Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/94 E. 2021/319 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/94 Esas
KARAR NO : 2021/319

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Tüketici Mahkemesi’nin …. K. Sayılı kararına istinaden … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu dosyada davacının ”….Çankaya/ANKARA” adresinde bulunan iş yerinde 16/04/2018 tarihinde haciz yapıldığını, müvekkilinin icra dosyasının borçlusu ile bir ilgisinin bulunmadığını, her iki şirketin adreslerinin farklı olduğunu, hacze gelinen iş yerinin kira sözleşmesi, elektrik faturası, vergi levhasının davacıya ait olduğunu, bunun aynı zamanda ticaret sicil gazetesindeki adresle de uyuştuğunu, usulsüz bir şekilde hukuka ve yasalara aykırı şekilde haciz yapıldığını belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve haciz işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında taraf sıfatı bulunmayan davacının sırf icra dosyasında mallarına haciz konması nedeniyle menfi tespit davası açmasının mümkün olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, menfi tespit davası koşullarının oluşmadığını, istihkak iddiasına ilişkin olarak … Hukuk Mahkemesi’nin … E. Ve … E. Sayılı dosyalarında takibin devamına karar verildiğini ve böylelikle kesinleştiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, … Hukuk Mahkemesi’nin … E. Ve … E. Sayılı dosyaları, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davacı vekili, dava dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında özetle; … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde kesinleşen takip dolayısıyla haciz işleminin kanuna aykırı şekilde müvekkilinin adresinde müvekkiline ait iş yerinde yapıldığını, haciz ve muhafaza işleminin kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle söz konusu icra dosyası dolayısıyla davacının borçlu olmadığının tespiti ile haciz işleminin iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davalı/alacaklı … tarafından dava dışı borçlu … Kaplıca Sağlık Turz. San Tic. Ltd. Şti. aleyhine “…Tüketici Mahkemesi’nin …. K. Sayılı 31/03/2015 tarihli kararı” dayanak gösterilerek, toplam 74.832,08-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, 16.04.2018 tarihinde “….Çankaya /ANKARA” adresinde fiili haciz işlemi yapıldığı, davacının icra takip dosyasında taraf olmadığı anlaşılmaktadır.
Ankara ….İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası incelendiğinde; yapılan yargılama sonucunda; 3. Şahıs …. Ltd. Şti. tarafından alacaklı … ve borçlu … Hotel… A.Ş. aleyhine İİK’nın 97. maddesi hükümlerine göre istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı istemli olarak dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 30/05/2018 tarihli karar ile 3. Kişinin istihkak iddiasını destekler mahiyette takibin talikini gerektirecek nitelikte dosya kapsamında yeterince kanıt bulunmadığından, takibin devamına, 3. Şahsın istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verildiği,
Davacı tarafça, … Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile istihkak davasının açıldığı, yapılan yargılama sonucunda; 15/01/2019 tarih ve … E. 2019/20 K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Az yukarıda da açıklandığı üzere, davacı taraf Mahkememiz iş bu dosyasında; … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti ve müvekkiline ait iş yerinde 16.04.2018 tarihinde yapılan fiili haciz işlemi ile müvekkiline ait malların haczedilip, muhafaza yapıldığını belirterek, yapılan haciz işleminin iptalini talep ettiğini ileri sürmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesine göre; borçlu, icra takibinden ince veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Bu doğrultuda davacı tarafın talebi değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı taraf icra dosyasında davacının borçlu olmadığı yönünde menfi tespit davası açtığını ileri sürmüş ise de; davacının söz konusu icra dosyasında taraf olmadığı hususunun açık olduğu, esasen davacının talebinin kendi iş yerinde haciz yapıldığı ve mallarına haciz konulup muhafaza tedbiri uygulanması nedeniyle yapılan bu haciz işlemi ve muhafaza işlemine karşı istihkak istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla davacının talebinin de İcra İflas Kanununun 96-97 vd. maddelerine göre hükümlerine göre üçüncü kişinin istihkak davası niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça istihkak istemli olarak … Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile açılan davada ise davanın reddine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği, bu haliyle Mahkememiz işbu dosyası ile … Esas Sayılı söz konusu dosyadaki tarafların, vakıaların ve taleplerin aynı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan, İcra Hukuk Mahkemeleri dar ve sınırlı yetkili mahkemeler olduğundan, verdikleri kararlar-sıra cetveline itiraz, istihkak davaları, ihalenin feshi isteminin reddi kararları ile İİK’nın 89/4. maddesi uyarınca açılan tazminat davaları sonucu verilen kararlar hariç olmak üzere- kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez
Buna göre, Mahkememizde iş bu davanın açıldığı 12/02/2020 tarihi itibariyle ve halen de … Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının derdest olduğu, derdestliğin 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddesine göre dava şartı olduğu anlaşılmakla; davanın dava şartı (Derdestlik) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Derdestlik) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 1.277,95-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 1.218,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmesi nedeniyle DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır