Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/579 E. 2021/729 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/579 Esas
KARAR NO : 2021/729

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/12/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve dava dışı ….’in 16/04/2018 tarihli Hisse Devri Sözleşmesi ile …İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.’deki paylarının %3’erlik kısımlarını ve dava dışı … da %50 payının tamamını davalı …’ya devrettiğini, …İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hissedarlarının; müvekkili …, davalı ve dava dışı… olduğunu, davalının …İlaç San. ve Tic. A.Ş.’nin hissedarı ve temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olmasının ardından; müvekkil, davalı ve diğer hissedar dava dışı… arasında sözleşme imzalanmış olup söz konusu sözleşme hissedarlar sözleşmesi niteliğinde olduğunu, işbu sözleşmede ise açıkça, “Şirketin sahibi olduğu … ‘ royalty hakları ve … firmasına Co-Marketing olarak verilen ‘.. ‘ adlı ürünün, royalty hakları; …, …’e aittir.” ibaresi yer aldığını, … adlı ilacı üreten de müvekkil ve dava dışı… olduğunu, müvekkilin ve dava dışı …’in davalıya hisselerini rayicinden düşük bedelle devretmesinin sebebi de ürettikleri … adlı ilacın ve… adlı ilacın royalty bedelinin kendilerine ait olacağına dair anlaşma olduğunu, aksi halde hisselerin değerinin çok daha yüksek olacağı aşikar olup … ve… adlı ilacın royalty bedelinin kendilerine ait olmasının hisse devri ve hissedarlar sözleşmesinin de temelini oluşturduğunu, davalı pay sahibi, … adlı ilacın co-marketing (royalty) bedelini ve … adlı ilacın royalty bedelini müvekkile ve diğer hissedar dava dışı…’e ödemeye dair yükümlülük altına girdiğini, aynı zamanda pay sahibi şirket temsilcisi olan …’nun işbu edimi, üçüncü şahsın edimini üstlenme niteliğinde de sayılabilecek olup yetkilisi olduğu …İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti. adına… adlı ilacın co-marketing (royalty) bedelini müvekkiline ödemeyi üstlendiğini, davalının yükümlendiği edimini yerine getirmemiş ve … İlaçları San. ve Tic. A.Ş.’den elde edilen …. adlı ilacın co-marketing (royalty) bedellerini müvekkile ödemediğini, müvekkil tarafından Ankara …. Noterliği 28/03/2019 Tarihli ve 9093 yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek davalıya tebliğ edildiğini, söz konusu ihtarname ile müvekkil ilgili bedelin kendisine ödenmesi konusunda davalıya yazılı ihtarda bulunulduğunu, davalı ise, Ankara … . Noterliği 02/05/2019 tarihli 4201 yevmiye numaralı ihtarname ile “…. nedeniyle … ilaçtan alınan bedel… için … İlaç Sanayi’nden alınan bedellerle mizan defterine tahsilat yapıldıkça işlenmektedir…” şeklindeki ifadeyi kullandığını, buna rağmen davalı, gerek yazılı ihtar sonucunda gerekse de şifahen yapılan görüşmeler sonucunda… adlı ilacın co-marketing (royalty) bedelini müvekkile ödememekte ısrar ettiğini, 08/10/2019 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğü 2019/13219 E. Sayılı dosya ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı ise söz konusu icra takibine itiraz etmiş olup takibin durduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 19/02/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının şirket hissesinin %3’ünü müvekkile devrettiği hususunun doğru olduğunu, bu devir taraflar arasında yapılan 16/04/2018 tarihli hisse devir sözleşmesine dayanmakta olup sözleşme ile müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, hisse devri gerçekleştiğini, davacıya ait %3 pay (diğer devirlerle birlikte) müvekkil adına tescil edildiğini, hal böyle olunca davacının da kabulünde olduğu gibi davacıya ait %3 hissenin müvekkile devredildiği konusunda itilaf bulunmadığını, orijinali G… ilaç firmasınca “… ” adlı ilacın muadili olan … adlı ilaç dava dışı …İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Arge çalışmaları tamamlanarak üretimi için Sağlık Bakanlığı’na başvurulduğunu, yapılan inceleme sonucu söz konusu ilacın tüm haklarının şirkete ait olduğu şekli ile ruhsata bağlanmış olup şirket tarafından üretilen veya ürettirilen bir ilaç olduğunu, gerek izin aşamasında gerekse ruhsatlanması ve satışı aşamasında tüm hakları şirkete ait olan bir ilaç olduğunu, bu ilacın ne ruhsatlanma aşamasında nede üretimi aşamasında ilaca ait herhangi bir hakkın (royalty hakkı dahil) şirket dışında başka bir kimseye ait olduğuna dair bir sözleşme imzalanmadığını, … tamamen ruhsata bağlı bir hak olup ruhsattan ayrı olarak bu hakkın kendisine ait olduğunu iddia eden kişinin bunu yazılı belge ile kanıtlaması zorunlu olduğunu, davacının böyle bir iddiası var ise bunu müvekkile değil ilacın ruhsatına sahip …İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.ne yöneltmesi gerektiğini, pasif husumet itirazında bulunduklarını, devir yapıldığı sırada şirketin sermayesi 5.000.000 TL olup her bir hisse değeri 100 TL olmak üzere 50.000 paya bölündüğünü, davacının devrettiği %3 hisseye karşılık gelen 1. 500 hisse olup nominal değeri 150.000 TL’si olmasına rağmen davacı bu hissesini 650.000 TL’sına devrettiğini, kaldı ki hisse devrinde belirlenen bedel davacının serbest iradesi ile belirlenmiş ve kendisi tarafından kabul edilen bir bedel olduğunu, müvekkilinin kesinlikle şirket adına böyle bir sözleşme imzalamadığını, davacının, müvekkilin imzalarının 3.şahsın edimini üstlenme niteliğinde olduğuna dair iddiası da dinlenemeyeceğini, … İlaç İç ve Dış San. Tic. A.Ş.den elde ettiği roalyty bedellerini kendisine ödemediğini, müvekkil böyle bir şirketten roalty bedeli almadığını, öncelikle yetki, iş bölümü, husumet ve zaman aşımı iddialarının kabulüne, sonuç olarak ise davanın esastan reddine ve davacının kötü niyetli olması nedeni ile %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1014 E., 2021/489 K.sayılı kararı ile,
“Dava; hisse devir sözleşmesine dayalı alacak için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemelerce de resen gözönünde bulundurulması gereken usul kurallarındandır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava konusu düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı ve davalının, tacir sıfatını haiz …İlaç San. ve Tic. A.Ş’nin ortakları olduğu, taraflar arasında hisse devir sözleşmesi yapıldığı ve davaya konu uyuşmazlığın temelini ortaklar arasındaki bu hisse devir sözleşmesinin oluşturduğu, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu, şirket ortakları arasındaki bu tür uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığı,”belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 16/04/2018 tarihli sözleşmeye istinaden… adlı ilacın co-marketing bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, tarafların tacir olmadığı, uyuşmazlığın hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmadığı, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığı, bu suretle davada görevli mahkemenin, asliye ticaret mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Dava şartı (görev) yokluğundan davanın HMK 114,115 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine.
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın merci tayini için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸