Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/145 E. 2021/323 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/145 Esas
KARAR NO : 2021/323

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Turizm Rent A Car Taşımacılık ve Nakliyat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin alacaklısı olduğu … Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasından müvekkil Banka Genel Müdürlüğünün KEP adresine elektronik ortamda gönderilen 89/1 Birinci Haciz ihbarnamesi 30.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede dosya borçluları … Otomotiv San ve Tic.Ltd..Şti. ve …’in müvekkil Banka nezdinde mevcut hak ve alacaklarının haczi talep edildiği, müvekkili Banka şubesi nezdinde yapılan hesap araştırması neticesinde; haciz ihbarnamesine Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) üzerinden 30.05.2018 tarihinde itiraz edildiğinin görüldüğü, bu itiraza rağmen, akabinde alacaklı tarafından aynı borçlular için aynı dosya üzerinden kanuna aykırı bir şekilde 89/2 İkinci Haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve yine (KEP) üzerinden yasal süresi içerisinde, 12.07.2018 tarihinde itiraz edildiği, bu defa aynı dosya üzerinden 89/3 haciz ihbarnamenin gönderildiği, ihtarnamenin 06.08.2018 tarihinde tebellüğ edildiği, müvekkili Banka tarafından gerek 89/1 gerekse 89/2 haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmiş olup, hesapta blokede bulunan 5.773,63-TL’ lik tutar da icra dosyasına gönderilmiş olduğundan, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri ile ilgili olarak dava açma zaruretinin hasıl olduğu, müvekkili Bankanın davalı tarafa işbu dosya ile bağlantılı herhangi bir borcunun bulunmadığı, belirtilerek, takibin banka aleyhine işlemler yönünden durdurulmasına, takip dosyasına ibraz edilmek üzere, menfi tespit davası açıldığına dair vesika verilmesine, davalı-alacaklıya 180.051,93-TL borçlu olunmadığının tespitine,yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının; kendisine, usulüne uygun olarak gönderilip tebliğ edilen 89/1 ve 89/ 2 haciz ihbarnamelerine süresi içinde cevap vermediği, Davacı itirazlarını KEP adresi üzerinden gönderdiğini iddia etmekte ise de ne dosya içine gelen ne de UYAP sistemine kayıtlı itiraz dilekçelerinin bulunmadığı, davacı süresi içinde itiraz etmediğinden İcra Müdürlüğü’nden davacı üçüncü kişiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin talep edildiği, İcra Müdürlüğü tarafından yasaya uygun bulunarak haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, dosya içinde fiziken ve/veya elektronik ortamda gönderilmiş itirazlar görülemediğinden/tespit edilemediğinden,bir dilekçeyle icra müdürlüğünden itirazların incelenmesinin talep edildiği, Yargıtay HD’nin 01.11.2017 Tarihli ve 2017/3342 E. 2017/6658 K. Sayılı ilamı dikkate alındığında; itirazların akıbetini araştırmak alacaklı olarak davalının sorumluluğunda olmadığı itirazların dosyaya kazandırılmasının davacının sorumluluğunda olduğu, bu nedenle davanın açılmasında davalının kusurunun bulunmadığı,Davacının İİK’nun 89. Maddesi nedeniyle borçlandığı tutarı ödemekle yükümlü olduğu, belirtilerek, davanın reddi ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 15/09/2020 tarih ve 2018/602 E. 2020/394 K. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, karar karşı istinaf yoluna gidilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 17/02/2021 tarih ve 2021/247 – 255 E. K. Sayılı kararı ile ”Dava, İİK m. 89/3 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İİK’nın 89/3. Maddesi hükümlerine göre açılan işbu menfi tespit istemli davada, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 23. Hukuk Dairesi’nin söz konusu kararı dikkate alındığında, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır