Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/690 E. 2021/142 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/690 Esas
KARAR NO : 2021/142

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2012
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 02/01/2013

KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2021

Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 09/11/2017 tarihinde verilen karar davalı vekilinin istinaf başvurusu sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2018/946 Esas, 2020/1426 Karar sayılı, 13/11/2020 tarihli ilamı ile,
… mahkeme gerekçenin son kısmında “…Esas davada, istenilen kar mahrumiyeti kaybı ile ilgili istem kanıtlanamadığı, depoların iade edilmesi yada rayiç bedellerinin ödenmesi istemi ise, depoların iade tarihine kadar olan kullanım ile ilgili davacı yararına sözleşme koşullarına uygun olarak kullanım ücretine hüküm olunduğu için haklı görülmemiştir.
Birleşen davada, davacı tankların yakıt alımının kesildiği tarihten bir gün sonrası ile teslim tarihine kadar olan yakıt tankları kullanım bedeli olarak 111.581,18 TL’nin tahsili talep etmekte haklıdır….” ibarelerine yer verilmekte iken hükümde ise “… …ATM’nin … Esasında kayıtlı iken, esas dava dosyası ile birleşen davada, Davanın reddine, 2-Esas davada, Davanın kısmen kabulü ile, 111.581,18 TL’nin (106.581,18 TL’lik bölümüne 17/06/2015 olan ıslah tarihinden, 5.000,00 TL’lik bölümüne 12/11/2012 olan dava tarihinden itibaren ) avans faizi uygulanmak sureti ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine..” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Bu durumda, mahkemenin gerekçesine uygun, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir hüküm verildiği söylenemeyecektir. Mahkemece gerekçe ile hüküm arasındaki bu çelişki giderilerek yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin işin esasına yönelik istinaf itirazları incelenmeksizin hüküm fıkrası ile gerekçe arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilmesi için HMK.’nın 355 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK 353/1.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce, mahkememiz kararının kaldırılması sonrası, yeniden taraf teşkili yapılarak Ankara BAM 22. HD’nin ilam içeriği de gözetilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

ESAS DAVA:Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında düzenlenen 05/11/2008 tarihli sözleşmede belirlenen koşullar dahilinde özel nitelikli jet A-1 yakıt alımı-satımı konusunda anlaştıklarını, sözleşmenin 5. Maddesinde satıcı müvekkili tarafından mülkiyeti kendisine ait olmak üzere sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen illerde alıcının göstereceği helikopterlerin bekleme yerlerine (iniş-kalkış alanlarına) en az 10.000 Lt kapasiteli EPDK ve diğer yönetmeliklerle belirlenmiş standartlara uygun nitelikte yakıt tankı yapılmasının kararlaştırıldığını, tankların kurulum ve yapım maliyetinin satıcı tarafından karşılanacağı, bakım sorumluluğunun da yine müvekkilinde olacağının, yakıt tanklarının mülkiyet hakkının satıcı müvekkiline ait olup, yakıt alma karşılığı olarak alıcı tarafından ücretsiz olarak kullanılacağı hükmünün yer aldığını,
Müvekkili tarafından yakıt tanklarının imal edilerek alıcının gösterdiği yerlere teslim ve montajının gerçekleştirildiği, yakıt alımı karşılığı kullanımın alıcıya (davalılara) devredildiğini, ancak alıcının sözleşme konusu yakıt ihtiyacı devam etmesine ve sözleşme doğrultusunda bu istemin müvekkili tarafından karşılanması gerekmesine rağmen özellikle belirli bölgelerde uzun süredir müvekkilinden yakıt talebinde bulunulmadığının tespit edildiğini,
Bunun üzerine müvekkilince 17/08/2012 tarihli bir liste çıkarılarak alıcının yakıt kullanılmasını talep ettiği alanlarda kaç gündür yakıt alınmadığının belirlendiğini ve buna dair 07/08/2012, 09/11/2012 tarihli çizelgelerin düzenlendiğini,
Taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin 5. Maddesinin devamında, alıcı tarafından yakıt alımına son verilmesi durumunda satıcının mevcut kurulu sistemi alıcıya o günkü rayiç bedel üzerinden devretmeyi teklif edeceği anlaşma sağlanamaması halinde ise alıcının kendi sistemini kuruncaya kadar satıcının mevcut sistemini sökemeyeceği, alıcının ise mecut sistemi kullanma karşılığı olarak günlük 50 Euro üzerinden kullanım ücreti ödeyeceğinin hükme bağlandığını,
Hal böyle iken, özellikle yakıt tanklarının kapasitesi ve davalıların sürekli yakıt ihtiyacı gözönüne alındığında, davalıların üçüncü firmalardan yakıt ihtiyaçlarını temin ettiklerini ve müvekkilinden yakıt alımına son verdiklerinin muhakkak olduğunu, sözleşmenin açık ihlali nedeni ile, müvekkili tarafından …Noterliğinin 17/08/2012 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, sözleşme uyarınca hareket edilmesinin istenildiğini, ihtarnamenin 22/08/2012 tarihinde tebliğ edildiğini,
Karşı tarafça keşide edilen 24/08/2012 tarihli cevabi ihtarnamede, tek tedarikçi olarak müvekkilinden yakıt alma zorunluluklarının bulunmadığını, kendilerince müvekkili firmadan yeterli yakıt alımı yapıldığını, bu nedenle sözleşmenin 5. Maddesinin uygulanamayacağının ifade edildiğini, buna istinaden müvekkilince 03/09/2012 tarihli itarnamenin keşide edilerek, karşı tarafa yasal sorumluluklarının hatırlatıldığını, ayrıca sözleşmenin 4. Maddesine göre, üçüncü firmadan yakıt alma koşullarının oluşmadığını,
Müvekkili tarafından piyasadan sözleşmeye konu yakıt tanklarının imali ve yeni sistemin kurulması için gerekli olan maddi bedel ve süreyi içeren teklifler alındığını, buna göre aynı niteliklere sahip bir sistemin kurularak devreye alınması için gerekli sürenin 55 gün olduğunu, beher tank başına üretim, tabanca, pompa, sair elaman, nakliye ve işçilik dahil toplam bedelin bildirildiğini,
İlk ihtarname ile kendilerine bildirilen ve anılan sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan 60 günlük süre geçmiş olmasına rağmen bu güne kadar davalılarca yakıt tanklarının iade edilmediğini, rayiç bedelin belirlenmediğini belirterek,
Yakıt tanklarının iade edilmemesi, rayiç bedellerinin ödenmemesi, yeterli yakıt alınmaması neden ile kar kaybı zararı nedeni ile 20.000,00 TL’nin davalılardan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:Davacı vekili, esas davadaki dava dilekçesini büyük ölçüde tekrarlayarak aynı sözleşme ve maddi olaylara dayalı olarak, davalılarca sözleşmeye aykırı olarak yakıt alımına son verilmesi sebebi ile, 5. Madde kapsamında davalıların kullanımlarına bırakılan yakıt tank ve eklentilerinin değerinin rayiç bedel üzerinden tahsili ve bu süreçte mahrum kalınan kar miktarının tahsili amacı ile esas davanın açıldığı,
Sözleşmenin 5. Maddesinde “alıcı tarafından yakıt alımına son verilmesi durumunda satıcının mevcut kurulu sistemi alıcıya o günkü rayiç bedel üzerinden devretmeyi teklif edeceği, anlaşma sağlanamaması halinde ise, alıcı kendi sistemini kuruncaya kadar satıcının mevcut sistemini sökemeyeceği, alıcının ise mevcut sistemi kullanma karşılığı olarak günlük 50 Euro üzerinden kullanım ücreti ödeyeceğinin hükme bağlandığını, 17/08/2012 tarihli ihtarname ile, tankları iadesi ile birlikte süreç içerisinde işlemiş olan kullanım ücretinin de ödenmesi gerektiği hususunun davalılara ihtar edildiğini, davalılarca yakıt tankları iade edilmediği gibi işlemiş olan kullanım ücretinin de taraflarına ödenmediğini,
Alacağın tahsili amacı ile … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin ise haksız itiraz nedeni ile durduğunu belirterek, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar müşterek vekili esas davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle, davacı ile müvekkili arasında düzenlenen sözleşmenin konu başlıklı birinci maddesinde belirtilen şekilde jetA-1 yakıtının alımının kararlaştırıldığını, sözleşmede (madde 3) hangi zaman diliminde ne miktar yada toplam ne miktar yakıt alınacağının belirlenmediğini, bu nedenle müvekkilinin davacıdan dilediği sürelerde ve dilediği miktarlarda yakıt alımı yapabileceğini, bu konuda belirlenmiş bir süre ve miktarın bulunmadığını,
Sözleşmenin 4. Maddesindeki hükmün anlamının ise, alıcı-müvekkil, satıcıdan talep ettiği yakıtın, satıcıdan temin edilmemesi halinde ihtiyacı kadar yakıtı üçüncü şahıslardan temin yoluna gitmesi halinde, müvekkili aleyhine oluşacak maliyet farkının davacı-satıcı tarafından karşılanacağı şeklinde olduğu, bu durumun cevabi ihtarname ile de karşı yana iletildiğini,
Davacının yoruma dayalı iddiasının aksine, müvekkilinin yakıt alma işini sonlandırmadığını ve sözleşmenin fesih olunmadığını, davacının jetA-1 yakıtı satışı nedeni ile kaçakçılık cezası aldığını, müvekkilince bu nedenle esasen sözleşme ile tek tedarikçi vasfı bulunmayan davacıdan yakıt talebini azaltma yoluna gidildiğini,
Davacının sözleşmenin 5. Maddesindeki hakkını kullanması koşulunun oluşmadığını, zira müvekkili tarafından mal alımının sonlandırılmadığını bu nedenle de davacının akaryakıt tanklarının bedellerinin talep hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Birleşen davada cevap dilekçesinde özetle, ana dava dosyasındaki cevap dilekçesindeki esasa ilişkin savunması büyük oranda tekrarlanmak sureti ile davacının jetA-1 yakıt satışı nedeni ile kaçakçılık cezası almasından ötürü yakıt alımının azaltıldığını, yakıt tanklarının kapasitesi ile sözleşmeye göre alınacak yakıtın miktarı arasında herhangi bir ilişki ve ölçünün söz konusu olamayacağını, sözleşmeye aykırılığın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE:Esas ve birleşen davada, çözümü gereken sorun, taraflar arasında mevcut 05/11/2008 tarihli sözleşme gereğince, davalının yeterli yakıt alımının yapıp yapmadığı da belirlenerek buna göre davacının dava konusu yaptığı yakıt tankı bedeli ile mahrum kalınan karı ve yakıt depolarının kullanılması nedeni ile alacak doğup doğmadığının belirlenmesi noktasındadır.
Davacı vekilince, 11/11/2013 tarihli dilekçe ile, yargılamanın devamı sırasında davalı tarafın yakıt tanklarını iade etmeleri sebebi ile buna ilişkin davanın konusuz kaldığını, yakıt tanklarının iade edildiği tarihe kadar olan dönem için haksız kullanım tazminatı ile mahrum kalınan kar bedeli olmak üzere hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikten davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiğini belirtmiş,
Yine davacı vekilince 15/12/2014 tarihli dilekçe ile, mahrum kalınan kar bedeli 15.000,00 TL haksız kullanım nedeni ile 5.000,00 TL talep ettiğini belirterek esas dava dilekçesindeki talebine açıklık getirmiştir.
22/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile haksız kullanım tazminatına ilişkin taleplerini 106.581,18 TL artırarak 111.581,18 TL’ye yükseltilmiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
… Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden,
Davacı (alacaklı) tarafından davalılar (borçlular) aleyhine 25/10/2012-26/08/2012 tarihli sözleşmeye istinaden sistem kullanım ücreti gerekçe gösterilerek 6.837,00 (3.000,00 Euro bedelli alacak) TL’nin yıllık %17,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile tahsili amacı ile 16/11/2012 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin 15/11/2012 tarihinde tebliğ olunduğu, 16/11/2012 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında “ANLAŞMA” başlıklı 05/11/2008 tarihli sözleşmenin varlığı ihtilafsızdır.
5 yıl süreli sözleşmenin konusunu, davacının davalılara ait hava araçlarının yakıt ihtiyacını sözleşmede kararlaştırılan şartlar ile karşılanması olup, 5. Maddede satıcının alıcıların göstereceği yerlere yakıt tankları ve dolum sistemlerini maliyet satıcı tarafından karşılanması kaydı ile yapımı, davalının yakıt alımına son vermesi durumunda alıcının kendi sistemini kuruncaya kadar 60 gün süre ile 50 Euro kullanım ücreti ödenmesi 60 günden sonra ise her gün için 1 Euro ödenmesi düzenlemesini içermektedir.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor ve iki ayrı ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulunca, davacının mahrum kalınan kar ile ilgili zararını ispat bakımından dosyaya kanıt sunulmadığı tespiti yapılmış, ayrıca sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca 14 ayrı sistem (yakıt tankı) kullanımı nedeni ile son yakıt alımının 15/11/2012 tarihinde gerçekleştiği, yakıt tanklarının ise 26/08/2013 tarihinde teslim edildiği dikkate alındığında sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca davacının 16/11/2012 ile 26/08/2013 tarihleri arasında 283 günlük kullanım nedeni ile 111.581,18 TL bedel talep edebileceği belirlemesi yapılmıştır.
Davacı bu miktar üzerinden(Birleşen davada, tankların yakıt alımının kesildiği tarihten bir gün sonrası ile teslim tarihine kadar olan kullanım bedelinin 6.837,00 TL’lik bülümünün icraen tahsili talep edilmiş, bakiye 104.744,18 TL ise esas davada 17/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile istenmiştir) davasını ıslah etmiştir.
Davalılar vekilince, sistemin tek olduğu bu nedenle 14 ayrı sistem üzerinden hesaplama yapılamayacağı gerekçesi ile rapora itiraz edilmiş ise de, taraflar arasındaki ticari ilişkinin parasal boyutu gözetildiğinde, özellikle ilk 60 gün için günlü 50 Euro sonrası için 1 Euro ödemenin 14 tankı (işletim sistemini) bütün olarak kapsayacak şekilde yapılmasının davacı açısından büyük zarara yol açacağı, amaçlananın bu rakamın her bir sistem için olduğu yönünde kanaat edilinerek bilirkişi raporundaki hesaplama hükme esas alınmıştır.
Esas ve birleşen davada, talepler birbirine çok yakın olup, dava ve cevap dilekçeleri her iki dosyada aynı içerikte olmakla davacı vekiline 18/06/2015 tarihli duruşmada her iki dosya ile ilgili açıklayıcı beyanda bulunulması istenilmiş,
Davacı vekilince sunulan 09/09/2015 tarihli dilekçede, birleşen dosyaya ait icra takibinde haksız kullanım tazminatı kısmi olarak talep edilmiş olup, asıl davada ise yakıt tanklarının bedeli ve haksız kullanım tazminatı aşan kısmı yoksun kalınan kar ile birlikte talep konusu yapılmıştır şeklinde açıklamada bulunulmuştur.
İddia, savunma, bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları ile dosya içeriği bütün olarak değerlendirildiğinde,
Esas davada, davacı tarafça kar mahrumiyeti kaybı bulunduğu yönündeki istem ile ilgili olarak iddiası kanıtlanamadığı için bu istek kalemi ile ilgili davasının reddi cihetine gidilmiştir.
Depoların iade edilmesi yada rayiç bedellerinin ödenmesi istemi başlangıçta dava konusu yapılmış ise de, 11/11/2013 tarihli davacı yazılı beyanında, yargılamanın devamı sırasında dava konusu yakıt tanklarının iade edilmesi nedeniyle bu istek kalemleri yönünden davanın konusu kalmadığı ifade edilmiş, dava dilekçesinde birden fazla istek kalemi bulunup söz konusu istem kuruşlandırılmadığı için bu istek kalemi ile ilgili ayrıca hüküm kurulmamıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı yakıt tankları kullanım bedeli olarak 111.581,18 TL’nin tahsili talep etmekte haklıdır.
Bu nedenlerle esas davada, ıslah edilmiş hali ile yakıt tankları kullanım bedeli olarak talep edilen 111.581,18 TL için davanın kabulüne,
Birleşen davanın ise, (mahkememizce birleşen dava ile ilgili 09/11/2017 tarihinde verilen ret kararı, davacı vekilince istinaf yoluna götürülmeyerek davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu da dikkate alınarak) reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasında kayıtlı iken, esas dava dosyası ile birleşen davada,
DAVANIN REDDİNE,
A-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 82,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
B- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C- Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Ç- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
2-ESAS DAVADA,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
111.581,18 TL’nin (106.581,18 TL’lik bölümüne 17/06/2015 olan ıslah tarihinden, 5.000,00 TL’lik bölümüne 12/11/2012 olan dava tarihinden itibaren) avans faizi uygulanmak sureti ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
A-Alınması gerekli 7.622,11 TL harçtan peşin alınan 1.860,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.761,13 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
B-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 14.550,21 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
C- Davacı tarafından yapılan 3.646,45 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri ve v.s.masraf olmak üzere) yargılama giderinden (kabul ve red oranına göre) 3.214,35 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Ç- Davalılar tarafından yapılan 805,80 TL yargılama giderinden (kabul ve red oranına göre) 95,49 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
D-Davacı tarafından yatırılan 1.860,98 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
E-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
F- Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır