Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2021/878 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/189 Esas
KARAR NO : 2021/878

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … ….
-….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 11/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; … “Nic.Tr” Alan adları Yönetimi’nin 26.11.2020 tarih ve 663.09-2017-542 sayılı yazısına istinaden “tasarruf.com.tr” ibareli alan adının 18.01.2021 tarihi itibariyle durdurulma-duraklatılma, silme ve ardından usulüne uygun başvuru yapılması halinde itiraz sahibi adına tahsis edilme, aksi durumda üçüncü kişinin kullanımına açma kararı verildiğini, müvekkilinin marka başvuru evrakı ile müracaat ederek alan adını aldığını, müvekkilinin tek ortağı olduğu “… A.Ş”nin bu alan adını kullanarak ciddi manada ticari yatırım yaptığını, davalı bünyesinde alan adına itirazda bulunan kişilerin kimlik bilgilerinin “kişisel veri” bahane gösterilerek kendilerine bildirilmediğini, müvekkiline ait marka başvurusunun TÜRKPATENT nezdinde reddedilmesi üzerine Ankara ….Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/217 Esas sayılı dosyası ile yargı sürecinin devam ettirildiğini, davalının hukuki sürecin tamamlanmasını beklemeden alan adı kullanımını durdurduğunu ve üçüncü kişiye tahsis etmek üzere olduğunu, 18.02.2021 tarihi itibariyle davaya konu alan adının üçüncü kişilere tahsis edileceğini ve müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zarara uğrayacağını, bu nedenle ihtiyati tedbir talep etme zaruretinin doğduğunu, müvekkilinin 05.02.2019 tarihinde “www.tasarruf.com.tr” ibareli alan adını aldığını, müvekkilinin tek ortağı olduğu yukarıda unvanı belirtilen dava dışı şirketin 15.02.2019 tarihinde İTO’ya tescil ettirildiğini, aynı zamanda “TASARRUF” ibareli marka tescil başvurusunda bulunulduğunu, müvekkili adına başkaca marka tescil başvurularında da bulunulduğunu, davaya konu alan adı sayesinde müvekkilinin ticari iş hacmi ve müşteri kitlesinin ciddi boyutlarda büyüdüğünü, söz konusu alan adına ciddi bir ticari yatırım yapıldığını, alan adı politikalarında ana kuralın “Önce Gelen Alır” ilkesi üzerine kurgulandığını belirterek; müvekkili marka başvuru tesciline ilişkin hukuki sürecin neticelenmediği bir aşamada, alan adını içeren birçok tescilli marka olduğu da dikkate alınarak, alan adının kullanımının durdurulması, silinmesi, itiraz sahibi adına tahsis edilmesi, üçüncü kişilerin başvurusuna açılması durumunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan ticari zararın doğacağını, web sitesinin kapanmasının telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verdiğini, hukuksuz bir işlem yapılmaması ve hak kaybına uğramamak adına alan adının kullanımının durdurulmaması, silinmemesi, başkası adına tahsis edilmemesi ve üçüncü kişilerin başvurusuna açılmaması için davalının tesis ettiği kararın iptali ile, teminatsız olarak dava neticelenene kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve alan adının müvekkili kullanımına açılması yönünde ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılamanın sonucunda davanın kabulü ile davalının hukuksuz işleminin iptaline, alan adının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, zamanaşımı, husumet, görev ve derdestlik yönünden itiraz ettiklerini, … işlemine dayalı olarak tesis edilen işlem nedeniyle açılan davanın görüm ve çözüm yerinin FSHM olduğunu, nitekim davacı tarafından Ankara … 2021/39 E. sayılı dosyası üzerinden dava açılmış olup davanın derdest olduğunu, yine davacı tarafından aynı konuda Ankara …. İdare Mahkemesi’nin 2021/189 E. sayılı dosyası üzerinden açılan davada davanın görev yönünden reddine karar verildiğini ve Sayın Mahkemenize bu görevsizlik kararı üzerine davacı tarafından açıldığının anlaşıldığını, yukarıda yer verilen ve re’sen nazara alınacak nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizin 24/09/2021 tarihli kararı ile taraflarca takip edilmeyen davanın HMK’unun 150 vd.maddeleri uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin UYAP sistemi üzerinden sunduğu bila tarihli dilekçesi ile davanın yenilenmesini talep etmesi üzerine, talep yerinde görülerek, duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiyenin davacı vekili adına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu kez davacı vekilinin 16/12/2021 tarihli dilekçesi ile mazeretinin kabulü ile duruşma gününü UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesine karar verilmesini talep ettiği, Mahkememizce davacı vekilinin mazereti kabul edilerek, talebi doğrultusunda duruşma gün ve saatinin UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesine karar verildiği, akabinde davacı vekilinin 24/12/2021 tarihli celseye katılmadığı, mazeret dilekçesi de sunmamış olduğu, davalı tarafın davayı takip etmediği görülmüştür.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 316 vd. maddelerinde basit yargılama usulü düzenlenmiştir. Basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir. Davanın konusu itibariyle basit yargılama usulüne tabi olup işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmeden sonra takipsiz bırakıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
1-HMK 320/4 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken harç peşin olarak alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, tarifede yazılı ücretin yarısına hükmedileceğinden)
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸