Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2021/702 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/217 Esas – 2021/702
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2021/702

HAKİM : …..
KATİP :…..

DAVACI : ……..
DAVALI : …..

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 12/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:…. S.S. Bursa Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi tarafından vekil eden … Elk.Dağıtım A.Ş. aleyhine Bursa …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/197 E sayılı dosyasından, Kooperatife ait … parselde kayıtlı taşınmazlar üzerine trafo binası inşa edilmek suretiyle taşınmazlara el atıldığından bahisle tazminat davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde Bursa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/197 E., 2014/580 K sayılı 23.12.2014 tarihli kararıyla davanın kabulüyle, dava konusu 2 taşınmaz için toplam 338.559,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminatın dava tarihi olan 26.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak müvekkili kooperatife ödenmesine ve dava konusu taşınmazın … adına tesciline karar verildiğini, yapılan temyiz başvuruları üzerine Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 2015/7247 E 2016/1070 K sayılı kararıyla bir takım eksikliklerin giderilmesi için dosyanın geri çevrildiğini, eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden Yargıtay’a gönderildiği ve Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 2017/1399 E., 2917/20787 K. sayılı kararıyla maktu harç ve vekalet ücretini nispi olarak ve dava konusu taşınmazların … adına tesciline şeklinde düzeltilerek onandığını, karar düzeltme talebinin reddedildiği ve kararın kesinleştiğini, Yargıtay incelemesi devam ederken davacı kooperatif tarafından verilen kararın Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/632 E. sayılı dosyasından takibe konulduğunu, dosya borcu olan 384.790,00 TL’ nin 05.02.2015 tarihinde ödenmek zorunda kalındığını, Yargıtay’ın kararı düzelterek onama kararındaki harç ve vekalet ücreti karar gereğince bakiye harç tutarı olan 25.199,74 TL’nin … tarafından 13.05.2019 tarihinde ödendiği, … tarafından toplam 434.753,28 TL ödeme yapıldığını, davalı …’ın Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarihli kararı ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından …’a ait dağıtım sisteminin 21 farklı dağıtım bölgesi oluşturulduğunu ve …’ın hissedarı olduğu … Elektrik’in Bursa merkez olmak üzere Balıkesir,Çanakkale ve Yalova sınırları içine faaliyet göstermek üzere 01.03.2005 tarihinde ilan edilerek kurulduğunu ve … ile … Elektrik arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi akdedildiğini, 01.09.2010 tarihinde ise Hisse Alım Sözleşmesi akdedildiğini, 31.08.2010 tarihinde Hisse Satış Sözleşmesi imzalanarak hisselerin satılmasıyla özelleştirme sürecinin tamamlandığını, Müvekkili şirketin 2006 yılı itibariyle işletme hakkım devralmış olduğundan bu dönemden önce gerçekleşen işlemler bakımından sorumluluğu bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarına da konu olduğu üzere, müvekkil şirketin özelleştirme süreci sonrasındaki sorumluluğun 2010 yılı ve devamındaki yıllara ilişkin olduğunu, bu dönem öncesi gerçekleşen iş ve işlemler bakımından sorumluluğu bulunmadığını, Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/197 E. sayılı davasına konu taşınmazlardaki trafoların söz konusu davanın davacısı kooperatif ile … arasında akdedilen Protokol uyarınca 1985-1986 yılları arasında yapıldığının açık olduğunu, Müvekkili şirketin söz konusu tarihlerde yapılan bu işlemlerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, zira, 24.07.2006 tarihli İHDS’ nin 7. maddesinde “Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları” başlığı altında düzenlendiği üzere devirden sonra ortaya çıkan maddi yükümlülüklerden sorumlu olanın … olduğu, İHDS’ nin 7.6 madde hükümleri çerçevesinde, vekil eden şirketin devir tarihinden önce … tarafından yapılan iş ve işlemler nedeniyle ödenmek zorunda kaldığı tutarlara ilişkin rücu hakkının 24.07.2006 tarihli İHDS’ ne dayandığını, 31.08.2010 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde de İHDS’deki hükümlerin saklı tutulduğunun açıkça belirtildiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu mevzuatına tabi bir şirket olan müvekkili şirketin 6446 sayılı Kanun kapsamında bir sorumluluğu bulunmadığını, 6446 sayılı kanunun 19. maddesindeki düzenlemelere göre kamulaştırmasız el atmanın varlığının kabulü için öncelikle taşınmaza kamulaştırma yetkisine sahip bir idare tarafından el konulması gerektiğini, Mahkemece taşınmazların … adına tesciline karar verildiği, müvekkil şirketin kamulaştırma yetkisi bulunmadığı, Ankara Arabuluculuk Bürosunun 2020/12135 arabuluculuk numaralı dosyasında yapılan toplantılarında anlaşamama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davaların kabulüne, vekil eden tarafından Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/632 E. sayılı dosyasına ödenen 384.790,00 TL’ nin ödeme tarihi olan 05.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edene ödenmesine, vekil eden tarafından Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/632 E. sayılı dosyasına ödenen 24.763,54 TL’nin ödeme tarihi olan 28/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkili tarafından Vergi Daire’sine ödenen 25.199,74 TL’nin ödeme tarihi olan 13/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın rücu talebine ilişkin olduğu, B.K.73. madde gereğince rücu davalarında zamanaşımının 2 yıllık süreye tabi olduğu, ödemenin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda alacağın zamanaşımına uğradığını, 4628 sayılı Kanunla, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri Çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmü getirildiğini, Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarihli kararı ile kabul edilen “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi Çerçevesinde …’ın 02.04.2004 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özeleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin, Türkiye’ deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığı, davacının … Genel Müdürlüğünden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığı, 31.08.2010 tarihinde … …’ın % 100 hissesinin Uluğ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.’ye devredilerek … …’ın özelleştirmesinin tamamlandığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesinde yer alan “Şirket, (…) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulmayacağını, …’tan masraf zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabil rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığını, konuya ilişkin olarak Hissesinin Blok Olarak Satış Yöntemi ile Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamenin “Diğer Hususlar” başlıklı 22. Maddesi (d) bendinde; “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, fınansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket’in Hisse Satış Sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir teslim aldığını, Şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini; hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak idare’den veya …’ tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder”, (f) bendinde; “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda, alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya Şirketin İdare’yi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru rücu hakkının bulunmadığını kabul eder”, (p) bendinde” Alıcı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden doğan bütün yükümlülükleri Şirket’in zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul, taahhüt ve … eder.” Hisse Satış Sözleşmesi’nin “Alıcının Taahhütleri” başlıklı 9. Maddesinin 3. bendinde; “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, fınansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirket’in sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığını, şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri süremeyeceğini, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekellüf hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında her hangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak İdare’den veya …’tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.” 4. bendinde: “alıcı, ihale konusu Hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak şirket’in … ile 24.07.2006 tarihinde imzalamış olduğu İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirket’in sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığını, bu düzenlemeler gereğince de davacının müvekkil kurumdan herhangi bir talepte bulunamayacağını, … ve dağıtım şirketleri arasında 24.07.2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmadan önceki ve sonraki süreç için özelleştirmeyi düzenleyen yasal çerçeve içinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiğini, dolayısıyla birleştirmeye ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmekle yükümlü olan …’ın 24.07.2006 tarihinde şirketlerle imzalamış olduğu işletme hakkı devir sözleşmesinin ihale şartnamesi ve hisse devir sözleşmesi ile bütünlük arz ettiğinden her 3 hükümlerinin birlikte yorumlanmasının gerektiğini, davacı vekilinin dava konusu talebini 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.2 -7.4 ve 7.6 maddelerine dayandırmak da ise de işletme hakkı devir sözleşmesinin 18. 6 maddesinde yer alan şirket “ Şirket….Bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu ve kurum veya kuruluş tarafından talepte bulunamayacağını, …’tan masraf zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan ve kabul eder” hükmü gereğince davacı şirketin dava konusu ettiği alacaklara ilişkin olarak hiçbir talepte bulunamayacağının açıkça ortada olduğunu, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1- 7.2- 7.3 ve 7.4 hükümlerine göre 24.07.2006 tarihinden sonra el atılan yerler için sorumluluğun … …’a ait olduğunu, Bursa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/197 esas 2014/ 580 K sayılı kararı İHDS’nin imza tarihinden çok sonra olduğundan el atmanın da 2006 sonrası olduğu ve sorumluluğun … … olduğunun düşünüldüğü, Bununla birlikte elektrik piyasasında kamulaştırma işlemini incelenmesi ile dosyanın bu mevzuata göre değerlendirilmesi gerektiğini, Bursa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararında el atmanın hangi tarihte olduğu hususuna yer verilmediğini, bu durumda davasında ispat ile mükellef olduğunu, davacı tarafça el atmanın hangi tarihte olduğunun belgelendirilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ödenmesini talep ettiği miktarını hangi alacak kalemi olduğunun taraflarınca bilinmediğini, bir an için dosya sorumluluğu … olduğu varsayılsa dahi İcra masraf ve giderlerinden sorumluluğu olmadığını, öne sürülerek, haksız ve yersiz olarak açılan davanın öncelikle usulden reddine, usulden reddedilmesi halinde davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 19/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu alacak talebinin, dava dışı 3. kişi bir kooperatif tarafından açılan ve kesinleşen kamulaştırmasız el atma davası sonucunda; mahkemece verilen ve kesinleşen hükmün icraya konulması sonucunda icra dosyasına ödenen bedelle, Yargıtay onaması kapsamında ortaya çıkan vekalet ücreti farkı ve vergi dairesine ödenen harç giderinden oluştuğu, Hisse Satış Sözleşmesi 9.4. maddesinin devir öncesi döneme ilişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerini saklı kılmasına bağlı olarak uyuşmazlıkta İHDS 7/1-2-3. madde hükümlerinin belirleyici olduğu, 3. kişi tarafından dava konusu edilen el koymanın 1989 yılında yapılmış olduğu, bu kapsamda davacının kesinleşen yargı kararı uyarınca ödediği bedelleri İHDS’nin 7.2. maddesine göre talep hakkı olacağı, davacının yaptığı ödemeler kapsamında 432.630,10 TL rücu hakkı olacağı, Bu miktarlarla ilgili olarak, 384.790,00 TL’yi ödeme tarihi olan 05.02.2015 tarihinden itibaren, 24.763,54 TL bedeli ödeme tarihi olan 28.11.2017 tarihinden itibaren, 23.076,56 TL’yi ödeme tarihi olan 13.05.2019 tarihinden itibaren, davacının faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Dava dışı … Bursa Sanayi Site İşletme Kooperatifi tarafından davacı … … hakkında Bursa …. AHM’nin 26/03/2014 tarihli, 2014/197 E sayılı kamulaştırmasız el atma konulu tazminat istemli davanın açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 2014/580 K sayılı ilamla; davacı lehine toplam 338.559,00 TL’nin dava tarihi olan 26.03.2014 tarihinden itibaren işlemiş faiziyle davacıya verilmesine, 25,20 TL harç bedeline,1.500,00 TL vekalet ücretine ve 1.434,20 TL yargılama giderine hükmedildiği, Mahkeme ilamı doğrultusunda dava dışı Kooperatif tarafından Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/632 E sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlatıldığı, takipte mahkeme ilamında yer alan asıl alacak, peşin harç, vekalet ücreti ile yargılama giderinin yanı sıra 25.569,57 TL işlemiş faiz olmak üzere 367.062,77 TL talep edildiği, takip dosyasına davacı şirketçe Halkbank aracılığıyla 05.02.2015 tarihinde 384.790,00 TL ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığı, Mahkeme ilamının temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 02.10.2017 tarihli 2017/1399 E 2017/20787 K sayılı kararı ile düzeltilerek onandığı, Yargıtay’ca yapılan düzelterek onama kapsamında 1-2. bendinde bulunan “davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.” kelimelerinin çıkartılmasına yerine “ ihbar olunan … Genel Müdürlüğü” kelimelerinin yazılmasına, 2- Harçla ilgili 3. bendin hükümden çıkartılmasına, yerine (Alınması gereken 23.126,96 TL nispi harcın peşin ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 23.076,56 TL davalıdan idareden alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 50,40 TL’nin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine) cümlesinin 3. 5. bendinde vekalet ücreti ile ilgili ( 1.500,00) rakamının çıkartılmasına , yerine (26.263,54) rakamının yazılmasına karar verildiği, Yargıtay onama ilamı sonrasında İcra Dairesince …’a muhtıra yazılarak Yargıtay düzelterek onama kararı uyarınca bakiye 24.763,54 TL nin dosyaya yatırılmasının istendiği, davacı … tarafından icra dosyasına 28.11.2017 tarihinde 24.763,54 TL nin … Bankası aracılığıyla ödendiği, ayrıca davacı tarafından Yargıtay onama kararı sonrasında 13.05.2019 tarihinde vergi dairesine 25.199,74 TL harç ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7.1.maddesinde; “İşletme Hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk …’a aittir.”
Aynı sözleşmenin 7.2 maddesinde; “İşletme Hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak, sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair bu ideri veya hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülük …’a aittir. Şirket gecikmesinde tehlike olan durumlarda …’a bildirimde bulunmakla birlikte … adına ve/veya hesabına gerekli tedbirleri almak ve işlemleri yapmakla yükümlüdür. Şirket tarafından alınan tedbirler ve gerçekleştirilen işlemlere ilişkin masraflar belgelendirilmek ve makul olmak şartıyla … tarafından karşılanır,” hükmü düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında, Bursa ….. AHM’nin 2014/197 E sayılı dosyası incelendiğinde; rücu talebine konu davanın davacısı …. fi tarafından … kurulmadan önce 14.06.1978 tarihinde …’e müracaatla enerji talebinde bulunduğu, 14.02.1978 tarihli … Gn. Md. lüğü yazısı ile sunulan (T-T) Tipi Enerji Tesisi Sözleşmesi akdedildiği, 1989 yılında 2 ayrı kule çıkışlı trafo merkezi tesis edilmiş olduğu, bu kapsamda kamulaştırmasız el atmanın 1989 yılında gerçekleştiği anlaşılmış olmakla; İşletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1, 7.2 maddeleri gereğince 24/07/2006 tarihinden önce gerçekleşen el atma nedeniyle doğan tazminattan davalı …’ın sorumlu olacağı kanaatine varılmış olup, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davada, alacak talebi sözleşmeye dayandığından ve ödeme tarihleri gözönüne alındığında 10 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi itibariyle dolmadığından, davalı yanın zamanaşımı defi yerinde görülmemiş olup, rücuen tazminat talebinin, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olması ve davacının mal varlığındaki eksilmenin ödeme tarihinde gerçekleştiği dikkate alınarak, ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilerek (her iki tarafta tacir olduğundan) davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE, 434.753,28 TL’nin (384,790 TL’nin 05/02/2015, 24.763,54 TL’nin 28/11/2017, 25.199,74 TL’nin 13/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 29.697,99 TL harçtan peşin alınan 7.424,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 22,273,49 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 7.424,50 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 38.787,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 983,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2021

Katip….
¸

Hakim …..
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 850,00 TL
Posta Masrafı : 65,50 TL
Başvurma Harcı : 59,30 TL
Vekalet Harcı : 8,50 TL