Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/286 E. 2021/906 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/286 Esas – 2021/906
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/286 Esas
KARAR NO : 2021/906

BAŞKAN …
KATİP :…

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; GSM şirketleriyle kurumu arasında verici istasyonlarımızın alt yapılarının kullanımına yönelik GSM protokolü imzalandığını ve Yönetim Kurulumuzca belirlenen ücret tarifesi uygulandığını, söz konusu protokoller çerçevesinde altyapı kullanımı, enerji tahsisi bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payı ödediğini, bahse konu protokoller verici istasyonu bazında imzalanmakla birlikte, eki ücret tarifesi çerçevesinde belirlenen ve hesaplanan ücret aylık bazda tüm kullanım yapılan istasyonlar kapsamında total üzerinden hesaplandığını, bu kapsamda kurumun Muhasebe ve Finansman Dairesi Başkanlığı tarafından her ay için kullanımlara karşılık protokol ve eki tarife çerçevesinde hesaplanarak düzenlenen faturalar GSM firmalarına gönderildiğini, kurumumuzca inşası yapılan TV verici istasyonlarımız alt yapılarının protokoller kapsamında, bedelsiz ya da bedeli karşılığı üçüncü şahıslara kullandırılmasındaki amaç, ülkemiz kaynaklarının maksimum seviyede kullanılmasını sağlamak, gereksiz yatırımlara izin vermemek (aynı alanda birden fazla anten kulesinin olması, müstakil enerji nakil hattı çekilmesi gibi), telekomünikasyon cihazlarının tek merkezde toplanmasını sağlamak ve görüntü kirliliğine engel olmak olduğunu, 17.11.2020 tarih ve 31307 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7256 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na Ek Madde 9 ve Geçici Madde 24 eklenmiş olup, davalı GSM firması; Ek Madde 9/7 fıkrası hükmünü gerekçe göstererek, Kasım-Aralık 2020 yılına ait imza ettiği protokol ve eki ücret tarifesi gereğince hesaplanarak tahakkuk ettirilen ve faturalara konu edilen tutarların bir kısmını kabul etmeyerek, iade faturası gönderdiğini, 3194 sayılı İmar Kanunu’na Ek Madde 9/7 fıkrası kapsamında ücret tarifesinin yeniden belirlenmesini talep ettiğini, ancak kurumu ile GSM firması arasında imzalanan protokolün yer kullanımına ilişkin olmadığını, alt yapı kullanımı, enerji tahsisi bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payına ilişkin olması nedeniyle, 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrasının uygulanmasının söz konusu olmaması karşısında, Kasım 2020 dönemine ilişkin ödenmeyerek iade edilen 218.859,57-TL (KDV Hariç) ve Aralık 2020 dönemine ilişkin ödenmeyerek iade edilen 469.307,00-TL (KDV Hariç) olmak üzere KDV Hariç toplam 688.166,57-TL.’nin ödenmesi gerektiğini, yönetmeliğe göre, GSM şirketlerinin, kendi istasyonlarını yerleştirmek, kurmak, sökmek, kaldırmak, kontrol, bakım ve onarımlarını yapmak ve benzeri amaçlarla; sabit ya da mobil fark etmeksizin, kendi elektronik haberleşme istasyonu altyapılarını, bu haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan baz istasyonlarını, radyolink istasyonlarını, kule direk, bunların zorunlu altyapı unsurlarını kendilerinin kurmaları halinde yer kullanımından söz edilebilecek, ancak bu takdirde davalı firmanın ödemekten imtina ettiğini ve 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrasını gerekçe gösterdiği yer seçim belgesi ve yer seçim belgesi ücreti tahakkuku söz konusu olabilecek, bu ücret ise Yönetmelikte açıkça belirtildiği üzere işletmeci yani GSM firması tarafından bir defaya mahsus olarak yetkili belediyeye ödeneceğini, ayrıca yer kullanımının aynı zamanda, kurumun mülkiyet alanlarının kullanılması şeklinde olması gerektiğinden, davaya konu olayın 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrası kapsamında değerlendirmesi mümkün olmadığını, kurumu ile davalı firma arasında imzalanan protokollerde ihtiyaç fazlası alanlar olmak üzere alt yapı (kule, enerji nakil hattı, istasyon binası, kesintisiz enerji desteği gibi) kullanım müsaadesi verilmekte olup, hiçbir suretle yer kiralaması yapılmadığını, GSM şirketlerinin talepleri dağ başlarındaki arazilere yönelik olmayıp, bütün halde alt yapı hizmeti veren TV verici istasyonlarına yönelik olduğunu, ayrıca istasyon arazileri kurumuna ait olmayıp birçoğu Orman Genel Müdürlüğü ve Hazineden kiralanmış araziler olduğunu, 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrası hükmünün uygulanması, GSM şirketlerinin arazi kiralaması ve bina, kule, enerji nakil hattı gibi sistemlerini kendileri kurmaları durumunda geçerli olabilecek olduğunu, kurumunca sağlanan hizmetin ek maddede geçen yer kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği açık olduğunu, davalı dahil diğer GSM Şirketleri, kurumun mülkiyetinde olmayan alanlarda kurulu verici istasyonlarımızdaki mevcut kule, direk, anten, konteyner, yol, bina, güvenlik, enerji kablosu, uzak radyo birimi ve bunların altyapı unsurlarını kullanılmakta olduğunu, protokoller uyarınca, GSM Şirketleri Kurum’a, altyapı ve enerji tahsisi bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payı ödemekte; yıllık yer kullanım bedeli ödenemediğini, bu nedenle, konusu “yer kullanımı” olmayan ve “yıllık yer kullanım bedeli” alınmayan protokollerde, 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7. Fıkrasının uygulanamayacağını, bedellerin yer seçim belgesi için belirlenen ücrete göre yeniden belirlenemeyeceğini; Geçici Madde 24 düzenlemesinin ise GSM Şirketlerinin talepleriyle ilgisinin bulunmadığı açık olduğunu, neticede 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7. fıkrası kapsamında düzenlenen yer kullandırılmasından bahsedilemeyeceğini, bu nedenle de yer seçim belgesi alınması ve yer seçim belgesi ücreti ödenmesinin de söz konusu olmaması nedeniyle, davalı firmanın Kasım 2020 dönemine ilişkin ödemeyerek iade ettiği 218.859,57-TL (KDV Hariç) ve Aralık 2020 dönemine ilişkin ödemeyerek iade ettiği 469.307,00-TL (KDV Hariç) olmak üzere toplam 688.166,57-TL. (KDV Hariç) miktarın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine huzurdaki işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum, müvekkili şirket ile verici istasyonlarının alt yapılarının kullanımına yönelik akddedilen sözleşmeler çerçevesinde alacak talebinde bulunduğunu, ancak bahsi geçen sözleşmelere konu taşınmazların her biri farklı illerde olup, bu husus cevap dilekçesi ekinde sunulu fatura eklerinde yer alan istasyon dökümlerinde de görülebileceğini, dolayısıyla tüm Türkiye sathında her biri ayrı taşınmazda yer alan istasyonlar için yargılama makamının yetkisinin ayrı ayrı değerlendirlmesi zorunlu olduğunu, bu halde işbu davada mahkememizin yetkisinin bulunmayıp, her bir sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri yetkili olduğunu, öncelikle yetkisizlik yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesinin mevcudiyeti ve ihtilafın bu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanması sebebiyle huzurdaki davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi yasa gereği olduğunu, işbu sebeple mahkememiz görevine itiraz ettiğini, görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilmesini, her şeyden önce müvekkili şirketin, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca muaccel olan yer tahsis bedeli ve diğer ödenmesi gereken bedelleri ödediğini, davacı kurum tarafından müvekkiline Kasım-Aralık 2020 dönemlerine ait fatura düzenlenerek gönderilmiş ise de söz konusu bedellerin 17.11.2020 tarih ve 31307 Sayılı resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7256 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Ek Mdde 9 ve Geçici 24 hükümlerine aykırılığı nedeniyle itirazları ile bilrikte haksız ve mesnetsiz olarak talep edilen kısım için iade fatura düzenlendiğini, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun varsayımlara dayanan haksız davanın tüm talepleri ile birlikte usulden reddine, şayet mahkememiz aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, alacak talebine ilişkindir.
Davacı tarafından taraflar arasında imzalanan protokolden kaynaklanan Kasım 2020 dönemine ait 218.859,57 TL ( KDV hariç ) ve Aralık 2020 dönemine ait 469.307,00 TL (KDV hariç) olmak üzere toplam 688.166,57 TL ( KDV hariç) ‘nin tahsili için dava açılmıştır.
Ön inceleme duruşmasından sonra taraflarca sunulan beyan dilekçesi ve ekindeki belgeler ile duruşmadaki beyanlarından davaya konu alacakların davalı tarafından ödendiği tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dava konusu alacağın davadan sonra ödendiği, bu şekilde davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davadan sonra ödeme nedeniyle haksızlığını kabul etmiş olduğundan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan 146,8‬0 TL ( başvurma, peşin harç ve posta gideri) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 51.458,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır