Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2021/822 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/46 Esas
KARAR NO : 2021/822

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Limited şirketinin feshi/ortaklıktan çıkarma
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Limited şirketinin feshi/ortaklıktan çıkarma davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Tavukçuluk Hayvancılık Tarım Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti., Ankara … Noterliğinin 30/07/2013 tarih ve 15209 yevmiye numaralı ana sözleşmesi iki ortaklı olarak kurulmuş olduğunu, bu hususun 23/08/2013 tarih ve 8390 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğinde, müvekkili … Club Veteriner Hizmetleri Tarım Hayvancılık Makine Mühendislik İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti. ( Eski adı … Veteriner Hizm. Tar. Hayv. Müh. San. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.), şirketin yüzde elli hisse ile kurucu ortağı olduğunu, Davalı … ise 06/05/2015 tarihli Genel Kurul Kararı ile diğer kurucu ortak … İnş. Taah. Tur. Tic. Ve San Ltd. ŞTİ.’nin hisselerini devraldığını, bu husus 15.06.2015 tarih ve 8841 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, … Tavukculuk Hayvancılık Tarım Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 06.05.2015 tarihli genel kurulunda, davalı …’ın şirket müdürü olarak, müvekkili şirket yetkilisi …’nın ise şirket müdürler kurulu başkanı olarak çift imza ile müştereken temsil ve ilzam etmeye seçilmelerine karar verildiğini, söz konusu genel kurul kararının 15.06.2015 tarih ve 8841 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, şirketin kuruluşundan beri çalışma ortağı olan … Entegre Tavukçuluk A.Ş. Nezdinde itibar kaybına neden olacak ve müşteri kaybı ile sonuçlanabileceğini, şirketin … Entegre Tavukçuluk A.Ş. dışında başka entegre tesis seçeneği bulunmadığını, Ankara ve çevresi piliç yetiştiriciliği açısından 5 dönem civciv alabildiğini ve bir dönem dahi civciv alınmaması yıllık şirket faaliyetinin %20’sinin kaybına neden olacağını, kümesin boş kalmasının kümes içesindeki aletlerin işlememesine ve sonucunda aletlerin zarar görmesine yol açabileceğini, bu zararlara rağmen davalı … şirket menfaatlerini gözetmeyerek şahsi ve ticari anlaşmazlıklarını şirketin iş ve işlemlerine yansıtmış ve şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu, asıl alanı hayvancılık olan şirketin işlerinin inşaat mühendisi yerine veteriner hekim tarafından daha iyi yürütüleceği kuşkusuz olduğunu, davalı … inşaat işleri ile iştigal ederken müvekkil …’nın yönlendirmesi ve önayak olması ile bu faaliyet alanına girerek … Tavukçuluk Hayvancılık Tarım Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ortak olmuş durumda olduğunu, şirket ortağın şirketten çıkarılması, haklı bir sebebin var olmasına bağlı olduğunu, haklı sebeplerin neler olabileceğine ilişkin olarak kanunda herhangi bir düzenleme yer almamakla beraber, doktrin ve yargı kararları çerçevesinde haklı sebepler, somut durumun özelliğine göre değişebilecek olmakla beraber, şu hallerde ortaklıktan çıkarmada haklı sebep olarak sayıldığını, davaya konu olayda şirket ortağı …’ın ortaklıktan çıkarılması için haklı sebeplerin varlığı da mevcut olduğunu, yukarıda açıkladığı üzere davalı … şirketin şu aşamada tek faaliyet alanı olan piliç yetiştiriciliğinde faaliyetleri sonlandırmış veya ara vermiş durumda olduğunu, ayrıca şirket muhasebecisi ile yapılan görüşmede davalı …’ın kümes bakıcısı dahil tüm çalışanları işten çıkarmayı planladığı öğrenildiğini, bu durumda kümes hırsızlığa açık hale geleceğini, kümeste bulunan maddi değer yüksek birçok malzeme çalınabileceğini, şirketin daha fazla zarara uğramaması amacıyla ve davalı …’ın iki yıllık şirket yönetim süreci göz önüne alındığında genel kurul yapılarak yeni müdür seçilinceye kadar müvekkil …’nın tedbiren yetkili şirket müdürü olarak tayin edilmesini, bu süreçte mahkeme tarafından atanacak denetim kayyımının müvekkilin yetkili müdür olarak yapacağı tüm iş ve işlemlerini denetlemesini veya mahkememiz tarafından takdir edilecek periyotlarla müvekkili denetlemesine karar verilmesini ya da şirkete yönetim kayyımı tayin edilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir limited şirketti olduğunu, bu nedenle de münhasıran tüzel kişiliğini haiz olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 616. Maddesi ve devamında şirket ortaklarının toplanmalarını gerektirebilecek nedenler “limited şirket genel kurulunu düzenleyen hükümler başlığında” düzenlenmiş olduğunu, yalnızca şirket ortağı olmak, tüzel kişiliğini haiz şirketin merkezine “akla esen her dakikada gelme, istediği her zaman ve anında bilgi alma, inceleme hakkının olduğu” anlamına gelmediğini, davacı şirket yetkilisi …’nın, müvekkili şirketin ortağı olduğunu, yöneticisi olmadığını, …’nın müvekkili şirketin merkezine her istediği zaman ya da sık sık gelmesini gerektirecek bir durum mevzu bahis olmadığını, …, dürüst davranmadığını, hakkını kötüye kullandığını. davalılardan …’ın müvekkili şirketle aynı adreste başkaca şirketlerinin olduğunu bildiği halde kasten “haber vermeyerek, baskın yapar gibi” geldiğini, İşbu gerekçelerle, …’nın iddialarının hukuken bir kıymeti harbiyesi bulunmadığını, davalılardan …, şu an itibariyle müvekkili şirketin geliri olmamasına rağmen, müvekkili şirket çalışanlarının mağdur olmalarını önleyebilmek adına çalışanların maaşlarını tam 6 aydır cebinden / kendi imkanları ile karşıladığını, …,nın elini taşın altına koymadığını, müvekkili şirket menfaatine hiçbir iş ve eylemde bulunmadığını, şirket lehine hiçbir menfaat beklemeksizin hareket eden diğer davalı …’ı da haksız söylemlerle itham ettiğini, 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen sürelerin 17.03.2021 tarihinden itibaren iki ay uzatılması nedeniyle, …’ın müvekkili şirket çalışanlarını zaten işten çıkarması mümkün olmadığını, müvekkili şirket çalışanları, 6 aydır faaliyette bulunmadıkları için maaşlarını kendi imkanları ile ödeyen …’a yük olduklarını düşünmeleri ve prim gün sayılarında düşme söz konusu olduğundan iş sözleşmelerini haklı nedenle feshetme düşüncesi içine girdiklerini Bu husus dahi, … tarafından çarpıtılmak suretiyle, …’a kusur atfedilmeye çalışıldığını, şirketin feshi nedenleri dava konusu olayda vuku bulmadığından davacı tarafından haksız açılan işbu davanın reddine, kanunen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3. Maddesi gereğince mahkememize “davacının istemi yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına” yönelik karar verilmesinde takdir yetkisi tanındığından aksi kanaatte olunması halinde mahkememizce takdir yetkisi kullanılmak suretiyle davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava TTK 636 maddesi gereğince açılan Limited şirketinin feshi veya davalının şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 360354 sicil numarasına kayıtlı … Tavukçuluk Hayvancılık Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklarından Davacı Şirket tarafından ve Davacı Şirket’in yetkilisi tarafından davalı şirket ve şirketin diğer ortağı …’a karşı işbu dava açılmıştır.
Yargılama sırasında davalı vekili tarafından sunulan 23.06.2021 tarih 10355 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi suretine göre davacı … …. Limited Şirketinin, davalı şirketteki payını davalı …’a devrettiği davalı şirketin tek ortaklı şirket haline geldiği ve ortağın davalı … olduğu tespit edilmiştir.
TTK 636 maddesi gereğince şirketin feshi veya ortağın ortaklıktan çıkarılması talepli dava açmak için davacının şirket ortağı olması gerekmektedir ve bu ortaklık sıfatı dava süresince devam etmelidir.
Davacı …’nın davalı şirkette ortaklığı bulunmadığı için dava açıldığı tarihte aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Davacı şirketin de ortaklığı yargılama sırasında hisse devri suretiyle sona erdiğinden dava sırasında aktif husumet ehliyeti kalmamıştır.
Bu nedenle her iki davacının da davaları aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Aktif husumet nedeniyle davacıların açtığı davaların REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer OLMADIĞINA,
3- a)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00’er TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile DAVALILARA VERİLMESİNE,
b)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00’er TL vekalet ücretinin davacı şirketten tahsili ile DAVALILARA VERİLMESİNE,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır