Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2023/559 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/162 Esas – 2023/559
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2023/559

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI …
VEKİLLERİ : Av…..
Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (bankacılık işleminden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dışı … ile dava dışı borçlu …. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının bu kredinin müşterek borçlusu müteselsil kefili olduğunu, dava dışı asıl borçlu şirkete nakdi ve gayri nakdi krediler kullandırıldığını ve kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredilerin borçlu şirket ve müşterek müteselsil borçluları tarafından vadelerinde ödenmediğini, temlik eden dava dışı … tarafından muaccel hale gelmiş borçların ödenmesi için borçlu şirket ile müşterek ve müteselsil kefillere …Noterliği’nden 04.08.2000 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek hesapların kat edildiğini, borçlarını ödemeleri için süre verildiğini, ancak verilen sürede borçlu şirket ile müşterek ve müteselsil kefiller tarafından bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, tahsili için icra takibine başlandığını, davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, davalı/borçlunun … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, müvekkil şirketin fazlaya ve gayri nakdi alacaklarına ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile takibin aynı şartlarla devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davayı kabul anlamına gelmemek ve önceki itirazları saklı kalmak kaydıyla huzurdaki davada itirazın iptali davası açılabilmesi için öngörülen hak düşürücü sürenin geçirildiğini, ayrıca somut olayda müvekkilinin itirazından yedi yıl sonra dava açılmış olmasının dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davaya konu alacağın zaman aşımına uğradığını savunarak, huzurdaki davanın yetkisizliğine, aksi kanaate olunması halinde davanın hak düşürücü sürenin geçirilmesi, aksi takdirde davanın zaman aşımı sebebiyle ve kabul edilmemesi halinde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
KANITLAR:…. Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu 24/06/2020 tarihinde verilen yetkisizlik kararı sonrası iş bu dava mahkememiz yukarıdaki esasını almıştır.
….takip sayılı dosyası getirtilmiş, takip alacaklısının temellük eden …., takip borçlularının davalı, dava dışı… olduğu, anılan takibin ilamsız icra takibi niteliği taşıdığı, genel kredi sözleşmelerine dayandığı, 29.135,78 TL asıl alacak, 371.327,42 TL işlemiş faiz, 18.566,37 TL işlemiş BSMV, 1.698,52 TL masraf olmak üzere toplam 420.728,09 TL üzerinden takibin başlatıldığı, itirazla takibin durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dayandığı genel kredi sözleşmesi, ek genel kredi sözleşmeleri, …. Noterliği’nin 04/08/2000 tarih ve ….yevmiye nolu ihtarnamesi ve kredi alacağı temlik sözleşmesi suretlerini ibraz etmiştir.
Dava şartı arabuluculuk anlaşamama tutanağı örneği sunulmuştur.
Bankacı-Hukukçu ve bankacı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, anılan raporda, davalı ….’ün dava dışı ….. arasında imzalanan, 03/07/1998 tarih, 5.000,00 TL limitli GKS, 22/10/1998 tarih 10.000,00 TL limitli ,12/05/1999 tarih ve 20.000,00 TL limitli ek genel kredi sözleşmelerini, el yazısı ile ad soyad, adres, rakam ve yazı ile kefalet tutarlarını yazmak sureti ile müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, taraflar arasındaki kefalet sözleşmesinin düzenleme tarihinin 03/07/1998 bulunduğu, davalı kefil hakkında yapılan icra takip tarihinin ise 16/01/2012 olduğu dikkate alındığında davalı kefil hakkında 6098 sayılı TBK’nın yürürlülük tarihinden önce takip yapıldığı anlaşıldığından kefil açısından on yıllık hak düşürücü süre içinde takip yapıldığı kanaatine varıldığı, bu tespite göre ihtarname ve icra takibinin asıl alacak kefalet limiti olan 20.000,00 TL’sini aştığından ve kefilin sorumlu olduğu alacak tutarının 20.000,00 TL’sini aşmayacağı için hesaplama asıl alacak tutarının 20.000,00 TL olarak dikkate alındığı, dava dışı Banka tarafından …. Noterliği üzerinden düzenlenen 04/08/2000 tarih ve …. sayılı ihtarname tarihin göre zaman aşımı başlangıcına esas borcun muaccel olduğu tarih olan 18/08/2000 günü olduğu , bu tarihten 10 yıl sonra yürürlükte olan mezvuata göre 141. maddesine göre zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğundan dosyadaki ihtarname tarihi tespitine göre alacağın süre olarak zaman aşımına uğramadığı,….nin temlik aldığı….Esas sayılı dosyasından davalı ….’ten 16/01/2012 takip tarihi itibariyle alacağının, 20.000,00 TL asıl alacak, 91.094,99 TL işlemiş faiz, 4.554,75 TL işlemiş BSMV olmak üzere toplam 115.649,74 TL olarak hesaplandığı hususları görüş olarak açıklanmıştır.
Tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi suretiyle bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, anılan raporda; dava dosyasına yeni sunulan ek kredi sözleşmesindeki kefalet limitinin 45.000,00 TL olduğundun kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle borç tutarının davacının takip talebinde 29.135,78 TL talep ettiği dikkate alınarak talebi ile bağlı kalınarak, 29.135,78 TL asıl alacak, 128.236,67 TL işlemiş faiz, 6.411,83 TL işlemiş BSMV toplamının 163.784,28 TL olduğu, kefalet limitinin 20.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi halinde ise takip tarihi itibariyle borç tutarının 20.000,00 TL asıl alacak, 88.026,93 TL işlemiş faiz, 4.401,35 TL işlemiş BSMV olmak üzere toplam 112.428,28 TL olduğu hususları görüş olarak bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan ikinci ek rapor alınmış, anılan raporda, mahkemece dava dosyasına yeni sunulan ek kredi sözleşmesindeki kefalet limitinin 45.000,00 Tl olduğunun kabul edilmesi halinde takip tarihi itibari ile 29.135,78 TL asıl alacak, 232.661,76 TL işlemiş faiz, 11.633,08 TL BSMV olmak üzere toplam 273.430,62 TL olarak hesaplandığı, mahkemece kefalet limitinin 20.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi halinde ise takip tarihi itibariyle, 20.000,00 TL asıl alacak, 159.157,78 TL işlemiş faiz, 7.957,89 TL BSMV olmak üzere toplam 187.115,89 TL olarak hesaplandığı hususları görüş olarak bildirilmiştir.
Davacı tarafından sunulan genel kredi sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek sureti ile bilirkişi kurulundan 3. ek rapor alınmış, anılan raporda, mahkemece yeni sunulan ek kredi sözleşmesindeki kefalet limitinin 45.000,00 TL olduğu, temerrüt faiz oranın sözleşmeye göre %110 olarak kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle 29.158,00 TL asıl alacak, 372.116,47 TL işlemiş faiz, 18.605,83 TL BSMV olmak üzere toplam alacağın 419.880,30 TL, mahkemece kefalet limitinin 20.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi halinde ise takip tarihi itibariyle 20.000,00 TL asıl alacak, 255.240,00 TL işlemiş faiz, 12.762,00 TL BSMV olmak üzere toplam 288.002,00 TL olarak hesaplandığı hususları görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE: Dava, genel kredi ve ek kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davalının, dava dışı…. arasında imzalanan 03/07/1998 tarih 5.000,00 TL limitli… 22/10/1998 tarih 10.000,00 TL limitli ek …12/05/1999 tarih ve 20.000,00 TL limitli ek GKS ile 26/04/2000 tarihli ve 45.000,00 TL ek GKS sözleşmelerine el yazısı ile ad soyad, adres, rakam ve yazı ile kefalet tutarlarını da yazmak sureti ile müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, davacının dayandığı kredi ve ek kredi sözleşmeleri uyarınca müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davalıdan alacağının olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle tutarı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı taraf, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açılmadığını savunmuştur. Ancak, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılması için öncelikle, itirazın takip alacaklısına tebliğ edilmesi ve sürenin başlaması gerekmektedir. Somut olayda davanın hak düşürücü sürede açıldığı kabul edilmiştir.
Kredi ve ek sözleşmeler incelendiğinde, sözleşmelerin mülga BK’nın kefalet hükümlerine uygun akdedildiği, anılan sözleşmelerin sorumlu olunacak olan miktarı, davacı el yazısı, imzalarını içerdiği ve geçerli olduğu belirlenmiştir.
Kefalet sözleşmesinin süre bakımından mülga BK’ya tabi olduğu, 6098 sayılı TBK yürürlüğe girmeden takibin yapıldığı, sonradan getirilen süre kısıtlamasının somut olaya uygulanmayacağı sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de davacı alacağının Fon alacağı niteliğinin bulunduğu, 10 yıllık zamanaşımına tabiyken 5411 sayılı Kanunun 141. maddesi uyarınca 20 yıllık zamanaşımı süresinin getirildiği, bu hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden önce takibin başlatılarak zamanaşımı süresi içinde talepte bulunulduğundan, bu def’e itibar edilmemiştir.
Dava konusu olayda iddia, savunma, kredi ve ek kredi sözleşmeleri, davacının selefinin keşide ettiği ihtarname, icra takip dosyası bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamından, dava dışı asıl firmanın, davacının selefi olan ve … tarafından el konulan …den genel kredi ve ek kredi sözleşmelerine dayalı nakdi ve gayrinakdi kredi kullandığı, davalının ve dava dışı kişilerin bu kredilerin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili bulunduğu, kullanılan nakdi ve gayri nakdi kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödenmediği anlaşılmaktadır. Davacı, kredi alacağını geçerli şekilde temlik almıştır. Davacının selefi dava dışı bankaya … tarafından el konulmuştur. Kayıtlara tam olarak ulaşmada güçlük mevcuttur. Ancak, kredi ve ek kredi sözleşmelerinin davalının imzasını içeren kısımları ile hak, yetki ve sorumluluklarına ilişkin genel hükümleri sunulmuştur. İmzası inkar edilmeyen 45.000,00 TL ek kredi sözleşmesi ile temerrüt halinde uygulanacak temerrüt faizinin belirlenmesine yönelik hüküm, davacının keşide ettiği ihtarname ve diğer kayıtlar esas alınarak düzenlenen, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporunun 29.135,78 TL asıl alacak, 371.327,42 TL işlemiş faiz ve 18.566,37 TL BSMV olmak üzere davacının alacağının bulunduğu yönündeki kısmına itibar edilmiştir. Ayrıca, alacak likit olduğundan, başka bir ifadeyle alacak belli ve bilinebilir nitelikte bulunduğundan, koşulları oluşan inkar tazminatı isteminin de kabulüne karar verilmiş, noter masraflarına ilişkin belge sunulmadığından bu kalem alacağın ispatlanmadığı anlaşılmış, yargılama giderleri arasında gösterilmemiştir.
Bu durum karşısında, davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kabulüne, davalının …. takip sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin 29.135,78 TL asıl alacak, 371.327,42 TL işlemiş faiz, 18.566,37 TL BSMV alacağı üzerinden, devamına, asıl alacağa takip tarihinden %110 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alacağın %20’sine isabet eden 83.805,91 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tahsilde tekerrür olmamasına,
3-Alınması gerekli 28.623,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 61.664,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.200,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2023
Katip …
¸

Hakim…
¸