Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2021/856 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/52 Esas – 2021/856
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
… TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/52 Esas
KARAR NO : 2021/856

HAKİM : …. ….

DAVACI ….
DAVACI : ……..

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/09/2009
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından mahkememizin 2005/562 E. Sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı Müflis … Bankası A.Ş. vekili 05.12.2005 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müflis … Bankası A.Ş. borçlularından…’ın Ankara Şubesinden 60 ay vadeli 40.700,00 DEM konut kredisi kullandığını,…. ’ın da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıklarını, borçlular aleyhine Ankara ….. icra Müdürlüğünün 2003/260 E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve borçlulardan Reseddin Demirel’in itirazları ile takibin durduğunu, 1 yıllık sürede itirazın iptali davası açılmadığı için işbu alacak davasını açma zorunluluğu doğduğunu, kredi sözleşmesi imzalanırken banka lehine 1. derecede 645.910.000 TL üzerinden ipotek tesis edildiğini, ipotekli gayrimenkulün 3. şahıs …. ’ye satıldığını, borçlunun dava tarihi itibariyle borcunun; 18.975 Euro 28.059 Euro 1.403 Euro, 48.437 Euro ve kur farkından kaynaklanan BSMV ve masrafları toplamının 5.501,00-TL olduğunu, efil…. borcunun 45.838 Euro ve 5.501,00 YTL, kefil …. ’ın borcunun 45.846 Euro ve 5.501,00TL olduğunu, bankanın mali bünyesinin bozulması sonucunda 20.04.1994 tarihinde mevduat kabul etme ve bankacılık yapma işlemlerinin kaldırıldığını, daha sonra İstanbul ….. Ticaret Mahkemesince iflasına karar verildiğini, İstanbul ….. İflas Müdürlüğünün 1995/19 E. sayılı dosyası ile iflas idaresi teşekkül ettirildiğini, İflas İdaresinin halen tasfiye işlemlerine devam ettiğini, belirterek dava tarihi itibariyle davalılardan olan anapara, faiz, masraf ve BSMV’den ibaret toplam 48.837 Euro ve 5.501,00-TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işlemeye başlayacak TL alacağı için yıllık % 112,50 temerrüt faizi ve % 5 BSMV’si ile tahsiline, ayrıca döviz alacağı için % 10 temerrüt faizi ve % 5 BSMV’si ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
İş bu dosyanın davalıları tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, konut kredi sözleşmesine dayalı borcun ödenmemesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir.
… Bank A.Ş. İflas İdaresi tarafından dava dilekçesi ile; davalılar…, …ve Kamer Sabahat Sağlam aleyhine açılan işbu davada, davalılar tarafından kullanılan konut kredisinden kaynaklanan alacak isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/12/2005 tarih ve 2005/562-640 E. K. Sayılı kararı ile mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın talep halinde Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmemesi üzerine 13/09/2006 tarihinde kesinleşmesi üzerine Ankara 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2006/672 numaralı esasına kaydediliği, anılan mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, 24/03/2009 tarih ve 2006/672 E. 2009/124 K. Sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 03/07/2009 gün ve 2009/4651 – 4937 E. K. Sayılı kararı ile ” Dava, konut kredi sözleşmesine dayalı borcun ödenmemesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir.
4389 Sayılı Bankalar Yasasının 14/5-d maddesi 12.05.2001 gün ve 4672 sayılı ve daha sonra 12.12.2003 ve 5020 Sayılı Yasalarla değiştirilerek, “Bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür….” şeklini almıştır. Madde metnindeki “bankalar” ifadesi 4672 Sayılı Yasa ile eklendiğinden bankalar ile fon ve bankalarının iflas idaresi tarafından açılacak hukuk davalarının çözüm yerinin yasada belirtilen ticaret mahkemeleri olacağı kabul edilmişse de daha sonra yürürlüğe giren 19.10.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Yasasının 142. maddesi; “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesinde bakılır, o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür” hükmünü getirmiştir.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ile “4672” sayılı Yasa ile eklenen “bankalar” sözcüğü yasa metninde çıkarıldığına göre, yasa koyucunun ihtisaslaşma sağlanarak hükümlerde doğruluk ve yargılamaya hız kazandırmak istemiş olduğu anlaşılmakla, sadece “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına birden çok asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 ve … Ticaret Mahkemelerinin” bakacağı sonucuna ulaşılır.
Somut olayda; uyuşmazlığın bankacılık işlemine dayalı olduğu ve iflas idaresi tarafından açıldığı anlaşılmakla, 5411 Sayılı Bankacılık Yasasındaki düzenlemenin görev ve kamu düzeniyle ilgili olduğu gözetilerek, fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılan bu davaya, davanın ilk açıldığı Ankara … Ticaret Mahkemesince bakılması gerekmektedir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara … Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,” karar verildiği, bunun üzerine dosyanın mahkememizin 2009/582 numaralı esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 15/02/2012 tarih ve 2009/582 E. 2012/66 K. Sayılı kararı ile ”Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-g maddesinde yer alan dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verildiği, verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 03/12/2012 tarih ve 2012/19360 – 27576 E. K. Sayılı kararı ile; ”Davacı, davalı… ile Konut kredisi sözleşmesi yaptığını, diğer davalıların ise müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, borcun taksitlerinin vadelerinde ödenmediğini ileri sürerek 48.437,00 Euronun tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının HMK’un 114-115-120/2 maddeleri uyarınca gerekli giderleri kesin sürede yatırmaması nedeniyle HMK’un 114/g fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalılar le imzalanan konut keridisi kapsamında, borcun vadelerinde ödenmediğinden bahisle alacağının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece 02.11.2012 tarihli celsede, HMK’un 114-115-120/2 maddesi uyarınca bu aşamadan sonra yapılacak işlem ve tebligatlar için 200,00 TL gider avansını yatırması için 2 hafta kesin süre verilerek aksi halde davanın 114/g fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan reddedileceği ihtaratı yapılmıştır.Davacı vekili tarafından gerekli giderlerin kesin süreden bir gün sonra yatırılması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. 1.10.2011 2012/19360-27576 tarihinde yürülüğe giren HMK’nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115.maddesinde”(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Dolayısı ile davacı tarafa yüklenen vazife tamamlama avansı niteliğinde olup bu tür avanslar için dava şartı sözkonusu olamaz. Kaldıki masraf karardan önceki tarihte davacı tarafça yatırılmıştır. Ayrıca, mahkemece dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, dava şartına yönelik gider avansı ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkca yazmalıdır. Mahkemece bu hususunda açıkca belirtilmediği anlaşılmaktadır.Öyle olunca Mahkemece taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA,” karar verilmesi üzerine, dosya mahkememizin 2013/306 numaralı esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce 22/12/2020 tarihli celsenin 4 numaralı ara kararı ile davanın davalı… mirasçıları yönünden işbu dosyadan tefriki ile yeni esasa kaydına karar verilmiş olup, davalı… mirasçıları yönünden dosya mahkememizin işbu (2021/52 ESAS) esasına kaydedilerek, yargılamaya devam edilmiştir.
Buna göre, işbu dosya (2021/52 ESAS) bakımından dava; Temlik alan Birleşim …A.Ş. İle davalı… mirasçıları arasındaki konut kredisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dosya arasında bir örneği mevcut olup, Ankara …. AHM’nin 24/06/2009 tarih ve 2007/495 E. 2009/170 K. Sayılı kararı ile; …mirasçıları tarafından müflis … Bankası A.Ş. İflas İdaresine karşı açılan mirasın hükmen reddi davasında, davacıların davasının kabulü ile…’in terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalılar… mirasçıları mirası hükmen reddettiğinden davanın davalılar yönünden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/12/2021

Katip ….
E-imzalıdır

Hakim ….
E-imzalıdır