Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2021/523 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/199 Esas – 2021/523
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/199 Esas
KARAR NO : 2021/523

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilmiş bulunan doğalgaz satış sözleşmesi hükümleri temelinde müvekkili şirketin 2000-2002 yılları arasında asgari alım taahhüdünün yerine getirmediği gerekçesiyle ikame edilen tazminat talepli davada Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/177 esas, 2009/228 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusu ilama ilişkin dava harçları ve vekalet ücretinin Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/22945 esas (yeni esas 2021/2123 E.) sayısında kayıtlı takip dosyası nezdinde cebri icraya konu edildiğini, davanın neticelenmesinden ve ilamın cebri icra konu edilmesinden sonra davalı BOTAŞ yönetim kurulunun 04/02/2016 tarih, 2016/05 sayılı kararı ile 2016 gaz yılından önceki yıllarda Botaş ile doğalgaz alım satım sözleşmesi imzalayan müşterilerin sözleşmelerindeki yıllık asgari alım taahhüdü yükümlülüklerinden kaynaklanan ve 31/12/2015 tarihi itibari ile telafisini tamamlayamadıkları eksik çekiş miktarları ve Yİ-YİD statüsündeki müşterilerin 2009-2015 döneminde oluşan çeyrek dönem yükümlülükleri için muafiyet tanınmasına karar verildiğini ve 2016 gaz yılından önceki yıllarda Botaş ile doğalgaz alım satım sözleşmesi imzalayan müşterilerin sözleşmelerindeki yıllık asgari alım taahhüdü yükümlülüklerinden kaynaklanan borçlarının ibra edildiğini, müvekkili şirketin davalı Botaş’a müracat ederek söz konusu yönetim kurulu kararının kendisine de uygulanmasını talep ettiğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini, açıklanan nedenler ışığında davanın kabulü ile müvekkili şirketin taraflar arasında akdedilen doğalgaz satış sözleşmesi dayanak gösterilerek Ankara … ATM’nin 2006/177 esas, 2009/228 karar sayılı ilamı temelinde cebri icraya konu edilen Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2123 esas sayılı takip dosyasına konu borç yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup, tayin olunacak teminat mukabilinde dava karara bağlanıncaya kadar tedbiren icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, söz konusu davanın Ankara 4 ATM’nin 2006/177 esas, 2009/228 karar sayılı ilamından kaynaklanan vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin olduğunu, söz konusu ilamın Yargıtay …. H.D.’nin incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu suretle davacının bu aşamada menfi tespit davası açmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve davanın kesin hüküm sebebi ile reddi gerektiğini, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği üzere davacı şirketin 2000-2002 yıllarına ait alım taahhütlerini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkili kuruluşun 2016/5 sayılı yönetim kurulu kararının kendilerine uygulanmasının söz konusu olmadığını, yine kabul anlamına gelmemek kaydı ile aynı borca ilişkin olarak Ankara …. İdare Mahkemesi’nin 2014/1435 esas sayılı dosyası ile bu sefer 11/12/2003 tarih ve 2003/59 sayılı yönetim kurulu kararının kendilerine de uygulanması istemi ile yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali talepli dava açıldığını ve yerel mahkemece “……2004 yılı öncesi dönemine ait borçlarım yeniden yapılandırabilmesi konusunda 02.01.2004 tarihinde davacı şirkete sunduğu çözüm önerisi, 18.02.2004 tarihli cevabi yazı ile kabul edilmeyen davalı idarenin, bu tarihten yaklaşık altı yıl sonra davacı şirket tarafından yeniden yapılandırma talebiyle başvuruda bulunulması üzerine bu başvuruyu kabul edip etmeme noktasında takdir hakkına sahip olduğu, ancak bu konuda davacı lehine tasarrufta bulunması yönünde yargı karan ile zorlanmasına hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varıldığından» dava konusu işlemin, davacmın bu istemine yönelik başvurusunun reddine ilişkin kısmında da hukuka aykırılık görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkemenin 24.10.2014 tarih 2014/1182 sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar Danıştay …. Dairesi 2015/1996 esas 2018/1640 sayılı ilamı ile de son olarak kesinleştiğini, sonuç olarak davacının söz konusu borçları yıllardır ödemediğini, 2004 yılında kendisi dahil tüm müşterilere tanınan hakkı kullanmadığını, 6 yıl sonra müvekkili kuruluşa yaptığı talebin ise mahkemece haksız bulunduğunu, akabinde 2019 yılında da benzer bir takım iddialarda bulunduğu, müvekkili kuruluşun dava neticesinde kesinleşmiş olan alacak hakları ile ilgisi olmayan yönetim kurulu kararlarını ileri sürerek haksız iddialarda bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Ankara … ATM’nin 2006/177 esas, 2009/228 karar sayılı ilamı incelendiğinde, davacı Botaş Genel Müdürlüğü tarafından davalı … …A.Ş. aleyhine açılan doğalgaz satım sözleşmesinin feshinden doğan tazminat istemine ilişkin davada yapılan yargılama neticesinde; “Yanlar arasında akdedilen doğalgaz satış sözleşmesinin öngörülen iki yıllık süreden önce feshedildiği, davacının feshin haklı olduğunu kanıtlayamadığı dosya kapsamı ile anlaşılmıştır. Çekişme; Davacının haksız fesih nedeniyle talep edeceği alacak noktasında toplanmaktadır. Yanlar arasında bağıtlanan doğalgaz satım sözleşmesinde saptanan süre dolmadan, davalının sözleşmeyi haksız feshi karşısında, davacının elindeki doğalgaz ile istemde bulunanların tüm ihtiyacın karışlayacağından, davalıdan mahrum kaldığı karı isteyeceği görüşüne varılmıştır. Davalının mahrum kaldığı kar bilirkişi raporunda saptandığı üzere 43.366,07.TL.dir. Öncelikle, davacının davalıdan 43.366,07.TL kar mahrumiyeti isteyeceği görüşüne varılmıştır. Davacının diğer istemlerine gelince; Davacının fesih üzerine doğalgaz vanalarını kapattığı gözönüne alındığında, davacının sabit hizmet vermediği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davacının sabit hizmet bedelini isteyemeyeceği görüşüne varılmıştır. Sözleşmenin feshi karşısında, davacının sözleşmeye dayanarak gecikme zammı, başka bir anlatımla sözleşmesel faiz isteme olanağı yoktur. Böylece, davacının işlemiş gecikme faizi istemi de yerinde değildir. Davacının kar mahrumiyeti için ancak avans faizi isteyebilir ki, bu faizin de başlangıcı da takip tarihidir. Davacı alacağı, bilirkişi hesabı sonucu ve hakimin takdiri ile belirlendiğinden, likit değildir. Bu nedenle, davacının icra inkar tazminatı isteyemeyeceği görüşüne varılmıştır,” şekilde gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; Yargıtay … . Hukuk Dairesi’nin 2009/10551 E. 2009/12005 K. ile iş bu kararın onanmasına karar verilmiş, akabinde karar düzeltme yoluna gidilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2010/3338 esas 2010/5116 karar sayılı 27/04/2010 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiş ve bu suretle kararın 27/04/2010 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ankara… Müdürlüğü’nün 2014/22945 E. takip dosyası incelendiğinde; Ankara 4 ATM’nin 2006/177 esas, 2009/228 karar sayılı ilamına istinaden karar altına alınan vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili amacı ile Botaş Genel Müdürlüğü tarafından ilamlı takip başlatıldığı, alacaklının yenileme talebi üzerine 2021/2123 esası alarak takip işlemlerinin yürütüldüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; iş bu davanın konusunun Ankara …’nin 2006/177 esas, 2009/228 karar sayılı ilamı ile karar altına alınan ve kesinleşen vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağının tahsili amacı ile başlatılan Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2123 esas sayılı takip dosyasına konu borç yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı taraf davalı BOTAŞ yönetim kurulunun 04/02/2016 tarih, 2016/05 sayılı kararı ile 2016 Gaz yılından önceki yıllarda Botaş ile doğalgaz alım satım sözleşmesi imzalayan müşterilerin sözleşmelerindeki yıllık asgari alım taahhüdü yükümlülüklerinden kaynaklanan ve 31/12/2015 tarihi itibari ile telafisini tamamlayamadıkları eksik çekiş miktarları ve Yİ-YİD statüsündeki müşterilerin 2009-2015 döneminde oluşan çeyrek dönem yükümlülükleri için muafiyet tanınmasına karar verildiğini ve 2016 gaz yılından önceki yıllarda Botaş ile doğalgaz alım satım sözleşmesi imzalayan müşterilerin sözleşmelerindeki yıllık asgari alım taahhüdü yükümlülüklerinden kaynaklanan borçlarının ibra edildiğini belirterek, söz konusu yönetim kurulu kararının kendilerine de uygulanmasını ve bu suretle Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2123 esas sayılı takip dosyasına konu borçtan sorumlu olmadıklarını iddia etmiştir. Bahse konu yönetim kurulu kararı incelendiğinde, “……2016 gaz yılından önceki yıllarda BOTAŞ ile doğal gaz alım sözleşmesi imzalayan müşterilerin sözleşmelerindeki yıllık asgari alım taahhüdü yükümlülüklerinden kaynaklanan ve 31/12/2015 tarihi itibariyle telafisini tamamlayamadıkları eksik çekiş miktarları ve Yi-YİD statüsündeki müşterilerin 2003-2015 döneminde oluşan çeyrek dönem yükümlülükleri için muafiyet tanınmasına,” denilmiş olup, Ankara …’nin 2006/177 esas sayılı dosyanın konusunun ise taraflar arasında akdedilmiş bulunan doğalgaz satış sözleşmesi hükümleri temelinde davacı şirketin 2000-2002 yılları arasında asgari alım taahhüdünün yerine getirmediği gerekçesiyle ikame edildiği, bu suretle yönetim kurulu kararının 2003-2015 dönemi ile sınırlı olması nedeniyle Ankara …’nin 2006/177 esas sayılı dosyasına konu edilen 2000-2002 dönemini kapsamadığı ve bu yönüyle esastan reddi gerektiği gibi bahse konu Ankara …’nin 2006/177 E., 2009/228 K.sayılı ilamının kesinleştiği, aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olduğu dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 299,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 240,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde iş bu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸