Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/95 E. 2022/656 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/95 Esas
KARAR NO : 2022/656

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmeye göre kendilerinin çift köprülü gezer vinç imalat montajı hususunda anlaştıklarını, işi tamamlayarak bitirdiklerini, 22.10.2014 Tarihli sözleşmenin 5/j maddesi uyarınca davalı 179 adam/gün borçlu olduğunu, bu borca istinaden 31.10.2018 tarih 44.750 Euro bedelli fatura düzenlendiğini, iş bu fatura bedeli müvekkil şirkete ödenmediğini, borç için … 15. İcra Müdürlüğü 2018/13746 Esas ve … 12. İcra Müdürlüğü 2019/2386 Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapılmış ve davalı yanca icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, 179 ADAM /GÜN * SÖZLEŞMEDE ÖNGÖRÜLEN 250-EURO KDV DAHİL = 179*250 euro = 44.750-Euro olduğunu, davacı buna uygun olarak 31.10.2018 tarih ve BVS2018000001038 nolu faturayı keşide ettiğini, alacak likit olduğundan %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18.03.2020 tarihli dilekçesinde ise özetle; davalı tarafın; davalı şirket çalışanı Çağatay Baytok’un “Fazladan çalışılan beher gün için sözleşmenin 5-j maddesindeki tanım esas alınacaktır” mailini göz ardı ettiğini, davalının edimini süresinde ve tam olarak yerine getirmediğini iddia ettiğini, oysa … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/720 esas ve 2019/494 karar sayılı kararında müvekkilinin 100 tonluk ana vinç konusundaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği konusunda karar verdiğini, davalarının ise sözleşmenin 5/j maddesindeki 30 günlük süre aşımı sebebiyle hizmet bedelinden kaynaklandığını belirtmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiği beyanının doğru olmadığını, sözleşme konusu vincin testlerde yeterli onayı almadığını, operatör eğitimlerinin yapılmadığını, dolayısı ile idare (USACE) tarafından kabul edilmediğini ayrıca davacının “çift köprülü gezer vincin” imalat ve montaj işleri onaylı kabul belgesini alamadığını, vincin şartname, doküman ve alıcı taleplerine uygun yapılmadığını, malın şantiyede montajı ve devreye alınmasının yapılmadığını, saha kabul testlerinin yapılmadığından kabul edilebilir halde tesliminin gerçekleşmediğini, davacı vinci eksik ve kusurlu olarak ancak 26.02.2015 tarihinde 41 gün gecikme ile teslim edebildiğini, kendilerinden kaynaklanan bir gecikmenin meydana gelmediğini, mail içeriklinin davacıyı haklı gösterecek delil niteliğinde bulunmadığını, bilgilendirme amaçlı olduğunu, sözleşmenin 5/j maddesi BVS’ nin süpervizörlük talebinin 2 şarta bağlı olduğunu bu şartların gecikmeden BVS’ den kaynaklanıyor olmaması ve belirlenen montaj süresinin 30 günlük süresinin aşılmış olması olduğunu, montaj süresinin 22 gün olduğunu ve 30 günü geçmediğini, montaja 22.08.2016 tarihinde başlanmış ve yükleme testlerine ise 11.09. 2016 tarihinde sokulduğunu, icraya konu faturalar davacı tarafından kendilerine gönderildiğini ancak … 54. Noterliğinin 06.11.2018 tarih ve 40755 yevmiye numaralı ihtarname ile itirazla kendilerine iade edildiğini, yapılan takiplerin ve açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın reddi ile %20’ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1)… 12. İcra Müdürlüğü 2019/2386 esas dosyası incelendiğinde; alacaklının Bülbüloğlu Vinç San. Tic. A.Ş, borçlunun …olduğu, ilamsız icra takibinin 18.02.2019 tarihinde açıldığı, takip sebebinin “31.10.2018 tarih ve BVS2018000001038 numaralı faturadan kaynaklanan KDV alacağı” ndan kaynaklandığı, asıl alacağın 43.025,61 TL (Hesaplama Kuru 1 euro=5,9531 TL) 6.826,27 euro, işleyen faiz 401,16 euro olmak üzere takip toplamının 7.227,43 euro olduğu, takip dayanağı faturanın “Süpervizör Hizmet Bedeli 179/adam-gün” açıklamalı 37.923,73 euro bedelli” fatura olduğu, faturada %18 KDV tutarının 6.826,27 euro olduğu, takibin de faturadaki KDV tutarına ilişkin kısmı için yapıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatasının bulunmadığı, ancak borçlunun 20.02.2019 tarihli dilekçesinde asıl borç ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
2-… 15. İcra Müdürlüğü 2018/13746 esas dosyası incelendiğinde; ödeme emrinde borçlunun …olduğu, ilamsız icra takibinin 03.01.2019 tarihinde açıldığı, takip sebebinin “1 adet fatura”dan kaynaklandığı, asıl alacağın 37.923,73 euro olduğu anlaşılmaktadır.
3-Takibe konu faturalar
Faturanın “Süpervizör Hizmet Bedeli 179/adam-gün” açıklamalı 37.923,73 euro bedelli” fatura olduğu, faturada %18 KDV tutarının 6.826,27 euro olduğu, takibin de faturadaki KDV tutarına ilişkin kısmı için yapıldığı görülmektedir.
4-Taraflar arasında imzalanan 22.10.2014 tarihli sözleşme incelendiğinde; Sözleşmenin 2.maddesi ile; davacının “çift kiriş gezer köprülü vinç” in REP dokümanına ve alıcının (davalının) taleplerine uygun şekilde yapılması, fabrika uygunluk ve kabul testlerinin yapılması, malın şantiyede montaj ve devreye alınması, saha kabul testlerinin yapılması, malın kullanımına ilişkin operatörlerinin eğitiminin verilmesi taahhüdünde bulunduğu,
3.maddesine göre, sözleşme bedelinin KDV dahil toplam 510.000 USD olduğu,
4.maddesine göre, malın teslim süresinin malın her türlü deneme ve düzelme süresi dahil malın şantiyeye sevk edilmeye hazır hale getirilerek en gen firma/proje onay tarihini izleyen 12 hafta içerisinde tamamlanacağı şeklinde olduğu,
4/c maddesinde, malın süresinde teslim edilmemesi halinde BVS geciktiği her takvim günü için sözleşme tutarının %0,2 (binde 2’si) oranında gecikme cezasını ödemeyi taahhüt ettiği,
5/j maddesinde, söz konusu malların montajı için BVS montaj ekibi göndereceği, montaj ekibinin işçilik bedelinin sözleşme bedeline dahil olduğu, ekip 2 mekanik ve bir elektrik çalışanından montaj ekibinin oluşacağı, BVS hiçbir şekilde ayrıca işçilik bedeli talep etmeyeceği ancak montaj süresinin 30 gün olarak hesaplandığı, BVS’ nin hatası, kusuru, ihmalinden kaynaklanmayan sebeplerle bu sürenin aşılması durumunda KDV dahil 250 euro/gün-kişi süpervizör bedeli ayrıca fatura edileceği,
Aşağıdaki konuda montaj ekibi ile ilgili konularda alıcının sorumlu olduğu:
-Montaj sahasında vincin ön çatımı için gerekli platformun hazırlanması,
-Montaj için gönderilecek ekibin tüm yol-bilet, konaklama, vize ve iaşe bedelleri,
-Montaj elemanların vizelerinin, görevli seyahatinin ve konaklamasının sağlanması,
-BVS elamanlarının montaj sahası ile konaklama siteleri arasındaki tüm transferlerinin güvenlik önlemlerinin alınması,
-Çalışma sahasında tüm iş güvenliği tedbir ve önlemlerinin alınması, kişisel koruyucu donanım temini, hükmünün yer aldığı görülmüştür.
5-Taraflar arasında imzalanan 31.05.2016 tarihli sözleşme
Taraflar 31.05.2016 tarihinde asıl vinç olan “Çift Köprülü Gezer Vinç” in sahada montajını sağlamak için kullanılacak “Geçici Kafes Vinç Sistemi ve İmalatı ve Montajı” sözleşmesi imzalamışlardır. Sözleşmenin 3.maddesine göre sözleşme tutarının 83.000 euro olduğu belirtilmiştir.
6-Taraflar arasında mail yazışmalar:
Davacı görevlisi … tarafından 08 Ekim 2018 tarihli, davalı görevlisi Nural Öztürk ve davalıya CC ile bilgilendirme maili: “Ayrıca sizlerle montaj devam ederken yapılan görüşmelerde sahada bulunan ekibimizin firmanızdan kaynaklı sebeplerle bekleme süresi ve sorumluluğumuzda olmamasına rağmen ekibimizin yaptığı işlerin süpervizörlük ücretinin yansıtılacağını belirtmiştik. Bu kapsamda ekli listede toplam 179 adam/gün (250 euro adam/gün) toplam 4.759 euro (KDV hariç) şirketinize fatura edilecektir.” ,
Çağatay Baytok’ dan Tayfun Avcı’ ya gönderilen mail: “İşlerin uzaması halinde fazladan çalışılan beher gün için sözleşmemizin 5-j maddesindeki tanım esas alınacaktır”,
7-Sözleşmenin 5/j maddesine göre süpervizörlerin çalışma tablosu:
Davacı delilleri arasında Temmuz, Ağustos ve Eylül 179 gün montaj işçilerinin yapmış olduğu işlemlere ilişkin tarihsel kronoloji şeklinde iki sahifeden ibaret tablo hazırlandığı, tablo incelendiğinde yapılan işler, adam/gün sayısı ve personel isimlerinin bulunduğu, ancak anılan tabloda, sözleşmenin 5/j maddesine göre, montaj süresinin 30 gün hesaplandığı, montaj işçilerinin ne zaman işe başladığı, işe başlama tarihinden itibaren 30 günlük süre geçtikten sonra davalının 5/j maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediği ve ondan kaynaklanan gecikmelerin sürelerini ve iş/işlemlerinin yer almadığı görülmüştür.
8- “Çift Kiriş Gezer Köprülü Vinç” in montajına başlama ve bitiş tarihlerini gösterir belgeler.
9- … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/720 esas ve 2019/494 karar sayılı kararı:
Davacının 100 tonluk vincin süresinde eksiksiz teslim ettiğine ilişkin tespitini içerdiğine ilişkin delil olarak sunmuş olduğu … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/720 esas ve 2019/494 karar sayılı kararının incelenmesinde; davacı-davalının iş bu davada yer alan taraflar olduğu, davanın 09.10.2018 tarihinde açıldığı kararın ise 12.06.2019 tarihinde verildiği, davanın 22.10.2014 tarihli taraflar arasında imzalanan ve sözleşme bedeli olan 510.000 USD tutardan ödenmeyen 51.000 USD ve 755,20 USD’ nin tahsili istemli olduğu, taraflara ait ticari defter ve kayıtlarını inceler bilirkişi raporu alındığı ve yargılama sonucunda özetle mahkeme; “…Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye konu vincin montajının 20.07.2016 tarihinde başlanıldığı, 08.09.2016 tarihinde tamamlandığı, görsel testlerin yapıldığı, vincin uygun şekilde çalıştığının tutanak altına alındığı, vincin 08.09.2016 teslim tarihinden ileriye doğru 24 aylık garanti süresini kapsar bir şekilde bir teminat mektubu verilmesi durumunda mektubunun süresinin 08.09.2018 tarihinde dolacağı, bu tarihin icra takip tarihinden önce olduğu, bu tarih dolduktan sonra icra takibine geçildiği, takip tarihi itibariyle de vincin teslim tarihinden sonraki 24 aylık dönem süresini kapsar teminat mektubu verilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmeye konu vincin tam ve eksiksiz olarak teslim edilip 24 aylık garanti süresi de geçmiş olup bu aşamada teminat mektubu verilmesinin ve alacağının ödenmesi için bunun beklenmesinin yerinde olmadığı ayrıca her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında 51.000 USD alacağın kayıtlı olduğu, davalı tacir olup defterlerindeki kaydın delil teşkil edeceği, 51.000 USD borcun bulunduğu ayrıca 755,20 Euro alacağın mal satışına ilişkin olup faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ve ödendiği hususunun da savunulmadığı gibi kanıtlanmadığı anlaşılmakla, itirazın iptaline…” karar verilmiştir. Kararda özetle; “sözleşmeye konu vincin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği” ve “vincin montajının 20.07.2016 tarihinde başlanıldığı, 08.09.2016 tarihinde tamamlandığı”na karar verildiği anlaşılmaktadır.
10-Tanık Beyanları:
Davalı Tanığı Yalçın Çağatay Baytok’un 24.05.2021 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; “Ben davalı …İnşaat A.Ş. ‘de 2012-2017 yılları arasında teknik müdür olarak görev yaptım. Bu sebeple taraf şirketleri tanıyorum, biliyorum. Davalı şirket ile davacı şirket arasında iki farklı sözleşme düzenlenmiştir. 1. Sözleşme 22/10/2014 tarihinde düzenlenmiştir. Konusu 100 Tonluk ana vincin imalat ve montajı idi. Montajı helikopterle yapmayı düşünüyorduk. Vinç gölün ortasındaki bir kule üzerinde duruyordu. Eski olması nedeniyle bahsetmiş olduğum sözleşme hükümlerine göre yenisi ile değiştirilmesi gerekiyordu. Davacının bu vinci Türkiye’ de 12 hafta içerisinde imal edip teslim etmesi gerekiyordu. Davalı şirket buna göre planlama yapıp helikopter firmasını da ayarladı. Davacı 16/01/2015 tarihinde teslim etmesi gerekirken 26/02/2015 tarihinde 41 günlük gecikme ile davacı 100 tonluk vinci Türkiye’de teslim etti. Vincin eksiklikleri varmış, biz bunu Türkiye’de tespit edemedik. Testlerin sahada Afganistan’daki sahada yerinde yapılması gerektiği için bu eksiklikler tespit edilemedi. Helikopter ‘de Kandahar’da beklemek zorunda kaldı. Mart ayında helikopter ile vincin yerine montajını yapmayı planlıyorduk ancak teslim de gecikme olunca haliyle montaj da mayıs ayına kadar ertelenmesi gerekti. Ancak davacı mayıs ayına dahi montaj için gerekli olan ekibi ayarlayıp gönderemedi. Bu husus davacının yükümlülüğündeydi. Sözleşme bu şekildeydi. Helikopteri de daha fazla bekletemedik. Başka bir görev için helikopter Kandahar’dan ayrıldı. Davalı firma bu gecikmeler ve montajın yapılamaması üzerine yeniden işin planlamasını yapmak istedi. Helikopter firmasının ve davacı şirketin müsait olduğu Ağustos 2015 tarihinde montajın yapılması planlandı. Helikopter firması da bu yönde yasal izin başvurularını da yaptı. Biz helikopterin gelmesini beklerken bu defa Afganistan’da yerel karışıklıklar çıkmaya başladı. Eylül 2015 tarihinde de Taliban şantiye sahasını bastı. Amerikan ordusu güvenlik gerekçesiyle şantiye alanını tamamen kapatmamızı istemesi nedeniyle işi tamamlayamadan oradan davalı firma şantiyeyi kapatıp ayrılmak zorunda kaldı. Taliban tehlikesi geçtikten sonra Amerikan ordusu ile yapılan görüşmelerde Aralık 2015 tarihinde geri dönüşümüze izin verildi. Önden bir inceleme ekibi gönderdik, eksiklikler tespit edildi. 17/12/2015 gibi helikopter firmasıyla tekrar görüşmeye başladık, Şubat 2016 tarihinde helikopter firması güvenlik gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi. Başka firmalarla ve Amerikan ordusuyla da görüşmemize rağmen güvenlik nedeniyle başka helikopter temin edemedik.
Bu sebeplerle montajın helikopterle değil de başka türlü yapılabilmesi için çalışma başlatıldı. Vincin parçalarının sandallar yardımıyla kuleye doğru götürülerek, o şekilde montajının yapılması planlandı. Bunda kullanılacak portal vinç denilen tali vincin de davacı firma tarafından Türkiye’de imal edilmesi kararlaştırıldı. Bunun için 31/05/2016 tarihli 2. Sözleşme düzenlendi. Bu sözleşmeye göre öncelikle davacı firma tali vinci imal edip, teslim edecek, ondan sonra ise 2014 tarihli sözleşmedeki hükümler yerine getirilecekti. Davacı firma 2. Sözleşmedeki tali vinç işini 03/08/2016 tarihinde bitirdi. Teslimini yaptı. 20/08/2016 tarihinde de ana vincin montajına başladı. 03/08/2016 ile 20/08/2016 tarihleri arasında ana vincin karada yapılması gereken ön montaj işlemlerinin tamamlanması işlerini yapmıştır. 30/08/2016 tarihinde 100 tonluk ana vinçteki “Burulma” hatası bulunduğu tespit edildi. Vincin topuzunun aşağı doğru inerken düz inmesi gerekirken burularak kendi ekseni etrafında dönüp dolaşması şeklinde hatasının bulunduğu tespit edildi. Bu tespit davacıya bildirildi. Davacı taraf hatasını kabul etti ve halat ile burulmaya sebep olan topuzu değiştirip yenisini göndereceklerini söylediler. 22/09/2016 gibi davacı şirketin sahadaki ekibi vinçteki burulma hatası nedeniyle sahada yapılacak iş kalmadığından Türkiye’ye döndü. Davacı firma 12/12/2016 tarihi gibi yeni halatı ve vinç topuzunu temin ederek, Türkiye’de davalıya teslim etti. Masrafı davalı karşılayarak sahaya bu ürünleri gönderdi. 04/01/2017 tarihinde davacı şirketin 2 kişilik ekibi sahaya gitti. Yeni gönderilen topuzda da tırnak birleşim yerinde bir hata olduğu tespit edildi. 10/01/2017 tarihi gibi bu hata tespit edilerek, davacıya bildirildi. 1 hafta sonra da yeni gelen halatta sarım sorunu olduğu tespit edildi. Bu da davacıya 18/01/2017 tarihinde bildirildi.
Davacının bu iki kişilik ekibi de hataları sahada gideremeyeceklerini, yeterli ekipmanlarının bulunmadığını belirterek, onlar da Türkiye’ye geri döndü. Ayrıca Amerikan ordusu da yapılan işi yerinde inceleyip, teknik yönden incelendiğinde yapılan işte daha büyük hataların bulunduğunu tespit etmiştir. Bu sefer vinçte Tambur ölçülerinin yanlış hesaplanmasından dolayı halatın betonarme kirişe sürtmesi şeklinde hata bulunduğu belirlenmiştir. Bu tespitte davacıya bildirilmiştir. Davacı bu konuda 15/03/2017 tarihli bir taahhütname düzenleyerek vermiştir. Bu hatanın kendilerine ait olduğunu kabul edip, bunu gidermek için halat saptırma mekanizması denilen ek bir imalat yapacaklarını kabul ettiler ve teslim edeceklerini söylediler. Bu tarih bizim davacı firma ile son görüşmemiz olmuş olup, bundan sonra bir daha taraf firmalar arasında bir görüşme sağlanamamıştır. Söz konusu eksiklikleri davalı firma davacının tamamlamaması nedeniyle 3. Kişi firmalara yaptırarak ödeme yapmak zorunda kalmıştır. Olay ile ilgili olarak tüm süreç benim anlattığım şekilde olmuştur. Dava ve icra konusu edilen ilk sözleşmenin 5/j maddesinde belirtilen hususla ilgili olarak davacı taraf edimlerini tam olarak yerine getirip, montajı sağlamadığı için ona göre söz konusu maddeye göre bir aykırılık yoktur. Davacı tarafın da talepte bulunabilmesi sürelerde aşılmadığı için mümkün değildir.
Dava dilekçesi ve ekindeki E-Mailler ile cevap dilekçesi ve ekindeki E-Mailler okundu. Davalı vekilinin talebi üzerinde soruldu: Benim davacı tarafça gönderdiğim ileri sürülen ve bir örneği dosya arasında bulunan 11/08/2016 tarihli mailde bahsetmek istediğim husus şu şekildedir; “Sahada gecikme tespiti olma halinde ilk sözleşmenin 5/j maddesinin uygulanması gerektiği şeklindedir.” ben orada sözleşme maddesini tekrar ettim. Fakat, sahadan gelen herhangi bir onaylı tespit bulunmamaktadır. Süreci yukarıda da anlattığım şekilde iş ve montaj ile davacı tarafça sözleşme hükümlerine uygun şekilde tamamlanmamıştır. Davacı şirketin çalışanları olan … ve … ile telefonla da kendileri ile görüşüp, aynı durumları kendilerine de izah ettim. Böyle bir tespit var ise bunun sahadaki şantiye müdürümüze onaylatıp bu şekilde bana dönüş yapmaları gerektiğini, sözleşmenin 5/j maddesinin ancak bu şekilde uygulanabileceğini söyledim. Bu şartların hiçbirisi gerçekleşmediği için de bana göre sözleşme maddesinin uygulanması mümkün değildir. Ana vincin montaj süresi benim tahminime göre 20 gün civarında sürmüştür. Benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 18/06/2021 tarihli celsedeki beyanında özetle; “Ben 2004 yılından beri ve halen de davacı şirkette ticari işlerden sorumlu müdür olarak çalışıyorum. Bu nedenle tarafları ve dava konusu uyuşmazlığı biliyorum. Taraflar arasında 2014 yılında 100 ton kapasiteli gezer köprülü vinç imalat ve montaj sözleşmesi yapıldı. Sözleşme gereğince davacı firma gerekli onayları aldı. İmalatlara başlayıp, montaj aşamasına geçildi. Montaj sırasındaki her türlü ekipmanın davalı tarafından sağlanması gerektiği hususu sözleşmede kararlaştırıldı. Montaj sahası Afganistan’da Amerikan Üssü’nün bulunduğu bir alanda yer almakta idi. Montajın parçalar halinde helikopter ile yapılması kararlaştırılmış idi. Montaj için sahaya davacı gittiğinde öncelikle ön montajlar yapılıp, sonra davalı şirketin sağlayacağı helikopter ile montajlar tamamlanacaktı. Ancak davalı taraf helikopter temini konusunda sıkıntı yaşadı. Bu aşamada davacı sadece ön montajı yapıp asıl montaj işini bu nedenle tamamlayamadan ekip Türkiye’ye geri döndü. Daha sonra davalı ihtiyaç duyulan helikopterin sağlandığını belirtmesi üzerine davacı şirkete ait montaj ekibi tekrar Afganistan’a gitti. Ekibimiz orada montaj için helikopteri 1 aydan fazla beklemesine rağmen helikopter temin edilemedi. Sonrasında karşılıklı görüşme ile montajın helikopter ile yapılması hususundan vazgeçildi. Farklı bir montaj yöntemi üzerinde anlaşıldı. Mayıs 2016 döneminde 2. Bir sözleşme imzalandı. Bu sözleşme kapsamında 1.Sözleşmedeki vincin montajının yapılması için ilave iskele, çelik konstrüksiyon ve küçük vinçler temini ve bunların montajı hususunda anlaşıldı. Ekiplerimiz tekrar Türkiye’ye geldiler. 2. Sözleşme kapsamında müvekkil şirketin yapması gereken işler kapsamında gerekli ekipmanların imalatları yapıldı, sahaya sevk edildi. Bunlar sahaya ulaştığında bunların sahaya davacı tarafça montajı yapıldı. Davalı firmanın ön montaj için temin etmesi gereken ekipmanla dahi davalı tarafça gecikme ile teslim edildiği için ve ayrıca davacı şirketin çalışanları dahil tüm personelin davalı şirket tarafından sevk ve idare edilmesi nedeniyle iş gecikmeli olarak tamamlandı. Davacı şirket yapmış olduğu işi davalı şirkete tamamen sözleşmeye uygun şekilde teslim etmiştir. Buna ilişkin tutanaklarda düzenlenmiştir. İş inşaat işi olması nedeniyle ufak tefek sıkıntılar olmuştur. Bunları da bedelsiz olarak davacı taraf tamamen düzeltip, eksiklikler gidermiştir. Davalı tarafın iddia ettiği gibi 100 ton kapasiteli gibi vinçte burulma hatası söz konusu değildi. Böyle bir şeye uygun da değildir. Halatta sarım sorunu olduğu yönündeki iddia da doğru değildir. Halatta sürtünme bakımından küçük bir sorun vardı. Oda davacı tarafça giderildi. Yukarıda da belirttiğim üzere iş sözleşmeye uygun şekilde davacı tarafça giderilmiştir. Tamamlanmıştır. Davacı şirketin sözleşmeye göre gönderdiği süpervizörün ücreti bakımından sözleşmenin 5/j maddesine göre fatura düzenlendi. Fatura düzenlenmeden önce dahi yapılan işlemlere ilişkin excel tablosu ile tüm hususlar belirlenip, fabrika müdürümüz … Bey tarafından davalı şirketin yetkilisi olan Çağatay Baytok’a mail atıldı. Kendisinden gönderilen bu işçiliklerin onayı talep edildi. Kendisi sözleşmenin 5/j maddesine göre ilgili kayıtları inceleyip, yapılan hesaplamaya ve düzenlenen evraklara tamam demesi üzerine davalı şirkete fatura kesildi. Benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 18/06/2021 tarihli celsedeki beyanında özetle; “Ben davalı şirket ile iş ortaklığı bulunan dava dışı … İnşaat Taah …. A.Ş. ‘de 2013-2019 yılları arasında planlama mühendisi olarak görev yaptım. Bu nedenle tarafları biliyorum. Davalı …İnşaat ile … İnşaat iş ortaklığı olup, davaya konu işte birlikte hareket ediyorlardı. Ben … adına işi takip ediyordum. Afganistan’da dava dilekçesi ve ekinde belirtilen sözleşmelerde bahsedilen vinç imalat ve montajı için davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandı. Aslında asıl işi Amerikan Ordusu’ndan yüklenen firma benim çalıştığım …’ dır. … firması da işi …İnşaat’a belli kısımları taşere etmiştir. Vinç, imalat ve montaj işi de buna dahildir. Davalı şirkette bu iş ile ilgili olarak davacı şirket ile vinç imalat ve montaj işi sözleşmesi imzalamıştır. Davacı tarafça ürünün geç teslim edilmesi nedeniyle bazı sorunlar çıktı. Vincin yerine yerleştirilebilmesi ancak helikopter mümkündü. Helikopterin gidip gelememesi ve müsaitlik durumuna göre taraf firmaların programlarının uymaması, güvenlik sıkıntıları v.s nedenlerle vinç montajı ilk yapılan sözleşmeye uygun şekilde yapılamadı. Malzeme temini ve helikopter ayarlanmasındaki yukarıda belirttiğim nedenlerle ilk sözleşmeye montaj yapılamadı. Helikopter Mayıs 2015’ te temin edildiği zamanda davacı tarafın ekibi hazır olmadığı için montajda aksama oldu. Tekrar yeni bir plan yapılması gerekti. Asıl sıkıntı da bundan sonra başladı. Taliban’ ın sahaya saldırı yapması nedeniyle de bize sahayı boşalttırdılar. 3-4 ay sahaya gidemedik. Sonrasında işe devam ettik. Bu defa helikopter firması oranın güvenli olmadığını belirterek bize helikopter sağlamayacağını belirtmesi üzerine taraflar tekrar bir değerlendirme yaparak, montajın farklı bir usulle yapılması kararlaştırıldı. Bu yönde ek sözleşme imzalandı. Ana sözleşmeye bağlı kalınarak hazırlanan ek sözleşme hükümlerine göre vincin farklı bir usulle yerine montajı kararlaştırılmıştı.
Montaj davacı tarafça gerçekleştirilmiştir. Ancak bu defa idareye teslim de sorunlar yaşanmıştır. Yerleştirilip montaj demek işin teslimi anlamına gelmemektedir. Testlerin yapılıp idareye sunulması gerekiyordu. Yapılan testlerde halatta burulma sorunu tespit edildi. Bunu Amerikan Ordusu kabul etmedi. Bu sorun davacı tarafça halatın değiştirilmesi ile çözüldü. Tekrar yapılan testlerde bu defa sürtünme sorunu ortaya çıktı. Sürtünme sorunu giderilemedi. Sürtünme sorununun davacı tarafça giderilmemesi ve idareye karşı çalıştığım firmanın sorumlu olması ve cezalı duruma düşmemesi için sürtünme sorununu 3. Bir kişiye yani Anmak firmasına yaptırdık, bu konudaki gideri çalıştığım firma ödedi. Sonuç olarak davacı firma işi sözleşme ve ek sözleşmeye uygun şekilde ve idarenin teslim alabileceği şekilde teslim etmemiştir. Sürtünme sorununu gidermemiştir. Buradaki eksikliği benim çalıştığım firma 3. Bir firmaya yaptırarak gidermiştir. Ben davacı tarafın davalıdan bu iş kapsamında bir alacağı bulunup bulunmadığını bilemiyorum. Tarafların muhasebe kayıtları ile ilgili bilgim yoktur dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerinde soruldu: Ben planlama kısmında olduğum için sözleşmenin 5/j maddesi ve E-mail konusunda bir bilgim bulunmamaktadır. Planlama işi ile ilgili olmadığı için de benim çalıştığım şirkete gönderilmiş ise bile ben okumamışımdır. Benim çalıştığım şirkette bu işin muhatabı Bayram Ali beydir. Davacı şirkette ise bu işleri Çağatay Bey takip etmektedir dedi. Benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 05/10/2021 tarihli celsedeki beyanında; “Ben davacı şirkette 2006- 2021 yılları arasında Makine Mühendisi olarak çalıştım. Taraflar arasında 2014 yılında Afganistan’daki bir bölge de gölün ortasında vinç imal ve montajı işi ile ilgili olarak sözleşme düzenlenmiştir. Vincin imalatı davacı tarafça yapıldı. Sevkiyatı da yapıldı. Montajının ise gölün ortasına yapılacak olması nedeniyle helikopter yardımı ile yapılması gerekiyordu. Helikopter ayarlama işi davalı şirket tarafından ayarlanması gerekiyordu. Uzun süre helikopter ayarlanması yapılamadı. Hem helikopterlerin teknik olarak kapasitesinin yeterli olmaması hem de bölgenin güvenlik açısından sağlıklı olmaması nedeniyle montajı yapılamadı. Davalı firma bu şekilde savunma da bulunuyordu. Davalı firma bizden alternatif bir montaj yöntemi uygulamamızı istedi. Onun imalat ve sevkiyatını da yaptık, sonra onun montajını yapmaya başladık. Parça parça adeta lego yapar gibi tek tek parçaları sal ile platforma taşıyıp, bu şekilde montajı tamamladık. Bu montaj tamamlandıktan sonra bu defa ana vincin montajına başladık, bu aşamada sözleşme dışı olan bazı işler de bizden yapmamız istendi. Süpervizörlük ücreti ödenmesi durumunda bu talebin değerlendirilebileceğini davalı tarafa mail yoluyla bildirdik, karşı taraftan da uygundur cevabını alınca davacı firma bu işleri yapmıştır. Bu konu ile ilgili olarak ağırlıklı olarak ben ilgilendim. Telefon ve mail yoluyla daha çok davacı şirket adına ben ilgilendim. Karşı taraftan ise Çağatay Bey ilgilendi. Bu işlemler yapıldı. Ben gerekli raporları düzenledim. Konuyu şirkete bildirdim, daha sonra davacı şirket bununla ilgili olarak fatura düzenleyip, davalıya gönderdiği halde davalı taraf bunun bedelini ödememiş, benim bu aşamadan sonraki işlerle ilgili bilgim yoktur. Ben daha çok işin teknik tarafı ve sözleşme kapsamında olmayan işlerin yapımı, bunun davalı tarafça onayı, bu aşamadaki olan beklemeler ve montaj süreci ile ilgili olarak davacı şirket adına daha çok ben ilgilendim. Ayrıca başlangıçta yapılan sözleşme dışında daha sonra ek bir sözleşme daha yapıldığını hatırlıyorum. Bana okumuş olduğunuz 11/08/2016 perşembe günü 16:25’de Çağatay Bey tarafından bana gönderilen mail de açıkça sözleşmenin 5/c maddesindeki tanımın esas alınacağı belirtilmektedir. Yine tarafımca Çağatay beye gönderilen 2 farklı mail ve bunun ekinde yer alan ve yapılan işler, kaç kişinin çalıştığı ve personeller ile bunların bekleme sürelerini gösteren ve işin yapıldığı, davalı tarafın onayının bulunduğuna ilişkin bahsettiğim mailler bunlardır. Söz konusu mailler tarafımca gönderilmiştir dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: Montajdan sonra yapılan halatta sorun oluştu, daha sonra bu sorun davacı şirket tarafından Türkiye’den yeniden halat gönderilerek yerine montaj edilerek sorun hallolmuştur. Bu hususta teslim tutanağında yazılıdır. Benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takiplerine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davaya konu … 12. İcra Müdürlüğünün 2019/2386 E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 1 adet fatura dayanak gösterilerek, 6.826,27 Euro asıl alacak, 401,16 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.227,43 Euro alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği,
Davaya konu … 15. İcra Müdürlüğünün 2018/13746 E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 1 adet fatura dayanak gösterilerek, 37.923,73 Euro asıl alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 22.10.2014 tarihli “çift kiriş gezer köprülü vinç” konusuna ilişkin KDV dahil 510.000 USD tutarlı 100 tonluk ana vincin imalat ve montajı sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmenin 5/j maddesinde yazılı olan “montaj süresinin 30 gün hesaplandığı, montaj ekibinin işçilik bedelinin sözleşme bedeline dahil olduğu, 2 mekanik ve bir elektrik çalışanından montaj ekibinin oluşacağı, ancak davacının hata, kusur ve ihmalinden kaynaklanmayan sebeplerle bu sürenin aşılması halinde KDV dahil 250 Euro/gün-kişi süpervizör bedeli ayrıca fatura edileceğinin hüküm altına alındığı, davacının iddiasına göre 30 günlük sürenin aşıldığı, süre aşımında davalının kusurunun bulunduğu, kendisinin ise kusuru bulunmadığından aşılan gün 179 adam/ gün sayısı kadar toplamda 44.750,00-Euro işçilik montaj ücreti (süpervizör) alacağının doğduğunu, davalı ise sürenin aşılmadığını, aşılmış bir süre olsa da kusurlarının bulunmadığını ve 5/j maddesine göre montaj işçiliğinin sözleşme bedeline dahil olduğunu beyanla borcunun bulunmadığını ileri sürmektedir.
… 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/720 esas ve 2019/494 karar sayılı kararı ve bu kararı inceleyen … BAM 27.H.D.’nin 23/02/2022 tarih ve 2021/1029 E, 2022/217 K sayılı kararında; “sözleşmeye konu vincin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği” ve “vincin montajının 20.07.2016 tarihinde başlanıldığı, 08.09.2016 tarihinde tamamlandığı” hususunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Borç doğuran sözleşmelerden birisi olan “eser sözleşmesi’’, uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte olan ve uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
TBK’nın 12/1. maddesine göre sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. Bu düzenleme gereğince kural olarak sözleşmeler ve bu arada eser sözleşmeleri yasada aksi düzenlenmedikçe, hiçbir şekle bağlı olmayıp, sözlü veya yazılı yahut resmî biçimde yapılabilir. Yalnız, sözlü olarak yapılan sözleşmelerin, ileride bir uyuşmazlık çıkması ve taraflardan birinin bu sözlü sözleşmeyi veya bazı hükümlerini yadsıması (inkâr etmesi) hâlinde, diğer taraf bu sözleşmeyi ispat zorluğu ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle, hiçbir şekle bağlı olmayan eser sözleşmelerinin yazılı yapılması, kanıtlama kolaylığı sağlar. HMK’nın 200/1. maddesinde de; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukukî işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gereğine işaret edilmiştir.
Eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kural olarak yazılı veya kesin delillerle ispatlanmalıdır. Senetle ispat zorunluluğuna ilişkin HMK’nın 200 vd. maddelerindeki düzenlemelerin sonucu olarak sözleşme ilişkisinin kurulması hukukî işlem niteliğinde olduğundan, eser sözleşmesine dayalı bir davada; davalının akdi ilişkiyi inkâr etmesi hâlinde, ispat yükü davacının üzerinde olup, sözleşmenin kurulduğunu davacının kural olarak yazılı delille veya ikrar, yemin, ticari defterler gibi diğer kesin delillerle ispatlaması gerekir. Yazılı delille (senetle) ispat zorunluluğu bulunan bu durumda tanık dinlenebilmesi için HMK 200/2. maddesine göre karşı tarafın tanık dinlenmesine açıkça muvafakat etmesi, HMK 202. maddesinde düzenlenen delil başlangıcının olması ya da HMK 203. maddesinde sayılan istisnalardan birinin bulunması gerekir. Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte, sözleşmenin varlığını ortaya koyan, karşı tarafın ya da onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan, sözleşme ilişkisinin kurulduğuna delalet edecek teslim belgesi, fatura, tutanak veya başka bir iş nedeniyle yapıldığı kanıtlanamayan ödeme belgelerinin bulunması halinde, sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür.
Tarafların ticari defter ve belgeleri, taraflar arasındaki 22.10.2014 tarihli ve 31.05.2016 tarihli sözleşmeler, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları, tanık beyanları ve … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/720 esas ve 2019/494 kararı ile diğer tüm delillere göre; davacının sözleşmeler kapsamında üstlendiği vincin montajına 20.07.2016 tarihinde başladığı, işi 08.09.2016 tarihinde tamamladığı, işi tam ve eksiksiz olarak teslim ettiği, sözleşmeye göre işin 30 günlük sürede tamamlanmasının gerektiği, davacının hatası, kusuru, ihmalinden kaynaklanmayan sebeplerle bu sürenin aşılması durumunda KDV dahil 250 euro/gün-kişi süpervizör bedelinin ayrıca fatura edileceğinin 22/10/2014 tarihli sözleşmenin 5/j maddesinde kararlaştırıldığı, buna göre süre aşımı olan 19/08/2016-08/09/2016 tarihleri arasındaki dönem bakımından davacının 3 kişilik montaj ekibi için süpervizör bedelini talep hakkının bulunduğu, davacı tarafça dosya sunulan ve Temmuz-Ağustos-Eylül/2016 dönemlerini kapsayan çalışmalara ilişkin olduğu ileri sürülen tablo ile diğer tüm deller birlikte değerlendirildiğinde; süre aşımı olan dönem yönünden 27 (adam+gün) için X 250,00 EURO= 6.750,00 EURO talep hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın belirlenen bu miktar üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm murulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
Davanın Kısmen KABULÜNE Kısmen REDDİ ile;
A)1-… 15. İcra Müdürlüğünün 2018/13746 E. Sayılı dosyası bakımından; davanın Kısmen KABULÜ ile; Davalı tarafın icra takibine yönelik itirazının Kısmen İPTALİ ile takibin 6.750,00 Euro bakımından DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacağın (6.750,00 Euro) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
B)Davaya konu … 12. İcra Müdürlüğünün 2019/2386 E. Sayılı dosyası bakımından; davanın REDDİNE,
C)1-Alınması gereken 8.451,78-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak alınan 3.661,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.790,26-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 3.661,52-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 38.056,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan 3.116,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 470,01-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın Kısmen KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 198,00-TL’sinin DAVALIDAN geriye kalan 1.122,00-TL’sinin DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır