Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/638 E. 2021/237 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/638 Esas – 2021/237
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/638 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : itirazın iptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve 6001 sayılı yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla … Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından iş bu takibe konu borca, ferilerine ve yetkiye itiraz edildiğini, davayı borçlunun takibe vaki itirazlarının yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile, takibe vaki itirazın iptali ile, 932.75 TL asıl alacağın kısmi ödeme tarihi olan 13/12/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile tahsiline, davalı borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin takip tarihinden kısmi ödeme tarihine kadar işlemiş faiz, masraf ve icra vekalet ücretinden mahsubu ile takibin bakiye tutarlar dikkate alınarak hesaplanacak ferileri ile birlikte devamına, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket tarafından yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, davacı şirketin işletmekte olduğu köprü ve otoyollardan davalıya ait ticari mahiyetteki araçların ihlalli geçişleri nedeniyle hesaplanan geçiş ücreti ve ceza bedelinin tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
… Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 186.55 TL geçiş ücreti, 746.20 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 932.75 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süre içerisinde icra müdürlüğü’nün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini, yetki itirazının reddi halinde borca itirazlarının dikkate alınarak takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, takibin durdurulduğu akabinde davacı alacaklı tarafından yasal bir yıllık süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davalı, icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiğinden öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelenerek kesin olarak sonuçlandırması gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde davalı tarafça yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahındaki icra dairesi olduğu yönünde itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itirazın incelenmesi ve karara bağlanması gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı şirket adresinin Yeniçağa/Bolu olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemlerin gerçekleştirildiği yerlerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Yeniçağa/Bolu-… (Yeniçağa adliyesi … adliyesine bağlı olduğundan) ya da ihlalli geçişlerden kaynaklanan para cezasına konu eylemlerin gerçekleştiği yerdir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına dair yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle, Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Yetkili yerde yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
5-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/04/2021

¸