Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2021/800 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/135 Esas – 2021/800
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/135 Esas
KARAR NO : 2021/800

HAKİM :…..
KATİP : ….

DAVACI : ……..

DAVALILAR : …..

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; banka tarafından … ile 04.09.2014 tarihinde 98686 numaralı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davalı Mustafa Yılmaz’ın borca müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, davalıların borçlarını vadesinde ödemediğini, bunun üzerine davalı taraflara Çubuk …. Noterliğinden 5181 yevmiye numaralı 07/12/2016 tarihli kat ihtarı gönderildiğini, kat ihtarının davalı borçlulara tebliğine rağmen, borçlular tarafından müvekkil Bankaya ödemede bulunulmadığını, davalılar hakkında 22.383,52.-TL alacak tutarı üzerinden Ankara … Müdürlüğü’nün 2017/2771 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri üzerine icra takibine karşı tüm borçlular tarafından “borçlarının bulunmadığı” gerekçesi ile “takibe, borca ve ödeme emrine” 17.02.2017 tarihinde itiraz edildiğini ve söz konusu itiraz üzerine icra takibi durdurulduğunu, borçluların itirazının haksız ve mesnetsiz olduğu ve tamamen takibi sürüncemede bırakma, alacağın tahsilini geciktirme amacını taşıdığı hususu ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu hususu dikkate alındığında İcra İflas Kanunu’nun 67/2. Maddesi gereğince borçluların alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, başlatılan takibe borçlunun vaki itirazları nedeniyle, iş bu dava ikame edilmeden önce, zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup, anlaşamadığını, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve Sayın Mahkemenin resen nazara alacağı sair nedenlerle haklı davanın kabulü ile;davalı borçluların Ankara … Müdürlüğü’nün 2017/2771 E. Sayılı dosyasına konu takibe, borca ve ödeme emrine yönelik vaki itirazlarının iptali ile takibin; takip talebi ve ödeme emrinde yer alan şartlarla devamına ve davalı borçlular aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı borçlulara tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı Mustafa Yılmaz cevap dilekçesi sunmamış, ancak 25/05/2021 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında aynen ” Ben davacı bankanın kullandırdığı krediye kefil olarak imzam vardır. Doğrudur. Diğer davalı asıl borçludur. Kendisi borcu ödediğini söylemektedir. Ancak borç var mı varsa ne kadar tam olarak bilemiyorum. Asıl borçlu borcu ödediğini iddia ettiği için bende kefil olarak icra takibine itiraz ettim. Borç varsa diğer davalı …’ındır. O borcu bir şekilde ödeyecektir. Benim söylemek istediğim bu kadardır. Yakın köylüsü ve komşusu olarak borca kefil oldum dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamış, ancak 25/05/2021 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında aynen ”Ben Kalecik Mahmutlar köyünde çiftçilik yapmaktayım. Çiftçilik faaliyetim kapsamında kullanılmak üzere davaya konu krediyi kullandım. Kredinin bir kısmını ödedim. Ancak aldığım makbuzları kaybettim. Ne kadar ödediğimi ne kadar borcumun kaldığını bilemiyorum. Banka kayıtlarından belli olacağını düşünüyorum. Ben krediyi çektikten sonra kalp ameliyatı oldum. Hastanelerde yattım. Sağlığım gittikçe kötüleşti. Ayrıca köydeki işlerde kötü gitti. Kurak mevsim olması nedeniyle ürün alamadık. Bu nedenlerle bankaya da gerekli ödemeleri tam olarak ve zamanında yapamadım. Ne kadar borcum kaldığını da bilmediğim için takibe itiraz ettim. Kalan borç doğrudur. Bana aittir. Şu an ekonomik durumum müsait değildir. Ödeyecek gücümde yoktur. Müsait olduğunda ödeyeceğim dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
Ankara … Müdürlüğünün 2017/2771 E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı …’ın asıl borçlu diğer davalı Mustafa Yılmaz’ın ise kefil sıfatıyla imzaladığı ticari mahiyetteki GKS’ye istinaden davacı bankadan kredi kullandıklarını, kredi borcunun vadesinde ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtar edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Ankara … Müdürlüğünün 2017/2771 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … ön inceleme duruşmasındaki beyanında; davacı bankadan kredi kullandığını, kredinin bir kısmını ödediğini, ne kadar borcunun kaldığını bilmediğini, ne kadar borcun kaldığını da bilmediği için takibe itiraz ettiğini, ekonomik durumunun müsait olmadığını, ödeyecek gücünün bulunmadığını beyan etmiştir.
Diğer davalı Mustafa Yılmaz ise, davacı bankanın diğer davalı …’a kullandırdığı krediye kefil olduğunu, asıl borçlunun borcu ödediğini iddia ettiği için kendisinin de kefil olarak takibe itiraz ettiğini, borç varsa bundan asıl borçlu diğer davalının sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Davacı banka kayıtları ve taraflarca ileri sürülen tüm deliller tevdi edilmek suretiyle, dosya bankacı bilirkişi Derya Mutlu’ya tevdi edilmiş olup, düzenlenen 21/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; … TAŞ ile asıl borçlu … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedilerek Zira İşletme Kredileri kullandırıldığı incelenen hesap ekstrelerine göre kredilerin banka nezdindeki hesaplarına geçtiği, davalı Mustafa Yılmaz’ın Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalı kefilin kefalete ve imzaya herhangi bir itirazın olmadığı dikkate alındığında kefalet limitinin 25.000,00-TL olduğu ve borcun tamamından sorumlu olduğu, icra takibinde Zirai İşletme Kredisinden kaynaklanan banka alacağı için 9635 temerrüt faiz oranı” talep edildiği bu oranın sözleşme ve mevzuata istinaden makul olduğu, davalıların 19.12.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı Bankanın yapılan hesaplamada davalı asıl borçlu … ve müteselsil kefil ….. ‘ dan 04.02.2017 İcra takip tarihi itibariyle Zirai İşletme Kredisinden kaynaklanan 21.804,79-TL Asıl Alacak, 551,17-TL İşlemiş faiz, 27,56-TL faizin 965 BSMV olmak üzere toplam 22.383,52-TL alacağının olduğu, Zirai İşletme Krediler hesabından kaynaklanan asıl alacağa %35 oranında tahsil tarihine kadar temerrüt faizi talep edilebileceği hususlarının belirlendiği görülmüş olup, mahkememizce düzenlenen bilirkişi raporu bilimsel verileri içermesi, dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu olması ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Buna göre somut olay incelendiğinde; davacı banka ile asıl borçlu … ve müteselsil kefil Mustafa Yılmaz ile Genel Kredi Sözleşmesi düzenlenerek zirai nitelikli krediler kullandırıldığı, kredi borçlarının ödememesi nedeniyle Çubuk …. Noterliğinin 07.12.2016 tarih 5181 yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, buna rağmen borçların ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla ile borçlu ve kefil aleyhine Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün 2017/2771 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve zirai krediden kaynaklı alacağın tahsilinin talep edildiği, davalıların ödeme emrine yönelik itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre işbu itirazın iptali davasının açıldığı, … TAŞ ile davalı asıl borçlu … arasında imzalanan 01.09.2014 tarihli 25.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine davalı ….. ‘ın … lehine verdiği kefaletin müteselsil kefalet olduğu, kefalet limitinin 25.000,00-TL olduğu ve bu miktarın el yazısı ile yazılıp imzalandığı, davalı kefilin kefalete ve imzaya herhangi bir itirazın olmadığı, …. ‘ın eşi …. tarafından 04/09/2014 tarihinde eş muvafakatının alındığı, buna göre Mustafa Yılmaz’ın kefaletinin geçerli olduğu, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen ve yukarıda açıklanan rapor ile de belirlendiği üzere, davalı asıl borçlu tarafından yapılan ödemelerde hesaplamadan düşülmek suretiyle çıkarılan hesaba göre, söz konusu kredi nedeniyle asıl borçlu ve müteselsil kefil davalıların takip tarihi itibariyle Zirai İşletme Kredisinden kaynaklanan 21.804,79-TL Asıl Alacak, 551,17-TL İşlemiş faiz, 27,56-TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 22.383,52-TL borcunun bulunduğu, Zirai İşletme Krediler hesabından kaynaklanan asıl alacağa %35 oranında tahsil tarihine kadar temerrüt faizi talep edilebileceği belirlendiğinden, davalı tarafın takibe yönelik itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; Davaya konu Ankara ….. İcra Müdürlüğünün 2017/2771 E. Sayılı dosyasında davalıların icra takibine yönelik itirazının İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın (22.383,52-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.529,02-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 270,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.258,68-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 270,34-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 837,00-TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle müştereken ve müteselsilen DAVALILARDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asil Mustafa Yılmaz’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip ….
E-imzalıdır

Hakim …..
E-imzalıdır