Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/454 E. 2021/615 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/454 Esas
KARAR NO : 2021/615
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından… plakalı BMV X70 marka 2009 model aracı 22/04/2021 tarihinde Ankara …. Noterliğinin 6218 yevmiye numarası ile 400.000,00-TL karşılığında satın aldığını, söz konusu aracın üzerinde kilometresinin 191.000 olduğu halde müvekkili şirket yetkilisi tarafından 5664 kayıtlarında yapılan araştırma sonucunda, 23/06/2020 tarihinde aracın kilometresinin 196.950 olmasına rağmen 22/09/2020 tarihinde yapılan araç muayenesinde araç kilometresinin 184.025 olduğu, böylelikle araç kilometresinin düşürülmüş olarak müvekkiline satıldığının ortaya çıktığını, servis kayıtlarından da bu durumun tespit edildiğini, gizli, ayıplı mal satışı yapıldığını, müvekkilinin bu durumdan habersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satıcıya ödenen 10.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesi şartıyla dava konusu aracın davalıya iadesine, bu talep kabul görmez ise davanın kabulü ile 10.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesine ve araç üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı asil tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; aracı satın aldığı tarih itibariyle kilometresinin 191.000 olduğunu, dava konusu yapılan araçla ilgili … bünyesinde yapılan inceleme sonuçlarının iki tarafça görülüp satışının gerçekleştiğini, araç satışının takas suretiyle gerçekleştiğini, sonuç olarak davacı tarafa satışı gerçekleştirilen aracın kilometresi ile herhangi bir oynama yapmadığını, davanın kendisine değil aracın daha önceki sahipleri … ‘e yönlendirilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, maddi tazminat istemli olup, davacı şirket tarafından davalıdan … aracın satın alındığı, daha sonra aracın kilometresinde oynama yapıldığının sonradan tespit edildiği belirtilerek, bu kapsamda satıcıya ödenen miktarın şimdilik 10.000,00-TL’sinin ticari faizi ile birlikte tahsilinin ve aracın davalıya iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Araca ait noter satış sözleşmesi, ruhsat ve ekspertiz raporları incelendiğinde; Davaya konu olan aracın kullanım amacının hususi olarak yazıldığı hususu sabittir.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; davalının tacir olduğuna ilişkin bir delilin bulunmadığı, öte yandan dava konusunu oluşturan aracın kullanım şeklinin ”Hususi” olarak kayıtlı olduğu, bu nedenle davanın nispi ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği, öte yandan TTK’da hüküm bulunmaması nedeniyle mutlak ticari dava olarak da kabulünün mümkün olmadığı, buna göre ticari mahiyette olmayan işbu dava bakımından Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığı, genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı (Görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır