Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/414 E. 2022/86 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/414 Esas
KARAR NO : 2022/86

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALI : … -….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bir şahıs şirketi olup “…” ismiyle çiftlik işlettiğini, 6)02 sayılı TTK’nın 12. maddesine göre kendi adına …’ni işleten davalının TTK’ya göre tacir niteliğinde olup tacirlere ilişkin hükümlere tabi olduğunu, bu nedenle dosyanın tarafların tacir olduğundan ve işin niteliği ticari iş olduğundan davanın ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiğini, taraflar arasında alım-satıma dayalı bîr ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalının çiftlik işletmesi için gerekil olan ürünleri müvekkili şirketten tedarik ettiğini, ancak davalının satın aldığı 458625 TL bedelli mallara ilişkin tanzim edilen faturaya istinaden ödeme yapmadığını, davalının ilgili faturalara 8 gün içinde itiraz etmeyerek fatura içeriğini kabul etmiş ve müvekkiline borcuna istinaden 21.10.2017 tarihli 16.000.00 TL miktarlı çek cirolamak suretiyle verdiğini, ancak borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafmdan davalı borçluya Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2018/9810 Esas sayılı dosyası ile işlemiş işlemiş faizi ile birlikte toplam 5.155,92 TL bedel üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığını, ancak borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itirazı ettiğini, yukarıda arz vc izah edilen nedenleri davalı borçlunun alacaklara haksız ve hukuka aykırı şekilde ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebiyle asıl alacağm %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, itirazı iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
Ankara … İcra Müdürlüğünün 2018/9850 E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, fatura, çek ve cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı borçlunun şahıs şirketi olup ”…” isimli yeri işlettiğini, çiftlik işletmesi için gerekli olan ürünleri davacı şirketten tedarik ettiğini, bu kapsamda davalının davacı şirketten satın aldığı 4.586,25-TL bedelli mallara ilişkin olarak tanzim edilen fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, fatura ve malların davalıya teslim edildiği halde davalının itiraz etmediği gibi fatura bedelini de kabul ettiğini ve müvekkiline bu borca istinaden 21/10/2017 tarihli 16.000,00-TL miktarlı çeki cirolamak suretiyle verdiğini, taraflar arasındaki bu mal alışverişi ve cari hesaba ilişkin olarak toplamda 4.586,25-TL borcun ödenmediğini, buna istinaden davaya konu Ankara … İcra Müdürlüğünün 2018/9850 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/9850 E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davaya konu davacı/alacaklı şirket tarafından davalı borçlu … (…) ve dava dışı Gökmen Yılmaz’a karşı ”17/06/2017 faiz başlangıç tarihli 4.586,25-TL tutarındaki cari hesap ekstresi, fatura ve 21/10/2017 keşide tarihli 0002825010 seri numaralı çek dayanak gösterilerek, 4.586,25-TL asıl alacak ve 569,67-TL faiz olmak üzere toplam 5.155,92-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından borca itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK’nın 67. maddesi hükümlerine göre işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden alınan yazıda, davalının 13/03/2017 tarihinde faaliyete başladığı, 31/12/2017 tarihi itibariyle mükellefiyetini terk ettiği, 2017 takvim yılında işletme esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden alınan yazı cevabında, davalının kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nden alınan yazı cevabında, davalının 26/04/2017 tarihinde kayıt olduğu ve bu kaydını 26/04/2017 tarihinde kapattığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce re’sen belirlenen Mali Müşavir …. tarafından düzenlenen 07/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı tarafın ticari defter ve belgelerini sunmaması veya iletişim kurulacak kişilerin bilgilerini bildirmemesi nedeniyle davalının defter ve belgelerinin incelenmediği, öte yandan davacının 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defter kayıtlarının muhasebe ilkelerine ve yasaya uygun olarak tutulduğu, dava ve takibe konu 8 adet irsaliyeli faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak faturalarda teslim alan kısmında isim ve imzalarının bulunmadığı, söz konusu 8 adet fatura bedelinden banka kanalıyla 20.000,00-TL, nakit olarak 2.727,00-TL tahsil edildiği, davalı tarafından düzenlenen 770,86-TL tutarındaki iade faturasını davalı cari hesabından düştüğünü, davacının davalıdan 13/08/2018 takip tarihi itibariyle 6.562,64-TL alacaklı olduğu, takipten sonra davacının 1.976,39-TL tutarı davalının cari hesabından mahsup ettiği ve nihai olarak dava tarihi itibariyle davalıdan 4.586,25-TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, öte yandan 21/10/2017 vade tarihli ve 16.000,00-TL miktarlı takibe konu çekin davalıya iade edilip edilmediğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin dosya içinde bulunmadığının belirlendiği görülmüş olup, mahkememizce rapor hükme esas alınmıştır.
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; davanın fatura, cari hesap ve çek nedeniyle alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine yönelik olarak itirazın iptali için İİK’nın 67. maddesi hükümlerine göre açılmış itirazın iptali davası olduğu, alınan bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının tacir olduğu, davalının da çiftlik işletmesi faaliyeti ile uğraştığı ve işletme hesabı esasına göre defter tutan 2. sınıf tacir olduğu, bu nedenle davanın ticari mahiyette olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu bu kapsamda davacı tarafça takibe konu faturanın düzenlendiği, cari hesap ilişkisinin bulunduğu, öte yandan keşidecisi …. olan düzenleme yeri İstanbul 21/10/2017 tarihli 16.000,00-TL bedelli çekin borcu karşılık olarak ciro yoluyla davalı tarafından davacıya teslim edildiği, çek aslının halen davacının elinde olduğu ve 15/02/2022 tarihli duruşmada çek aslının dosyaya ibraz edildiği, çekin mahkememiz yazı işleri müdürülüğü kasasına alındığı, buna göre fatura, cari hesap ve çeke istinaden oluşan ve dava konusu icra dosyası ile takibe konulan alacak bedelinin ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça ödendiği hususunun ispatlanamadığı, bu nedenle davalının takibe yönelik itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu Ankara … İcra Müdürlüğünün 2018/9850 E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafın itirazının İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın (5.155,92-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça duruşma sırasında sunulan çek aslının mahkememiz yazı işleri müdürlüğü kasasında saklanmasına, karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Alınması gereken 352,20-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 62,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 289,92-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 908,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, dava konusu miktar itibariyle kesin olarak verilen karar karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır