Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/85 E. 2021/34 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/77 Esas
KARAR NO : 2021/219

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında takip öncesi devam eden ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin araçlarının bakım ve tamiratını yaptığını, bu iş karşılığında davalı firmaya çeşitli tarihlerde ve çeşitli miktarlarda faturalar tanzim ettiğini, davalının söz konusu fatura bedellerini yasal süresi içerisinde ödemediğini, fatura/cari hesap borcunun tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, fatura konusunu hizmet ve işlerin yerine getirildiği halde davalının borcunu ödemediğini beyanla davalının … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı yana % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında konkordato kararı verildiğini, geçici mühlet kararının alacaklılar, sözleşmeler ve borçlu açısından İcra İflas Kanununun ilgili maddelerine göre sonuçlar doğurduğunu, davacının bir kısım faturaları dosyaya sunmadığını, taraf ticari defterlerinin incelenmesi sonucu müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığının anlaşılacağını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, bu sebeple de faiz talebinin reddinin gerektiğini beyanla müvekkili şirket hakkında verilen konkordato kararlarının sunumu ile her halükarda toplanacak deliller neticesinde davanın esastan reddine, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/11/2018 tarihli cari hesap alacağı adı altında 6.160,07 TL asıl alacak, 918,19 TL işlemiş faiz olmak üzere 7078,26 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraf ticari defterlerinde inceleme yapılması amacı ile dosya re’sen seçilen mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup, dosya kapsamına alınan 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının kullanmış bulunduğu, 2017 ve 2018 yılı yasal defterinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, bu sebeple, davacının yasal defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davalı vekili tarafından beyan dilekçesinde belirtilen irtibat numarasının 09.11.2020 ve 12.11.2020 tarihlerinde aranılarak defterlerin ibrazının istenildiği, davalı firma yetkilileri tarafından mail ortamında istenilen bilgilerin talep edilmesinin istenildiği, gönderilen maile cevap verilmediği gibi tekraren yapılan aramada da davalı firmanın defter belgeleri ibraz etmekten imtina ettikleri, bu sebeple, davalı firmanın yasal defter belgelerinin incelenemediği, davacı tarafından talep edilen alacağın yasal defterinde kayıtlı bulunduğu, talep edilen alacağa istinaden düzenlenen faturalardan aylık 5.000,00 TL üzeri olan faturaların davacı ve davalı taraflarca verilen Ba-Bs formlarında beyan edildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen diğer 14 adet faturanın bevan edilmesi gereken yasal sınır olan 5.000.00 TL’nin altında kalması nedeniyle taraflarca Ba-Bs formlarında bevan edilmesi ve vergi dairesine bildirmesine gerek bulunmadığı, dava konusu faturaların da aralarında bulunduğu davacı yasal defterlerine göre, taraflar arasında 10.06.2017 tarihinden itibaren süregelen bir ticari ilişki bulunduğu davacı tarafından 2017 yılında davalıya düzenlenen 19 adet fatura karşılığı 26.192,80 TL alacağına karşılık davalı tarafından 10.569,50 TL ödeme yapıldığı, kalan 16.123.30 TL bakiyenin 2018 yılma devredildiği, davacı tarafça 2018 yılından davalıya düzenlenen 1 adet fatura karşılığı 1.036,77 TL alacağına 2017 yılından devreden 16.123,30 TL alacağın eklenmesi suretiyle toplam alacağın 17.160,07 TL’ye ulaştığı, bu alacağa karşılık davalı tarafından 11.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu şekilde; davacı tarafın yasal defterlerine göre, kalan 6.160.07 TL tutarında davacının davalıdan alacağı bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 26/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı defterlerinin “…. Çankaya Ankara” adresinde bulunan … telefon no-lu muhasebe yetkilisi …’ta bulunduğu beyan edilmesine karşın, davacı defterlerinin incelemeye ibrazım sağlamak amacıyla davalı firma muhasebe yetkilisi tarafından İstenilen bilgilerin mail ortamında talep edilmesi halinde ibraz edileceğinin bildirildiği, mail ortamında istenilen bilgi ve belgelerin tarafımca talep edilmesine rağmen cevap verilmediği gibi telefonlara da dönüş yapılmadığından Sayın Mahkemece yapılan görevlendirmenin yerine getirilemediği bildirilmiştir.
Davacı vekili katıldığı 5 no’lu celsede ; “…. dava dilekçemizde harca esas değer 6.160,07 TL olarak gösterilmiştir, neticei talebimiz takibin 6.160,07 TL üzerinden devamına karar verilmesi yönündedir, işlemiş faize yönelik talebimiz yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı taraf defterlerini verilen süre içerisinde sunmamış ve ibraz etmekten kaçınmıştır. HMK’unun 222.maddesi uyarınca lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekmiştir. Aynı zamanda tarafların BA BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu, bu suretle davalı yanın davaya konu hizmeti aldığı anlaşılmakla, davanın asıl alacak tutarı üzerinden (işlemiş faize yönelik talebi bulunmadığı beyan edildiğinden) kabulüne karar verilmiştir.
Diğer taraftan takibe konu alacağın likit olması ve yasal koşulların oluşması nedeniyle kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE, … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın 6.160,07 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 6.160,07 TL üzerinden devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında (1.232,01 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 420,79 TL harcın, peşin alınan 69,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 350,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 69,81 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 967,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL
Posta Masrafı : 154,90 TL
Başvurma Harcı : 54,40 TL
Vekalet Harcı : 7,80 TL