Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2022/647 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/128 Esas – 2022/647
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/128 Esas
KARAR NO : 2022/647

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI ….


DAVALI ….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 4 adet Lenovo Legion Y740 Core İ7 8750H 2.2GBHZ-16GB-1TB+256 GB SSD-17.3- RTX2060 6B-W10 marka dizüstü bilgisayarın, 21/11/2019 tarihli fatura ile davalı…Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den 42.000 TL’ye satın alındığını, devamında satın alınan dizüstü bilgisayarlardan bir tanesinin klavye kısmında bulunan bir adet tuşun yerinden çıktığını, bu nedenle müvekkil şirket tarafından ücretsiz onarımının yapılması amacıyla davalı … Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye başvurulduğunu, müvekkil şirkete, yetkili servis tarafından gönderilen 252007785675 numaralı servis kaydı uyarınca; arızalı parçaların kullanıcı kaynaklı zarar gördüğü ve garanti kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edilerek müvekkilinin ücretsiz onarım talebinin reddedildiğini ve ayıbın müvekkili tarafından 2.046,50 TL bedel ödenmesi suretiyle giderilebileceğinin belirtildiğini, konu ile ilgili olarak sulhen çözüm bulma çabaları sonuçsuz kaldığından huzurdaki davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle; dava konusu dizüstü bilgisayarın ücretsiz onarımının davalı tarafından yapılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından Türk Ticaret Kanunu’nun 23. Maddesinin 1. fıkrasının c bendinin yollaması ile Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesine dayanarak, cihazda olağan bir muayene ile ortaya çıkmayan gizli bir ayıbın varlığı iddia edildiğini, ancak Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesi,

“Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmünün düzenlendiğini, iş bu madde uyarınca Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesine başvurulması için, malın teslim alındıktan sonra sekiz gün içinde incelenmiş olması, bu inceleme sonucunda herhangi bir ayıp bulunmaması, ayıbın kullanımla birlikte sonraki bir dönemde ortaya çıkmış olması gerektiğini, ancak her şeyden öte, teslim alındıktan sonraki ilk sekiz gün içinde söz konusu incelemenin gerçekleştirilmesi gerektiğini, dolayısıyla davacının iddialarına karşı, kanunun açık hükmü çerçevesinde söz konusu arızanın gizli ayıp kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bu kapsamda ayıbın ne zaman ortaya çıkmış olabileceği, davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, yetkili servisçe kullanıcı hatasının tespit edilmiş olması da değerlendirilerek tartışılmalı olduğunu, uyuşmazlık konusu ürünün satın alınma tarihinin 21.11.2019, yetkili servise başvurma tarihinin ise bundan yaklaşık bir yıl sonra, 26.11.2020 tarihi olduğunu, ürünün davacı yan tarafından uzun bir süre boyunca sorunsuzca kullanıldığının açık olduğunu, bu kapsamda -hiçbir şekilde ürünün ayıplı olduğunu kabul ya da beyan anlamına gelmemek kaydıyla- davacı tarafından malın teslim alınmasını takiben gerekli inceleme ve gözden geçirme gerçekleştirilmiş olsaydı, klavye tuşunun yerinden çıkması gibi bir ayıp basit bir gözden geçirme sonucu tespit edilebileceğini, somut olayda, davacı tarafından olağan gözden geçirme ve gerekli incelemelerinin yapıldığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, ürünün hasarsız ve ayıpsız olduğunun kabul edildiği anlamına geldiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
14/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı taraf ile irtibat kurulamadığı için bilgisayarın incelenemediği bildirilmiştir.
27/05/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; cihazın tuş takımında bulunan “E”, “H”, “C”, “B” VE “N” harflerinde tuşların yerinde olmadığı fiziki olarak tuşların çıkmış durumda olduğu, tuşların takılı olmadan tuşların bulunduğu alanlara basıldığında, ilgili harflerin yazıldığı, bu alanların görevini yerine getirdiği tuşların altında bulunan ışıkların (led) çalışır durumda olduğu, sorunun tuşların takıldığı fiziki alanda olduğunun değerlendirildiği, anılan beş adet tuşun fiziki olarak oturduğu alanlarda sorun olduğu, sorunun üretim kaynaklı olmadığı kullanıma bağlı olduğunun değerlendirildiği bildirilmiştir.
Davacı tanığı Ümit Aydın katıldığı oturumda; “ben davacı şirkette 2 ay öncesine kadar çalışmaktaydım, 3,5 yıl fiilen davacı şirkette çalıştım, 2 ay önce işten ayrıldım, davalı…Bilgisayardan tasarım olarak aynı toplam 5 bilgisayar aldık, bu bilgisayarlardan 3 tanesinin bilgisayar tuşlarında sıkıntı olduğunu fark ettik, bilgisayarın bazı tuşlarının tam yerine oturmadığını ve sürekli yerinden çıktığını fark ettik, davalı firmaya bu durumu ilettik, davalı firmanın servisi tarafından da bilgisayarlar incelendi, ancak aynı sorunu yaşamaya devam ettik, mallar ayıplıdır,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava satış sözleşmesine istinaden teslim edilen malın ayıplı olduğu iddiasıyla ücretsiz onarımına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporları ışığında; dava konusu dizüstü bilgisayarda oluşan arızanın kullanıma bağlı olduğu, üretim kaynaklı olmadığı tespit edilmiş olup, bu suretle davalının ayıplı mal satışının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Davacının emsal olarak gösterdiği Ankara 4.ATM’nin 2021/479 E.sayılı dava dosyasına, davacının davalı firmadan satın aldığı farklı bir dizüstü bilgisayarın konu edildiği, iş bu dosya için emsal karar niteliğinde olmadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 2046,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2022

Katip…
¸

Hakim ….
¸