Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/434 Esas – 2023/729
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2023/729
HAKİM :…
KATİP…
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av…..
DAVALI : 1-…
DAVALI : 2……
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 3- …..
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 233 sayılı KHK hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülü olduğu, Genel Müdürlükte hizmet alımı ihaleleri kapsamında iş üstlenen yüklenici şirketler nezdinde çalışan …’in 14.03.2019 tarihli dilekçesi ile tarafına kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği, kendisine 4857 Sayılı İş Kanununun 112. Maddesi hükmü gereğince 04.04.2019 tarihinde 20.082,30-TL kıdem tazminatının ödendiği, 11.09.2014 tarih ve 29116 sayılı (mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile 4857 sayılı İş Kanununun 112. maddesine eklenen fıkra ile kıdem tazminatlarının kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödeneceği esasının getirildiği, ancak kıdem tazminatlarının kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödenmiş olmasının işçiyi çalıştıran alt işverenlerin kıdem tazminatından sorumluluklarını ortadan kaldırmadığı,,… Karar sayılı ve 23.06.2016 tarihli ilamında da kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödenen kıdem tazminatlarından alt işverenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gerekçelerine yer verildiği, dava açılmadan önce arabulucu luk başvurusunda bulunulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı belirtilerek, 20.082,30-TL’nin ödeme tarihi olan 04.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi iddia ve talep edilmiştir.
CEVAP:
1-Davalılardan…. vekili tarafından verilen 10.09.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemenin …. Mahkemesi olduğu, 4857 sayılı İş Kanunun 112/2. maddesindeki düzenlemeye göre davacının ödediği kıdem tazminatından dolayı davalı şirkete rücu edemeyeceği, kıdem tazminatında ilgili kamu kurum ve kuruluşunun sorumlu olduğu, imzalanan sözleşmelerin işçi teminine ilişkin olduğu, davacı Genel Müdürlüğün hangi işçinin çalışıp hangisinin çalışmayacağına kendisinin karar verdiği, aynı şekilde işçinin kaç saat ne şekilde, nerede çalışacağına asıl işveren olan davacı Genel Müdürlüğün karar verdiği, davacı Genel Müdürlüğün dava dışı işçiyi işten çıkarmakla sorumluluk altına girdiği, davacı Genel Müdürlüğün ihaleyi, şartnameyi ve sözleşmeyi kendisinin hazırlayarak kendi lehine hükümler koyduğu, davalı şirketin sözleşmede değişiklik talep etme hakkının bulunmadığı, davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında üst işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığı, davacı Genel Müdürlüğün şahsın müracaatı üzerine ödemeyi yaptığı, bu nedenle ödediği tüm miktarlardan sorumlu olduğu, 4857 sayılı Kanununun 112/2. maddesindeki hükme uygun değerlendirme yapılmadığı, dava dışı işçinin iş sözleşmesinin 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
2-Davalılardan …. vekili tarafından verilen 29.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemenin ….olduğu, 4857 sayılı İş Kanunun 112/2. maddesindeki düzenlemeye göre davacının ödediği kıdem tazminatından dolayı davalı şirkete rücu edemeyeceği, kıdem tazminatında ilgili kamu kurum ve kuruluşunun sorumlu olduğu, imzalanan sözleşmelerin işçi teminine ilişkin olduğu, davacı Genel Müdürlüğün hangi işçinin çalışıp hangisinin çalışmayacağına kendisinin karar verdiği, aynı şekilde işçinin kaç saat ne şekilde, nerede çalışacağına asıl işveren olan davacı Genel Müdürlüğün karar verdiği, davacı Genel Müdürlüğün dava dışı işçiyi işten çıkarmakla sorumluluk altına girdiği, davacı Genel Müdürlüğün ihaleyi, şartnameyi ve sözleşmeyi kendisinin hazırlayarak kendi lehine hükümler koyduğu, davalı şirketin sözleşmede değişiklik talep etme hakkının bulunmadığı, davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında üst işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığı, davacı Genel Müdürlüğün şahsın müracaatı üzerine ödemeyi yaptığı, bu nedenle ödediği tüm miktarlardan sorumlu olduğu, 4857 sayılı Kanununun 112/2. maddesindeki hükme uygun değerlendirme yapılmadığı, dava dışı işçinin iş sözleşmesinin 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
Hizmet alım sözleşmeleri, idari, teknik ve genel şartnameler, … kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan ödemenin rücuen davalılardan tahsiline yönelik olduğu, davacı tarafça davalılar ile davacı genel müdürlüğün …. Personeli Alımı ve 01/04/2011 – 14/03/2019 yılları arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında, davalı alt işverenlerde fiilen işçi olarak çalışan … tarafından çalıştığı süreler nedeniyle emekliye ayrılması nedeniyle 04/04/2019 tarihinde toplam 20.082,30-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı ileri sürülerek, dava dışı işçinin davalılarda çalıştıkları süreler göz önüne alınarak dava dilekçesinde belirtilen sorumluluk miktarları kapsamında davalılardan ayrı ayrı tahsilinin talep edildiği, taraflar arasındaki ihtilafın; arada hizmet alımına ilişkin sözleşmelerin bulunup bulunmadığı, bu kapsamda dava dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi dava dışı işçi …’in bu kapsamda çalışıp çalışmadığı, çalışması varsa işçinin ücreti, çalışma süreleri, iş akdinin feshinin kıdem tazminatını gerektirir şekilde haklı nedenle feshedilip edilmediği, işçinin kıdeme hak kazanıp kazanmadığı, davacı tarafça işçiye ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise rücu koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede, teknik ve idari şartnamelerde yapılan bu ödeme ve rücu ile ilgili hüküm bulunup bulunmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. …. kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Davacı tarafça dosyaya sunulan hizmet alımına ilişkin sözleşmeler, idari, teknik ve genel şartname hükümleri ile diğer deliller de değerlendirilerek rapor düzenlemek üzere dosya bilirkişi …’e tevdi edilmiş olup, alınan 25/04/2023 tarihli rapor ile; dava dışı işçi …’e ilişkin olarak düzenlenen Müteahhit İşçisi Hizmet Cetvelinde ve …kayıtlarına göre; dava dışı işçinin davalı şirketler nezdinde 01.04.2011 – 14.03.2019 tarihleri arasında iş akdine bağlı olarak çalıştığı, aylık brüt ücretinin 2.558,40-TL olduğu, buna göre dava dışı işçinin net kıdem tazminatı matrahının 20.235,89-TL, damga vergisinin 153,59-TL ve ödenecek toplam kıdem tazminatının 20.082,30-TL olarak hesaplandığı, dava dışı işçiye ilişkin olarak verilen 14.03.2019 tarihli işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış nedeni olarak 8 koduna (Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle) yer verildiği, 4857 Sayılı İş Kanunu ile birlikte yürürlükten kaldırılan 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğü sürmekte olan kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesinde, “işçinin iş sözleşmesini yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshetmesi halinde kıdem tazminatı hakkı doğduğu, hesaplanan bu miktarın davacı tarafça dava dışı işçiye 04/04/2019 tarihinde ödendiği hususlarının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri, idari, teknik ve genel şartname hükümleri ile yukarıda yapılan açıklamalara göre; alt işverenler nezdinde çalışan işçi ….’e davacı tarafça asıl işveren sıfatıyla yapılan kıdem tazminatı ödemesinden davalıların hizmet süresine orantılı olarak rücuen sorumlu oldukları, alınan bilirkişi raporu ile davacının bu kapsamda dava dışı işçiye 04/04/2019 tarihinde toplam 20.082,30-TL ödeme yaptığı ve her bir davalının sorumlu olduğu miktar belirlenmekle, davanın bilirkişi raporu ile belirlenen miktarlar üzerinden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile;
-3.269,37-TL’nin davalı ….
-6.357,89-TL’nin davalı …
-2.538,98-TL’nin davalı …
-2.545,94-TL’nin davalı …
-2.775,49-TL’nin davalı…
-2.594,63-TL’nin davalı …
Olmak üzere toplam 20.082,30-TL’nin ödeme tarihi olan 04/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.371,82 TL harçtan dava açılırken davacı tarafça yatırılan 342,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.028,86 TL harcın;
-167,50-TL’nin davalı …
-325,74-TL’nin davalı ..
-130,05-TL’nin davalı …
-130,06-TL’nin davalı …
-142,19-TL’nin davalı …
-132,93-TL’nin davalı …
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 342,96 TL harcın;
-55,83-TL’nin davalı …
-108,58-TL’nin davalı …
-43,35-TL’nin davalı …
-43,49-TL’nin davalı ..
-47,40-TL’nin davalı …
-44,31-TL’nin davalı …
Alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin;
-2.914,12-TL’nin davalı …
-5.667,14-TL’nin davalı …
-2.262,56-TL’nin davalı …
-2.269,72-TL’nin daval…
-2.473,78-TL’nin davalı…,
-2.312,68-TL’nin davalı …nden,
Alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 1.136,00 TL yargılama giderinin;
-184,94-TL’nin davalı….nden,
-359,66-TL’nin davalı…nden,
-143,59-TL’nin davalı …nden,
-144,04-TL’nin davalı …nden,
-157,00-TL’nin davalı ….ten,
-146,77-TL’nin davalı ….nden,
Alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle;
-214,90-TL’nin davalı …..nden,
-417,91-TL’nin davalı ….nden,
-166,85-TL’nin davalı …nden,
-167,38-TL’nin davalı ….nden,
-182,42-TL’nin davalı ….
-170,54-TL’nin davalı …..nden,
Alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, dava konusu miktar itibariyle kesin olarak verilen kararaçıkça okunup, usulen anlatıldı.17/10/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸