Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/122 E. 2021/581 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/122 Esas – 2021/581

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/122 Esas
KARAR NO : 2021/581

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 3996 Sayılı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletme hakkı sahibi, davalının ise işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış gerçek kişi olduğunu, işletme hakkı müvekkilinde bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödenmeksizin yapılan geçişlerde geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmakta olduğunu, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, davalı adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı araç ile muhtelif saat ve tarihlerde ücret ödenmeksizin köprü ve otoyol geçişlerinin yapıldığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri, bu ücretlere ait gecikme cezaları, bu ücretlerin icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile işlemiş faizin KDV’si toplamının 1.184,66 TL olduğunu, geçiş ücretlerinin süresinde ödenmemesi üzerine Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9767 E. sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine ilişkin yaptığı itirazın haksız olduğunu beyanla; davanın kabulü ile itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı asil cevap dilekçesinde özetle, kaçak geçiş yaptığı iddiasına dayalı borcu kabul etmediğini ayrıca, ikametgahı dikkate alınarak icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.
GEREKÇE:Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 4 katı tutarında cezanın tahsili için başlatılan başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/9767 Esas sayılı dosyasında, alacaklı şirket tarafından borçlu aleyhine 16/08/2018 tarihinde toplam 1.184,66 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Ödeme emri tebliğ edilen borçlu asil, ikametgah adresinin Balıkesir/İvrindi ilçesi olduğundan İvrindi İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğinden icra takibi durmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 25. Hukuk Dairesinin 2019/2361 Esas, 2021/181 Karar sayalı, 03/02/2021 tarihli ilamı, mevcut davaya uyarlanmak sureti ile dikkate alındığında,
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.).” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21546 Esas sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Aksaray İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkememizce öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçilerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek sonuçlandırmalıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı dikkate alındığında,
İtirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkememizce, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının İvrindi olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu İvrindi yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de İvrindi İcra Dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1-İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmaması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
5-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olarak karar verildi. 30/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır