Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 E. 2021/711 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/574 Esas
KARAR NO : 2021/711

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … – … …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 09/07/2014
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinin özeti ile; Ankara … Ticaret Mahkemesine daha önce istirdat davası açtıklarını, 2011/283 esas sayılı dava dosyası üzerinde yürütülen yargılama devam ederken aynı konu ile ilgili olarak açmış oldukları iki ayrı menfi tespit davasının bu dava dosyası ile birleştirildiğini, birleşen davaların Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/283 esas 2011/500 karar, Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2011/160 esas 2012/262 karar sayılı dava dosyalarının olduğu, yargılama devam ederken bu dava dosyalarında menfi tespite konu ettikleri dava dosyalarındaki meblağı davalı … A.Ş. Ye ödediklerini, söz konusu ödenen bedellerin toplam 3.282.518,75 TL + 359.431,84 TL olduğunu, dava açarlarken davanın menfi tespit davası olması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadıklarını, mahkemenin davaları kabul ettiğini, talep edilmeyen toplam 2.024.924,53 TL faiz alacağının davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinin özeti ile: Davacının dava açarken ve davaya konu menfi tespit davalarında faiz talep edilmediğini, mahkemenin talebe bağlı kalarak faize hükmetmediğini, kararın davacı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddedilmesini, davacının ceza faturalarını 21/06/2011 tarihinde ödediğini, iş bu davayı ise 16/07/2014 tarihinde açtığını, 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca davacının zımnen faiz talebinden vazgeçtiğini, bu hususla ilgili olarak Yargıtay emsal kararları bulunduğunu, faiz hesaplaması yapılacak ise … Ticaret Mahkemesinin karar tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, sistem kullanım anlaşmasına yer alan ceza koşulunu haksız uygulanması suretiyle düzenlenen fatura bedelinin çekince ile ödenmesi sonrasında istirdatına karar verilen miktarın faizinin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce 2014/525 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 22/02/2017 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM … Hukuk Dairesince 21/06/2019 tarih 2017/1833 esas 2019/999 karar sayılı kararla; mahkememiz kararının düzletilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verildiği, karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesince 27/05/2021 tarih 2021/1107 esas 2021/2324 karar sayılı kararla; ilk derece mahkemesinin ve istinaf mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin cezai şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıklarıda kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görüldüğü gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 02/12/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanunun 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklendiği, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildiği, aynı kanunun 39. Maddesi ile 6446 sayılı Kanuna Ek Madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklendiği, 7257 sayılı kanunu yayın tarihinde yürürlüğe girdiği yargılama sırasında değişen kanun hükmüyle dava konusu uyuşmazlığa bakma görevinin idari yargıya verildiği, HMK 114/1 maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmasının dava şartı olduğu ve mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla HMK 114/1 – b ( yargı yolunun caiz olmaması) ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davanın usulden reddine ilişkin kararın yargılama sırasında değişen kanun hükmü gereğince verilmiş olması dikkate alınarak taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair kısa karardaki kanun yoluna ilişkin bölüm düzeltilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davanın HMK 114/1-b ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu (yargı yolunun caiz olmaması) nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 34.580,65 TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 34.521,35‬ TL harcın karar kesinleştiğnide davacı tarafa İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yapılan yargılama giderlerinden arta kalan kısmın yatıran kısma İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır