Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/60 E. 2022/336 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/60 Esas – 2022/336
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/60 Esas
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete 200065005 no.lu, 16.09.2008 – 16.09.2009 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın, 05.02.2009 tarihinde olay yeri terk yaralamalı trafik kazasına karıştığını, dava dışı ehliyetsiz sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı sigortalı kamyonetin … üzerinde park halinde iken önünde başka bir aracın park etmiş olması sebebi ile çıkış yapmak için geri manevra yaptığı sırada aracın arka kısmında bulunan müteveffa yaya …’a aracın arka kısmı ile çarparak önce yayanın göğsünün üzerinden arka tekerleğin geçmesi, daha sonra tekrar ileri hareketle ikinci kez müteveffa yayanın üzerinden geçmesi ve akabinde olay yerini terk etmesi şeklinde, dava konusu olayın meydana geldiğini, müteveffa yayanın kaza sonrasında yaralı olarak hastaneye kaldırılmışsa da tüm çabalara rağmen vefat ettiğini, dava dışı sürücü … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2009/22102 Sor. numaralı dosya kapsamında soruşturma ve … 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/1315 E. sayılı dosyası kapsamında kovuşturma yürütülmüş olup neticeten dava dışı … hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan hüküm kurulduğunu, olay yeri terk tutanağı, dosya kapsamı ve tekmil verilerinden açıkça görüldüğü üzere; müvekkili şirkete Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden dava dışı …’un kaza anında sürücü belgesi bulunmadığının tespit edildiğini, bununla birlikte kaza sonrasında olay yerini terk ettiğini, nitekim … 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/1315 E. sayılı dosyasından alınan 02.11.2009 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporuna göre sürücü belgesiz ve olay yerini terk eden dava dışı …’un meydana gelen kazada birinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, iş bu kazadan kaynaklı olarak hak sahiplerince 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (“KTK”) md. 97 uyarınca müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, müteveffa yaya …’ın vefatı nedeniyle dava dışı hak sahibi mirasçıları tarafından müvekkili şirket aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2019.E.54497 numaralı dosyası nezdinde destekten yoksun kalma tazminatı talepli başvuru ikame edildiğini, bahse konu başvurunun devamı sırasında karşı taraf ile müvekkili şirketin sorumluluğu dahilinde sulh olunmuş ve hak sahiplerine 28.02.2020 tarihinde toplamda 136.131,00-TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4. maddesi uyarınca, kaza sırasında müvekkili şirkete Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün sürücü belgesine sahip olmaması ve olay yerini terk etmiş olması suretiyle trafik kurallarını ağır kusur ile ihlali dolayısıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinin b fıkrası ile f fıkrası uyarınca ödenen tazminatın sigortalıdan rücuen tahsilini talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle, toplam 136.131,00-TL tutarın ödeme tarihi olan 28.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mütevefa Seyfettin Giray’ın ölümü ile dava konusu kaza arasında illiyet bağı olmadığını, mütevefa …’ın iyileştiği kabul edilip 11/02/2009 tarihinde taburcu edilmesinin kaza ile illiyet bağını kestiğini, müvekkili şirketin, 31.01.2009 tarihinde Hürriyet Koç ile satış taahhüdü yaptığını ve aynı tarihte aracı teslim ettiğini, 05.02.2009 tarihinde Hürriyet Koç’un oğlu olan …’un, müteveffa …’a çarptığını, 10.02.2009 tarihinde müvekkili firma ile Hürriyet Koç arasında söz konusu araca dair satış sözleşmesi yapıldığını, bu sebeple söz konusu olayla müvekkili şirketin hiçbir alakası bulunmadığını ve davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı kamyonetin karıştığı trafik kazası neticesinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinin b,f fıkrası uyarınca dava dışı müteveffa …’ın mirasçılarına davacı sigorta şirketi tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatının, kendi sigortalısı olan davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, müteveffanın ölümü ile kaza arasında illiyet bağı olup olmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, dava dışı sürücünün kazanın meydana gelmesindeki kusur oranı, rücu şartlarının meydana geldiğinin anlaşılması halinde müteveffanın ölümü nedeniyle tazminat ödenen mirasçılarının destekten yoksun kalıp kalmadığı varsa destek zararının miktarı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı tanığı Hasan Çuhadar katıldığı oturumda; “ben Öz ege sürat isimli şirkete ait doç model aracın yaklaşık olarak 8-10 yıl öncesinde Hürriyet Koç isimli şahsa satıldığını biliyorum, protokol yapılırken bende tanık oldum imzam mevcuttur, halde herkes birbirini tanık alışveriş sırasında eğer durumu yoksa sonradan ödenmesi uygun görülür,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı Ali Cem Köksal katıldığı oturumda; ” davalı şirkete ait doç model kamyonetin yaklaşık 7-8 sene önce satışının yapıldığını biliyorum, alıcının Hürriyet Koç isimli şahıs olduğunu biliyorum, protokol yapılırken bizde vardık, noter masraflarını o an için karşılayamayacağı için 8-10 gün sonra noterde devir alacağını Hürriyet koç beyan etti, taraflar karşılıklı birbirini tanığı için bu hususta anlaştılar, ancak bahsettiğim 8-10 gün süre içerisinde kaza gerçekleşti, noterde devir gerçekleşmeden önce protokol düzenlendiği gün araç teslim edildi,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
24/01/2022 tarihli kusur ve aktüerya uzmanından oluşan bilirkişi heyetine ait raporda özetle; davacı şirkete sigortalı, davalı adına kayıtlı aracın dava dışı sürücüsü …’un, meydana gelen olayda %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu; müteveffa yaya …’ın, meydana gelen olayda %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, dava konusu olayda, eş … lehine 119.648,32 TL ve kızı … lehine, 130,98 TL olmak üzere toplam 119.779,30 TL destekten yoksun kalma maddi tazminat hesaplandığı, rücu şartlarının oluştuğunun kabulü halinde, davacının toplam 119.779,30 TL tazminatı rücu edebileceğinin hesaplandığı bildirilmiştir.
06/04/2022 tarihli bilirkişi heyetine ait ek raporda özetle, kök raporda herhangi bir değişikliğe gidilmediği bildirilmiştir.
… 12.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/1315 E.sayılı dosyası kapsamında, sanık …’un ehliyetsiz olarak sevk ve idare ettiği kamyonet ile yaya müteveffa …’a çarpması neticesinde,…’ın ölümüne sebebiyet verdiği, olay sonrası olay yerinden kaçma yönündeki davranışları nedeniyle ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşıldığı ve neticede sanık hakkında dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermekten hapis cezasına hükmedildiği, ceza dosyası kapsamında alınan ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne ait 02/11/2009 tarihli rapor ile, sürücü …’un birinci derecede, yaya …’ın ikinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, aynı ceza dosyasında alınan ATK Başkanlığı 1.İhtisas Kurulu’ndan alınan 17/06/2009 tarihli rapor ile, kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğunun tespit edildiği, bahse konu … … K.sayılı ilamının 02/04/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2019/54497 E.sayılı dosyası incelendiğinde; … tarafından, … Sigorta Şirketi aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı istimi ile başvuru yapıldığı, yapılan inceleme neticesinde, başvurunun kabulü ile, … için 149.812 TL, … için 188 TL tazminat tutarının 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta Şirketi tarafından mezkur başvuru sahiplerine ödenmesine karar verildiği, aynı kararda başvuru ücreti, bilirkişi ücreti ve vekalet ücretinin … Sigorta Şirketi üzerinde bırakılmasına karar verildiği, itiraz üzerine, itiraz hakem heyetinin 19/06/2019 tarih, 2019/54497 E.sayılı kararı ile, davalı vekilinin itirazının reddine, başvuran vekilinin itirazının kabulü ile, “yasal faiziyle birlikte” ibaresinin “avans faiziyle birlikte” şeklinde değiştirilmesine, diğer hükümlerin aynen infazına karar verildiği, akabinde başvuru sahipleri … Şirketinin aralarında Sulh protokolü düzenledikleri ve imza altına aldıkları, 15/02/2020 tarihli protokol gereği … Şirketi tarafından 105.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 5512,00 TL faiz, 2650,00 TL yargılama gideri, 11.150,00 TL stopaj dahil dava vekalet ücreti, 11.819,00 TL stopaj dahil icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 136.131,00 TL’nin ödenmesi mukabilinde başvuru sahiplerinin 05/02/2009 tarihli kaza nedeniyle oluşan destekten yoksun kalma tazminatı ve tüm maddi tazminat ve ferilerinden feragat ettiklerine dair hususlarda sulh oldukları, davalı sigorta şirketi tarafından, 28/02/2020 tarihinde 136.131,00 TL(stopaj dahil) ödeme yapıldığı görülmüştür.
Yapılan yargılama neticesinde; hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu ile, 05/02/2009 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde, davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı adına kayıtlı … plakalı araç sürücüsü …’un %75 (yüzde yetmiş beş) oranında, müteveffa yaya …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, … … E.sayılı dosyası kapsamında alınan ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne ait 02/11/2009 tarihli kusur raporunun, iş bu dosya kapsamında alınan kusur raporu ile uyumlu olduğu, aynı ceza dosyasında alınan ATK Başkanlığı 1.İhtisas Kurulu’ndan alınan 17/06/2009 tarihli rapor ile, davaya konu kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğunun tespit edildiği ve yine aynı ceza dosyasında sürücü …’un kaza sonrası olay yerini terk ettiği ve aracı ehliyetsiz kullandığının tespit edildiği, bahse konu Ceza Mahkemesi kararının kesinleştiği görülmüştür.
KZMSSGŞ’nin B.4.a bendinde, “Tazminatı gerektiren olay,aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
B.4.f bendi gereğince, “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkı olduğu hususu düzenlenmiş olup, somut olayda, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği ve ehliyetsiz olduğu kesinleşen … … E.sayılı dosyası kapsamından anlaşılmış olup, bu suretle sigortalı araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğu ve davacı sigorta şirketinin, dava dışı müteveffanın mirasçılarına yaptığı ödemeyi, davalı sigortalısına rücu hakkı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin, 31.01.2009 tarihinde Hürriyet Koç ile satış taahhüdü yaptığını ve aynı tarihte aracı teslim ettiğini, bu nedenle sorumluluğu olmadığını savunmuş ise de, araç satış sözleşmesinin kaza tarihinden sonra düzenlendiği, kaza tarihi itibariyle kazaya karışan aracın davalı üzerine kayıtlı olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin iş bu savunması yerinde görülmemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2019/54497 E.sayılı dosyasında, davalı şirket taraf olmadığından, bu kararın iş bu dosyanın davalısı yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı dikkate alınarak, gerçek zararın usulüne uygun şekilde tespiti yoluna gidilmiş ve 24/01/2022 tarihli heyet raporu ile, PMF tablosuna göre yapılan hesaplama neticesinde, eş … lehine 119.648,32 TL ve kızı … lehine, 130,98 TL olmak üzere toplam 119.779,30 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı hesaplandığı görülmüştür. Her ne kadar Yargıtay Yerleşik içtihatlarına göre, davacının ödeme yaptığı hak sahibinin muhtemel ve beklenen yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi, bakiye ömrü esas alınarak, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan progresif rant tekniği uygulanmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerekli ise de; davalının lehine olan PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada dahi, davacının rücu edebileceği tutarın 119.779,30 TL olduğunun tespit edildiği, dava dışı müteveffanın hak sahipleri ile davacı sigorta şirketinin aralarında düzenledikleri sulh protokolünde, PMF yaşam tablosuna göre hesaplanan tutardan daha aşağı oranda 105.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve fer’ileri üzerinden anlaştıkları görüldüğünden, yeniden TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılmasına ve bu hususta ek rapor alınmasına gerek görülmemiş olup, neticede davacının talebi ile bağlı kalınarak, 28/02/2020 tarihinde dava dışı hak sahibine yapılan 136.131,00 TL tutarındaki ödemenin (105.000-TL asıl alacak, 5.512,00-TL işlemiş faiz, 2.650,00-TL yargılama gideri ve stopaj dahil 11.150,00-TL dava vekalet ücreti ile stopaj dahil 11.819,00-TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 136.131,00-TL), asıl alacağa bağlı ferileri ile birlikte davalı sigortalıdan rücuen tazmin edebileceği ve KZMSSGŞ’nin B.4.a,f bendinde düzenlenen yasal şartların oluştuğu kanaatine varılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE, 136.131,00 TL’nin ödeme tarihi olan 28/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 9.299,10 TL harcın, peşin olarak alınan 2.324,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6.974,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.324,78 TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.882,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.337,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2022

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 2.000,00 TL
Posta Masrafı : 269,50 TL
Başvurma Harcı : 59,30 TL
Vekalet Harcı : 8,50 TL

Toplam : 2.337,30 TL