Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/198 E. 2021/602 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/198 Esas
KARAR NO : 2021/602

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … -….

DAVALI : … – … …. ….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2014
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının alt taşeronu olarak davalı ile sözleşme imzaladığı yapılan sözleşme gereğince 2010 yılından beri servis hizmeti vererek taşıma işi yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu personel taşıma işi nedeniyle davalı tarafa verilen banka hesaplarına istinaden davalının ödemeleri ….’taki hesaplarına yaptığı Ağustos 2014 – Eylül 2014 aylarına ait taşıma işinden kaynaklanan ücretlerin faturalandırıldığını, faturaya rağmen davalı tarafın borcunu ödemediğini, fatura alacağının tahsili amacıyla Ankara … İcra Dairesi’nin 2014/19139 sayılı icra dosyası ile takip yaptıklarını, takibi haksız olarak itiraz edildiğini, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının taşıma hizmeti verdiği dönemlere ilişkin olarak düzenlenen fatura bedellerinin ödendiğini, faturadan kaynaklanan bir borcunun olmadığını, takibe konulan faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, bu faturalar dayanak gösterilen taşıma işinin yapılmadığını, davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Mahkememize yapılan yargılama sonucunda verilen 09/02/2016 tarih ve 2014/862 E. 2016/54 K. Sayılı kararı ile; ”1-Davanın Kısmen Kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının Ankara …. İcra Dairesi’nin 2014/19139 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptal edilerek icra takibinin 441,45-TL asıl alacak takip tarihinden itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte icra takibinin devamına,” şeklinde karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 17/01/2019 tarih ve 2017/2835 E. 2019/482 K. Sayılı kararı ile; ”Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile imzalamış olduğu taşıma sözleşmesi gereğince 2010 yılından beri servis hizmeti vererek davalının taşıma işini yaptığını, Ağustos 2014 – Eylül 2014 aylarına ait taşıma işinden kaynaklanan faturalanmış ücretler toplamı 10.893,89TL’nin ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının taşıma hizmeti verdiği dönemlere ilişkin olarak düzenlenen fatura bedellerinin ödendiğini, faturadan kaynaklanan bir borcunun olmadığını, takibe konulan faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, bu faturalar dayanak gösterilen taşıma işinin yapılmadığını savunarak davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, takibe konulan faturalardan sadece 441,45 TL bedelli faturaya konu servis hizmetinin verildiğinin davacı tarafça kanıtlandığı, diğer faturaların ise davalı şirketin ticari kayıtlarında mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptal edilerek icra takibinin 441,45 TL asıl alacak takip tarihinden itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte devamına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taşıma sözleşmesinde kural olarak sözleşmesi feshedilmediği ve işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece taşımanın taşıyıcı tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bir başka anlatımla iş sahibi taşımayı kendisinin tamamladığını, taşımayı üstlenenin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda somut olaya gelindiğinde, davacının … çalışanlarını taşıdığı ve bu taşımalar nedeniyle düzenlediği 2014 yılı Ağustos ayı öncesi faturaların davalı tarafından ihtilafsız olarak ödendiği, bu dönemden sonra düzenlenen 2014 Ağustos ve 15 Eylül arasındaki faturaların ödenmediği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından düzenlenen ve davalının ihtilafsız ödediği faturalar göz önüne alındığında, taraf arasında …çalışanlarının taşınması konusunda sözleşme bulunduğunun kabulü gerekir. Ayrıca dosya kapsamıyla dava konusu faturaların kapsadığı dönemde, dava dışı şirketlerin taşıma işinin yapıldığı da tartışmasızdır. Bu durum karşısında dava dışı şirketlerin taşıma işlerinin davacı tarafından yapıldığının karine olarak kabulü gerekir.
Bu nedenle yukarıda belirtilen durum ve ilkeler uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın kısmen kubulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,” gerekçesiyle bozma kararı verilmesi üzerine mahkememize gelen dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına aynen uyularak, yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamı gereğince, taraflara dava konusuna ilişkin tüm delillerini bildirmeleri ve icra takibine ve ayrıca davacı tarafa icra takibine konu edilen 31/08/2014 tarih ve 045546 ve 045549 numaralı 2 adet faturanın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili 12/10/2021 tarihli celsedeki beyanında iki adet söz konusu faturanın davacı tarafından düzenlendiğini, bunların ticari defter ve belgelere kaydedilmemesinin sonucu değiştirmeyeceğini, aksinin davalı tarafça ispatının gerektiğini; davalı vekili ise, söz konusu faturaların müvekkili ile bir ilgisi olmadığını, kayıtlarda da mevcut olmadığını ileri sürmüştür.
Buna göre somut olay incelendiğinde; taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu ve sözleşme hükümlerine göre davacının … çalışanlarını taşıdığı ve bu taşımalar nedeniyle düzenlediği 2014 yılı Ağustos ayı öncesi faturaların davalı tarafından ihtilafsız olarak ödendiği, bu dönemden sonra düzenlenen 2014 Ağustos ve 2015 Eylül arasındaki faturaların ödenmediği, buna göre davacı tarafça Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2014/19139 E. Sayılı dosyası ile davalı taraf aleyhine 045545, 045550, 045546, 045553, 045552, 045551, 045547, 045548, 045549, 045558 numaralı faturalar için icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Bizzat davacı tarafın kabul ettiği ve daha önce Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile de belirlendiği üzere; takibe konu faturalardan 045546 ve 045549 numaralı faturaların davalı tarafın ve davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olmadığı, bu haliyle davacı tarafın söz konusu iki faturaya ilişkin olarak fatura konusu hizmeti sunduğunu ispatlayamadığı, bu nedenle bahse konu iki fatura yönünden alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı tarafın bu iki faturaya yönelik itirazının haklı olduğu, geriye kalan diğer faturalar yönünden davalı tarafın icra takibine yönelik itirazının haksız olduğu, buna göre davacı tarafın icra takibi dolayısıyla davalı taraftan 6.670,14-TL asıl alacak ve 64,42-TL faiz olmak üzere toplam 6.734,56-TL alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; Davaya konu Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2014/19139 E. Sayılı dosyasında davalı tarafın takibe yönelik itirazının kısmen İPTALi ile takibin 6.670,14-TL asıl alacak ve 64,42-TL faiz olmak üzere toplam 6.734,56-TL üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacağın (6.734,56-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 460,04-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 187,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 272,19-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 187,85-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yapılan 596,75-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 364,02TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı reddedilen kısım dikkate alınarak davacı taraf yönünden miktar itibariyle kesin davalı taraf bakımından ise kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır