Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/42 Esas
KARAR NO : 2023/267
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasında… parsel üzerinde bulunan…tesislerinde sabit sistemle bahar dönemi kullanabileceği E Blok 4. Kat Daire no: 81, 1 (bir) adet 2+1 VIP daire 1/35 hisseli gayrimenkul edinmek amacıyla sözleşme tarihi 11/03/2012 olan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını… Termal’e ait, inşası 2012 yılında başlayan teslim tarihi 31/12/2014 olan ancak 2019 yılı itibariyle hala bitmeyen proje müvekkilimizin hem maddi hem manevi mağduriyet yaşamasına neden olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereğince 11/03/2012 tarihinde 100,00 TL, 29/04/2012 tarihinde 1.650,00 TL 23/09/2012 tarihînde 1.500,00 TL 08/11/2012 tarihinde 1.110,00 TL 27/01/2012 tarihînde 500,00 TL 03/06/2012 tarihinde 7.765,00 TL 13/08/2012 tarihinde 3.500,00 TL 18/12/2012 tarihînde ise 1.125,00 TL olmak üzere toplam 17.250,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili tarafından borcun ifası sözleşme şartlarına uygun olarak ifa edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından kötü niyetli ve kusurlu olarak edimin ifasını gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, 17.250,00 TL’nin davalı şirketin sözleşmenin yapıldığı tarihten fiili ödeme tarihine kadar yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
KANITLAR: Davacı taraf hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi sureti ile 26/04/2019 tarih ve 06599 yevmiye numaralı ihtarname suretini ibraz etmiştir.
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/682 Esas-2016/157 Karar sayılı dosyasında davalının 16/03/2016 tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara 21. İcra Müdürlüğü’nün 27/01/2021 tarihli cevabi yazısından 2019/17 İflas sayılı dosyasında müflis şirket hakkında 10/09/2019 tarihinde düzenlenen ilk alacaklılar toplantısında iflas idaresine aday gösterilmediğinden ikinci alacaklılar toplantısına kadar İİK’nun 223.maddesi uyarınca iflas tasfiye işlemlerinin müdürlüklerince yürütüldüğünün bildirildiği, 01/03/2023 tarihli yazısından, davacı vekili tarafından sunulan alacak kaydı ve eklerinin gönderildiği, davacı vekili tarafından alacak kaydı başvurusu ile ilgili müdürlüklerince düzenlenen sıra cetveli ve derece kararının 11/08/2022 tarihinde yayınlandığı, 06/10/2022 tarihinde yapılan ikinci alacaklılar toplantısında nisap sağlanılamadığı ve 24/11/2022 tarihinde yapılan ikinci alacaklılar toplantısı tutanaklarının gönderildiği ve iflas tasfiye işlemlerinin müdürlüklerince yürütüldüğü bildirilmiş, davacının kayıt kabul başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 10/03/2012 tarihinde adi yazılı hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, davacının ödeme yaptığını, davalının ise taşınmazın devrini sağlamadığını ileri sürerek, satım bedeli olarak ödediği tutarın tahsili talep ettiği, davanın 30/05/2019 tarihinde ikame edildiği, ancak davalının 16/03/2016 tarihinde iflasına karar verilerek iflasının açıldığı, görevsizlik kararı sonrasında dosyanın mahkememize gönderildiği hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Davacının davalının iflas masasına başvurmadan dava açtığı yönü dosya kapsamıyla sabittir.
Mahkememizce davacıya alacak başvurusu için davalının iflas masasına başvurması için süre verilmiş, davacı alacağı iflas masasınca aynen kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında, davacının alacağının iflas masasına aynen kayıt ve kabulüne karar verildiği, davanın konusun kalmadığı, davacı iflas masasına başvurmadan doğrudan dava açtığı ve davalı aleyhine dava açılmasına neden olmadığı için davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmeyeceği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının konusu kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 295,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,10 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı aleyhine dava açılmasına neden olmadığı için davacı yararına vekalet ücreti tayin edilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır