Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2022/542 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/236 Esas
KARAR NO : 2022/542

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ…

DAVALI : … – …….

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkili şirketin çelik profil, saç ve benzeri malzemeler karşılığında 30.09.2018 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli 30.10.2018 vade tarihli 25.000,00 TL, 30.11.2018 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 30.12.2018 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli senedi keşide ederek davalı şirkete verdiğini ve müvekkilinin Eylül, Ekim ve Kasım vade tarihli senet bedellerini davalıya ödediğini, ancak müvekkilinin Aralık vade tarihli senedi vadesinde ödeyemediğini, bunun üzerine senet bedeli karşılığı keşidecisi kendisi olan Türkiye … Bankası Seydişehir Şubesinin 8007305 çek nolu 25.150,00 TL bedelli çeki davalıya verdiğini ve 30.12.2018 vade tarihli senet bedelinin çek ile ödendiğini, ancak davalı tarafından senedin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin söz konusu senet nedeni ile davalı şirketin icra takibi baskısı altında bulunduğunu, …Arabuluculuk Bürosunun 2020/79646 dosya numarası ile yapılan görüşmelerde tarafların anlaşamadıklarını belirterek, dava konusu senedin icra takibine konulmaması için ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu senedin iptali, %20’den aşağı olmayacak şekilde davalının tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekaleten iddia ve talep ederek dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu, … Bankası kayıtları, Finansbank kayıtları, Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, menfi tespit istemli olduğu, davacı tarafça 17/07/2018 düzenleme, 30/12/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli senet bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitinin istendiği, davacı söz konusu senet bedelinin … Bankası Seydişehir Şubesi’nin 8007305 çek numaralı 25.150,00-TL bedelli çeki davalıya verdiğini ve bu şekilde çek bedelinin ödendiğini ileri sürdüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; bahse konu çek bedelinin davacı tarafça davalıya ödenip ödemediği, çek dolayısıyla davacının borçlu olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalı şirketten çelik profil, sac vb. malzemeler aldığını, alınan malzemeler karşılığında müvekkilinin 30/09/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli, 30/10/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli, 30/11/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli ve 30/12/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli senetleri keşide ederek davalıya verdiğini, müvekkilinin verilen söz konusu senetlerden Eylül, Ekim ve Kasım vade tarihli olan senet bedellerini davalıya ödediğini ancak 30/12/2018 vade tarihli ve 25.000,00-TL bedelli senedi vadesinde ödeyemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından söz konusu senedin bedelinin karşılığı olarak keşidecisi davacı olan ve Türkiye … Bankası Seydişehir Şubesi’nin 8007305 çek numaralı 25.150,00-TL bedelli çeki davalıya verdiğini ve bu şekilde 30/12/2018 vade tarihli ve 25.000,00-TL bedelli söz konusu senet bedelinin de ödendiğini, buna rağmen davalının senedin aslını davacıya iade etmediğini, söz konusu senet nedeniyle müvekkilinin davalı şirketin icra takibi baskısı altında bulunduğunu, bu nedenle İİK’nın 72. maddesi gereğince söz konusu senet nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu senedin iptaline ve alacağın % 20’sinden aşağı olmayacak şekilde davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
…Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin olarak taraflara ait BA ve BS formları dosya arasına celbedilmiştir.
… Bankası’na müzekkere yazılarak, söz konusu çekle ilgili olarak çek bedelinin ödenip ödenmediği, ödeme varsa kime yapıldığı hususu ile ilgili kayıt ve belgelerin gönderilmesi istenmiş olup, alınan cevabi 09/08/2022 tarihli yazıdan söz konusu çekin davalı şirkete ödendiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraflara HMK’nın 222. maddesi hükümleri de ihtar edilmek suretiyle, ticari defter ve belgelerini dosyaya sunmak ve bilirkişi incelemesi için hazır etmek ve bu hususta irtibat kurulacak kişinin isim ve iletişim bilgilerini bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davalı tarafa da bu yönde usulüne uygun şekilde tebligat çıkarıldığı ancak davalı tarafın bilirkişi incelemesi bakımından ticari defter ve belgelerle ilgili olarak iletişim kurulacak kişinin isim ve iletişim bilgilerini bildirmediği, ticari defter ve belgelerini de dosyaya sunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce dosya talimat yoluyla Mali Müşavir bilirkişi Hasan Bülbül’e tevdi edilmiş olup, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 14/03/2022 tarihli raporda; ”incelenen davacı taraf ticari defter ve belgelerinde göre;
1-Taraflar arasında faturalarla cari hesaba dayalı olarak ticari ilişki kurulduğu,
2-Davacının 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kayıtlarının usulüne uygun olduğu, defterlerinin birbirini doğruladığı, HMK. 222/2. maddesine göre 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin tasdik ve onaylarının tam ve yasal sürelerinde onaylı olduğundan lehine davalarda delil vasfına haiz olabileceği, kanaatine varıldığı,
3-Davacının ticari defterlerinde 4 adet senedin (25.000 TL*4) davalı adına açılan 320.01.0002 nolu Satıcılar Cari Hesabına kayıt edilerek borcundan düşüldüğü, ancak 11.12.2018 tarihli 8007305 nolu çekin ödendi olarak 102 Bankalar Hesabından (… Bankası)’nan ödendiğinin kayıtlı olarak yer aldığı, karşılığında 331 ortaklara borçlar hesabının kullanıldığı,
4-Davacının dosya kapsamına sunulan … Bankası müzekkere cevabında 8007305 nolu çekin Finansbank tarafından 11.12.2018 tarihinde takas merkezine ibraz edildiği, ve tahsil edildiği, çekin kimin tarafından tahsil edildiğinin ise ilgili bankadan (Finansbank)’dan talep edilmesinin bildirildiği,
5-Davacının 11.12.2018 vade tarihli 8007305 nolu çekin kimin tarafından tahsil edildiğinin ve hangi ticari ilişki kapsamında verildiğinin 2018 yılı incelenen defterlerinden de tespit edilemediği, 31.12.2018 vadeli senedinde iade kaydı yapılı olmadığından 31.12.2018 tarihi itibariyle 20.787,90 TL davalıdan alacağının kayıtlı olduğu,
6-Davacının 01.01.2019 tarihinde 320.01.O002 nolu davalı cari hesabına 8007305 nolu çekin verildiğine dair kayıt yapıldığı, ve bu kayıtla birlikte 31.12.2019 tarihi itibariyle 45.937,90 TL alacaklı olduğunun kayıtlı yer aldığı,
7-Davacının 2018 yılı Form BA formlarının incelenmesinde; davalıdan alınan 4 adet faturanın defterlerine kayıt edildiği, defterleri ile de uyumlu olarak bağlı vergi dairesine Form BA bildirimlerinin beyan edildiği,” hususlarının tespit edildiği anlaşılmış, mahkememizce bilimsel verileri içermesi, denetime uygun olması, dosya kapsamı ve deliller ile de uyumlu olması nedeniyle rapor Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Buna göre, davanın İİK 72. maddesi hükümlerine göre açılmış bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davası olduğu, davacının davalı şirketten yapmış olduğu ticari ilişki kapsamındaki mal alımı dolayısıyla davalıya 30/12/2018 vade tarihli ve 25.000,00-TL bedelli bono verdiği, bu bono bedelinin Türkiye … Bankası Seydişehir Şubesi’nin 8007305 çek numaralı 25.150,00-TL bedelli çek ile ödendiği, bu hususun muhatap bankadan alınan yazı cevabından, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinden ve vergi dairelerinden alınan BA ve BS formlarından da anlaşıldığı, davalı tarafın HMK 222. maddesi hükümlerine göre ihtarata rağmen incelenmek üzere ticari defter ve belgelerini de dosyaya sunmadığı, bu haliyle davacı tarafın davaya konu olan 30/12/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli bono bedelini davalıya az yukarıda belirtilen çek ile ödenmekle, söz konusu bono nedeniyle davalının davacıya borçlu olmadığı yönündeki iddiasını ispatladığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne, öte yandan her ne kadar davacı taraf tazminat talebinde de bulunmuş ise de yasal koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davacının 17/07/2018 düzenleme tarihli 30/12/2018 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli senet yönünden davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.707,75-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 308,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.399,67-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 308,08-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 950,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır