Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/308 E. 2021/452 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/308 Esas – 2021/452
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/308 Esas
KARAR NO : 2021/452
DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Yargıtay 15.HD’nin 17/03/2021 tarih, … K.sayılı ilamı ile Mahkememizin …K.sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş olmakla, Mahkememizce dosyanın 2021/308 esasına kaydedilerek yapılan açık yargılama neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacının ödeme güçlüğüne düştüğünü, İİK’nın 285 ve 286. maddeleri uyarınca davacının alacaklılarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin .. K.sayılı kararı ile, komiserin izni ile akdedilen borçlardan bir kısmının ödenmesine rağmen bir kısmının ödenmemiş olduğu, dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve alacaklıları zarara uğratmaya ilişkin işlemler niteliğinde olduğu, davacının taahhüt ettiği gelire ulaşmayacağı gerekçesiyle, kesin mühletin kaldırılmasına ve davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Mahkememizin … K.sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından mahkemece dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İş bu kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 15.HD’nin 17/03/2021 tarih, …K.sayılı ilamı ile; “İİK 292/ son fıkrası “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin ve konkordato talep eden borçlunun yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir,” şeklinde açıklama yapılarak Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 15.HD’nin 17/03/2021 tarih, …K.sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup; bozma ilamı doğrultusunda davacı şirket yetkilisi …’a duruşma gün ve saatini içerir meşruhatlı davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle beyanı alınamamıştır.
Yapılan yargılama, dosya kapsamında mevcut konkordato komiserler kurulunun raporlarına göre, şirketin Kasım/2019 tarihi itibariyle elde ettiği kar miktarı, geçici mühlet ve kesin mühlet süresi içerisinde elde edilen kar miktarı dikkate alındığında şirketin taahhüt ettiği geliri elde edemeyeceği ve bu şeklide borcu ödeme imkanının bulunmadığı, geçici mühlet içerisinde akdedilen borçların tasdik aşamasında İİK 305/1-d maddesi gereğince teminata bağlanmasının şart olduğu, ancak mühlet içerisinde komiser izni ile doğan borçların teminata bağlanmasının komiserin raporuna göre mümkün bulunmadığı, teminata bağlanma tasdik şartı olsa da mühlet aşamasında bu imkanın bulunmadığının tespiti halinde konkordatonun başarıya ulaşmasında da dikkate alınması gerektiği, zira konkordatonun nihai amacının tasdik olduğu, tasdik imkanının bulunmadığının önceden tespiti halinde konkordatonun başarıya ulaşma imkanından söz edilemeyeceği anlaşılmakla komiserler kurulunun raporları ve duruşmadaki beyanları dikkate alınarak davacı şirketin konkordato projesinin İİK 292/1-b maddesi kapsamında başarıya ulaşamayacağı kanaatine varılmıştır.
Komiserler kurulu kök raporda ayrıca, şirketin İİK 392/1-c maddesine aykırı işlemler tesis edildiği belirtilmiştir. İİK 292/1-c bendine, 06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı kanunun 16. Maddesi ile “… ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.” hükmü eklenmiştir.
Buna göre, borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa konkordato talebinin reddine karar vermek gerekir.
Komiserler kurulu borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket etmesinin gerekçesi olarak mühlet içerisinde doğan borçların bir kısmının ödenmesine rağmen bir kısmının ödenmemesini göstermiştir.
İİK’nın 305/1-d maddesi hükmünden mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifa edilmiş olması tasdik şartı olmayıp, bu borçların teminata bağlanması tasdik şartı olarak düzenlenmiş ise de mühlet içerisinde komiserin izniyle akdedilmiş olan borçların ödenmesinin yapılması halinde bu ödemenin alacaklıların bir kısmını zarara uğratacak şeklide olmaması gerekir.
292/1-c bendinde zarara uğratılacak alacaklılar arasında bir ayrım yapılmamıştır. Konkordatoya tabi olsun olmasın borçlunun tüm alacaklıları zarara uğratmaması gerekir.
Borçlunun kötü niyetli olması konkordatoya başvuru yapmasını engelleyen bir durum değil ise de geçici mühlet verildikten sonra borçlunun faaliyetine dürüstlük kuralları çerçevesinde devam etmesi, kötü niyetli uygulamalara neden olmaması gerekir. Özellikle mühlet içerisinde borçlunun zor zamanında projeye mal tedariki suretiyle destek vermiş alacaklılar arasında adaletli bir uygulama yapılması gerekir. Bu kapsamda şayet borçlu mühlet içerisinde doğan borçlarının bir kısımını ödeyebiliyorsa bu ödemenin mühlet içerisindeki tüm alacaklılara alacakları oranında yapılması gerekir. Buna karşı bir kısmına ödeme yapıp diğerlerine hiç ödeme yapılmaması dürüstlük kurallarına uymadığından alacaklıların zararına işlem niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.
Doktrinde de kanunun amacı dikkate alındığında borçlunun alacaklıları zarara uğratmak amacıyla hareket ettiği hallerde konkordatonun başarıya ulaşmasının söz konusu olamayacağı kabul edilmiştir. ( Yeni konkordato hukuku, 2019, Prof. Dr. Selçuk Öztek, Prof. Dr. Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç. Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova, S.317 )
Her ne kadar alacaklıların bir kısmı mahkememize başvurarak mühlet içerisinde doğan borçların ödenmesine karar verilmesi veya komiserlerce ödenmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, ödeme yetkisinin şirkette olması, mahkememizin herhangi bir borcun ödeneceğine ilişkin karar verme yetkisinin bulunmaması ve komiserlerin sadece şirket işlemlerini denetlemek ve mahkememiz geçici mühlet ve kesin mühlet kararı ile kendilerine verilen şirket işlem ve kararlarını onaylama yetkisi dışında bir yetkileri olmadığından alacaklıların ödenme talebi yerinde görülmemiştir.Ancak mühlet içerisinde doğan borçların ödenmemesi hususu 292/1 – c bendi kapsamında değerlendirilmiştir.
Mühlet içerisinde komiserin izni ile akdedilen borçlardan bir kısmının ödenmesine rağmen bir kısmının ödenmemiş olmasının (komiserler kurulu tarafından, malı tedarik edinceye kadar konkordato sürecinde alacaklıların güvenini kazanmak, tedarik işlemi tamamlandıktan sonra farklı bir tedarikçiden malları alarak eskisinin de alacaklarını ödememek dürüstlük kurallarına aykırı bulunmuştur.) dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve alacaklıları zarara uğratmaya ilişkin işlemler niteliğinde olduğuna ilişkin komiserler kurulunun görüşü ve mahkememize yapılan mühlet içindeki alacakların ödenmediğine ilişkin şikayetler dikkate alındığında İİK 292/1 c maddesindeki “alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa” şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
İİK 292/1-b ve c bentlerindeki şartların kesin mühlet içerisinde gerçekleşmesi nedeniyle İİK 292/1 maddesi gereğince konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
Konkordato talebinin reddi durumunda borçlunun da iflasına karar verileceği aynı madde de düzenlenmiştir. Borçlu borca batık olsa da olmasa da 292 maddesi gereğince konkordato talebi reddedildiğinde, iflas kararının verilmesi gerekir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi de 08/03/2019 tarih 2019/341 esas 2019/333 karar sayılı kararında da “İİK’nın 292. maddesi gereğince, iflasa tabii borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra, borçlunun mal varlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa veya borçlu şirket, komiserin talimatlarına uymazsa, komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühlet kararı kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verilir. İİK’nın 287/5.maddesi gereğince İİK’nın 291. ve 292. maddeleri geçici mühlet sürecinde de uygulanır. Davacı konkordato talep edenin, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu stok listeleriyle konkordato komiserler kurulunun sayım yaptığı stok miktarları arasında fahiş farklılık bulunmakta olup, fabrikanın atıl durumda olması, makinelerin hibe ile alınmış olup satışının beş yıl mümkün görülmemesi, araçların rehinli, fabrika binasının ipotekli olması, şirket ortaklarının şirketten aldığı borçları ödememesi karşısında davacı şirketin borca batık olduğunun tespiti yapılmadan İİK’nın 292/b ve c bendlerine göre, mahkemenin doğrudan iflas kararı verebileceği, konkordato talep eden şirketin borca batıklığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” 292 maddesi gereğince iflas kararı verilmesi için şirketin borca batık olmasının gerekli olmadığı kabul edilmiştir.
Davacı şirketin konkordato talebinin İİK 292/1-b ve c bentleri gereğince reddine karar verildiğinden İİK 292/1 maddesi gereğince davalı şirketin iflasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … … EMLAK TEMİZLİK İNŞAAT OTOMOTİV SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (VKN 519 044 4851 )’ nin konkordato talebinin İİK 292/1-b ve c maddeleri gereğince REDDİ ile, kesin mühletin KALDIRILMASINA,
2-Kesin mühletin kaldırılması nedeni ile kesin mühletin kanuni sonuçlarının kalkmış olduğunun TESPİTİNE,
3-Komiserler kurulunun görevine son VERİLMESİNE,
4-Komiserler kuruluna görev yaptıkları süre için ücret ÖDENMESİNE,
5-Davacı … … EMLAK TEMİZLİK İNŞAAT OTOMOTİV SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (VKN 519 044 4851 )’ nin İİK 292/1-b ve c maddesi gereğince İFLASINA, İFLASIN 09/07/2021 SAAT 15:12 TARİHİ İTİBARİ İLE AÇILMASINA,
6-İflasın açıldığının Ankara 21. İcra Müdürlüğüne BİLDİRİLMESİNE,
7-Mahkememizce konulan tüm tedbirlerin KALDIRILMASINA,
8-Kararın İİK 288 maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere BİLDİRİLMESİNE,
9-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 14,90 TL harç davacı tarafından alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
10-Yapılan yargılama giderlerinin konkordato talep eden üzerine BIRAKILMASINA,
11-Talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’ nın 33. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve yukarıda isimli yazan alacaklılar vekillerinin ve temsilcilerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/07/2021