Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/561 Esas – 2023/351
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
…
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/561 Esas
KARAR NO : 2023/351
HAKİM…
KATİP :….
DAVACI …..
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (kasko Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (kasko sigorta sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin işletmesinde kullandığı… plakalı aracının davalı tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığını, 22/08/2019 tarihinde meydana gelen kazada hasarlandığını, davalı şirket nezdinde açılan 2019 K76664 hasar nolu dosyada müvekkiline ait araç için 115.000,00 TL değer biçildiğini, oysa benzer nitelikteki araçların 145.000,00-160.000,00 TL arasında satıldığını ve buna ilişkin ilan dosya numaralarının bulunduğunu, 10/09/2019 tarihli dilekçe ile davalı şirkete durumu bildirdiğini, ancak davalı şirket tarafından bu taleplerinin kabul edilmediğini, 24/09/2019 tarihinde müvekkiline ait hesaba 115.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin, aracın piyasa rayicini karşılamaması nedeniyle gerçek zararı yansıtmadığını ileri sürerek, bilirkişi incelemesi yaptırılması sonrası dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL bakiye zararın, öncelikle kaza tarihi olan 22/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile aksi kanaat olunması halinde ödeme yapılan tarih olan 24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile bu iddia da kabul edilmezse başvuru yapılan 02/07/2020 tarihinden 15 gün süre verildiğinden temerrüt tarihi olan 20/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, görevli mahkemeninin Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin … … Mahkemeleri bulunduğunu, iş bu sebeple yetkisizlik kararı verilerek davanın usulden reddine, araç rayiç değerinin hasar tarihinde göre piyasa araştırması yapılarak hesaplandığını ve davacıya ödendiğini, hasar tarihi olan 22/08/2019 tarihinde aracın rayicinin müvekkili şirketin eksper raporu ile tespit ettirildiğini, aracın kaza tarihideki rayicinin 115.000,00 TL olduğunu, değerin poliçedeki ilgili düzenleme kapsamında ve hasar tarihi dikkate alınarak objektif kriterlere göre hesaplandığını, davacı sigortalının poliçe tanzim edildiği süreçte ilgili hükme karşı hiçbir itirazı olmadığını, davacı yanın 12/09/2019 tarihinde imzalanan mutabakatname ile 115.000,00 TL olarak belirlenen rayiç bedel ile mutabık olduğunu beyan ettiğini, 27/09/2019 tarihinde imzalanan ibraname ile davacı yanın müvekkili şirket tarafından ödenen 115.000,00 TL tazminat bedelini kabul ettiğini ve bu kapsamda müvekkili sigorta şirketini kazadan dolayı ibra ettiğini, davacı tarafından avans faiz talebinde bulunmuşsa da davacının iş bu talebinin reddi gerektiğini savunarak, öncelikle usuli itirazlarının değerlendirilmesine, talebin öncelikle zaman aşımından, mümkün değilse esastan reddini savunmuştur.
KANITLAR: Davalı tarafça düzenlenen kasko sigorta poliçesi örneği ibraz edilmiş, davacı aracının 08/03/2019-2020 tarihleri arasında geçerli şekilde sigorta örtüsüne alındığı anlaşılmıştır.
Davacının sigortalı aracının 22/08/2019 tarihinde ölümlü-yaralamalı trafik kazasına karıştığında dair trafik kazası tespit tutanağı örneği ibraz edilmiştir.
Davacının başvuru sonrası davalı tarafça oluşturulan hasar dosyası getirtilmiş, davalının 115.000,00 TL ödeme yaptığı ve davacının bunu ihtirazi kayıtla tahsil ettiği anlaşılmıştır.
… İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden… plakalı aracın araç sicil kaydı getirtilmiş, ticari nitelikte olduğu belirlenmiştir.
Sigorta alanında uzman bilirkişi ile kusur ve hasar uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan kök ve ek rapor alınmış, bu raporda; poliçe, kaza tespit tutanağı ve hasar dosyasının değerlendirildiği, sigortalı aracın riziko tarihi itibariyle emsallerinin değerinin araştırıldığı, hasarsız araç değerinin ortalamasının 131.695,70 TL olarak belirlendiği, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödenen 155.000,00 Tl mahsup edildiğinde bakiye alacağın 16.695,70 TL olarak hesaplandığı, hüküm altına alınacak miktara temerrüt tarihi olan 24/09/2019 tarihiden itibaren avans faizi uygulanabileceği hususları görüş olarak açıklanmıştır.
Davalı vekili, bilirkişi raporunda belirlenen tazminatı, temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi, vekalet ücretini ve haklılık durumuna göre belirlenen yargılama gideri, vekalet ücreti, stopaj ve KDV toplamı olan 33.127,71 TL’yi davacının hesabına ödediğine dair belgeyi sunmuştur.
Dava dışı Sabri Kalaycı ve Ali Kalaycı, davalı yanında davaya katılmak istediklerine dair talepte bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklı bakiye tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacının ticari nitelikteki aracının davalı sigorta şirketi tarafından geçerli şekilde kasko sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığı, anılan aracın 22/08/2019 tarihinde kazaya karıştığı, aracın hasarlandığı, davacının, davalıya başvurduğu, yapılan inceleme sonucu davacıya 115.000,00 TL ödeme yaptığı, davalının bu ödemeyi ihtirazi kayıtla aldığı, bakiye alacak için işbu davayı açtığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, taraflar arasında mevcut kasko sigorta poliçesi kapsamında davacıya ait aracın karıştığı maddi hasarlı kaza sonucu oluşan hasar nedeni ile poliçe kapsamında yapılan ödemenin gerçek zararı karşılayıp karşılamadığı, davacı zararının daha fazla olup olmadığı, davalıdan tahsili gerektirir alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı taraf her ne kadar zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı, rizikonun mahkememiz yetki alanında meydana geldiği için yetki itirazının yerinde bulunmadığı sonucuna varılmış, ticari nitelikteki araç olduğundan mahkememiz görevli kabul edilmiş ve davanın esası incelenmiştir.
Her ne kadar davalı yanında Sabri Kalaycı ve Ali Kalaycı davaya katılma istemiş ise de işbu davanın kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, bakiye tazminat alacağına ilişkin bulunması, kusur durumunun tartışılmayacağı, rücu davasında ayrıca inceleme yapılacağından istemin reddine karar verilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bakiye tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu olayda davacıya ait aracın, davalı tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamı, Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.1 maddesinde etraflıca düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta sigortanın geçerliliği ve rizikonun teminat içinde olduğu yönünde de çekişme yoktur. Davacı, gerçek zararının karışlanmadığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli kök ve ek raporda davacının bakiye alacağının 16.695,70 TL olduğu belirlenmiştir. Anılan tutar, mahkememizce de yerinde görülmüştür. Ancak, davalı yargılama sırasında anılan miktarı, temerrüt tarihi ile ödeme yapılan tarihe kadar temerrüt faizini, vekalet ücretini, bir kısım yargılama gideri ve vergisel yükümlülüğü davacıya ödediği anlaşılmıştır. Davacının talep edeceği tutar, ödenmekle konusuz kalmıştır. Sulh olunmadığından, yargılamaya devam edilmiş, davacının, davalının ödeme yaptığı tutar kadar davasında kısmen haklı olduğu sonucuna varılmış, yargılama gideri ve vekalet ücretine haklılık durumu ve ödemeler dikkate alınarak karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davacının subut bulan 16.695,00 TL tazminat alacağının faiz ve fer’ileriyle birlikte 23/11/2022 tarihinde ödendiğinden ve konusu kalmadığından alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin yatırılan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 332,43 TL harcın isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harç davalı tarafça ödendiğinden hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 9.200,00 TL vekalet ücreti davalı tarafça davacıya ödendiğinden hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.163,90 TL (59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 2.00,00 TL bilirkişi ücreti, 96,10 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 1.204,21 TL’lik kısmının davalı tarafça davacıya ödenmesi nedeniyle hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 734,58 TL’nin davalıdan, 585,42 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2023
Katip 181017
¸e-imzalıdır
Hakim 34886
¸e-imzalıdır