Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/247 E. 2021/441 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/247 Esas – 2021/441
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/247 Esas
KARAR NO : 2021/441

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/03/2015
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/08/2021

DAVA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araca davalılardan …’nın malik olduğu, … Sigorta A.Ş nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın 09/08/2013 tarihinde çarparak, hasarlanmasına yol açtığını, ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalı araçta meydana gelen hasar için sigortalı aracın tamir edildiği servise ve sigortalıya 11.264,00 TL tazminat ödendiğini, kazanın oluşumunda davalının tam kusurlu olduğunu,
TTK’nun 1481.maddesi uyarınca müvekkilinin hukuken sigortalının yerine geçmesi nedeni ile ödemiş olduğu tutarı rucuen davalılardan isteyebileceği bu konudaki istemlerinin karşılık bulmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.886,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile müvekkili şirket nezdinde sorumlu tutarı 25.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydı ile ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu,
Müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun ispat edilmesi halinde, kusuruna düşen oranda hesaplanacak gerçek zarardan müvekkilinin sorumlu tutulabileceğini, bununda mahkemece belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
CEVAP: Davalı …’ya usulünce tebligat yapılmasına karşın, cevap dilekçesi sunmamış ancak sözlü olarak davanın reddi yönünde istemde bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı rucuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş, yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
Dava başlangıçta Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemece 28/04/2016 tarihinde davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalılardın ayrı ayrı temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15/05/2017 tarihli ilamı ile davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile usul yönünden bozulmuş, dosyanın mahkememize görevsizlik kararı ile intikali sonrasında yeniden taraf teşkili yapılarak, yargılama sürdürülmüştür.
Davacı vekilince, dava konusu ödeme ile ilgili taleplerine 12/05/2018 tarihli dilekçe ile faiz başlangıç tarihleri yönünden açıklık getirilmiş
Bozma ilamı öncesi makine mühendisi bilirkişi tarafından verilen 19/01/2016 tarihli rapor ve bu rapora yönelik itirazları karşılar şekilde düzenlenen 21/03/2016 tarihli ek rapor gerekçeli ve denetime elverişli olup, kazanın oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsü …’nın tam kusurlu olduğu, sigortalı araçta kaza nedeni ile oluşan hasar toplam tutarının 10.938,60 TL olduğu ek raporla belirlenmiştir.
Davacı sigorta şirketince bu tutarın hasar nedeni ile sigortalısına ve sigortalısı adına aracı onaran şirkete ödendiği dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da ihtilafsız olmakla, rapor ile de belirlen 10.938,60 TL hasar tutarının, davacının davalılardan ödeme tarihlerinden itibaren rücuen tahsili istemi haklı bulunmakla 24/01/2019 tarihinde taleple bağlı kalınarak 10.886,00 TL için davanın kabulüne karar verilmiş.
Hükmün davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine,
Mahkememiz kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı, 27/10/2020 tarihli ilamı ile
1086 sayılı HUMK’nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Mahkemece, gerekçe kısmında; 10.584,00.-TL hasar tutarının davacının davalılardan ödeme tarihinden itibaren rücuen tahsili istemini haklı bularak davanın kabulüne karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ve kısa kararda “davanın kabulü ile, 10.886,00.-TL’nin (faiz başlangıcı 7.622,54 TL için 23/09/2013, 3.263,14 TL için 16/09/2013 tarihleri olmak kaydı ile) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Hükmün gerekçesi ile kısa karar uyumlu olmayıp taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.
Bozma sebep ve şekline göre davalı … Sigorta A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Gerekçesi ile yeniden bozulmuştur.
Mahkememizce bozma sonrası taraf teşkili yapılmış ve bozma ilamına uyulmuştur.
Davalılardan … tarafından mahkememizce verilen 24/01/2019 tarihli karar temyiz edilmeksizin kesinleştiği için bu davalı ile ilgili ayrıca hüküm kurulmamıştır.
Davalılardan … Sigorta A.Ş ile ilgili bozma sonrası sürdürülen davada,
Davacı vekilinin 12/05/2018 tarihinde sunmuş olduğu yazılı beyan ve 01/10/2015 tarihli dilekçe ekinde sunmuş olduğu ödeme belgelerinden davacı sigorta şirketinin kaza sonucu oluşan hasar nedeniyle oto ikilere 23/09/2013 tarihinde 7.622,54 TL, sigortalı ….’ya 16/09/2013 tarihinde 3.295,00 TL, … Elektronik Hizmetleri ve Dış Tic. Ltd. Şti’ne 10/09/2013 tarihinde 197,00 TL olmak üzere toplamda 11.114,51 TL ödediği, faiz başlangıç tarihi olarak kendi aleyhine olacak şekilde 23/09/2013 tarihinin uygulanmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizin bozma ilamı ile ilgili açıklamanın üst kısmında yer verilen gerekçede de açıklandığı üzere,
Davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen … plaka sayılı araca davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olarak çarpması sonucu oluşan ve kasko poliçesi kapsamında ödenen 11.264,00 TL’nin dava konusu yapılan 10.886,00 TL’lik bölümünü davalı şirket tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi kapsamında davalı şirketten ödeme tarihinden itibaren talep edebileceği anlaşılmakla davacı vekilinin istemi doğrultusunda farklı tarihlerde yapılan ödemelerden en son ödeme tarihi olan 23/09/2013 tarihi temerrüt tarihi kabul edilip, davanın da kabulü cihetine (davada talep 10.886,00 TL olup, hüküm kurulurken kısa kararda maddi hataya dayalı olarak 10.860,00 TL için davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmuş ise de,gerekçeli karar yazılırken HMK’nın 304/1.maddesi uyarınca maddi hata giderilip gerekçeli kararda 10.886,00 TL yazılmak suretiyle) gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KABULÜ İLE ,
10.886,00 TL’nin 23/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 743,62 TL harçtan peşin alınan 185,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 557,71‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Sigorta Anonim Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 762,40 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinnin davalıTürkiye Sigorta Anonim Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafnıdan yatırılan 185,91 TL peşin harcın davalı …. Sigorta Anonim Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
8Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 08/07/2021