Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/677 E. 2021/761 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/677 Esas
KARAR NO : 2021/761

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … –
VEKİLİ : ….
DAVACI : 2- … – ….
VEKİLLERİ : Av. … -…

DAVA : Menfi Tespit (Doğalgaz Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 03/06/2014
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile doğalgaz abonelik sözleşmesi yaptıklarını, ön ödemeli elektronik sayaç kullandıklarını, şirketlerinde biri mekanik, biri de elektronik olmak üzere 2 adet sayaç bulunduğunu, 18/06/2013 günü müvekkiline ait şirketin deposuna un sevkiyatının yapılması sırasında geri manevra yapan aracın kazaen mekanik sayaca çarparak bozulmasına neden olduğunu, bu durumu derhal davalı şirkete bildirdiklerini, arızalı olan sayaç davalı tarafından sökülerek yerine yeni bir sayaç takıldığını, bu mekanik sayacın davalı şirketin denetiminden geçtiğini, yaklaşık olay tarihinden 1 yıl geçtikten sonra davalının kendilerine 24.610,09 -TL borç çıkarttığnı, bunun üzerine 15/11/2014 tarihinde davalı şirkete başvurarak çıkarılan borcun haksız olduğunu ve bu yanlışın düzeltilmesini talep ettiklerini, bedeli ödenmeyen doğalgazın teknik olarak kullanmalarının da mümkün olmadığını, elektronik sayaç verilerine bakılmaksızın ortalama tüketim hesabı yapıldığını, mekanik sayacın bozulması ile değiştirilmesi arasında 2 günlük süre olduğunu, 2 günlük süre içinde bu kadar doğalgazın tüketilmesinin mümkün olmadığını, bunun olağan hayat akışına aykırı olduğunu ileri sürerek davalı şirkete 24.610,09- TL borçlarının olmadığının tespitine ve yargılama giderlerinin davalı şirket üzerine bırakılmasını dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket olan … Mağazacılık.. AŞ adına 14/02/2005 tarihinde doğalgaz abonelik sözleşmesi kurularak abonelik tesis edildiğini, 12/04/2013 tarihinde şirketlerine ihbarda bulunularak sayaçta görüntü olmadığını bildirdiklerini, şirket yetkililerinin bildirilen adrese gititiklerini, kontrol esnasında 39546 numaralı mekanik sayacın numaratör kapağının kırık olduğunun tespit edildiğini, aboneliğin şirkete yönlendirildiğini, davacı tarafın sayacın 19/06/2013 tarihinde arızalandığı hususunun gerçeğe aykırı olduğunu, ayrıca abonenin sayacın kırılması ve hasar görmesini kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, bu husus ile ilgili olarak kendilerine bir başvurularının olmadığını, bozuk sayaç ile doğalgaz kullanımına devam edildiğini, 19/06/2013 tarihinde tekrar kontrole gidildiğinnde mekanik sayacın hasarlı olduğunu ve bunu tespit ettiklerini aboneye yeni sayaç alınması hususunda bildirimde bulunduklarını, abonenin yeni sayaç alacağını ifade ettiğini, bunu tutanak altına aldıklarını, bu nedenle aboneye tükettiği ancak kayıt altına alınamayan doğalgaz borcunun tüketim miktarı üzerinden vasati olarak tespit edilerek borç tahakkuk ettirdiklerini yapılan bu işlemin tamamen yasal mevzuata uygun olduğunu, davanın bu nedenle reddine karar verilmesini beyan ve talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 19/11/2015 tarih ve 2014/406 esas 2015/728 karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 15/03/2018 tarih ve 2016/13511 esas , 2018/2515 Karar sayılı kararı ile; ” …Davacı; davalı şirket ile doğalgaz abonelik sözleşmesi yaptıklarını, şirketlerinde biri mekanik, biri de elektronik olmak üzere 2 adet sayaç bulunduğunu, şirketin deposuna ürün sevkiyatının yapılması sırasında geri manevra yapan aracın kazaen mekanik sayaca çarparak bozulmasına neden olduğunu, bu durumu davalı şirkete bildirdiklerini, arızalı olan sayacın davalı tarafından sökülerek yerine yeni bir sayaç takıldığını, bu mekanik sayacın davalı şirketin denetiminden geçtiğini, yaklaşık olay tarihinden 1 yıl sonra davalının kendilerine 24.610,09 TL borç çıkarttığını, bedeli ödenmeyen doğalgazı teknik olarak kullanmalarının da mümkün olmadığını, elektronik sayaç verilerine bakılmaksızın ortalama tüketim hesabı yapıldığını, mekanik sayacın bozulması ile değiştirilmesi arasında 2 günlük süre olduğunu, 2 günlük süre içinde bu kadar doğalgaz tüketilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davalı şirkete 24.610,09 TL borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı şirket ile 14/02/2005 tarihinde doğalgaz abonelik sözleşmesi kurularak abonelik tesis edildiğini, 12/04/2013 tarihinde şirketlerine ihbarda bulunularak sayaçta görüntü olmadığını bildirdiklerini, bunun üzerine 39546 numaralı mekanik sayacın numaratör kapağının kırık olduğunun tespit edildiğini, davacının bozuk sayaç ile doğalgaz kullanımına devam ettiğini, 19/06/2013 tarihinde tekrar kontrole gidildiğinde mekanik sayacın hasarlı olduğunu tespit ettiklerini, aboneye yeni sayaç alınması hususunda bildirimde bulunduklarını, bu nedenle aboneye tükettiği ancak kayıt altına alınamayan doğalgaz tüketim miktarı üzerinden vasati olarak tespit edilerek borç tahakkuk ettirdiklerini, yapılan bu işlemin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, arızalı sayaç kullanılması nedeni ile tahakkuk ettirilen doğalgaz kullanım bedelinden borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
1-HMK.nun 266.maddesi gereğince ancak çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilebileceği, hakimin kendisinin sahip bulunmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvuracağı, bu nedenle bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında özel ve teknik bilgiye sahip, başka bir deyişle o konuda uzman olması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla mahkemece teknik konularda mutlaka teknik öğrenim görmüş olan mimar, mühendis, hesap bilirkişisi gibi kişiler bilirkişi olarak seçilmelidir.
Ancak, somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporu hukukçu ve kaçakçılık uzmanı tarafından düzenlenmiş olup bilirkişi konusunda uzman değildir. Bu nedenle, konusunda uzman olmayan bilirkişinin raporuna itibar edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2- Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğini Sayacın ölçüm yapmaması veya yanlış ölçüm yapması başlıklı 42. maddesinde; “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle ölçüm yapmadığı veya yanlış ölçüm yaptığı tespit edilirse, doğal gaz tüketim miktarı aşağıdaki şekilde belirlenir:
a) (Değişik:RG-06/08/2004-25545) Mal üretim amaçlı doğal gaz kullanan müşteriler için; tüketim miktarının hesaplanmasında, öncelikle sözleşmelerinde bulunan sayacın ölçüm yapmadığı veya yanlış ölçüm yaptığı döneme denk gelen aylık kullanım miktarları esas alınır. Aylık kullanım miktarının sözleşmelerde belirtilmediği durumlarda ise sayacın test ve kontrol sonucunda belirlenen ölçüm toleransı dışındaki sapma yüzdesi esas alınarak sayacın doğru ölçüm yaptığı en son çeyrek döneme ilişkin tüketim değerleri ve üretim kapasitesindeki değişimler dikkate alınır.
b) Diğer müşteriler için ise; son iki yılın aynı çeyrek dönemlerine rastlayan doğal gaz kullanım miktarlarının ortalaması esas alınır. Bu ortalama, benzer tüketim eğilimine sahip diğer müşteriler emsal alınmak suretiyle hesaplanan aynı dönemdeki tüketimlerin ortalaması ile kıyaslanır. Müşterinin tüketim ortalamasının; emsal alınan müşterilerin ortalamasından fazla olması halinde, emsal alınan müşterilerin tüketim ortalaması, az olması halinde ise, müşterinin kendi tüketim ortalaması esas alınarak sayacın ölçüm yapmadığı veya yanlış ölçüm yaptığı dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Müşteriye ilişkin geçmiş yıla ait veri olmaması durumunda, hesaplamalar, benzer tüketim eğilimine sahip diğer müşterilere ilişkin veriler dikkate alınarak yapılır.
c) Sayacın ölçüm yapamadığı veya yanlış ölçüm yaptığı süre; kontrol, sayaç açma-kapama, mühürleme, (Ek ibare: RG-06/08/2004-25545) pil değiştirme, sayaç değiştirme, sayaç sökme-takma ve abonelik sözleşmesi imzalanması işlemlerinden en son yapılan işlem tarihi ile sayacın ölçüm yapmadığı veya yanlış ölçüm yaptığının tespit edildiği tarih arasındaki süre veya bu süreler (Değişik ibare: RG-06/08/2004-25545) bir yıldan uzun ise son süreler (Değişik ibare: RG-06/08/2004-25545) bir yıllık süredir.
d) (Ek:RG-06/08/2004-25545) Bu madde hükümleri otomatik hacim düzeltici arızası için de uygulanır. Otomatik hacim düzelticisinin, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle arızalanması halinde, dağıtım şirketi tarafından yapılacak geriye dönük doğal gaz tüketim hesabında; sayaçtan okunan hacim değerlerinin ilgili mevzuata göre belirlenen K faktörü ile düzeltilmesi esas alınır.
Sayacın ölçüm yapmaması veya yanlış ölçüm yapmasından dolayı oluşan ölçüm farkları, ilgili dönem perakende satış fiyatları esas alınarak hesaplanır ve dağıtım şirketi tarafından 51 inci madde hükümlerine göre işlem yapılır.” hükmü getirilmiştir.”
Somut olaya gelince, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, doğalgaz saatinin arızalanması halinde ve arızalı şekilde kullanılmaya devam edilmesi halinde kullanımın vasati kullanıma göre tespit edileceğini ve hesaplanacağı belirtilerek, davacıya tahakkuk ettirilen 24.610,09 -TL bedelin yönetmelik hükümlerine tamamen uygun olduğu tespit edilmiş; mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle ayrıntılı şekilde itiraz etmiştir.
Bu durumda mahkemece davacı vekilinin itirazlarının ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde değerlendirilmesi yönünden dava konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hükmün tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA” gerekçesi ile bozma kararı verilmesi üzerine mahkememize gönderilen dosya yukarıdaki esas kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına aynen uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, ”11/11/2019 Tarih ve 2019/114-1022 E. K. Sayılı kararı ile davanın kabulü ile davacının ‘…. ” adresinde bulunan işyerine ait A0459019 – 001 numaralı aboneliği dolayısıyla davacının davalıya 24.610,09-TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,” karar verilmiş, verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 17/09/2020 Tarih ve 2020/2703 – 4315 E. K. Sayılı kararı ile; ”Davacı; şirketin merkez binasında yufka imalatı için davalı şirket ile doğalgaz ön ödemeli abonelik sözleşmesi yaptıklarını, söz konusu tüketimin ön ödemeli olması ve günlük tüketimin tespiti amacı ile elektronik sayaçtan önce mekanik sayaçtan geçtiğini, 19/06/2013 tarihinde şirketin deposuna ürün sevkiyatının yapılması sırasında geri manevra yapan aracın kazaen mekanik sayaca çarparak bozulmasına neden olduğunu, bu durumu davalı şirkete bildirdiklerini, arızalı olan sayacın davalı tarafından sökülerek 21/06/2013 tarihinde yerine yeni bir sayaç takıldığını, bu mekanik sayacın davalı şirketin denetiminden geçtiğini, olay tarihinden 1 yıl sonra davalının kendilerine 24.610,09 TL borç çıkarttığını, elektronik sayaç verilerine bakılmaksızın ortalama tüketim hesabı yapıldığını, mekanik sayacın bozulması ile değiştirilmesi arasında 2 günlük süre olduğunu, 2 günlük süre içinde bu kadar doğalgaz tüketilmesinin mümkün olmadığını ayrıca sayacın ön ödemeli sayaç olması sebebi ile kayıtsız kullanımın söz konusu olmasının mümkün olmadığını, 24/05/2013-02/07/2013 tarihleri arasında 5.375TL lik doğalgaz alımının gerçekleştirildiğini, bahsi geçen dönemde günlük en az tüketimin 82 m3 en fazla tüketimin 128 m3 olduğunu, beyan ederek davalı şirkete 24.610,09 TL borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı şirket ile 14/02/2005 tarihinde doğalgaz abonelik sözleşmesi kurularak abonelik tesis edildiğini, davacın iddiasının aksine sayaçta görüntü olmadığına ilişkin arızanın ilk defa davacının ihbarı neticesinde 12/04/2013 tarihinde şirketlerine bildirildiğini, bunun üzerine 39546 numaralı mekanik sayacın numaratör kapağının kırık olduğunun tespit edildiğini, davacının bozuk sayaç ile doğalgaz kullanımına devam ettiğini, 19/06/2013 tarihinde tekrar kontrole gidildiğinde mekanik sayacın hasarlı olduğunu tespit ettiklerini, aboneye yeni sayaç alınması hususunda bildirimde bulunduklarını, 21/06/2013 tarihinde yeni sayacın takıldığını ancak elektronik sayaç ile bağlantının 02/07/2013 tarihinde yapıldığını, ayrıca davacı tarafından alınıp yüklenmeyen ve sayaçta bulunup kullanılmayan 2.788,200m3 (5.375 TL) doğalgazın da yeni takılan sayaca yüklenerek aboneye iade edildiğini, bu nedenle aboneye tükettiği ancak kayıt altına alınamayan doğalgaz tüketim miktarı üzerinden vasati olarak tespit edilerek borç tahakkuk ettirdiklerini, yapılan bu işlemin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz 15.03.2018 T. 2016/13511 E. 2018/2515 K. sayılı ilamı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukukçu ve kaçakçılık uzmanı tarafından düzenlenmiş olduğu ve alanında uzman olmadığı, bu sebeple bu rapor doğrultusunda karar verilmesinin mümkün olmadığı ayrıca mahkemece hükme de esas alınan bilirkişi raporunda, doğalgaz saatinin arızalanması halinde ve arızalı şekilde kullanılmaya devam edilmesi halinde kullanımın vasati kullanıma göre tespit edileceğini ve hesaplanacağı belirtilerek, davacıya tahakkuk ettirilen 24.610,09 -TL bedelin yönetmelik hükümlerine tamamen uygun olduğunun tespit edildiği davacı vekili tarafından ise bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle ayrıntılı şekilde itiraz ettiği, bu durumda mahkemece davacı vekilinin itirazlarının ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde değerlendirilmesi yönünden dava konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, davacının davalıya 24.610,09-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, arızalı sayaç kullanılması nedeni ile tahakkuk ettirilen doğalgaz kullanım bedelinden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’ nın 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK’ nın 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden ek rapor alabileceği ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda mahkemece; dosya safahatının ayrıntılı şekilde özetlendiği ve ilgili mevzuata yer verildikten sonra, hesaplamaya esas alınan sürelerin başlangıç ve bitiş tarihleri, hesaplamada kullanılan fiyat tarifelerine ilişkin bilgisi bulunmayan, borç miktarının hangi yöntemle, ne şekilde hesaplandığı açıklanmayan, sadece davacı tarafından sunulan belgelere göre yaptığımız hesaplamalar doğrultusunda davacının borçlu olmadığı şeklinde soyut kanaat bildiren dolayısıyla mevzuata uygun teknik bir inceleme ve hesaplama içermeyen, keza davalı tarafça da itiraz edilen eksik, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece; konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli yeni bir rapor alınarak, dava konusu doğalgaz tüketim miktarının mevzuat hükümlerine göre açık ve anlaşılır şekilde hesaplamalarla duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,” gerekçesi ile bozma kararı verilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına aynen uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı gereğince, petrol ve doğalgaz mühendisi bilirkişi …. ve Nitelikli Hesap bilirkişisi …. ‘den oluşan bilirkişi heyeti oluşturulmuş olup, söz konusu bilirkişiler tarafından sunulan 13/07/2021 havale tarihli bilirkişi asıl raporu ile 28/10/2021 tarihli ek raporu dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişi raporu ve ek rapor incelendiğinde; ”Olayın oluş şekli ile dosya kapsamındaki tüm belgelerin incelenmesi neticesinde:
* 12.04.2013 tarihinde sayaç incelemesinde sadece mekanik sayacın kapağının kırık olduğu belirtilse de sayacın dış etkenlere karşı durumunun uygun olduğu ve sayacın işlemden sonra sağlam olarak teslim edildiği davalı şirketin düzenlediği 12.04.2013 tarihli ve 1795605 sayılı servis değerlendirme formunda belirtilmiştir. Dosyadaki bilgilere ve sayaç fotoğraflarına bakıldığında da sayacın kapağının kırık olmasının sayaç fonksiyonunu etkileyen bir unsur olmadığı değerlendirilmektedir.
* Mevcut mevzuat gereği davalı şirketin sunduğu “Abone Gaz Satış Raporu’na ve davalı şirketin sunduğu kayıtlara bakıldığında, Mart, Nisan ve Mayıs ayları dönemine bakıldığında kayıtların uyumlu olduğu, davacı tarafından bu 3 ay için 8,400 TI. doğalgaz alımı yapıldığı ve bu dönemin ortalaması olarak günlük gaz tüketiminin yaklaşık 114,44 m2 olduğu kayıtlardan değerlendirilmektedir.
» Mekanik sayacın elektronik sayaçla eşleşmesinin daha sonra yapılmasının makul olduğu ve bu sürede yapılan doğal gaz tüketimi hesabı için vasati hesap işleminin kullanılmasının makul olduğu değerlendirilmektedir. Kaldı ki davacı bu dönemde doğalgaz kullanmayarak elektronik sayaçla mekanik sayacın ceşleşmesini bekleyip vasati hesaptan kaçınma yolunu da seçebilirdi.
*Sayacın arızalandığı 2013 yılının Haziran ayından önceki sorunsuz çalıştığı son 3 aya (Mart, Nisan, Mayıs) bakıldığında günlük doğal gaz tüketiminin 114,44 m? olarak değerlendirilebileceği ve 19.06.2013 tarihinden 02.07.2013 tarihine kadarki tüketilen doğalgaz bedelini isteyebileceği (14 gün); bu miktarın toplamda yaklaşık 1602,16 m2 olduğu ve bedelinin ise KDV dahil 1.706,64 TL olduğu değerlendirilmektedir.” şeklinde rapor sunulduğu anlaşılmıştır.
Düzenlenen rapor ve ek raporun bilimsel verileri içerdiği, denetime elverişli olduğu, dosya kapsamı ve deliller ile de uyumlu olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Buna göre, dava, arızalı sayaç kullanılması nedeniyle tahakkuk ettirilen doğalgaz kullanım bedelinden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Alınan ve yukarıda açıklanan 13/07/2021 havale tarihli asıl rapor ve 28/10/2021 tarihli ek rapor ile de belirlendiği üzere; davacı şirketin davalı şirket ile doğalgaz abonelik sözleşmesi yaptığı, 18/06/2013 günü davacıya ait şirketin deposunda geri manevra yapan aracın kazaen mekanik sayaca çarparak bozulmasına neden olduğu, davacı tarafça durumun davalı şirkete bildirildiği, davalı şirket tarafından düzenlenen 12/04/2013 tarihli ve 1795605 sayılı servis değerlendirme formunda 12/04/2013 tarihinde sayaç incelemesinde sadece mekanik sayacın kapağının kırık olduğu belirtilse de sayacın dış etkenlere karşı durumunun uygun olduğu ve sayacın işlemden sonra sağlam olarak teslim edildiğinin belirlendiği, buna göre; dosyada yer alan delillere göre sayaç kapağının kırık olmasının sayacın fonksiyonunu etkileyen bir unsur olmadığı, servis formunda sayacın arızalandığına dair bir değerlendirme ve bulgunun bulunmadığı, sayacın 21/06/2013 tarihinde değiştirildiği, davalı tarafça sunulan ve sayacın uygun olmadığına dair 20/02/2014 tarih ve 7806 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü raporunun 19/06/2013 tarihli kazadan sonra ki durumu içerdiği, buna göre sayacın Haziran/2013 döneminden önceki dönemde sorunsuz olarak çalıştığı, bu haliyle 19/06/2013 – 02/07/2013 tarihleri arasındaki 14 günlük dönem bakımından doğalgaz bedelinin talep edilebileceği, …tarafından çıkarılan ve 03/12/2020 tarih ve 24925 sayılı resmi gazetede yayınlanan Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesi esas alınarak, sayacın Haziran 2013 döneminden önceki sorunsuz çalıştığı 3 aya (Mart – Nisan – Mayıs) bakıldığında günlük doğalgaz tüketiminin 114,44 m3 olduğunun belirlendiği, buna göre 14 günlük toplam doğalgaz tüketiminin (114,43 m3 x 14 gün)= 1.602,16 m3 olduğu, bunun bedelinin de bilirkişi kurulu tarafından KDV dahil 1.706,64-TL olarak hesaplandığı, buna göre davalı tarafın talep edebileceği bedelin toplamda 1.706,64-TL olduğu, davacının bu miktar kadar borçlu olduğu, geriye kalan kısım (22.903,45-TL) yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile;
Davacının ”… ” adresinde bulunan iş yerine ait A0459019-001 numaralı aboneliği dolayısıyla davalı tarafa 22.903,45-TL yönünden borçlu olmadığının (1.706,64-TL yönünden borçlu olduğunun) TESPİTİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.564,53-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 420,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.144,3-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 420,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 1.706,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 4.906,13-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 4.562,70-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır