Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2022/631 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2022/631

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … –

DAVALI :…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; olay tarihi olan 05/08/2019 günü dava dışı sürücü Bayram Karlıdağ sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Çay istikametinden Dinar istikametine seyir halinde iken viraja aşırı hızlı girerek takla atması sonucunda tek taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazalı aracın ZMMS poliçesinin davalı … şirketi tarafından yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle şimdilik 5.400,00-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihi olan 22/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesinde belirtilen başvuru dava şartının yerine getirilmediğini, kazaya karışan aracın davalı nezdinde 18429674 numaralı ZMMS poliçesi ile davalı nezdinde sigortalı olduğunu, kusur raporunun Kara Yolları Fen Heyeti’nden veya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınmasını, sürekli iş göremezlik raporunun Adli Tıp … İhtisas Kurulu’ndan alınması gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi herhangi bir tazminat ve yardım alıp almadığının sorulmasını, davacının emniyet kemeri takmadığı ve kazanın meydana gelmesinde zararın artmasına yol açması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, ZMMS sigorta poliçesi, hasar dosyası, hastane kayıtları, … CBS’nin 2019/1541 Sor. Numaralı dosyası, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’nın maluliyet raporu, İstanbul ATK … İhtisas Kurulu’nun maluliyete ilişkin raporları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (sürekli iş göremezlik) istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; 05/08/2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında, … plaka sayılı araç içinde yolcu olduğunu ve kazada yaralandığını, aracın ZMMS poliçesinin davalı … şirketi tarafından yapıldığını ileri sürerek, poliçeye istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.400,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davacının kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayıp uğramadığı bakımından Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 20/01/2022 tarihli raporda; Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre kaza nedeniyle davacının genel beden özür oranının % 8 olarak belirlendiği, rapora yönelik itiraz üzerine bu defa davacının İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’na sevkine karar verilmiş olup, düzenlenen 23/02/2022 tarih ve 2717 karar nolu raporda; kaza nedeniyle davacının maluliyet durumunun özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre davacının kaza nedeniyle tüm vücut engelilik oranının % 0 olarak belirlendiği görülmüştür.
Erzurum Atatürk Üniversitesi ve ATK 2. İhtisas Kurulu’nun az yukarıda belirtilen 23/02/2019 tarih ve 2717 karar numaralı her iki raporu da; özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olup, kaza tarihi olan 05/08/2019 tarihinde söz konusu yönetmeliğin yürürlükte olmadığı, kaza tarihi itibariyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri yürürlükte bulunduğundan Mahkememizce alınan her iki rapor da usulüne uygun olarak düzenlenmediğinden hükme esas alınmamıştır.
Bu defa, dosya tekrar İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’na gönderilerek, kaza tarihinde yürürlükte olan ve 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre davacının sürekli maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılarak rapor düzenlenmesi istenmiş; alınan 25/07/2022 tarih ve 10463 karar numaralı rapor da; davacının davaya konu kaza nedeniyle tüm vücut engellilik oranının % 0 olarak belirlendiği görülmüştür. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Buna göre, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 25/07/2022 tarih ve 10463 karar numaralı maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile Mahkememizce söz konusu rapor hükme esas alınmıştır.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “ İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı … şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır. Davalı taraf, trafik kazası nedeni ile oluşan gerçek zarar ile sorumludur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, hükme esas alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 25/07/2022 tarih ve 10463 karar numaralı raporuna göre kaza nedeniyle davacının herhangi bir sürekli maluliyete uğramadığı belirlendiğinden, davacının zararının oluşmadığı, bu nedenle davalı … şirketinden ZMMS poliçesi kapsamında talepte bulunma imkanı bulunmadığından davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2022
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır