Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2023/413 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/651 Esas – 2023/413
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/651 Esas
KARAR NO : 2023/413
HAKİM :….
KATİP….
DAVACI ….
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, davalı şirkete ait işyerinde 03.12.2011 tarihinde meydana gelen patlama nedeni ile işçisi …’un vefat ettiğini, patlamanın meydana geldiği tarihte geçerli “Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırılmadığının belirlendiğini, kazada vefat eden işçinin desteğinden yoksun kalanlar tarafından açılan dava sonucu … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/490 Esas-2015/539 Karar sayılı ilamı gereği … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/21604 sayılı dosyasına 17.11.2016 tarihinde 119.503,26 TL tazminat, yine aynı ilam gereği 12.12.2018 tarihinde 1.193,45 TL yargılama gideri ve 31.10.2018 tarihinde ise 4.400,60 TL ilam harcı ödemesi yapıldığını, 5684 sayılı Yasa ve Güvence Hesabı Yönetmeliği uyarınca müvekkiline yapılan ödemeler için zarara neden olan ve zorunlu sigorta yaptırmayanlara rücu hakkı tanındığını, bu nedenle müvekkili tarafından ödenen toplam 125.097,31TL tazminatın rucuan davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığını, anılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, 03.12.2011 tarihinde dava dışı … Gaz A.Ş. adlı firmasından oksijen gazı tedarik eden müvekkili şirket ile dava dışı Metsan&Emt şirketlerinde ayrı ayrı patlamalar olduğunu, ilk patlamanın olduğu müvekkil şirkete ait işyerinde 9 kişinin, ikinci patlamanın olduğu şirkete ait işyerinde ise 11 kişinin öldüğünü, her iki işyerinde de çok sayıda kişinin yaralandığını, müvekkili şirketin faaliyet konusunun makine imali olduğunu, boşu alınıp dolusu bırakılan gaz tedarikçisine ait tüplerdeki oksijen gazını kullandığını, müvekkili şirket tarafından tüpün depolanmadığını, … 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/256 E. sayılı dosyası içindeki tüm bilirkişi raporları ile de sabit olduğu üzere olayın gaz tedarikçisi olan dava dışı … Gaz A.Ş.’nin kaçak yoldan doğalgaz satışı yapabilmek için oksijen tüpünün içine doğalgaz doldurması ve boşalan tüplere yeniden oksijen gazı doldurması sonucu tüplerin patlamasından kaynaklandığını, söz konusu bilirkişi raporlarında müvekkili şirket yetkilisi ve/veya çalışanlarının kusuru veya ihmali olmadığının belirlendiğini, patlama nedeni ile vefat eden Abdülkadir Kurt’un müvekkili şirket çalışanı bulunduğunu, Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalıya vekalet veya hizmet akdiyle ya da başka bir şekilde bağlı olarak çalışan kimselere gelen zarar ve ziyanın sigorta teminatı dışında olduğunu, müteveffanın vefat nedeni ile … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/490 Esas sayılı dosyası ile açılan davada Mahkemece meydana gelen olay ile ilgili olarak müteveffanın ve müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, dava dışı … Gaz A.Ş.’nin Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmaması ve olayda tam kusurlu bulunması nedeni ile Güvence Hesabının tazminattan sorumlu olduğuna karar verildiğini, davacının hak sahiplerine ödeme yapmasının nedeninin müvekkili şirketin Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin olmaması değil … Gaz Sanayi A.Ş.’nin zorunlu sigorta poliçesinin bulunmamasından kaynaklandığını, ayrıca davacı tarafça talep edilen faiz ve ilam giderlerinin yasal olmadığını, rücu tarihleri nedeni ile rücu hakkının da zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile kötüniyetli olan davacının kötüniyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini istemiştir.
KANITLAR: … 7. İcra Dairesi’nin 2019/6937 takip sayılı dosyası getirtilmiş, takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu, anılan takibin ilamsız icra takibi niteliği taşıdığı, mahkeme ilamı nedeniyle icra dosyasına ödenen bedel alacağına dayandığı, 125.097,31 TL asıl alacak, 27.228,17 TL işlemiş faiz toplamı 152.325,48 TL üzerinden takibin başlatıldığı, itirazla takibin durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ekinde yapmış olduğu ödemeye dayanak mahkeme ve Yargıtay ilamlarının suretlerini ibraz etmiştir.
… 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/219 Esas sayılı, … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/256 Esas sayılı ve … 9. İcra Dairesi’nin 2016/21604 Esas sayılı dosyaları celbolunmuştur.
Aktüer bilirkişiden rapor alınmış, anılan raporda; rücu hakkı olup olmadığının takdirinin mahkememize ait olduğu belirtilerek, davacı tarafça ödemek zorunda kalındığı ileri sürülen 12/12/2018 tarihli 1.193,45 TL tutarlı yargılama gideri ile 31/10/2018 tarihli 4.400,60 TL tutarlı ilam harcı ödemesine ilişkin belgeleri ile rücuen tazminat hesabı yapılabilmesi için gerekli bilgi ve belgelerin içinde bulunduğu … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/219 Esas-2016/440 Karar sayılı dosyasının veya suretinin ibrazından sonra talep edilen tespit ve hesaplamaların yapılabileceği hususlar açıklanmıştır.
… 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/219 Esas sayılı dosyası celbolunduktan ve taraf vekillerinin bilirkişi raporunun değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmış, anılan raporda, ödeme tarihi itibariyle yapılan gerçek zarar tutarları ve davacı tarafça dosyaya sunulmuş ödeme belgelerine göre, davacı tarafından … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/6937 Esas sayılı icra dosyası ile talep edebileceği asıl alacak tutarının 110.090,76 TL, bu asıl alacak üzerinden ödeme tarihi ile takip tarihi arasında döneme ilişkin işlemiş faiz tutarının da 24.865,43 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça ödendiği ileri sürüler 1.193,45 TL yargılama gideri ile 4.400,60 TL ilam harcının ödemelerine ilişkin herhangi bir bilgi belge ibraz edilmediği, davacı tarafın rücu hakkı bulunup bulunmadığının ve davalı tarafın dava konusu icra takibine itirazlarının haklılığına ilişkin hukuki değerlendirme ile icra inkar tazminatının takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait bulunduğu hususlar görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE: Dava, Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yapılmaması nedeniyle zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın rucuan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davalının 1998 tarihinde tescil ve ilan edildiği, makine imalatı yaptığı, imalatında oksijen tüpü kullandığı, 03/02/2011 tarihinde patlamanın meydana geldiği, bu patlamanın oksijen tüpünden kaynaklandığı, anılan oksijen tüpünün imalatını dava dışı … Gaz. San. Tic. A.Ş’nin yaptığı, bu tüplere anılan imalatçı firma tarafından CNG doldurulması, daha sonra bu maddenin kalıntısı bulunan manifold tüplere oksijen doldurularak tehlikeli patlayıcı karışım haline getirilip piyasaya sunulduğu, davalının dış görünüşüne göre oksijen tüpü olan emtiayı satın aldığı, içindeki gazın tehlikeli karışım olmasını bilemeyeceği, yönetici ve çalışanlarının kusurlarının bulunmadığı, davalı işyerinde Abdülkadir Kurt ve başka işçilerin öldüğü, davacının açılan dava sonucu dava dışı işçinin yakınlarına mevzuat gereği destek tazminatı ödemesini yaptığı, rucuan tahsili için davalı ve dava dışı oksijen tüpünü imal eden … Gaz. San. Tic. A.Ş’ ve davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği, takibin durduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı hususları hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, 03/02/2011 tarihinde davalı şirkete ait iş yerinde meydana gelen patlama sonucu ölen işçinin desteği olduğu kişilere davacı tarafından ödenen tazminatın davalıdan rucuan tahsili koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A2 maddesinde kapsamı belirlenmiş olup, tehlikeli maddelerle ilgi mesleki faaliyette bulunanlar bu poliçeyi yaptırmak zorundadır. Mesleki faaliyetleri sonucu meydana gelen kaza sonucu, kusurları olsun ya da olmasın üçüncü kişi zararlarından sorumlu olacaktır. Anılan zorunlu sigortanın yaptırılmaması halinde zarar görenler, 5684 sayılı Yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca Güvence Hesabına başvurabilecektir. Ancak, yine aynı Genel Şartların A4 maddesi hükmüne göre, sigortalıya vekalet akdi veya hizmet akdi ya da başka şekilde bağlı olarak çalışan kimselere gelen zarar ve ziyanların da teminat kapsamı dışında olduğu düzenlenmiştir.
İddia, savunma, … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/490 Esas sayılı dosyası, emsal dosyalar, … 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/256 Esas-2015/192 Karar sayılı dosyaları ve bilirkişi raporu kapsamından anlaşılacağı üzere, davacının, yakınlarına destek zararı ödemek zorunda kaldığı ölen işçinin davalının çalışanı olduğu, davalının da Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yaptırmak zorunda olan işyerleri arasında yer aldığı, ancak bu poliçeyi yaptırmadığı anlaşılmaktadır. Patlamaya neden olan oksijen tüpünün tehlikeli karışım olarak dava dışı firmaca imal edilip, ayıplı şekilde davacıya satıldığı, patlamada gerek davalı çalışanların gerekse yöneticilerinin bir kusurunun bulunmadığı da tespit edilmiştir. Başka bir ifadeyle, zararın doğmasında davalıya atfedilecek kusurun olmadığı ortaya çıkmıştır. Her ne kadar davalı anılan zorunlu poliçeyi yaptırmış olsa bile, ölen işçilere gelen zarar ve ziyanlar teminat dışıdır. Davacı, Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yaptırmayan ve patlamaya neden olan oksijen tüpünü imal eden, icra takibine itiraz etmeyen dava dışı firma nedeniyle zarar gören dava dışı işçiye ödeme yapmıştır. Davalının gerek poliçe yaptırmaması gerekse kusurunun bulunmaması nedeniyle zarardan dolayı bir sorumluluğu olmadığı sonucuna varılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan, davacının takipte bulunmasında kötü niyetinin olmadığı anlaşılmış, davalının tazminat isteminin de yerinde olmadığı sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 1.839,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.659,81‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 23.848,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/05/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır