Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/605 E. 2021/809 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/605 Esas
KARAR NO : 2021/809

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….

DAVALI : … – …….

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında 21.08.2020 tarihli 96557042-301 sözleşme numaralı finansal kira sözleşmesinin yapıldığını, kiracının sözleşme gereği ödemesi gereken kira bedellerini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bu nedenle sözleşmenin feshedilerek finansal kiralamaya konu malların müvekkiline iade ve tesliminin talep edildiğini, ancak teslim edilmediğinden belirterek, kira sözleşmesinden doğan alacak haklarına ve munzam zarara ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak, sözleşmeye konu ekipmanların davalıda kalması halinde müvekkilinin ileride telafisi mümkün olmayan zararlarına neden olacağından teminatsız olarak müvekkiline teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yine 6361 sayılı Finansal Kiralama kanununun 31/3. Maddesi gereğince uygun görülecek teminat karşılığında kiralama konusu emtiadan tasarruf etmelerine izin verilmesini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6361 sayılı yasanın 31/3. maddesi gereğince uygun görülecek teminat mukabili Finansal Kiralama konusu ekipmanlarda tasarruf etme izni verilmesine, davalı ile davacı banka arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmelerinin fesh olunduğunun tespitine ve sözleşmeye konu ekipmanların davacıya teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 21/08/2020 tarihli 96557042 – 301 sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmeye istinaden 25/08/2020 tarihinde mal satın alma formu düzenlendiğini, davacı tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamede davacı şirket tarafından yapılan ödemelerden bahsetmediği gibi finansal kiralama sözleşmesi dışında kalan diğer nakdi krediler, gayrinakdi krediler ile çek karneleri, komisyon, masraf, gecikme cezası ve kredi kartı sebebiyle toplam 521.926,72-TL borç çıkarıldığını, davacı tarafın finansal kiralama sözleşmesinden doğan borçlar ile birlikte diğer alacaklarını da talep etmesinin yerinde olmadığını, müvekkili tarafından sözleşmedeki ilk 5 taksit tutarı olan 53.800,40-TL’nin düzenli olarak ödendiğini, ancak davalının yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/93 E. Sayılı dosyası ile şirket hakkında 07/07/2021 tarihinde konkordato kesin mühleti kararı verildiğini, konkordato projesinin mahkeme tarafından uygun görüldüğünü, finansal kiralama sözleşmesine konu makine ve ekipmanların davalı şirket için özel üretilmiş ekipman olduğunu, söz konusu makine ve ekipmanların davacıya teslim edilmesi durumunda müvekkilinin ciddi sıkıntılar yaşayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Finansal Kiralama Sözleşmesi, Ankara … ATM’nin 2021/93 E. Sayılı dosyası, mal satın alma formu, ihtarname ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, finansal kiralama sözleşmesinin fesh olduğunun tespiti istemli olduğu, davacı banka ile davalı şirket arasında 21/08/2020 tarihli ve 96551042-301 sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı, hususunun taraflar arasında ihtilaflı olmadığı, aradaki ihtilafın; Davalı tarafça sözleşme kapsamında ödenmesi gereken kira bedellerinin ödenmeyerek temerrüte düşürülüp düşürülmediği, davalı şirket hakkında Ankara … ATM’nin 2021/93 E. Sayılı dosyası ile konkordato davasında 1 yıllık kesin mühlet kararının verildiği, buna göre finansal kiralamaya konu menkul mal olan debriyaj baskı kuvveti ölçme makinesinin davacıya teslimi koşullarının oluşup oluşmadığı, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı tarafça; Finansal Kiralama sözleşmesine konu malın (debriyaj baskı kuvveti ölçme makinası), finansal kiralama sözleşmesinin kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeye konu menkul malın davacıya teslimine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun “Sözleşmenin ihlali” başlıklı 31.maddesinde; “(1) Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir.
(2) Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda sözleşme feshedilebilir.
(3) Kiracı ve kiralayan arasında finansal kiralama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda, mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebilir. Şu kadar ki; sözleşmenin feshinin haksız olduğuna karar verilmesi hâlinde kiralayan, kiracının zararını tazminle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun “Malın kiracıya teslim edilmemesi” başlıklı 25.maddesinde; “(1) Finansal kiralama konusu malın, kiralayanın malın imalatçısı veya satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli ödemeyi zamanında yerine getirmemesi veya kiralayanın kusur ve ihmalinden kaynaklanan diğer sebepler ile kiracıya teslim edilmemesi hâlinde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 123, 125 ve 126 ncı madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 sayılı TBK’nın 126. Maddesinde ise; “İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.” hükmü yer almaktadır.
Taraflar arasındaki 21/08/2020 tarihli ve 96551042-301 sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi incelendiğinde; Sözleşmenin taraflarının; davacı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. (Kiralayan) ile davalı … (Kiracı) olduğu, Sözleşmenin konusunun; cinsi, özelliği, nitelik ve sayısı Ek-2’deki listede gösterilmiş bulunan kiralananın, bu sözleşme, Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca, sözleşmenin amacına uygun bir tarzda ve özenle kullanması için Kiracıya finansal kiralanması olduğu, ek belgeler ve proforma faturaya göre sözleşme konusunun ”CAE marka, TR menşeili, Gtip numarası 9027.80.80.00.00 olan, 2020 model Debriyaj Baskı Kuvveti Ölçme Makinesi” olduğu,
Sözleşmenin “Muacceliyet sözleşmesi, temerrüt hali ve sonuçları başlıklı” 10.maddesinde; “10.1.1. Bu Sözleşmede, mevzuatta ve özellikle aşağıda yer alan ve kesinlikle bunlarla sınırlı olmayan diğer şartların gerçekleşmesi halinde, Kiracı ve sair ilgililerin Kiralayana olan borçlarının tamamı muaccel olur.
10.1.2. Kiracının Kiralayana karşı herhangi bir yükümlülüğünün ve borcunun, hangi sebeple olursa olsun kısmen dahi olsun vadesinde/süresinde hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi, kısmen yerine getirilmesi, kısmen ihlal edilmesi gibi tüm durumlar muacceliyet ve temerrüt sebebidir.
10.2. Muacceliyet Nedenleri
10.2.1. Kiralayana verilmiş sözleşme, ödeme planı, poliçe, çek, bono ve sair belgelerde yer alan borçların herhangi birisinin kısmen dahi olsa vadesinde ödenmemesi.
10.2.2. Kiracı, kefil, avalist ve sair ilgililerin ödemelerini tatili, ödeme güçlüğü içerisine düşmeleri, iflas, konkordato, iflasın ertelenmesinin talep edilmesi, yeniden yapılandırma, konsolidasyon ve benzeri anlaşmalar için girişimde bulunulması.

10.2.8. Muacceliyet nedenleri olarak sayılan nedenler tahdidi olmayıp, mevzuatın ya da uygulamanın muacceliyet nedeni olarak gördüğü haller saklıdır.
10.3. Muacceliyetin Sonuçları
10.3.1. Muacceliyet halinde, Kiralayan, alacağının tamamını veya bir kısmım ferileri ile birlikte tahsil edebilmek için ilgililerin tamamı için ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, haciz, iflas ve rehnln/lpoteğin bu Sözleşmede yer alan esaslar dahilinde paraya çevrilmesi, teminat mektupları ve sair garanti taahhütlerinin tazmin edilmesi, takas, virman, mahsup hakkının kullanılması dahil bilcümle yasal yollardan dilediğine ve dilediklerine veya tümüne aynı anda başvurabilecektir.
10.3.2. Kiralayan, Kiracıdan olan alacağı, taşınır veya taşınmaz rehni ile teminat altına alınmış, şahsi teminat verilmiş, teminat senetlerinin vadesi gelmemiş de olsa, alacağı kısmen veya tamamen muacceliyet kazanmışsa, önce teminata başvurmadan da Kiracıya ve yasal gerekliliklere riayetle kefillere icra veya iflas yolu ile takip yapabilir.
10.4. Temerrüt Hali Ve Sonuçları
10.4.1. Muaccel olan borçların ödenmemesi halinde; ayrıca bir ihtar, ihbar veya sair işleme gerek olmaksızın Kiracı temerrüde düşmüş olacak, kanun ve Sözleşmedeki temerrüdün sonuçlarına ilişkin tüm hükümler uygulanabilecektir. Ayrıca borcun geri ödenmesi, tarafların mutabakat ve ittifakıyla belirlenip, her bir proje için geri ödeme planında gösterilen miktar ve tarihler birlikte kararlaştırılmış olmakla; Kiracının kira ödeme planına göre vadesi geldiği halde ödenmeyen borcu için, herhangi bir ihbara veya başkaca bir işleme gerek olmaksızın temerrüt hali oluşacaktır. …” hususlarının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yine, sözleşmenin “sözleşmenin feshi” başlıklı 25.maddesinde de; “Sözleşme, Kiracının işbu sözleşmede yazılı yükümlülük ve taahhütlerine aykırı davranışları ile kiralananın tam hasara uğraması ve Kiracının haklı bir sebep olmaksızın kiralananı teslim almaması veya kabul etmemesi halinde, herhangi bir süre verilmeksizin Kiralayan tarafından feshedilebilir. Bu hallerde Kiracı, belirlenecek tazminatı derhal Kiralayana ödemekle yükümlüdür. Kanunun kiralananın iadesi ile ilgili maddesi hükmü saklıdır. Bu hüküm sözleşmenin süre verilerek feshi halinde de uygulanır. Kiracının ölümü (kiracının tüzel kişi olduğu hallerde feshedilmesi veya infisahı), iflası, aleyhine yapılan icra takibinin semeresiz kalması, ödeme güçlüğüne düşmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi, kira bedellerinin ödenmeyeceği bir iyileştirme projesi ile iflasın ertelenmesi talebinde bulunması hallerinde Kiralayan sözleşmeyi feshedebilir. Bu halde Kiracı, Kiralayana karşı hiçbir ad altında talepte bulunamaz. Kiralayanın sair hakları ve tazminat talepleri saklıdır.
Akdin başladığı günden itibaren geçecek her 1 (bir) yıllık süreler içerisinde aylık kira bedellerinden herhangi 3 (üç) ünün veya üst üste 2 (iki) sinin zamanında ödenmemesi, Kiralayana sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı verir.
Kiracının kira bedellerini ödemede temerrüde düşmesi üzerine, Kiralayanca keşide edilecek ihtar ile Kiracıya verilen sürenin sonunda geciken kira bedelleri ödenmemiş ise; Kiralayan tarafından fatura kesme işlemi durdurulabilir. Böyle bir durumda, Kiralayan tarafından ayrıca bir fesih iradesi açıklanmadıkça sözleşmenin yürürlüğüne ve geçerliliğine herhangi bir halel gelmez; Kiracı, gecikmiş kira bedellerini ödemek suretiyle sözleşmeye devam edilmesini talep edebilir. Kiracının bu talebini kabul edip, etmeme tamamen Kiralayanın ihtiyarındadır; Kiralayan dilerse geciken kira bedellerini tahsil ederek (ve gerekirse kira ödeme çizelgesini tadil ederek) sözleşmeye devam edebilir, dilerse sözleşmeye devam edilmesini, sözleşme sonuna kadar ödenecek kira bedellerinin tamamının ödenmesi şartına bağlı kılabilir, dilerse de fesih iradesi açıklamak suretiyle sözleşmeyi fesih ile kiralananı ve kalan alacaklarının tamamım talep edebilir. Kanunun konuya ilişkin sair hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Finansal Kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Yasanın 23/1. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Aynı Yasa’nın 24/1-2 maddeleri gereğince, kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. Yine aynı Yasanın 30/1. maddesine göre sözleşmede sürenin dolması ve 31/1. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde aynı Yasanın 32. ve 33. maddeleri gereğince kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana derhal geri vermekte yükümlü olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasında 21/08/2020 tarihli ve 96551042-301 sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme konusunun Debriyaj Baskı Kuvveti Ölçme Makinesi olduğu, davacı tarafça Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince davalı Kiracıya, ödemesi gereken kira bedellerinin ihtarnamenin tebliğine müteakip 60 gün içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin fesih edileceği ve kiralanan ekipmanların iadesi için yasal yollara başvurulacağını içeren Gebze …. Noterliğinin 08.06.2021 tarih ve 0005211 yevmiye numaralı işlemi ile ihtarname keşide edildiğini, anılan ihtarnamenin kiracı davalıya 11.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğinden bu yana uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen borç ödenmediği gibi finansal kiralamaya konu makinenin de iade ve teslim olunmadığını, bu nedenle sözleşmeye aykırı davrandığının ileri sürüldüğü, 6361 sayılı Yasa hükümlerine göre, kira bedellerinin ödendiği hususunda ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde Finansal Kiralama Sözleşmesi’ndeki ilk 5 taksit tutarının düzenli bir şekilde ödendiği, ancak maddi sıkıntılar nedeniyle sonraki taksitlerin ödenmediğinin kabul edildiği, davalı tarafça davalı şirket hakkında konkordato kesin mühlet kararı verildiği ve sözleşme konusu malın şirketin kullanımı için özel üretilmiş olduğu, bu nedenle şirketin faaliyeti açısından önemli olduğunun ileri sürüldüğü, buna göre davalı şirkete az yukarıda bahsedilen noter ihtarı gönderildiği halde davalı tarafından söz konusu sözleşmeye konu malın kira bedelinin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde ödendiği hususunun ispatlanamadığı, bu haliyle davalının sözleşmeye aykırı davrandığı sonuç ve kanaatine varılarak, sözleşme hükümleri ile yukarıda belirtilen Yasa Hükümleri dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu davacı banka ile davalı şirket arasında 21/08/2020 tarihli ve 96551042-301 sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesinin fesh olunduğunun TESPİTİ ile sözleşmeye konu menkul mal olan ”Debriyaj Baskı Kuvveti Ölçme Makinesi”nin davalıdan alınarak davacıya TESLİMİNE,
2-Alınması gereken 20.493,00-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.123,25-TL harcın mahsubu ile bakiye fazladan yatan 15.369,75-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 5.123,25-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 29.450,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 24,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
7-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır