Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2021/180 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2021/180

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili Ankara …Tüketici Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı 2018 model … … 3C marka aracın 13/05/2019-13/05/2020 vadeli kasko poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalandığını, 21/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkiline ait aracın hasarlandığını, oluşan zararın … Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile kdv dahil 121.186,00 TL olarak tespit edildiğini, aracın hasarlı halde 46.800,00 TL bedelle satıldığını, rayiç değerinin altında satışı gerçekleştirilen araç nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, delil tespit masrafları, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline dair karar verilmesini müvekkili adına talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, KASKO sigorta poliçesine istinaden açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın 21/09/2019 tarihinde kaza yaptığını, aracın 0001021025433313 numaralı ve 13/05/2019 – 2020 vade tarihli KASKO sigorta poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalandığını, kaza neticesinde araçta oluşan hasarın poliçe kapsamında davalı tarafından giderilmesi gerektiğini, … SHM’nin … D.iş sayılı dosyası ile delil tespitinde araçta KDV dahil 121.186,00-TL hasar bulunduğunun tespit edildiğini, ancak aracın rayiç değerinin çok altında 46.800,00-TL’ye davacı tarafından satılmak zorunda kaldığını, aracın rayiç değerinin çok altında satılması nedeniyle davacının zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00-TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Ankara …Tüketici Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, 01/12/2020 tarih ve … E. K. Sayılı kararı ile ”…dava konusu araca ilişkin düzenlenen 10/05/2019-10/05/2020 tarihlerini kapsayan 10/05/2019 tanzim tarihli Sigorta Poliçesi’nde sigortalanan aracın kullanım şeklinin “Kısa Süreli Kiralama” olarak belirtildiği, bu kapsamda sigortalı aracın araç kiralama işinde kullanıldığı ve davacının (araç kiralama) kazanç sağlayıcı faaliyeti nedeniyle “tüketici”, taraflar arasındaki sözleşmenin de “tüketici işlemi” olarak nitelendirilemeyeceği tespitiyle, uyuşmazlığın 6502 Sayılı TKHK kapsamı dışında olması nedeniyle davanın mutlak ticari dava olarak görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği kanaatine varılarak,…” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek, dosyanın mahkememize gönderilmesi üzerine yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce yapılan 23/03/2021 tarihli duruşmadaki sözlü beyanında davacı vekili; ”Davaya konu … plaka sayılı araç müvekkil davacıya aittir. Aracın ruhsatında hususi olarak yazmaktadır. Ancak tüketici mahkemesi poliçede kısa süreli kiralama ibaresi var diye görevsizlik kararı vermiştir. Müvekkilin tacir olup olmadığı hususunda şu an bir bilgim yoktur. Zaman kaybı olmaması ve usul ekonomisi dikkate alınarak mahkemenizce yargılamaya devam edilmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davaya konu araç olan … plakalı aracın ruhsat bilgileri incelendiğinde, aracın malikinin davacı … olduğu, kullanım amacının ”Yolcu nakli-hususi” olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki KASKO sigorta poliçesi incelendiğinde, sigorta konusu araç bilgileri bölümünde aracın kullanım şeklinin ”Otomobil, kısa süreli kiralama” şeklinde kaydedildiği anlaşılmaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı …Ş. tacirdir. Davacının tüketici veya tacir sıfatına sahip olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmayıp tacir olması halinde ise uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Trafik sicil kayıtlarına göre aracın ruhsatı ile dosyadaki diğer tüm kayıt ve belgelerden sigortalı aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının “hususi” olarak belirtildiği, davaya dayanak yapılan sigorta poliçesinde de aracın “hususi” olduğu ve ayrıca “kısa süreli kiralama” şeklinde kayıt yer aldığı görülmüştür. Ancak ne var ki; davacının tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delilin ise dosyada yer almadığı, davacı vekilinin dahi bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, bu haliyle davacının tacir olarak kabulünün mümkün olmadığı, tüketici olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle de Tüketici Mahkemesi’nin iş bu uyuşmazlık bakımından görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin karşı görevsizliğine karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin ANKARA … Tüketici Mahkemesi olduğunun TESPİTİ ile kararın istinaf yoluna başvurmadan kesinleşmesi halinde yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne re’sen GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama, harç ve giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸