Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/416 E. 2021/377 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/416 Esas
KARAR NO : 2021/377

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/11/2014
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, Mahkememizin 2014/786 E. Sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı …’nin kullandığı … plakalı aracın müvekkillerinin içinde bulunduğu dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda müvekkillerinin yaralandığını, davalı …’nin kusurlu olduğunun ceza davası ile sabit olduğunu , … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirtmiş ve her iki davalıdan 1.000,00-TL tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline ve her bir müvekkili için 6.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Ankara …. ATM’nin …. E. Sayılı dosyasında davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 09/08/2013 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkillerinin uğradığı zarar için mahkememizin 2014/786 E. Sayılı dosyasında sigorta şirketi ve davalının dedesi olan ve aynı ismi taşıyan … hakkında dava açıldığını, davalının araç sürücüsü olduğunu, bu nedenle zarardan sorumlu olduğunu belirtmiş ve davalıdan 1.000,00-TL tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline ve her bir müvekkili için 6.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili tarafından sunulan talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebi 65.715,02-TLye çıkarılmıştır.
CEVAP:
Davalı … (T.C. Kimlik No: ….) vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracın maliki olduğunu, araç sürücüsünün ailesini taşıyan davalının torunu … olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacıların tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, diğer tazminat taleplerinin ispat edilmesi gerektiğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigorta limitinin 250.000,00-TL olduğunu, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, SGK’dan yapılan ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini ve reeskont faiz isteminin yasal olmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili tarafından sunulan 12/10/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, kazanç kayıplarının ne olduğunun somutlaştırılması gerektiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 14/11/2017 tarih ve 2014/786 E. 2017/883 K. Sayılı kararı ile ”1-Davacı …’nın maddi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile;
57.760,77-TL maddi tazminatın asıl dosa davalısı … ve birleşen dosya davalısı … yönünden kaza tarihi olan 09/08/2013 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl ve birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin kabulü ile;
6.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dosya davalısı … ve birleşen dosya davalısı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı …’nın maddi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile;
81,94-TL maddi tazminatın asıl dosa davalısı … ve birleşen dosya davalısı … yönünden kaza tarihi olan 09/08/2013 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl ve birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
4-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin kabulü ile;
750,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dosya davalısı … ve birleşen dosya davalısı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı …’nın manevi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,” şeklinde karar verildiği, verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih ve 2020/1999 E. 2021/384 K. Sayılı kararı ile; ”DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraf vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili asıl dava dosyasında davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralandıklarını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiş, birleştirilen dava dosyasında ise davalının araç sürücüsü olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiş mahkemece asıl ve birleştirilen dosya yönünden davanın kısmen kabulüne kadar verilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK’nun 297/1-2 maddeleri gereğince mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. HMK’nun 166. Maddesine göre ise birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı birer dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, harç ve diğer yargılama giderlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği halde mahkemece her iki dava hakkında tek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacılar vekili birleştirilen dava dosyasında davacılar vekili, kazaya neden olan aracın sürücüsü olan …’ye karşı dava açmıştır. HMK. 166. Maddesi gereğince birleştirilen dava dosyaları birbirinden bağımsız ayrı birer dava olduğundan mahkemenin görev ve yetkiye ilişkin hususları da birleştirilen dava yönünden ayrıca değerlendirmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4. Maddesinde sayılmıştır. Buna göre 4/1 maddesinde nispi ticari davalar 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. Maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3 maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olması, HMK’nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerekir.
Birleştirilen dava; davalının sürücüsü olduğu araç ile kusurlu davranışı neticesi meydana gelen trafik kazasında zarar gören kişilerin açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup davalının gerçek kişi olması ve TTK 4/1. Maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davada uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden birleştirilen dava dosyası yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen dosyalar bağımsızlıklarını koruduğu halde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması ve birleştirilen dosya yönünden davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince birleştirilen davada görev yönünden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma gerekçesine göre davalılar vekillerinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya davalısı … ve birleştirilen dosya davalısı … vekili ile asıl dosya davalısı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, bunun üzerine dosya Mahkememizin 2021/227 numaralı esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2021/227 E. Sayılı dosyasının 22/06/2021 tarihli duruşmasında, birleşen Ankara …. ATM’nin … E. Sayılı dosyasının söz konusu dosyadan tefrik edilerek, yeni bir esasa kaydına karar verilmiş olup, birleşen dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Buna göre, Mahkememizin iş bu dosyası; birleşen Ankara …. ATM’nin … E. Sayılı dosyası olup, yargılamaya söz konusu dosya bakımından devam edilmiştir.
Az yukarıda da belirtildiği üzere, iş bu dosyada davacılar … ve … vekili; sigorta şirketi ve davalının dedesi olan ve aynı ismi taşıyan … hakkında dava açıldığını, bu dosya davalısı …’nin araç sürücüsü olduğunu ve zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL maddi tazminatın ve her bir davacı için 6.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi ile davacı … için 3.738,69 TL geçici, 62.884,39 TL sürekli işgöremezlik, davacı … için 91,94 TL geçici işgöremezlik tazminatı talep etmiştir.
Davalı … (TCK:….) vekili davalının … plakalı aracın maliki olduğunu, araç sürücüsünün aynı adı taşıyan davalının torunu … olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacıların tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, diğer tazminat taleplerinin ispat edilmesi gerektiğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davalının sürücüsü olduğu araç ile kusurlu davranışı neticesi meydana gelen trafik kazasında zarar gören kişilerin araç sürücüsü olan …’ye açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen söz konusu kararı ile de belirlendiği üzere, davalının gerçek kişi olması ve TTK 4/1. Maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davada uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, işbu davada mahkememizin görevli olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı (Görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Dava şartı yokluğundan (görev) davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/06/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır