Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2021/330 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/144 Esas – 2021/330
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/144 Esas
KARAR NO : 2021/330

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2021

DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin …. parselde … GES projesi hazırladığını, projeler hazırlandıktan sonra Davacı …’ın onayına sunulduğunu, davalı tarafından müvekkil şirketten 10.800,00 TL tutarında proje onay bedeli talep edildiğini, bu bedenin 21/03/2007 tarihinde ödendiğini, davanın niteliği itibariyle dava konusu uyuşmazlığın idari işlem kapsamında değil sebepsiz zenginleşme kapsamında bulunduğunu, …Tarafından hesaplanarak talep edilen bu bedelin hukuki bir dayanağı olmadığının kesinleşmiş yargı kararları ile de sabit olduğunu, Ankara İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyada verilen kararda “proje onayı için yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşların proje hesap ve raporlarının kapsamı, hazırlanması, sunuluşu ve onayına ilişkin usul ve esaslar belirleyebilecekleri fakat usul ve esasların elektrik tesisleri proje yönetmeliğinde yer alan hükümlere aykırı olmaması ve yönetmeliğin çizdiği genel çerçeve içerisinde kurallar koyması gerektiği,bu bağlamda uyuşmazlık incelendiğinde davalı idare tarafından elektrik tesisleri proje yönetmeliğinin verdiği yetki uyarınca yürürlüğe konulan ” elektrik tesisleri proje onayı ve kabul işlemlerine ait yetkilendirmelere ilişkin usul ve esaslar” ile proje onay ve kabul işlemlerine ilişkin hizmet bedeli alınması öngörülmüşse de elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimi yapacak tesislere yönelik proje onayları için bedel alınacağına ilişkin bir kurala, elektrik tesisleri proje yönetmeliği ile 6446 ve 3154 sayılı kanunlar ve diğer mevzuatta yer verilmediğinden davacı şirketten 20.784 TL proje onay bedeli alınması işlemi ile ödenen proje onay bedeli iade edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı” denildiği ve iş bu karara yönelik yapılan İstinaf başvurusunun da Ankara Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesinin …karar sayılı ilamı ile kesin olarak reddedildiği, bu karar ile birlikte haksız olarak alman bu bedelin mevzuatta yeri olmadığının sabit hale geldiği, Türk Borçlar Kanunu sebepsiz zenginleşme hükümlerini düzenleyen 77/middesinin ” haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeye geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmüne amir olduğu, zenginleşme geçerli olmayan bir sebebe dayandığından davalı tarafça geri verilmesi gerektiği, 3154 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın teşkilat ve görevleri hakkındaki kanunun görev başlıklı 4. maddesi j bendinde ; elektrik üretim,iletim, dağıtım ve tüketim tesislerinin milli menfaatlere ve modem teknolojiye uygun şekilde kurulması ve işletilmesi için gerekli yükümlülükleri ile ilgili olarak inceleme, tespit, raporlama, proje onayı ve kabul işlemleri yapmak üzere; İhtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşlarını, 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı elektrik piyasası kanunu kapsamında dağıtım lisansı sahibi tüzel kişileri veya özel hukuk tüzel kişilerini görevlendirmek, yetkilendirmek veya bu tüzel kişilerden hizmet satın almak ve bu tüzel kişilerin nitelikleri, yetkilendirilmesi, hak ve yükümlülükleri ile bu tüzel kişilere uygulanacak yaptırımları ve diğer hususlar yönetmelikle düzenlemek” hükmünün, Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği 4 maddesi ıı bendinde ” proje onay birimi; elektrik tesislerinin, hesap ve raporlarını inceleyerek proje paftaları onaylamak üzere görevlendirilmiş Bakanlık birimini veya bu amaçla bakanlık tarafından yetkilendirilen ….ve benzeri ihtisas sahibi kurum ve kuruluşları” hükmünün, Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği 8. maddesinde; ” bu yönetmelik kapsamındaki elektrik tesislerinin proje onay ve onaylı projelerine göre yapılan tesislerin kabul işlemleri ve tutanak onay işlemleri yetkisi bakanlığa aittir.Bakanlık bu yetkisini doğrudan kullanabileceği gibi bu işlemleri ihtisas sahibi kurum, kuruluş veya tüzel kişilerle birlikte yapabilir ya da kurum, kuruluş veya tüzel kişilerden hizmet alarak ya da bu kurum, kuruluş veya tüzel kişilere yetki devretmek suretiyle yaptırabilir.” hükümlerinin yer aldığını,, Bakanlığın elektrik üretim santrallerinin proje onayları için herhangi bir bedel talep etmezken yetkilendirilen …’ın kanuna aykırı şekilde dava konusu bedelleri talep ettiği, davalının sebepsiz zenginleştiğini, öne sürerek; davalarının kabulü ile 10.800,00 TL’nin ödeme tarihi olan 21/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmektedir.
CEVAP :Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; 30.12.2014 tarihli ve 29221 sayılı resmi gazetede yayınlanan elektrik tesisleri proje yönetmeliği,07.05.1995 tarih ve 22280 sayılı resmi gazetede yayınlanan elektrik tesisleri kabul yönetmeliği, 06.10.2015 tarihli ve 29524 sayılı resmi gazetede yayınlanan elektrik üretim tesisleri kabul yönetmeliği, 02.10.2013 tarihli ve 28783 sayılı elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik kapsamındaki elektrik tesislerinin proje ve kabul işlemlerinin yetkisinin bakanlığa ait olduğu,Bakanlığın bu yetkisini doğrudan kullanılabileceği gibi bu işlemleri ihtisas sahibi kurum, kuruluş veya tüzel kişilerle birlikte yapabileceği ya da bu kurum, kuruluş veya tüzel kişilerden hizmet olarak ya da bu kurum,kuruluş veya tüzel kişilere yetki devretmek suretiyle yaptırabileceği, dava konusu yapılan bedelin müvekkili şirketçe yapılan proje onayına istinaden 12.09.2005 tarihi resmi gazetede yayımlanan “… Hizmet Satışı-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliği” ve “Elektrik Tesisleri Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine ait 2017 yılı hizmet satış listesinde belirtilen bedellere göre hesaplanarak tahsil edildiği, söz konusu bedele dayanak teşkil eden ” Elektrik Tesisleri Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine ait 2017 yılı Hizmet Satış Listesi ” nin müvekkil şirket yönetim kurulunun 04/01/2017 tarihli kararıyla onaylanarak yürürlüğe konulduğu, yönetim kurulu kararı ile yapılan işlemde hukuka aykırı bir husus bulunmadığı, anılan bedelin dayanağı hukuka uygun bir şekilde uygulamaya konulmuş olan “Elektrik Tesisleri Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine ait Hizmet Bedellerinin Hesaplanmasına İlişkin Usul ve Esaslar”, “Elektrik Tesisleri Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine ait 2017 yılı Hizmet Satış Listesi” ve “… Hizmet Satışı Araç ve Kira Yönetmeliği” olduğunu, davanın konusuna dayanak teşkil eden Yönetmelik, Usul Esas ve Satış Listesinin halen yürürlükte ve geçerli olduğu,iptale konu olmadığı, davacının iptale konu edilmeyen ve halen hukuk dünyasında ayakta olan düzenlemelere uygun bir şekilde tahsil edilmiş olan bedellerin iadesini haksız bir şekilde talep ettiği, Danıştay 13 Dairesinin 2011/2829 E 2017/4219 K sayılı dosyasında ” elektrik tesisinin kabulü sırasında kendisinden tahsil edilen tesis kabul bedelinin alınmasına dayanıklı dayanak teşkil eden … yönetim Kurulu’nun 31.03.2011 tarih ve 10-95 sayılı kararın iptali istemiyle” açılan davada genel müdürlüklerince gerçekleştirilen eylem ve işlemler ile bu iş ve işlemlerin dayanağı olan … Hizmet Satış-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliğinin hukuka uygun olduğunun açık bir şekilde hüküm altına alındığı, müvekkil kurum tarafından diğer kurum Kamu Kurum ve kuruluşları ile üçüncü şahıslara gördüğü hizmet satışlarını kiraya verdiği araç-gereçlere ait kira usul ve esaslarını 12.09.2015 tarihinde yayımlanan “… Hizmet Satışı-Araç Gereç Kira Yönetmeliği” esasları dahilinde yaptığı ve uygulanacak hizmet satış bedellerinin her yıl genelge ile güncellendiği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı makamının 29.12.2016 tarihli oluru ile “ek yetkilendirme tablosu” ile kurumlarına yetkiler verildiği, bu yetkilerin her yıl belirlendiği, bu yetkiye istinaden müvekkilce yapılan proje onayları, kabul ve tutanak işlemleri karşılığı olarak hizmet bedellerinin alındığı, hizmet bedellerinin Hizmet Satışı-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliğinin 8.inci maddesindeki esaslara göre hesaplandığı,
Müvekkili … Genel Müdürlüğünün ana sözleşmesinde “30.03.2013 tarihi ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na uygun olarak Elektrik Dağıtım Şirketlerinin faaliyetlerinin,hizmet kalitesi çerçevesinde kontrolünü, denetimini yapmak ve koordinasyonu sağlamak, gerektiğinde elektrik enerjisinin dağıtımı perakende satış faaliyetlerini karlılık ve verimlilik ilkesi çerçevesinde ticari ekonomik ve sosyal gereklere uygun içinde yürütmek, dağıtım varlıklarını işletmek veya işletme hakkı devretmek” amacında olduğunun belirtildiği, yeni ana sözleşmede yer aldığı üzere “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen yetki çerçevesinde tüm proje kontrol, onay, geçici ve kesin kabul işlemlerini bedeli karşılığı yapmanın” müvekkili şirketin faaliyet konuları arasında yer aldığı, … Hizmet Satışı -Araç ve Gereç Kira Yönetmeliğinde yetki devrine ilişkin düzenlemeler yer almakla birlikte, proje onay birimlerinin bu işlemlerin, bedelsiz olarak yapılacağına ilişkin düzenleme getirilmediği, anılan yönetmeliğin proje, hesap ve raporların kapsamı, hazırlanması sunuluşu ve onayına usul ve esasların proje onay birimlerince belirlenmesine cevaz verdiği, dava konusu edilen hizmeti sunan müvekkil şirketin proje onay işlemlerini bedelsiz olarak yapmasının beklenilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, dava konusu GES projeleri onaylandıktan sonra proje onay bedellerinin haksız olduğunun iddia edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, GES projeleri için müvekkil kuruma başvuran davacının, proje başvuru ve onay sürecini bildiği, basiretli bir tacir gibi davranması beklenen davacının aksi yönde hareket etmesinin doğru olmadığı ve bu durumun hukuk sistemince korunmadığı, bununla birlikte davacı şirketin ödeme yaparken ihtirazi kayıtta bulunmadığını, dolayısıyla ödediği bedeli talep etme imkanı olmadığını, proje onayı başvuru sürecini bilen davacının bilerek ve isteyerek proje onay bedellerini ödediğini, iade talebinin hukuka açık aykırılık teşkil ettiği,ayrıca bir an için davacı tarafın haklı olduğu varsayılsa dahi genel müdürlüklerinin temerrüde düşürülmemiş olduğu, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin de yasaya aykırı olduğu, öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, davacı şirketin lisanssız RES Santrali kurma hakkı kazanması sonrasında mevzuat kapsamında yaptırdığı projelerin davalı …’ça onaylanmasına ilişkin tahsil edilen 10.800,00 TL proje onay bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Tarafların niteliği ve dava konusu dikkate alındığında, davalı şirket vekilinin yargı yolu itirazı, istirdada konu, paranın ödendiği 21/03/2017 tarihi ile davanın açıldığı 08/03/2019 tarihi arasında iki yıldan daha az bir süreç bulunmakla sebepsiz zenginleşme davaları için TBK’nun 82.maddesinde ön görülen iki yıllık süre dolmamış olmakla, zaman aşımı itirazı haklı görülmemiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, teknik bilirkişiden 03/08/2019 tarihle gerekçeli ve denetime elverişli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekilince rapora yönelik itirazda bulunulmuş ise de, itirazlar daha ziyade hukuki ağırlıkta olmakla, ek rapor aldırılması cihetine gidilmemiştir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının 5346 sayılı kanun kapsamında tesis edeceği lisanssız RES Santrali ile ilgili veri mevzuatına ve teknik gerekliliklere göre yetkili mühendislere hazırlattırdığı projelerin dava dışı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca bedelsiz incelenerek onaylanması gerektiği, davalı …’ın statüsü gereğince bağlı olduğu bakanlığın verdiği yetkiye istinaden bakanlık uhdesinde olan proje onayını yaptığı, 5346 sayılı kanun, 6446 sayılı kanun ve bu kanunlara dayalı yürürlüğe konan yönetmeliklerde, tebliğlerde; 1 KW altında lisanssız elektrik üretimi yapılması ile ilgili tesis proje onayı işleminde bedel alınması yönünde bir hüküm bulunmadığından, davalı …’ın uygulamaya koyduğu hizmet bedelleri içerisinde yer alan proje onay bedellerinin 5346 sayılı yasa kapsamında yapılacak tesislerle ilgili projeleri kapsamadığından, davalı …’ın tahsil ettiği bedeli TBK hükümlerine göre davacıya iadesi gerekmektedir, gerekçesi ile 17/10/2019 tarihinde mahkememizce davanın kabulüne ilişkin verilen karar sonrasında,
Mahkememizce verilen karara karşı davalı vekili ve katılma yolu ile başvuran davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, bu başvuru sonrasında, mahkememiz kararı,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 2020/101 Esas, 2021/43 Karar sayılı, 27/01/2021 tarihli ilamı ile,
Dava, davalı tarafından haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen “Proje Onay Bedeli”nin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iadesi talebine ilişkindir.
Mahkemece, davalı tarafından davacıdan tahsil edilen proje onay bedelinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir.
Bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunması ayrıca, bu işlem veya eylem sebebiyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir.
İdari işlemler, idari makamların kamu gücüne dayanarak, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları, tek yanlı, doğrudan uygulanabilir nitelikte ve ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen irade açıklamalarıdır. İdari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi; idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan istenerek, bu istemin reddedilmesi üzerine iptal davası açılabilir.
İdari Yargı’nın konusu, idarenin idare (kamu) hukuku alanındaki faaliyeti ile ilgili davalardır. İdare, bir işlemi, eylemi veya sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak hareket etmiş ise uygulanacak hukuk idare hukukudur.
17/15 sayılı ve 11.2.1959 günkü Y.İ.B.K’nda açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve proje yapıp, o plan ve projeler gereğince iş görmesi, kararın neticesi olan birer idari eylemdir ve idari yargı görevlidir.
Benzer olayda, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 27.01.2020 Tarih, 2020/58 E. ve 2020/68 K. sayılı karar ile “Davalı …’ın tüzel kişiliğe sahip olup, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak, 3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’nin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği,” hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, davanın İdari Yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Ticaret Mahkemesince yargı yolu caiz olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin kurulan hükme karşı davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun (diğer hususlar incelenmeksizin) kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yeniden taraf teşkili yapılarak, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 2020/101 Esas, 2021/43 Karar sayılı, 27/01/2021 tarihli ilamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- Yargılama yolu caiz olmadığından davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 184,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,14 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 781,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021