Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/321 E. 2022/601 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/321 Esas – 2022/601
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/321 Esas
KARAR NO : 2022/601

HAKİM …
KATİP :….

DAVACI-KARŞI DAVALI …
DAVALI-KARŞI DAVACI ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARŞI DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin seramik/granit üretimi yaptığını, davalı şirketin otel işletmecisi ve sahibi olduğunu, diğer davalının da anılan davalı şirketin tek hissedarı ve yönetim kurulu başkanı bulunduğunu, tarafların, davalı şirketin Alanya’da inşa etmekte olduğu otelin seramik ürünlerinin müvekkili tarafından temin edilmesi amacıyla 05/01/2019 tarihinde “satış sözleşmesi” akdettiklerini, davalı …’in bu sözleşmeden doğan borçların müşterek borçlusu, müteselsil kefil ve garantörü olarak imza attığını, müvekkilinin toplam 1.871.599,99 TL tutarındaki seramik/graniti davalı tarafa teslim ettiğini, davalı Şirketin satın aldığı seramik/granit bedelini, otelin faaliyete başlama tarihine göre iki farklı şekilde ödemeyi üstlendiğini, sözleşmenin 5. maddesinde “otel 01/06/2019 tarihinde faaliyete başlarsa, ödeme 30/019/2019 tarihinde nakit veya çek ile, 01/06/2019 tarihinde otelde konaklama başlamaz ise 30/06/2019 tarihinde nakit veya 30/09/2019 vadeli çek ile” ödeneceğinin hükme bağlandığını, otelin 2019 turizm sezonunda açılıp faaliyete başlamasına rağmen 30/09/2019 tarihinde satış bedelinin nakit veya çekle ödenmediğini, 08/01/2020 tarihinde 933,822,93 TL ve 24/11/2020 tarihinde de 1.000.000,00 TL çeklerle ödeme yapıldığını, davalı tarafın kesin vadede ödemeyi yapmadığı için asıl alacak dışında 62.222,94 TL faiz ödemesi gerçekleştirdiğini, 24/11/2020 tarihine kadar avans faizinin hesaplandığını, bakiye faiz alacağı için 24/11/2020 tarih ve 202000000125 numaralı (KDV dahil) 252.052,77 TL bedelli faturanın tanzim edildiğini, davalı Şirketin bu faturaya 26/11/2020 tarih ve 22786 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davalının yaptığı kısmi ödemeler tenzil edildiğinde cari hesap borcunun 189.829,93 TL olduğunu, ihtarname ile verilen süre içerisinde ödeme yapılmaması nedeniyle … 16. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2202 takip sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, her iki davalı/borçlunun da itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA:Davalı-karşı davacı vekili Şirket ile diğer davalı vekili, taraflar arasında 05/01/2019 tarihli sözleşmenin akdedildiği hususunun doğru olduğunu, bu sözleşmeye istinaden 07/01/2020 ve 25/01/2020 tarihli iki adet çekin davacı-karşı davalıya teslim edildiğini, davacı-karşı davalı şirketin söz konusu çekleri aldığı esnada ihtirazi kayıt ileri sürmediği gibi, çekler kendisi ya da ciro ettiği 3. kişi tarafından tahsil edilene kadar da herhangi bir ihtarda bulunmadığının da sabit olduğunu, sözleşmede kesin vadenin kararlaştırılmadığını, söz konusu çek bedelleri tahsil edildikten sonra davacıya 62.222,94 TL fazla ödeme yapıldığını, asıl borcun tahsil edildiği sabit ve davacı-karşı davalının ikrarında olduğunu, davacı-karşı davalı söz konusu bedelin faiz alacağına istinaden yapıldığını iddia etmiş ise de sözleşmede verilecek çeklerin vadesi konusunda kesin bir tarihin kararlaştırılmadığını, davanın yerinde olmadığını, fazladan tahsil edilen tutarın istirdadı için de müvekkili davalı-karşı davacı Şirketin, davacı-karşı davalı aleyhine Alanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/23775 takip sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, anılan takibin itirazla durduğunu bildirerek, itirazın iptaline ve takibin devamı ile %20 oranında inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davacı-karşı davacı vekili, karşı davanın reddini savunmuştur.
KANITLAR: Taraflar arasında 01/06/2019 tarihli sözleşme imzalandığı, anılan sözleşmede davacı-karşı davalının satıcı, davalı-karşı davacı şirketin alıcı, diğer davalının ise müşterek borçlu ve müteselsil kefili ile garantör olarak imzasının yer aldığı, bir takım hak, yükümlülük ve sorumluluk hükümleri içerdiği, yetkili mahkemelerin Alanya ve Antalya mahkemeleri olarak tayin edildiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalının faiz alacağına ilişkin düzenlediği fatura örneği ibraz edilmiştir.
Karşılıklı çekilen ihtarname örnekleri sunulmuştur.
… 16. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2202 takip sayılı dosyası getirtilmiş, davacı-karşı davalının takip alacaklısı, davalı-karşı davacı ile diğer davalının takip borçlusu oldukları, ilamsız icra takibi niteliğinde bulunduğu, davalıların itirazı ile takibin durduğu ve asıl davanın konusu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Alanya İcra Müdürlüğü’nün 2020/23775 takip sayılı dosyası getirtilmiş, takip alacaklısının davalı-karşı davacı, takip borçlusunun ise davacı-karşı davalı olduğu, takin itirazla durduğu, karşı davanın konusu davanın süresinde ikame edildiği tespit edilmiştir.
Taraflarca ödemeye ilişkin dekont ve çek örnekleri ibraz edilmiştir.
Tarafların anlaşamadıklarına dair arabuluculuk tutanağı sunulmuştur.
Nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmış, düzenlenen kök ve ek raporda; taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisinin olduğu, davacı-karşı davalının faiz alacağı için fatura düzenlediği, davalı-karşı davacının bu faturayı iade ettiği, cari hesabın incelendiği, sözleşmede davalı-karşı davacının otelinin faaliyete başlamasına göre alternatifli ödeme şekli belirlendiği, sözleşmenin 5. maddesinde belirlenen vadede ödeme olmaz ise ödenmeyen bakiyeye ‘mevduattaki yasal faiz oranının’ baz alınacağının kararlaştırıldığı, sözleşme uyarınca ödemelerin sonra yapıldığı, sözleşmede faizin kararlaştırıldığı, yasal oranda faiz talep edilebileceği, TBK’nın 100. maddesi ile ödemelerin tutarı ve miktarları esas alındığında davacı alacağının 61.239,38 TL tutarında olacağı görüş olarak açıklanmıştır.

GEREKÇE:Asıl dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca satım bedelinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahakkuk eden faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın, karşı dava ise aynı sözleşmeye dayalı fazladan ödenen tutarın istirdadı için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı arasında satım sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalının bu sözleşmede garanti eden ve müşterek borçlu sıfatıyla yer aldığı, davacının emtiayı teslim ettiği, davalı-karşı davacının da 933.822,93 TL’yi 08/01/2020, 1.000.000,00 TL’nin ise 24/11/2022 tarihinde ödediği, teslim ve satım bedelinin ödenmesi konusunda bir uyuşmazlığın olmadığı, davacı-karşı davalının faiz alacağının olduğunu, davalı-karşı davacının fazladan ödemesi bulunduğunu ileri sürdüğü, bu amaçlarla icra takibi başlattıkları hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, davacı-karşı davalının sözleşmeye dayalı olarak davalı-karşı davacı ile diğer davalıdan faiz alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, karşı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, karşı davada ise davalı-karşı davacının fazladan satım bedeli ödeyip ödemediği, ödemiş ise miktarı, davacı-karşı davalının icra takibine itirazının yerinde bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı-karşı davacı fazladan ödediği tutarın varlığını ileri sürerek Alanya İcra Müdürlüğü kanalıyla davacı-karşı davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davacı-karşı davalı sözleşmedeki yetki hükmüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itiraz ederek Antalya veya … icra dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir. Tacir taraflar, yetki sözleşmesi yaparak birden ziyade yetkili icra dairesi ve mahkemeyi tayin etmiştir. Davacı-karşı davalı süresinde ve geçerli şekilde yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece kendi yetkisinden önce bu itiraz değerlendirilmelidir. O halde, davacı-karşı davalının yetki itirazının yerinde olduğu, karşı dava bakımından yetkili icra dairesinde geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığında, karşı davanının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava bakımınden değerlendirme yapıldığında; her ne kadar davalı-karşı davacı ile diğer davalı asıl davada icra dairesinin yetkisine itiraz etmişler ise de asıl davada icra takibi yetkili … İcra Müdürlüğünde yapıldığından bu itiraza itibar edilmemiş, davanın esası incelenmiştir. Tarafların kabulünde ve dosya kapsamıyla sabit olduğu üzere, davalı-karşı davacıya ait otel, 01/06/2019 tarihinden önce faaliyete başlamıştır. Bu halde sözleşmenin vadeye ilişkin 5. maddesi hükmüne göre satım bedelinin ödenmesi günü 30/09/2019 tarihinde nakit veya çekle yapılacaktır. Çe,k ödeme aracıdır. Vade, belli ve bilinebilir kabul edilmiştir. Başka bir ifadeyle, davalı-karşı davacı ile davalının satım bedelini ödemesi gereken tarih nettir. Ayrıca, bu hükümde ‘yukarıda belirlenen vadeler sonunda ödenmeyen bakiyeye mevduattaki yasal faiz oranı baz alınarak faiz işletilecektir’ açıklamasına da yer verilmiştir. Her ne kadar ‘mevduattaki yasal faiz’ ibaresine yer verilmiş ise de tarafların tacir olduğu, basiretli şekilde hareket ve özen yükümlüğü altında bulundukları, sözleşmedeki amaç ve hükmün bir bütün olarak değerlendirilmesinden, faiz oranını yasal faiz oranı olarak kararlaştırdıkları, ‘mevduattaki’ ibaresiyle kasıtlarının ‘mevzuat’ olduğu sonucuna varılmış, faiz oranı olarak ‘yasal oran’ tayin ettikleri benimsenmiştir. Öte yandan, TBK’nın 131. maddesi uyarınca işlemiş faizi isteme hakkı, sözleşme ile saklı tutulmuş ise borç başka bir nedenle sona erse bile düşmeyecektir. Somut olayda da faiz isteme hakkı, sözleşmede ayrıca ve açıkça düzenlenmiş olup, asıl alacaktan bağımsız şekilde talep edilmesinin mümkün olduğu kabul edilmiştir. Davalı-karşı davacı ile müşterek borçlu ve garanti veren, vadesinde satım bedelini ödemiştir. Sonradan iki ayrı tarihte ödeme yapmışlardır. TBK’nın 100. maddesi de dikkate alınarak yasal oran üzerinden bilirkişinin yaptığı hesaplamaya itibar edilmiş, satım ilişkisine bağlı olarak davacı-karşı davalının bakiye alacağının 61.239,00 TL olduğu anlaşılmış, keşide ettiği 01/12/2020 tarihli ihtarnamesi ve bu ihtarnamede verilen önel dikkate alınarak davalı-karşı davacı ile diğer davalının temerrüde düşürüldüğü tarih ile takip tarihi esas alınarak işlemiş faiz alacağı mahkememizce 1,270,71 TL olarak tespit edilmiştir. Asıl davanın dayanağı takibin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmiştir. Alacak, belli ve bilinebilir nitelikte olduğundan, başka bir ifadeyle likit bulunduğundan inkar tazminatına da hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı ile diğer davalının … 16. İcra Dairesi’nin 2021/2202 takip sayılı dosyasında yaptıkları itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 61.239,38 TL asıl alacak ve 1.270,71 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’ sine isabet eden 12.502,018 TL inkar tazminatının davacı-karşı davalı ile diğer davalıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine,
a-Alınması gerekli 4.270,06 TL harçtan peşin alınan 2.355,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.914,5‬0 TL harcın davalı-karşı davacı ile diğer davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davacı- karşı davalı tarafından yatırılan 2.355,56 TL peşin harcın davalı-karşı davacı ile diğer davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

c-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 10.001,61 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı ile diğer davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davalı-karşı davacı ile diğer davalı kendilerini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 20.098,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacı ile diğer davalıya verilmesine,
d-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 1.330,80 TL (59,30 TL başvurma harcı, 8,5 TL vekalet harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 63,00 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 423,80 TL’lik kısmının davalı karşı davacı ile diğer davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
f-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 423,06 TL’nin davalı-karşı davacı ile diğer davalıdan, 896,94 TL’nin davacı-karşı davalı tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
3-Davalı-karşı davacının davasının yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan reddine,
a-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.385,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.304,62 TL harcın karar kesinleştiğinde davalı-karşı davacıya iadesine,
b-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
ç-Davalı karşı davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır