve inşaat mühendisi bilirkişi …. tarafından düzenlenen 11/05/2022 tarihli rapor ile 14/12/2022 tarihli ek rapor ve davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişi Sancaktar Tırpancı tarafından düzenlenen 28/03/2023 tarihli rapor ile; davacı ve davalının kullanmış bulunduğu, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait yasal defterinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, bu sebeple, davacı ve davalı yasal defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davalı tarafından davacıdan kesilen Stopaj kesintisi toplamı ile teminat kesintisi toplamının (43.178,95+28.785,97) = 71.964,92 TL olduğu ve bu tutarın davalı ve davacı yasal defterleri arasındaki farka eşit olduğu, yani davalı tarafından yapılan kesintiler hariç tarafların yasal defterlerinin birbirleri ile örtüştüğü, davacı taraf yasal defterlerine göre; davacının davalıdan 61.612,07 TL alacaklı olmasına rağmen davalı tarafından 18.433,13 TL asıl alacak, 55.227,20 TL vade farkı olmak üzere toplam 73.660,33 TL’nin takip ve dava konusu yapıldığı, davacı asıl alacak miktarını hesaplarken yasal defterlerinde görünen 61.612,07 TL alacaktan davalı tarafından yapılan stopaj kesintisi olan 43.178,95 TL’nin düşüldüğü, (61.612,07-43.178,95) = 18.433,12 TL’nin asıl alacak olarak dava edildiği, bu şekilde davalı tarafından davacı adına kesilen 43.178,95 TL stopaj kesintisinin davalının da kabulünde olduğu, davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 18.433,12 TL’nin dava konusu yapıldığı, davalı yasal defterlerine göre; davalı tarafından davacıdan kesilen teminat kesintileri toplamı olan 28.785,97 TL’den davalı yasal defterlerinde davacıdan alacağı olarak görülen 10.352,85 TL’nin düşülmesi sonucu (28.785,97-10.352,85) = 18.433,12 TL’nin 12.07.2021 tarihinde …. no.lu icra dosyasına yatırıldığı, bu şekilde; takip tarihi olan 07.01.2021 tarihinden asıl alacak yönünden başlatılan icra takibine konu asıl alacağın davalı tarafından 12.07.2021 tarihinde ……no.lu icra dosyasına faiziyle birlikte 19.391.00 TL olarak yatırıldığı, taraflar arasındaki Sözleşmenin 12.7 maddesi ile 12.7 maddesi hükümleri de dikkate alındığında; davalı tarafından davacıya vade farkı ödenip ödenmeyeceği hususunda hukuki durumun tayin ve takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; Mahkemece vade farkı ödeneceğine ilişkin karar verilmesi halinde davacının davalıdan 55.277,21 TL alacaklı olacağı, aksi takdirde (davalı tarafından asıl alacağın 12.07.2021 tarihinde…. no.lu icra dosyasına faiziyle birlikte 19.391,00 TL olarak yatırıldığı tespit edildiğinden) davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, hususlarının belirlendiği anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça; taraflar arasındaki “….” yapılması hususunda 30.10.2017 tarihinde “Taşeron Sözleşmesi” nden kaynaklan asıl alacak ve vade farkı alacağı nedeniyle …. no.lu icra dosyası ile 18.433,13 TL asıl alacak, 55.227,20 TL vade farkı olmak üzere toplam 73.660,33 TL toplam alacak üzerinden 07.01.2021 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, alınan bilirkişi raporları ve ek raporu ile; davalı tarafından davacıdan kesilen stopaj kesintisi toplamı ile teminat kesintisi toplamının (43.178,95+28.785,97) = 71.964,92 TL olduğu ve bu tutarın davalı ve davacı yasal defterleri arasındaki farka eşit olduğu, yani davalı tarafından yapılan kesintiler hariç tarafların yasal defterlerinin birbirleri ile örtüştüğü, davacı taraf yasal defterlerine göre; davacının davalıdan 61.612,07 TL alacaklı olmasına rağmen davalı tarafından 18.433,13 TL asıl alacak, 55.227,20 TL vade farkı olmak üzere toplam 73.660,33 TL’nin takip ve dava konusu yapıldığı, davacının asıl alacak miktarını hesaplarken yasal defterlerinde görünen 61.612,07 TL alacaktan davalı tarafından yapılan stopaj kesintisi olan 43.178,95 TL’nin düşüldüğü, (61.612,07-43.178,95) = 18.433,12 TL’nin asıl alacak olarak dava edildiği, bu şekilde davalı tarafından davacı adına kesilen 43.178,95 TL stopaj kesintisinin davalının da kabulünde olduğu, davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 18.433,12 TL’nin vade farkı olarak 55.227,20 TL’nin dava konusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde; vade farkı alınacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı gibi taraflar arasında bu yönde oluşmuş teamül bulunduğuna dair dosyada bir delilin de olmadığı, bu haliyle davacı tarafın yalnızca icra takibindeki asıl alacağı talep hakkının bulunduğu, ancak vade farkını talep hakkının olmadığı sonucuna varılmıştır.
Asıl alacak bakımından; davalı tarafça icra dosyasına 12/07/2021 tarihinde asıl alacak ve ferileri için toplam 19.391,00 TL yatırıldığı, icra müdürlüğü tarafından ödeme tarihi itibariyle yapılan kapak hesabına göre davacının asıl alacak ve ferileri yönünden toplam 23.473,51 TL alacaklı olduğu, TBK’nın 100.maddesine göre yapılan ödemenin öncelikle ferilerden düşümü sonucunda davacının ödenmeyen 4.082,51 TL asıl alacağının kaldığı anlaşılmakla, davanın bu asıl alacak yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin asıl alacak ve vade farkı alacağı yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile; davaya konu …E. Sayılı dosyasında yapılan icra takibine yönelik davalının vaki itirazının Kısmen İPTALİ ile takibin 4.082,51-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa ödeme tarihi olan 12/07/2021 tarihinden itibaren % 10 faiz uygulanmasına,
2-Alacağın (4.082,51-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gereken 278,88-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 889,64-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 610,76-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 889,64-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.082,51-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 11.132,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yapılan 3.593,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 199,16-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
9-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin davanın Kısmen KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 73,13-TL’sinin DAVALIDAN geriye kalan 1.246,87-TL’sinin DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/07/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸