Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/529 E. 2022/689 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/529 Esas – 2022/689
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/529 Esas
KARAR NO : 2022/689

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI …

DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Organizasyon İnşaat Petrol Sağlık Film İç ve Dış Ticaret Ld. Şti. ile müvekkili şirket arasında telefon hizmetine ilişkin 06.08.2018 tarihinde 2125522826 hizmet numaralı taahhütlü İş Telefonu Her Yöne 500 abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalıya ait 2125522826 hizmet numaralı hat kullanımına ilişkin aşağıda belirtilen faturaların karşılığı olan bedellerin ödenmediğini, ( 25.06.2019 tarihli 68,75 TL bedelindeki fatura, 25.07.2019 tarihli 69,00 TL bedelindeki fatura, 23.08.2019 tarihli 70,75 TL bedelindeki fatura, 25.09.2019 tarihli 73,25 TL bedelindeki fatura, 24.10.2019 tarihli 75,00 TL bedelindeki fatura, 25.11.2019 tarihli 77,50 TL bedelindeki fatura, 25.12.2019 tarihli 79,25 TL bedelindeki fatura, 24.01.2019 tarihli 82,50 TL bedelindeki fatura, 20.02.2020 tarihli 54,50 TL bedelindeki fatura) aldığı hizmetin bedelini ödemeyen ve sonunda sözleşmesi feshedilen/fesheden davalının söz konusu fatura borçları nedeniyle temerrüde düşmesini müteakip 650,50 TL değerindeki asıl alacak ve geçmiş gün faiziyle toplam 740,29 TL üzerinden 2020/694875 MTS dosyası aracılığıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir dilekçe ile takibe itiraz ettiğini, 09.09.2020 tarihinde yapılan itiraz sonucunda takibin durduğunu, açıklanan sebeplerle; borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle birlikte ödemesine, takip konusu alacağın %40’ından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; faturanın tek başına akdi ilişkinin varlığını ispatlayamayacağını, faturanın, sözleşmenin ifa aşaması ile ilgili olması nedeniyle mutlaka bir sözleşmeye dayanması gerektiğini, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesinin akdi ilişkinin varlığının kanıtı olmadığını, bu nedenle akdi ilişkinin inkarı halinde faturayı düzenleyen kimsenin bu ilişkinin varlığını kanıtlaması gerektiğini, davacı yanca müvekkiline gönderilmiş herhangi bir fatura bulunmadığı gibi, takibin dayanağı olduğu ileri sürülen faturaların mahkemeye sunulmadığını, davacı yanın dilekçesinde yer vermiş olduğu müvekkili şirketin temerrüde düşürüldüğü yönündeki iddialarının dayanağının olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, davacıdan %20 kötüniyet tazminatının tahsilinin hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 06/08/2018 tarihli abonelik sözleşmesine istinaden düzenlenen hat kullanımına ilişkin faturalardan kaynaklı davalı yanın bakiye borcunun bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise tutarı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
…MTS’nin 2020/694875 sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine, “Abone/Müşteri No :2011574456719, Belge/Fatura Tarihi :01/05/2019, Son Ödeme Tarihi 20/02/2020, Tutar :705,02 TL, 20203173374 Şirket Hukuk Birimi Dosya Nosu ve 2011574456719 Numaralı Hizmet Aboneligi nedeniyle Asıl alacak ve Gecikme Bedeli Toplamından borçlu” açıklamasıyla toplam 705,02 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde takibe konu borca ve fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
16/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından davalıya gönderilen tüm faturalarda ödenmemiş fatura toplam tutarlarının mutlaka belirtildiği ancak 31/01/2020 tarihli faturada ise fatura borcunun olmadığı bilgisine yer verildiğinin görüldüğünü, bu halde, davacı tarafından ödeme yapıldığının kabul edildiği görülmekle birlikte son faturanın ödenip ödenmediği bilgisinin dosya içerisinde bulunmadığı, Mahkemece, davalının borçlu olduğu kanaatine ulaşılması halinde ise; 650,50 TL fatura asılları toplamı ile 996,49 TL son ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar onbinde sekiz günlük gecikme bedeli üzerinden işlemiş faizi toplamı olmak üzere, toplamda 1.046,99 TL davacı talebi olabileceği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında, taraflar arasında 06/08/2018 tarihinde, “0212 552 28 26” no’lu telefon hattı için abonelik sözleşmesi akdedildiği, davalının 17/01/2020 tarihinde hattı iptal ettiği, davacı şirketin ise davalıya son gönderdiği 31/01/2020 tarihli faturada, ödenmemiş faturanın bulunmadığının bildirildiği, bu suretle davacının bizzat düzenlediği fatura ile davalının birikmiş borcu olmadığını ikrar ettiği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ve bu nedenle davalının zarara uğradığı, davalı tarafça ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’unun 18/A maddesinin 11. fıkrası, “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda verilen açık kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere geçerli bir mazeret göstermeden dava şartı arabuluculuk ilk toplantısına katılmayan taraf yargılama giderinin tamamından sorumludur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.
Somut uyuşmazlıkta, arabulucu tarafından davalının arabuluculuk görüşmelerine davet edildiği, davalının geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmadığı anlaşılmakla; davalı tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuş ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 933,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2022

Katip…
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL
Posta Masrafı : 115,50 TL
Başvurma Harcı : 59,30 TL
Vekalet Harcı : 8,50 TL