Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/295 E. 2021/690 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/295 Esas
KARAR NO : 2021/690

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/07/2010
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili Ankara …’nin 2010/27 esas sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … Limited Şirketi arasında imzalanan 22/01/2009 tarihli satış sözleşmesi gereğince müvekkili tarafından malların teslim edilip edimin yerine getirildiğini, 1.574.937 USD bedelli 2 adet faturanın tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini, borçlu tarafından 541.667 USD ve 153.301,77 USD miktarında ödeme yapıldığını, daha sonra ödeme yapılmadığını, Mahkememizin 2009/674 esas sayılı dosyası üzerinden limited şirket aleyhine alacak davası açıldığını ve halen devam ettiğini, yine Ankara … İcra müdürlüğünün 2009/17070 esas sayılı dosyasında … Limited şirketine başlatılan takibin kesinleştiğini, davalı şirketlerin tüzel kişilik perdelerinin çapraz olarak kaldırılması koşullarının oluştuğunu, belirtilen hususlar muacerehesinde … limited şirketi ve … A.Ş. nin kazançlarının bir olduğu, aynı amaca özgülendiği, asıl menfaatlerin her iki şirketinde hakim ortakları olar kişiler olduğu, davada ayrı tüzel kişilikler bulunduğu savunması yapmalarının açıkça hakkın kötüye kullanmasını teşkil edeceğini belirtmiş ve …Limited Şirketinin ikrar ile de sabit olan borcundan … Ends. Tes. Elk. .. A.Ş.’nin de aynen sorumlu olduğunun tespitine, dava konusu 2.454.565,13 USD alacağın fatura tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı … Ends. Tesis. .. A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.

CEVAP:
Davalı … Endüstri Tesisleri A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın mahkememizin 2009/674 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, borç ilişkisinin temelini davacı ile …Limited Şirketi arasında imzalanan 22/01/2009 tarihli sözleşmenin oluşturduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ihtilaf konusu ilişki bakımından müvekkilinin dolaylı yada dolaysız hiç bir bağının bulunmadığını, davacı ile limited şirket yetkililerinin 13/10/2009 tarihinde bir araya gelerek borcun tasfiyesine karar verildiğini, davacının tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına ilişkin bilimsel çalışmadan alıntılar yaparak müvekkili şirketi tarafı olmadığı sözleşmeye borçlu duruma sokmaya alıştığını, 2 şirketin ortaklık yapısı incelendiğinde her ne kadar iki şirketin ortaklarının karı koca olduğu görülmekte ise de bu ortaklık yapısının yasadan kaynaklanan asgari ortak sayısının tamamlamaktan başka bir gayesinin olmadığını, şirketler arasında organik bağın mevcut olmadığını, sadece aile şirketi olduğunu belirtmiş ve dilekçede bildirdiği diğer sebeplerle husumet ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, tüzel kişilik perdesinin çapraz kaldırılması suretiyle … limited şirketinin borcundan davalı … Ends. .. A.Ş.’nin sorumlu tutularak alacağın tahsiline ilişkindir.
Davanın ilk olarak açıldığı Ankara …’ce 15/07/2010 tarih 2010/27 esas 2010/560 karar sayılı kararla davanın mahkememizin 2009/674 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2009/674 esas sayılı dosyasında birleşen …’nin 2010/27 esas sayılı dosyasının tefrikine karar verilmiş ve mahkememizin 2010/500 esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2010/500 esas sayılı dosyası üzerinde yapılan yargılama sonucunda 26/12/2013 tarih 2010/500 , 2013/647 karar sayılı kararla davanın anonim şirket yönünden esastan reddine, limited şirketi yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından 24/03/2015 tarih 2014/7187 esas 2015/4144 karar sayılı kararla …Limited şirketi ile ilgili temyiz itirazlarının reddine, … Ends. .. A.Ş. hakkındaki temyiz itirazların kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamından sonra dava mahkememizin 2016/287 esasına kaydedilerek mahkememizce 19/10/2016 tarih 2016/287 esas 2016/478 karar sayılı kararla …Limited Şirketine ilişkin karar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, … .. A.Ş. yönünden önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararına karşı davacı tarafça temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 06/09/2020 tarih 2020/19 – 94 esas 2020/358 karar sayılı kararla ” … Somut olay bakımından birbirini doğrulayan bilirkişi raporları ve yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılması koşullarının oluştuğu, artık hukuki bakımdan mevcut olan duruma göre değil de fiili duruma göre karar vermek gerektiği, davalı şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğu yolundaki savunmaların hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, TMK’nın 2. maddesinde öngörüldüğü gibi yasaca korunamayacağı, davalı … LTD. ŞTİ. nin, davacıya olan borcundan dolayı diğer davalı … A.Ş. nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerektiği…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Ayrıca Hukuk Genel Kurulu tarafından 03/02/2021 tarihli kararla karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
…Limited Şirketi hakkında mahkememizce 26/12/2013 tarihinde verilen dava şartı yokluğundan davanın reddine dair karara yapılan temyiz itirazlarının Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 24/03/2015 tarihli kararla reddine karar verilmiş olması ve mahkememizce 19/12/2016 tarihli kararla limited şirketi hakkında verilen kararın kesinleşmesi nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve aynı kararda verilen direnme kararına karşı temyiz yoluna başvurulup hukuk genel kurulu tarafından direnme kararının bozulması nedeniyle davaya sadece anonim şirket yönünden devam edilmiştir.
Isparta 2 AHM’nin 2011/42 talimat sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişinin 14/09/2011 tarihli raporuna göre, davaya konu 1.574.937 USD lik iki adet fatura karşılığı toplam 3.149.874 USD alacağa mahsuben 28/07/2009 tarihinde yapılan 541.667 usd 01/09/2009 tarihinde yapılan 153.301,77 USD ve 02/03/2010 tarihinde yapılan 407.900,74 USD lik ödemelerin mahsubu sonucunda davacının bakiye 2.047.900,74 USD alacağının bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce 2010/500 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi kurulu raporunda davacının davalı … Limited Şirketinden 2.047.900,74 USD alacağının bulunduğunu, davalı şirketlerin tek bir ekonomik ünite olarak dikkate almak mümkün ise de hileye başvurdukları veya bir hakkı açıkça kötüye kullandıkları somut olarak ispatlanamadığından tüzel kişilik normunun bir teoriye dayanarak kaldırılması koşullarının mevcut olmadığı, davalı anonim şirketin davalı limited şirketin borcundan sorumlu tutulamayacağını bildirmişlerdir.
Mahkememizin 2009/674 esasında davacı …tarafından davalı … Limited şirketi aleyhine açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda 13/10/2009 tarihli toplantı tutanağı ile alacağın 31/07/2009 tarihine kadar ödenmesi için davalıya süre tanındığı, davanın ise bu süreden önce 23/10/2009 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay … Hukuk Dairesince 28/03/2011 tarih 2010/10178 esas 2011/3959 karar sayılı kararla onanmıştır.
Alınan bilirkişi raporları, mahkememizin 2009/674 esas sayılı kararı, toplanan deliller dikkate alınarak davacının …Limited şirketinden iki adet faturaya istinaden dava tarihi itibariyle 2.454.905,23 USD alacağının bulunduğu, dava tarihinden sonra 02/03/2010 tarihinde 407.900,74 USD ödemenin yapıldığı, davacının ıslahla bildirdiği alacak miktarından yapılan bu ödeme miktarı düşüldüğünde bakiye 2.046.664,39 USD kaldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirket ile …Limited şirketi arasındaki tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı, limited şirketi borcundan davalının sorumlu olup olmadığı konusundan kaynaklanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 373/7 ( 1086 sayılı HUMK ‘un 429/5 ) maddesi gereğince direnme kararı üzerine Hukuk Genel Kurul Kararının verdiği karara karşı mahkeme uymak zorundadır.
Yapılan yargılama sonucunda, mahkememizce uyulması zorunlu olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında açıklandığı üzere, davacı şirket ile … Ltd. Şti. arasındaki 22.01.2009 tarihli ihraç kaydıyla çimento satışına ilişkin sözleşme düzenlendiği, sözleşmeye istinaden davacı tarafından 1.574.937 USD lik iki adet fatura düzenlendiği, dava tarihi itibariyle davacının 2.454.905,23 USD alacağının bulunduğu, davalı şirket ile … limited şirketi unvanının asıl unsurunun (…) olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre iki şirketin hâkim ortakları (…. ) aynı olup bu kişilerin evli oldukları, hâkim ortakların yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcısı oldukları ve ……AŞ’nin temsil ve ilzam yetkilisinin …. , … …Ltd. Şti.’nin temsil ve ilzam yetkilisinin …. olduğu, davalı şirketlerin faaliyet alanlarının büyük oranda kesiştiği, hatta dosya kapsamında bulunan 25.11.2009 tarihli … Export (LTD) olarak yayınlanan Web sayfasında, …AŞ’ye yönelik bilgilere ve referanslara yer verildiği ticaret sicili kayıtlarından ve internet çıktılarından görüldüğü, alacaklı …. … A.Ş. tarafından borçlu ……Ltd. aleyhine alınan ihtiyati haciz kararı sonrası alacaklı vekilinin talebi üzerine (ihtiyati haciz kararı ve ihracat beyannamesi de eklenmek suretiyle) alacaklı vekili tarafından gösterilecek tüm adreslerinden, ayrıca 09070100 EX 012660 beyanname numarası ile …. adlı gemi içinde bulunan menkul malların borç kadarını ihtiyaten haczine ayrıca geminin limanda haciz işlemleri bitene kadar bekletilmesine karar verildiği, ihracat beyannamesinin … A.Ş. adına düzenlendiği, Antalya … Hukuk Mahkemesinin 2009/1244 E. sayılı dosyasında davacı … A.Ş.’nin söz konusu malların kendisine ait olduğu, borçlu şirketle ilgisi bulunmadığı, yapılan haciz isteminin haksız olduğundan bahisle yapmış olduğu şikayetin mahkemece; borçlu şirket adına vekâlet veren Nurgül Çalbıyık’ın aynı zamanda davacı şirket yönetim kurulu üyesi olduğu ve davacı şirket ile borçlu şirket arasında fiili ve organik bağ bulunduğu belirtilerek reddedildiği, açılan istihkak davalarının haczin kaldırılması sonucu konusuz kaldığı, Bucak Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/333 D.İş. Dosyasında alınan tespit raporuna göre birçok sevk irsaliyesi ve kantar fişinin üzerinde bulunan … LTD ibarelerinin üzerinin tükenmez kalemle çizildiği ve … A.Ş. olarak değiştirildiğinin belirlendiği, bankalardan gelen yazı cevaplarında ……A.Ş.’nin kullandığı 23.07.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla Suat Çalbıyık’ın imzasının bulunduğu, … …AŞ tarafından kullanılan 22.08.2008 tarihli krediye ilişkin ödeme planında … Ltd. Şti’nin kaşe ve imzasının bulunduğu, genel kredi sözleşmesinin ise, … A.Ş. ile müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla …. tarafından imzalandığı, …T.A.Ş.’nin yazısında … Alliance isimli firmadan … Ltd. Şti. hesabına gönderilen 629.335 USD’nin …tarafından çekildiği, gerek bu hesap gerekse … Ltd. Şti’nin başka hesaplarından … A.Ş.’nin hesabına 2009 yılında bir para aktarımının yapılmadığının belirtildiği, davacı şirket ile aralarında protokole bağlanmış bir borç bulunmasına rağmen davacıya ödeme yapılmadığı, davacı şirkete protokole bağlanan bir borç bulunduğu, bilirkişi raporuna göre davalı şirket ile … limited şirketi arasında güçlü organik bağ, yönetsel özdeşlik, dışa karşı yaratılan algı nedeniyle tek bir ekonomik ünite olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılması koşullarının oluştuğu, artık hukuki bakımdan mevcut olan duruma göre değil de fiili duruma göre karar vermek gerektiği, davalı şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğu yolundaki savunmaların hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, … limited şirketinin borcundan davalı … Ends. .. A.Ş.’nin sorumlu olduğu, bu tespitlere ilişkin hukuk genel kurul kararına uyulmasının zorunlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf müteselsil sorumluluğun kanun veya sözleşmeden doğacağının, bozma kararında müteselsil sorumluluğa ilişkin ibarenin maddi hata niteliğinde olduğunu belirtmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere direnme kararı üzerine verilen Hukuk Genel Kurul Kararına mahkemece uyulmasının zorunlu olduğu, kaldı ki tüzel kişilik perdesinin kaldırılması sonucunda başka bir şirketin borcundan sorumlu tutulan şirketin diğer şirketle birlikte borçtan sorumlu olacağı ve müteselsil borçluluğunun fiilen doğacağı dikkate alındığında davalı tarafın bu hususa ilişkin savunması yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davacının ….. limited şirketinden dava tarihi itibariyle talep ettiği 2.454.565,13 USD lik alacağından davacının haklı olduğu, bu miktardan dava tarihinden sonra yapılan 407.900,74 USD mahsup edildiğinde bakiye 2.046.664,39 USD alacağın kaldığı, bu alacaktan davalı anonim şirketin tüzel kişilik perdesinin çapraz kaldırılması şartlarının oluşması nedeniyle sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, dava tarihinden sonra ödenen 407.900,74 USD yönünden konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı şirket ile …Limited Şirketi ‘nin tüzel kişilik perdesinin çapraz KALDIRILMASINA,
2-Davacının …Limited Şirketinden olan 2.046.664,39 USD alacağının dava tarihi olan 11/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesindeki faizi ile birlikte davalı … Endüstri .. A.Ş.’den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Dava tarihinden sonra ödenen 407.900,74 USD yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 203.895,46 TL harçtan peşin alınan 53.326,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 150.568,66 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 124.422,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan 53.326,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 5.038,40 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 4.201,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafından yapılan 376,50 TL yargılama giderinin ( kabul ve red oranına göre) 62,57 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır