Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2022/165 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/334 Esas – 2022/165
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2022/165

HAKİM : … …
KATİP : …

DAVACI :…

DAVALI :…
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 22.12.2020 günü müvekkiline ait … plakalı Mercedes Vito Markalı 2017 model hususi araç iş yerinin önünde park halinde iken, davalı sigorta şirketi tarafından 22094357 numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı …Çelik Makine İml. San. ve Tic. A.Ş.’ nin işleteni ve maliki olduğu … plaka numaralı araç sürücü … sevk ve idaresinde, 100 kusurlu olarak müvekkilim…’nun aracının hasar almasına ve değer kaybına neden olmuştur. Meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, Sigorta şirketinin kaza sonucu hasarı ödendiğini fakat değişen parçalar sebebiyle aracın değer kaybına uğradığını bu değer kaybını tanzim edemediklerini arabulucu vasıtasıyla da bir anlaşmanın söz konusu olmadığı bu yüzden araçta oluşan değer kaybının bilirkişi marifetiyle hesap edilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin adresine göre İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, dava konusu araçta değişen parçaların değer kaybına konu olamayacağını, değer kaybı hesaplamasının ZMMS genel şartlarına göre yapılması gerektiğini, her halükarda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı esas alınarak hesaplamanın reel piyasaya göre yapılması gerektiği iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvuruya konu kazada kaza tespit tutanağının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın faiz taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yasal faiz talep edilebileceğini, avans faizi talebinin reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın açılmasına davalı sigorta şirketinin sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı istemi ile 100,00-TL belirsiz alacak davası olarak açıldığı, olay tarihi olan 22/12/2020 tarihinde davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacıya ait olan ve olay sırasında park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması şeklinde gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; olayda tarafların kusur durumu, kaza nedeniyle davacıya ait araçta hasar meydana gelip gelmediği, illiyet bağının bulunup bulunmadığı, araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, araç değer kaybına ilişkin talebin sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığı, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/12/2020 tarihinde davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacıya ait olup park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL talep ettiğini bildirmiştir.
Davacı vekili daha sonra 11/01/2022 tarihli dilekçesi ile talebini 13.025,00-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak taraflarca düzenlenen ve dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan kaza tespit tutanağın göre; 22.12.2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında; Kazanın Ostim İvedik Organize Sanayi bölgesi 1394 caddede park halinde bulunan … Plakalı araca … plakalı araç çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vermiş olup taraflar kendi aralarında tutmuş oldukları Trafik Kazası Tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’ ün park halindeki araca vurduğunu kabul ettiği görülmüştür.
Mahkememizce re’sen belirlenen Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporu ile; Kaza tepsit tutanağı ve tüm delillere göre davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’ün olay tarihinde davacıya ait olan ve park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması olayında; 2918 sayılı KTK nun 2. Maddesi (a) bendine göre: “Karayolları üzerinde park edilmesi yasak olmayan yerlere park eden araçlara çarpan araçların sürücüsünden, sahip veya işleteninden veya Trafik Sigortasından tazminat isteme hakkına sahiptir.” hükmü gereğince kazanın oluşumunda sürücü …’ün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, öte yandan kaza nedeniyle davacı tarafa ait olan … plaka sayılı araçta Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı kararı hükümleri ile Yargıtay emsal kararları dikkate alınarak, aracın kaza öncesi hasarsız 2. El piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki 2. El piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre yapılan hesaplama sonucunda söz konusu araçta 15.000,00-TL değer kaybının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi, sigorta poliçesi, hasar dosyası, davacı tarafın ıslah dilekçesi ve diğer deliller dikkate alındığında; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi düzenlenen … plaka sayılı araç için sigorta başlangıç tarihinin 15/03/2020 bitiş tarihinin 15/03/2021 olduğu, poliçe limitinin 41.000,00-TL ile sınırlı olduğu, kaza tarihi olan 22/12/2020 tarihinin poliçe kapsamında olduğu, davacının davalı sigorta şirketine başvurusu üzerine 19/03/2021 tarihinde 1.975,00-TL ödeme yapıldığı, anlaşılmıştır.
Tüm bu verilere göre; olay tarihi olan 22/12/2020 tarihinde davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ün davacı tarafa ait olup, park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması şeklinde kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’ün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı araçta toplam 15.000,00-TL değer kaybının bilirkişi tarafından belirlendiği, davacının davalıya başvurusu üzerine 19/03/2021 tarihinde 1.975,00-TL ödeme yapıldığı, buna göre davacı tarafın bakiye 13.025,00-TL araç değer kaybına ilişkin alacağının bulunduğu, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesine istinaden oluşan bu değer kaybından sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davacı tarafın dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; Toplam 13.025,00-TL araç değer kaybının 19/03/2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 889,74-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ve ıslah ile alınan 221,00-TL harç olmak üzere toplam 280,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 609,44-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 280,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 918,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
7-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸